alisvs
Ziyaretçi
|
 |
« Yanıtla #17 : 09 Ocak 2012, 10:32:51 » |
|
GERÇEKTEN ART NİYETLİ VE KÖTÜ ZAN İÇİNDE OLDUNUNUZU DÜŞÜNMEK İÇİN BAYA ZORLAMAK GEREKİYOR.RKADAŞLAR HASAN EL BENNA 2 CİLT ÖZETİNİ ÇIKARDIM BURAYA YAZIYORUM. BU ADAMI KFÜRÜNÜN GÜNEŞ GİBİ AÇIK OLMA DURUMUNU KONUYU OKUYANLARA BIRAKIYORUM. VE BÖYLE BİR ADAMI TEKFİR CÜRETİNİDE SARİHJ BİR AKLA VE HALİS BİR VİCDANA VE AÇIK TEKFİR HÜKMLERİNE EMANET EDİYORUM
Hasan El Benna Risaleler 2. Cilt Şu mevzuları ihtiva etmektedir:
1 — Cemiyetimiz şaşkınlık içindedir/Bu haliyle cemiyetimizi ıslâh etmek mümkün değildir.
2 — Bu şaşkınlık devam ederse, neticede ihtilâller kopacaktır.
3 — Kurtuluş İslâmda'dır, çeşitli teori ve kamplara karşı seçtiğimiz yol islâm'dır.
4 — Din ile siyasetin arasını ayıranlar İslâm'ı: anlamamışlardır.
5 — İslâm donukluğu reddeder.
6 — «islâm süper devletleri kızdırır» sözü saflığın alâmetidir.
7 — islâm, millî ve vatanî meselelerimize nasıl bir hâl çaresi getiriyor?
8 — Umumi birleşme: Kavramı ve yolu.
9 — islâmî iktidarın esasları: idarecinin mes'u-liyeti, milletin birliği, millet iradesine sevgi.
10 — Mısır anayasasının kapalılığı, particiliğin kötülükleri.
11 — Cemiyetimize aşırı zenginlikle öldürücü fakirliğin hakim oluşu.
12 — Paramızın Müstakil olmasının gerekliliği, kamu sektörlerini ellerinde tutan yabancı şirketlerin millileştirilmesinin zorunluğu.
13 — Hemen sanayileşme, ihmal edilmiş büyük planları yeniden faaliyete geçirme.
14 — islam'ın ruhu, mülkiyeti yeniden düzenlemeyi, vergi sisteminde değişiklikler yapmayı ve zekât farizfisini uygulamayı gerektirir.
1(0 MADDEYE DİKKAT ET ARKADAŞIM)
DEVAM....
4 — ÇAĞIMIZ BUHRANDA KURTULUŞ İSLÂMDA.
Elbetteki yaşayacağımız yeni hayat tarzını seçmemiz gerekir. Ahlâk, fikir ve insanların ihtiyaçlarını karşılama açısından —kaydedilen yeni gelişmeler karşısında— Mısır'daki «içtimaî hayat sistemi» artık geçersizdir. «Akilli olan, bir iş olmadan önce düşünür ve ona karşı gereken tedbirini alır.»
Önümüzde komünizm ve sosyalizm var. Bu iki ideoloji de günümüzdeki beynelmilel anlayışa göre demokrasi mefhumuna dahildirler. Demokrasiyi savunanlar insaniyeti huzura kavuşturamamışlardır. Bugünkü dertlere bir çare bulamamışlardır. Halbuki önümüzde islâm Nizamı, İslâmın irşadı, islâmın emirleri ve islâ-mın hükümleri bulunmaktadır.
Aslında biz müslümanlar herhangi bir nizam seçmekte hür değiliz. Seçme hakkımız da yoktur, ister istemez islâm Nizamını kabul etmek mecburiyetindeyiz. Çünkü hepimiz İslâm Dininin hem din ve hem de devlet, olduğuna iman ediyoruz. Mısır'ı islâm Devleti kabul ediyoruz. Anayasamızın 149. maddesinde «Devletin Resmî dini islâm, dili Arapça'dır.» denmektedir.
Anayasasını koyarken devletin resmî dininin İslâm olduğu beyan etmektedir.
