HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 28 Mart 2024, 13:13:47


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: sendikaya üyelik  (Okunma Sayısı 18548 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
beyda
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5


« : 24 Mart 2011, 23:26:18 »

ESSELEMU ALEYKUM............. SENDİKACILIK NEDİR?  İSLAMA GÖRE CAİZ MİDİR? SENDİKA SÖZLEŞMESİNİ İMZALAMAK DOĞRUMUDUR? BİR MÜSLÜMAN SENDİKAYA ÜYE OLMUŞ AMA TOPLANTILARINDA BULUNMUYOR.BAŞKAN ŞEÇİMLERİNE KATILMIYOR.  ONLARIN ALMIŞ OLDUKLARI KARARLARI ONAYLAMIYOR. SADECE KENDİSİNE FAYDALI OLAN ŞEYLERİNDEN YARARLANIYOR. BU KİŞİ HAKKINDAKİ HÜKÜM NEDİR? AYRINTILI BİLGİ VERİLİRSE SEVİNİRİM Allah RAZI OLSUN.
Kayıtlı
DARİMİ
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 998


« Yanıtla #1 : 26 Mart 2011, 15:18:24 »

Kısacası sendika:Çalışanların haklarını işverenlere ve devlete karşı korumak ve geliştirmek üzere oluşturdukları örgütlerdir. Aynı şekilde sözde! Sendika, Sömürücü sermayeye karşı işçilerin-emekçilerin hak ve çıkarlarını savunan, destekleyen, hatta onlar adına iktidar mücadelesi veren siyasal partilerle, kuruluşlarla çeşitli düzey ve biçimlerde ilişkiler içinde olan bir kurumdur. bizim gözümüzde sendika işçi ve emekçi üzerine tağutluk kurmuş bir kan emicidir.
İslami açıdan Sendikayı ve işlevsel konumunu tanımak için bu kadar bilgi aslında yeter artar bile. Sendikaya üye olmuş bir kişi devlete karşı hak hukuk arama ve iktidar mücadelesi veren siyasal partilerle, kuruluşlarla çeşitli düzey ve biçimlerde ilişkiler içine giren bir kuruma yetki vermiştir, dolaysıyla bu küfür şirk olan bir amel olmakla beraber tağutluk idasında bulunanlara yetki vermektir.
Bir Müslüman ın böyle bir kuruma üye olup sözde küfür sözleşmesini tahrif etmesi hiçbir şey değiştirmez. çünkü yetki verilmiştir.Bu aynen şuna benzer, siyasi partilere oy veripte ben onların yaptığını kabul etmiyorum,onaylamıyorum demek gibidir.

 
Kayıtlı
omerzeyd
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 18


« Yanıtla #2 : 27 Mart 2011, 03:32:07 »

ESSELEMU ALEYKUM............. SENDİKACILIK NEDİR?  İSLAMA GÖRE CAİZ MİDİR? SENDİKA SÖZLEŞMESİNİ İMZALAMAK DOĞRUMUDUR? BİR MÜSLÜMAN SENDİKAYA ÜYE OLMUŞ AMA TOPLANTILARINDA BULUNMUYOR.BAŞKAN ŞEÇİMLERİNE KATILMIYOR.  ONLARIN ALMIŞ OLDUKLARI KARARLARI ONAYLAMIYOR. SADECE KENDİSİNE FAYDALI OLAN ŞEYLERİNDEN YARARLANIYOR. BU KİŞİ HAKKINDAKİ HÜKÜM NEDİR? AYRINTILI BİLGİ VERİLİRSE SEVİNİRİM Allah RAZI OLSUN.

Hidayete tabi olanlara selam olsun..
Sendika: İşçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini kendi kanunlarına göre korumak ve geliştirmek için meydana getirdikleri tüzel kişiliğe sahip kuruluşlara denilir.