Bu kuruluşlar şayet islâmı bırakırlarsa ahde vefasızlık yaparlar,Allah 'ın emanetine ihanet etmiş olurlar. Bu müesseselerin millete karşı açık kalpli olmaları gerekir. Böylece halka karşı olan tutumunu açıklasın... Halk ta ona göre vaziyet alsın. Artık bugün aldatmaya, entrikaya mahal yoktur:*
İslâm Dinine karşı vefakâr olmak, bu vatanı tehdit eden içtimaî tehlikelerden koruyacaktır. Ruh ve kalblere huzuru ve emniyeti getirecektir. Fakat İslama vefa, âcil değişiklikleri gerektirir!
Nil vadisinin islâm Dâvasını yüklendiğini, tenfız ettiğini, usanmadan, bezmeden onu tebliğe giriştiğini ilân etmeyi gerektirr. «Lâfla peynir gemisi yürümez» çalışmak gerekir, çalışmak!..
Ey Devlet Reisi!..
Ey şanlı Ezberin hocaları!..
Ey Kuruluşların, Cemaatlerin ve Partilerin Önderleri!..
Ey bu aziz ve vatanın maslahatı için titreyenler!..
Ey bütün vatan evlâtları!..
Size sesleniyorum... İslâm Nizamına gelin. İslâm'a dönün... «Bu ın boyasıdır. Kimin boyası 'ın boyasından daha güzeldir? İşte biz O'na ibâdet edenleriz.»!'*)
(10) Bakara Sûresi: 138 Milletimi yeni bir hayat tarzı seçmeye davet ettim. Daha açık bir ifade ile konuşmak istersek: 'a ve kendilerine olan ahidlerine sâdık olmaya davet ettim. Böylece içtimaî hayatımızın bütün dallarını İslâm kaideleri üzerine kursunlar, cemiyetimiz ancak bu yol-la içinde bulunduğu bu huzursuzluktan sıyrılacaktır. Herşeyi kuşatan, bizi her ilerlemeden geri bırakan, içte ve dışta çeşitli meselelerimize çözüm yolu aramamıza mani olan bu istikrarsızlıktan kurtulabilecektir. Kurtuluş için hiçbir yol olmadığını; ancak var gücümüzle İslama iman etmenin ve İslâmı yaşamanın kurtuluş yolu olduğunu söylemiştim Ancak birtakım beyinsizler bu sözümüze karşı şöyle itirazda bulunurlar—. «Bu nasıl olabilir? Bütün dünyada modern hayat sistemi hiçbir cihetle dinî esaslara dayanmamaktadır. Dünyada söz sahibi ve insanların mukadderatını elinde tutan ileri milletler, dini devletten ayırma esasını kabul etmişlerdir. Dini, hayatın bütün dallarından uzak tutma, onu sadece vicdanlara ve mâbedlere hapsetme esasını benimsemişlerdir.»
Bu itirazda bulunanlar İslâmı öğrenmemişlerdir. Emirlerini ve hükümlerini okumamışlar, bu mukaddes dini hakkıyle anlamamışlardır.
islâmın hem din hem cemiyet, hem cami hem devlet, hem dünya hem âhiret olduğunu anlamamışlardır. Bu mukaddes dinin, dünya hayatı ile ilgili meselelere, ibâdetle ilgili meselelerden daha fazla temas ettiğini öğrenmemişlerdir.
ÜLKEMİZDEKİ PARLEMENTER SİSTEM VE İSLÂM
Anayasa profesörleri der ki Parlementer Sistem:
a — idarecinin Mes'uliyeti.
b — Halkın iktidarı.
c — Halk iradesine Hürmet... esasları üzerinde kurulur.
— 89 —
Bu sisteme gö.e milletin birlik ve beraberlik içinde olmasına da bir mani yoktur. Bölünme ve ihtilâf, parlementer sistemde şart değildir. Bu arada particiliğin parlementer sistemin esaslarından biri olduğunu ileri sürenler de yok değildir.
Parlementer sistemde particilik bir örf ise de bu nizam da, zarurî bir unsur değildir. Çünkü particilik olmadan parlementer sistemi tatbik etmek mümkündür.
Şu halde İslâm idarî Nizamı ile parlementer nizam arasında bir tezat yoktur. Bu itibarla parlementer sistem, islâm Nizamından uzak değildir, islâmca bilinmeyen bir şey değildir.
Kesinlikle söyleyebiliriz ki, Mısır Anayasasının esasını teşkil eden kaideler islâmî esaslara ters düşmemektedir. İslâmdan uzak değildir, islâmca bilinmeyen bir şey değildir. Bilâkis Mısır Anayasasını tanzim edenler Anayasayı en modern anayasal esaslara göre hazırlamalarına rağmen, anayasanın', hiçbir kaidesinin Islama aykırı olmamasına çalışmışlardır.
Anayasamız ya açıkça İslâm'a uygundur. Meselâ: «Devletin Dini islâm'dır» maddesi böyledir. Yahut izah edilmek suretiyle İslâm'a uygunluğu ortaya çıkar. Meselâ: «inanç hürriyeti teminat altındadır.» maddesinde •durum budur.
Burada Anayasa ile mahkemelerde yürürlükte olan kanunlar arasındaki farkı açıklamak isterim. Zira bu kanunlardan çoğu açıkça İslama ters düşmektedir. Bu nu —inşAllah— yeri gelince tafsilatıyla anlatacağız. (Allah SİZİ ISLAH ETSİN ADAM BURNLARI SÖYLEDİKLERİNİ NEDEN DUYMAMAKTAN GELMEKTESİNİZ.)
Mısır'da uygulanan Parlementer Sistem ve Mısır Anayasası temel kaidelerinde, İslâm'ın getirdiği esaslara ters düşmemesine rağmen Anayasanın bazı maddelerinde eksiklik olduğunu, tatbikatın doğru olmadığını, ve İslâmın esaslarını koruma hakkındaki maddelerin yetersiz olduğunu, dolayısıyle hikâye ettiğimiz bu bozuk düzene sürüklendiğimizi, parlementer sistemde istikrarsızlık içinde yaşadığımızı gözden kaçırmamalıyız
İKTİDARIN GÜÇSÜZLÜĞÜ— KANUNLARİN BOZUKLUĞU
«Gerçekten biz sana Kitabı hak olarak indirdik ki, insanlar arasında Allah'ın sana gösterdiği şekilde hüküm veresin... Hainlere karşı yardımcı olmaya* 1 sın. •«.»(s?)
Geçen kısımlarda gerek islâm nizamında gerek parlementer sistemce liyakatli bir iktidarın üç temel noktasını beyan ettik. Bunlar:
1 — İdarecinin mes'uliyeti.
2 — islâm Ümmetinin Birliği.
3 — Millet iradesine Hürmet.
Keza kısaca kanunların kapalı taraflarına, Mısır Anayasasının konulduğundan bu ana kadar tatbik ettiğimiz idari nizamm bozukluğuna ve acizliğine de işaret etmişî;m.
Bugün içinde bulunduğumuz huzursuzluğun, şaşkınlığımızın, bölünmemizin, gruplaşmamızın sebebi ka-. nunlarımızın yetersizliği, bozukluğu ve kapalılığıdır.
5} YENİDEN İSLAM'A:
Kapitalist, sosyalist, komünist v.b. rejimlerin herhangi birinden hayır geleceğini sanmayın. Bu sistemlerin her birinin aldatıcı birtakım iyi tarafları görünse de hakikatte herbirinin aşırı derecede eksiklikleri vardır.
Bu rejimler, başka memleketlerde türemiş, bizim dertlerimize benzemeyen dertlere çare bulmak için icad edilmiş, bize uymayan cemiyetlerde kurulmuşlardır.
Diğer taraftan bizim elimizde, dört başı mamur, tam bir ıslahata götüren, millî iktisadımızı düzenleyen islâm Nizamı bulunmaktadır.
Eğer bunu hakkıyla bilsek, doğru bir şekilde tatbik etsek elbette ki bütün problemlerimiz çözülecektir. Bütün rejimlerin iyi taraflarını elde etmemiz, kötü taraflarından uzaklaşmamız mümkün olacaktır.
Hayat seviyesinin ve milletin bütün tabakalarının nasıl yükseldiğini, huzura kavuştuğunu göreceğiz. Refaha ve huztrlu hayata giden en yakın yolu bulmuş olacağız.
İSLAM NİZÂMININ HUSUSİYETLERİ:
İslâm nizâmı, insanların koyduğu kanunlara ve felsefi görüşlere benzememektedir. İslâm Nizâmı Fikir ve emirlerini sadece insanların kafasında teoriler, kitaplarda yazılı görüşler, dillerde söylenen sözler olarak bırakmamıştır. Fakat islâm, emirlerini yerleştirip sebatlı kılmak için ve bunlardan meydana gelecek eserlerden faydalandırmak-için, gözle görülen fiili ameller koymuş ve islâma iman edenleri bu amellere sımsıkı sarılmaya mecbur kılmıştır.