Toplumda sosyal, ahlaki, maddi ve manevi varlıklarının, temel hak ve özgürlüklerinin korunması için çalışır. Demokrasinin korunup yerleşmesine, sosyal adaletin ve barışın gerçekleşmesine yardımcı olmayı; milli birliği ve ulusal ortak değerleri koruyucu ve geliştirici sosyal ve kültürel faaliyetler yapmayı; ülkenin gelişmesi ve evrensel hukuk normlarına uygun demokratik hukuk devleti anlayışının yerleşmesi, sivil toplumun kurumsallaşması konularında çalışmalar yapmayı amaçlar. Çalışmalarında Evrensel Hukuk İlkelerini ve TC Anayasası'nı esas alır. Sendika amaçlarına ulaşabilmek için:
a-       Üyelerine yaptıkları işe uygun, insanlık haysiyetine yaraşır adil bir ücret, daha iyi çalışma şartları ve mesleki saygınlık kazandırma konusunda çalışmalar yapmayı görev bilir.
h-       Dil, din, ırk, mezhep ve siyasi düşünce farkı gözetmeksizin her türlü ayrımcılığa karşı mücadele eder
l-         Dil, din, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç ve mezhep farkı gözetmeksizin çalışmanın toplum hayatındaki rolünü ve değerini müdrik ve bu konudaki haklarına ve görevlerine vakıf bir üye topluluğu meydana getirmek için çalışır.(Sendika Tüzüğü)
SENDİKANIN GÖREV VE YETKİLERİ
Sendika, Anayasa, yasalar ve tur Cumhuriyeti’nin taraf ve üye devlet olarak bağlı olduğu uluslararası sözleşme ve şartlardan doğan hak ve yetkilerine dayanarak üyelerinin ortak ekonomik, sosyal, kültürel ve demokratik hak ve menfaatlerini adalet ve eşitlik illerine göre korumak ve geliştirmek için gerekli çalışmayı yapar.

İşçi sendikasına üyelik, işçinin beş nüsha olarak doldurup imzaladığı ve notere tasdik ettirdiği üye kayıt fişini sendikaya vermesi, yukarıda yazılı şartları kabulü ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile kazanılır.
Bir müslümanın yukarıda ki sendika sözleşme  şartlarını kabul ederek sendikaya üye olması düşünülemez."Kafirlere, müslümanlar için bir yetki vermedik.” ((Nisa: 141))
Müslüman olmadan önce sendikaya üye olan bir kimsenin sendika üyeliğinden  istifa etmesi gerekir.Yalnız istifa etmesi kişinin zararına dokunacaksa eğer sendika başkanın yetkisi varsa
sendika başkanına ; ''Benim adıma bana danışmadan hareket etmenize izin vermiyorum yada rızam yok veya yetki vermiyorum''demesi gerekir.
Kayıtlı
ŞURA
Aktif Üye
**
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 71



« Yanıtla #3 : 29 Mart 2011, 21:30:52 »

''Benim adıma bana danışmadan hareket etmenize izin vermiyorum yada rızam yok veya yetki vermiyorum''demesi gerekir.


Bu söz müslümanı küfürden kurtarırmı istifa etmedigi halde?
Kayıtlı
omerzeyd
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 18


« Yanıtla #4 : 30 Mart 2011, 00:17:56 »

''Benim adıma bana danışmadan hareket etmenize izin vermiyorum yada rızam yok veya yetki vermiyorum''demesi gerekir.


Bu söz müslümanı küfürden kurtarırmı istifa etmedigi halde?

Hidayete tabi olanlara selam olsun

Sendika başkanın yetkisi varsa Bu söz kişinin kafire yetki vermedğini beyan ettiği için kişiyi küfürden kurtarır.
Kayıtlı
ŞURA
Aktif Üye
**
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 71



« Yanıtla #5 : 30 Mart 2011, 00:48:03 »

Sendika başkanına söylenmesi gerekir demişsiniz kurumlarda yani fabrikalarda sendikadan sorumlu olan görevli kişilere bu sözün söylenmesi yeterli olurmu
Kayıtlı
omerzeyd
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 18


« Yanıtla #6 : 30 Mart 2011, 22:15:13 »

Sendika başkanına söylenmesi gerekir demişsiniz kurumlarda yani fabrikalarda sendikadan sorumlu olan görevli kişilere bu sözün söylenmesi yeterli olurmu

Sendikanın yetkilisi sendika başkanı ise ve muhatab alınması gereken kişi sendika başkanıdır.Yekili olana üyelerse üyelere sendika başkanı ise sendika başkanına sadece sendika başkanı yetkılı değilse uyelerle beraber hepsı yetkılıyse sendika başkanı dahıl hepsıne söylenmesi gerekir.
Kayıtlı
Asım
Aktif Üye
**
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 67


« Yanıtla #7 : 30 Ocak 2012, 23:46:48 »




 S.a


Böyle söylemek her zaman kişiyi kurtarmaz, Resmi olarak kayıt olunan biryer için sadece dille kabul etmiyorum demek yeterli olmaz, Oradan kaydını sildirmek lazım.
Kayıtlı
mustafa_dem
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 2


« Yanıtla #8 : 18 Nisan 2013, 01:21:23 »

selamun aleyküm

profesör hayrettin karamanın bu konu hakkında ki görüşünü yorumlarsanız memnun olurum. zira bende sendikada işçi olarak çalışıyorum.

İslâm ve sendika

Bu başlığı okuyanlar "İslâm ile sendikanın ne alâkası var. Birisi din, diğeri ise bir işçi örgütü?" diyebilirler. Ancak biraz düşünülürse bu yaklaşımın insan gerçeğine aykırı olduğu anlaşılır. Çünkü insan dinsiz, düşüncesiz, duygusuz, ifadesiz ve san'atsız olmayan, olamayan müstesnâ bir canlı varlıktır. Aslında kendilerini "dinsiz, tanrısız" zannedenlerin, kendilerine bu vasfı yakıştıranların da bir dinleri (düşünce ve davranışlarına yön veren bir inançları) vardır. İnsan birşeye inansın da bu inanç onun düşünce, duygu ve davranışlarını etkilemesin; bu düşünülemez! "Din vicdan işidir" cümlesinin biri doğru, diğeri yanlış iki anlamı vardır: Doğru anlamı, "bir insanın vicdanında gönlünde, benliğinin derinliklerinde din ve iman sahibi olacağıdır, ancak böyle bir dindarlık ve imanın mûteber olduğudur, bu olmadıktan sonra dışa vuran dindarca davranışların bir insanı dindar kılmayacağıdır." Yanlış anlamı, "din ve inancın kişinin (bireyin) vicdanında kalacağı, oradan topluma ve insan ilişkilerine taşmayacağıdır." İşte bu ikinci anlayış insanın yapısına ters düşmektedir. Bu böyle olunca ülkenin rejimi ne olursa olsun, belli bir dini benimsemiş, inanmış insan, yapıp ettiklerinin inancı ile uyuşup uyuşmadığını düşünecek, uygun olduğu kanâatine varırsa vicdanen rahatlayacak, huzur bulacak, hatta uygun bir niyetle bunu ibâdet haline getirecek; eğer inancına aykırı olduğu kanaâtine varırsa vicdanen rahatsız ve huzursuz olacaktır. İşte bu sebepledir ki devletler, bağlayıcı kurallar koyarken ve icrada bulunurken halk ekseriyetinin inanç ve ahlâkını gözönüne almak -umumi inanç ve ahlâka aykırı davranmamak- azınlıkta kalanlara da -belli sınırlar içinde- vicdanlarına göre davranma imkânını (hürriyetini) tanımak durumundadırlar.
İslâmın bütün kurum ve kuralları ile uygulandığı bir yerde ve zamanda işçilerin haklarını alabilmek için örgütlenmelerine ve hakkı teslim etmemekte direnen taraflara baskı yapmalarına gerek bulunmayabilir. Ancak kapitalist ekonomilerde "her an artan kazanç peşinde olmak", "üretimde sermayenin rolünü abartmak", "sermayenin yöneticileri ve yönetim biçimini belirlemede söz sahibi olması" gibi "ilkeler" bulunduğu için işçinin hakkı da sermaye sahiplerince belirlenecek veya verilecektir. İşte bu durumda "yalnızca hakkı âdil ölçüler içinde belirlemek ve almak maksadıyla" işçilerin örgütlenmesi zaruret haline gelmektedir. Hayat ve saâdet dini olan İslâmın, zaruretlere karşı çıkması, bunları engellemesi sözkonusu bile olamaz. Çünkü "zaruretler yasakları mübah kılar, kaldırır" (Mecelle, md. 21.)
Kayıtlı
DARİMİ
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 998