IX — VASİYET
Ey müslüman kardeşleri., iyi dinleyin! Bu sözlerimle düşüncelerinizi gözlerinizin önüne sermek istiyorum. Olabilirki, zor duruma düşerim de sizinle bir daha konuşma ve yazışma fırsatı bulamam. Sizlere bu sözleri düşünmenizi, ezberleyebildiğinizde ezberlemenizi ve bunların çevresinde toplanmanızı vasiyet ediyorum.
Ey müslüman kardeşler!.. Siz, bir hayır derneği değilsiniz, bir siyasî parti değilsiniz, belirli bir gaye
için kurulmuş bir teşkilat ta değilsiniz. Fakat sizler, müslümanların kalbine girip onları Kur'anla ihya edecek yeni ruhlarsınız. Allah'ın emriyle maddeciliğin zulmetini parçalayıp, insanlığı aydınlığa kavuşturan yeni nurlarsınız. Hz. Resulullah'ın davetini haykıran seslersiniz. Şu gerçeği itiraf etmek gerekir ki, bütün insanlar bu ağır yükten kaçtıktan sonra onu siz yükleniyorsunuz
«Size neye davet ediyorsunuz?» diye sorulduğunda, şu cevapları veriniz:
Hazreti Muhammed (S.A.V.) in getirdiği islâm'a davet ediyoruz, hükümet kurmak islâmın bir parçasıdır, hür olmak islâmın farz buyurduğu bir vecibedir.»
Eğer size «Bu siyasetten başka birşey değildir» denilirse, «islâm budur başkasını bilmeyiz» deyin. Eğer size «Siz isiâmî devrim'e davet ediyorsunuz» denilirse, «biz, iman ve iftihar ettiğimiz hakka ve barışa davet ediyoruz. Şayet karşımıza çıkar, yolumuza durursanız; Allah, bize kendimizi müdafaa etmeye dair izin vermiştir, siz ise sapık ve zâlim devrimcilersiniz» deyin. Eğer size «Bazı kişi ve kuruluşlarla yardımlaşıyor-sunuz» derlerse siz de şu âyeti okuyun: Biz yalnız ALLA'a iman ettik, sizin O'na ortak koş-Hıklarınızı inkâr ettik.»(:i") Şayet düşmanlıklarında daha da İsrar ederlerse şu âyeti okuyun:
«Allah size selâmet versin, biz cahillerle sohbet etmeyi istemiyoruz X — VAZİFELER
Ey kardeşler!..AllahA 'a iman edin, O'nu bilmekle, O'na dayanmakla şeref duyun, O'ndan başkasından korkmayın. Farzlarını gereği gibi yapın, yasakladığı şeylerden kaçının. Üstün ahlâklarla ahlâklanın, ahlâkınızla güçlü olun, 'ın size bahşettiği iman şerefiyle şerefli olun, takva ve sâlihlerin takvâlıklarıyla yaşayın. Kur'an-ı Kerim'e yönelip okuyun ve okutun. Resulullah'ın hayatına yönelip hatırlayın. Devamlı söyleyenler değil yapanlar olun. bir milleti doğru yola sevk ettiğinde ona çalışıp yapmayı ilham eder. Bir millet hidayete erdikten sonra ancak çekişmeler neticesi hidayetten şaşmıştır.
Birbirinizi sevin, aralarınızda bulunan alâkalarınızı devam ettirin. Bu, sizin başarınızın sırrı ve güçlölüğü-
(30) Mü'minurç Suresi âyet: 84
(31) Kasas Suresi âyet: 55
201
nüzün esasıdır. Allahu Tealâ, milletinizle aranızda hak hükmünü verinceye kadar kararlı olun. önderlerinizi, zor zamanlarda da kolay zamanlarda da, sevilen şeylerde de sevilmiyen şeylerde de dinleyin! itaat edin davanızın sembolü budur, aramızdaki bağ da budur.
Bütün bunlardan sonra Allahu Tealâ'nın yardımını ve desteğini bekleyin. Hiç şüphe yok ki, fırsat geliyor. «O gün de mü'minler Allah'ın yardımıyla ferahlanırlar. Allah dilediğine yardım eder. O galipdir, merhamet sahibidir.»(52)
Allah, bizi de, sizi de rızasına muvaffak kılsın, hidayette olan seçilmiş kimselerin yoluna sevk etsin, şerefli ve mes'ud bir hayatla yaşatsın, mücahidlerin ve şehitlerin ölümüyle öldürsün.
Allahne güzel dosttur, ne güzel yardımcıdır
|