« Yanıtla #9 : 18 Nisan 2013, 11:44:48 »

İşçilerin gasp edilen haklarını almak için bir araya gelip meşru bir zeminde mücadele vermeleri veya hakları zalimler tarafında gasp edilen mazlumların haklarının iadesi için bazı duyarlı kâfirlerle bir araya gelip meşru yollardan Zalimlere karşı mücadele etmelerini İslam yasaklamamıştır bilakis İslam bunu tavsiye etmektedir.

Yani Hak aramak veya hakların iadesi için mücadele etmeyi İslam yasaklamamıştır ki zaruretler yasak olan şeyleri mubah kılar kaidesine göre cevaz verilsin!

Fakat Allah c.c nün hükümleriyle hükmetmeyen küfür devletler bu hakların iadesi için belli kanunlar koymuş ve takip edilmesi gereken yollar tayin etmiştir ve hakların iadesi için hak sahiplerini belirlenen kanunlara uymaya mecbur etmiştir.

İşin aslına baktığımızda kâfir devletler aynı şekilde zalim oldukları halde diğer zalimlerin, mazlumların haklarını veya sermaye sahiplerinin işçinin haklarını gasp etmeleri için her türlü kolaylığı sağlamışlardır. Sermaye sahiplerinden gasp edilen hakları alma konusunda her türlü güce, yaptırıma sahip oldukları halde devlet olması sebebiyle bu hakların geri alınması ona ait olmasına rağmen kendileri de zalimler sınıfında oldukları için bu işi direk olarak hiçbir yaptırım gücüne sahip olmayan ve kendisinden daha güçsüz olan başkalarına devretmişlerdir.
Bu yolların en başında gelen sendikadır. Sendikanın ne olduğu ve nasıl işlediğini yukarıda kısa bir şekilde açıklamıştık!

Birincisi sendikanın kendi içinde seçilmiş başkanları vardır ve başkan üyelerin oylarıyla seçilmektedir. Başkan yasaların kendisine tanıdığı çerçeve içerisinde işçinin haklarını aramaktadır bu bağlamda başkan işçinin haklarını almak için her türlü merci ve mahkemelere başvurmaktadır.

İkincisi: Sendikaya üye olan bir kimse sendika başkanını kendisine Başkan, vekil tayin etmiş bu konularda velayet hakkı vermiş ve yasaların belirlediği şekilde hareket etmesini onaylamıştır.

Üçüncüsü: sendikaya üye olan bir kimse kendisini ilgilendiren herhangi bir ihtilafta sendika hakem heyetinin hükmetmesini onaylamıştır. Bunun gibi örnekler çoğaltabiliriz.

Gerçek anlamda lailaheilAllah diyen ve hayatını Allah’ın c.c emir ve yasaklarına göre düzenleyen bir Müslüman böyle bir kuruluşa üye olarak bu tür yetkileri kâfirlere verebilir mi? yetki verdiği kimselere adına her türlü tağuti düzenlerde hakkını araması için vekil tayin eder mi? Ve böyle yaptığı halde müslüman kalabilir mi? İşte bizim üzerinde konuştuğumuz nokta burasıdır.!!

Yukarıda yazısını aktardığınız şahıs ve onun gibi kişilerin bu konularda problemleri yoktur. Onlar ki Allah c.c nün hükümleriyle hükmetmeyen, Allah’ın c.c helal kıldığı şeyleri haram kılan, haram kıldığı şeyleri helal kılan, birçok konuda Allah ve resulüne karşı savaş halinde olan rejimleri Müslüman görmekte, destek vermekte, her türlü vela göstermekte, oylarıyla, canlarıyla, malarıyla bu tağuti devletleri desteklemektedirler.

Hatta hükmetme hakkını Allah’tan alıp insanlara veren demokrasi dinine oy vermeyi vacip olarak görmekteler, dolaysıyla bu tür tağutun savunucularının İslam hakkında konuşması, zihniyetlerinde Allah a iman, şirk, küfür, helal, haram, kavramlarının olmadığı kişilerin fetvaları ancak onların zihniyetinden ve onların dininde olan kimseleri bağlar, Müslümanları bağlamaz, çünkü Müslüman demek! Hak ve batılı ayırt eden, kâfiri, Müslüman’ı bilen ve Allah’ın c.c belirlediği yolda hayatını idame eden kimsedir.
Hidayete tabi olanlara selam olsun.

Kayıtlı
mustafa_dem
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 2


« Yanıtla #10 : 18 Nisan 2013, 15:12:44 »

cevabınız için Allah razı olsun. fakat ben bu sendikaya üye değilim. sadece burada çalışıyor, bana verilen işleri yapıyorum. yani tağutun polis askerleri gibi emir verme hükmetme gibi vasıflarına sahip değilim. ve burada çalışmak benim tağutun emir eri olduğumu varsayarmı.  Günümüz şartlarında iş bulmak ve geçim de zor. acaba burada çalışmakla küfre mi düşüyorum. lütfen yardımcı olun. Allah razı olsun şimdiden..
Kayıtlı
DARİMİ
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 998


« Yanıtla #11 : 22 Nisan 2013, 19:28:46 »

cevabınız için Allah razı olsun. fakat ben bu sendikaya üye değilim. sadece burada çalışıyor, bana verilen işleri yapıyorum. yani tağutun polis askerleri gibi emir verme hükmetme gibi vasıflarına sahip değilim. ve burada çalışmak benim tağutun emir eri olduğumu varsayarmı.  Günümüz şartlarında iş bulmak ve geçim de zor. acaba burada çalışmakla küfre mi düşüyorum. lütfen yardımcı olun. Allah razı olsun şimdiden..
evrak takibi getir götür ve şöförlük yapıyorum.

Bu soruya cevap verebilmemiz için sorunun anlaşılır olması gerekir: örneğin hangi kurumda çalışıyorsunuz? Kime şoförlük yapıyorsunuz?  Ne tür evrakların takibini yapıyorsunuz.?
Kayıtlı
arşüb nsb
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15


« Yanıtla #12 : 30 Temmuz 2015, 16:59:52 »

sendikalı bir fabrikada çalışmak caizmidir
Kayıtlı
KUDUS
Girişimci Üye
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 104


« Yanıtla #13 : 26 Aralık 2017, 17:13:51 »

yukardaki cevabı okudum.buna istinaden ACİL şöyle yapmanın hükmü hakkında bilgi istiyorum.


kişi istediği zaman  e devlet üzerinden sendikayla akdini feshedebiliyorsa ,bu kişi sendikaya üye olup,daha sonra sendikanın kendisi için mahkeme vb küfür olan fiilere girişmeye yeltenince bu kişide sendikayla akdini fesh etse burda bu kişi yine küfür işlemiş olurmu.

yani bu kişi sendikaya sadece sosyal haklar bazında kendi menfaati olan şeylerden yararlanıp.küfür olan işler oluşacağı zaman fesh etsede yine küfre girer mi...

sendikaya bunu demeden kendi niyetinde sadece yapsa...
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.