HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 28 Mart 2024, 11:27:02


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: 14. İddia Ve Buna Reddiye  (Okunma Sayısı 17112 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
buhari
Ziyaretçi
« : 11 Nisan 2009, 09:29:38 »

İddia: 14 - Etin helal olmasının illeti besmeledir. Bunun için kim besmele çekerek hayvan keserse eti yenir

a - Ebu'l Fida İsmail ibn Kesir şöyle diyor:

“Kitap ehlinin kestiği alimlerin icmaı ile  müslümanlar için helaldir. Çünkü onlar Allah'tan başkası için hayvan boğazlamanın haram olduğuna inanırlar ve kestikleri hayvanların üzerine yalnızca Allah'ın ismini anarlar. Allah hakkında sapık düşünceleri olsa bile...

O vakit ehli kitap,  kestikleri hayvanlar ve kurbanlar üzerine Allah'ın adını anarlardı ve bunu ibadet olarak telakki ederlerdi. Bunun içindir ki, Allah onların dışındaki  diğer şirk ehlinin ve benzeri din mensuplarının  kestiklerini mübah kılmamıştır. Çünkü onlar hayvan boğazlarken Allah'ın adını anmazlardı. Hatta eti yerken tezkiyeye önem vermezler ve ölü eti yerlerdi. Kitap ehli ise böyle yapmazdı.” (İbni Kesir c: 3 s: 37)

Bu sözden yola çıkarak bazı kimseler; “Hayvan etinin haram olması, keserken üzerine kimin isminin zikredildiğine bağlıdır. Eğer Allah'ın ismi zikredilerek kesilirse, kesen kim olursa olsun kestiği yenir. Eğer keserken Allah’ın adı zikredilmezse kesen kim olursa olsun, ister müslüman ister kafir olsun kestiği yenmez” diye iddia etmişlerdir.


Cevap: “İbni Kesir'in ilk sözünden, kitap ehlinin kestiği hayvanların helal kılınmasındaki illetin besmele veya Allah'tan başkasının ismini zikretmemek olarak anlayıp, bu hükmü genelleştirmek yanlıştır. Çünkü burada İbni Kesir, etin helal olmasının illetini değil, Ehli kitabın kestiklerinin helal kılınmasının hikmetini kendi görüşü ile anlatıyor.

İbni Kesir ehli kitab dışındakilerin besmele ile kestikleri yenir dememiştir. Bilakis yenilmez demiş ve mecusilerin kestikleri yenir, diyen Ebu Sevr'in getirdiği hadisi kabul etmeyerek Mecusilere ehli kitab hükmünün verilemiyeceğini bildiren Buhari'de geçen hadisi delil getirmiştir. Müşriklerin kestiğinin helal olduğuna delil getirilen Muvatta'da geçen hadis sahih olsa bile Maide: 5 ayetiyle tahsis edildiğini söylemiştir.

Müfessirlerin sözlerini Kur'an, sünnet ve icmaya zıt düşmeyecek bir şekilde anlamak gerekir. Tefsir alimleri hiçbir zaman; “Allah (c.c) müşriklerin kestiğini, hayvan keserken Allah'tan başkasının adını zikrettiklerinden dolayı haram kılmıştır” dolayısıyla, “müşrikler hayvan keserken Allah'ın isminden başka bir isim zikretmezlerse veya Allah'ın ismini zikrederlerse kestikleri yenir” dememişlerdir.

b- Şevkani şöyle diyor:
 “Bir kafir Allah'ın ismini zikreder, Allah'tan başkasının ismini zikretmez ve şeriate uygun olarak hayvan keserse, kestiği hayvanın eti haram olmaz. Bunun haram olduğunu gösteren herhangi bir delil yoktur.

Kafirin, Allah'ın isminden başka bir isim zikrederek kestiği hayvan etleri yenilmez. Zaten bunu yapan bir müslüman olsa, onun kestiği  de haramdır, yenilmez.

Yine, bir kafir Allah'ın ismini zikretmeyi ihmal ederek kesim yaparsa, kestiği yenmez. Aynı, müslümanın Allah'ın adını zikretmeyerek kestiği hayvanın yenilmemesi gibi...

“Kafirlerin kestiği icma ile haramdır” iddiası doğru değildir. Doğru olsa bile bu icmanın, Allah'ın isminden başka bir isim zikredilerek veya Alah'ın ismi zikredilmeyerek kesilen hayvanlara hamledilmesi gerekir.

Kitap ehlinin kestiği de, ancak Allah'ın ismini zikrederek keserlerse helal olur. Aynı müslümanlarda olduğu gibi...” (Es-Seylü'l-Cerrar  c: 4 s: 6566)Cevap: Allah (c.c)'nun kitap ehli olan yahudi ve hristiyanların kestiğini helal kılmasının sebebi, onların hayvan keserken üzerine daima Allah'ın ismini zikretmelerindendir” sözü yanlıştır.

Bu sözün doğru olabilmesi için, Allah (c.c)'nun oğlu ve eşi olduğunu söyleyen ve Allah'ın üç olduğu inancına sahip olan kitab ehlinin, daima Allah'ın ismini zikrederek hayvan kestiklerine dair bir delil olması gerekir.

“Yahudi ve hristiyanların kestiklerini yiyebilmemiz için, kesim sırasında Allah'ın ismini zikretmeleri gerekir” sözüne gelince; yahudi ve Hristiyanlar gibi sapık inanca sahip kimselerin hayvan keserken daima Allah'ı hatırlamaları zor bir ihtimaldir. Hatta onlar Allah'ın ismini zikretseler bile, gerçek mabud olan Allah'ın ismini değil kafalarındaki vasıflara sahip olan Allah'ın ismini zikrederler. (Onlara göre Allah İsa ve Uzeyr'in babasıdır. Biz Allah (cc)'yu bu tür vasıflardan tenzih ederiz.)

Putperestler de aynı şekilde, Allah'ın ismini zikretseler bile, dünyayı yaratan, öldüren, yaşatan, yağmuru yağdıran, fakat kendisine putlar aracılığı ile yaklaşılan Allah'ın ismini zikrederler.

Aynı şekilde müslüman olmadığı halde müslüman olduğunu iddia eden günümüz insanları, Allah'ın ismini zikretseler bile, inançlarına göre, namaz, oruç ve hacda kendisine uyulan fakat ticaret, hukuk, iktisat ve diğer dünya işlerine karışmayan Allah'ın ismini zikrederler. Dolayısıyla onlar besmele çekseler bile, İslam şeriatinin istediği manada besmele çekmedikleri için kestikleri yenmez, haramdır.

Cumhura göre; Allah (c.c) yahudi ve hristiyanların kestiğini helal kılmış fakat, kesim yaparken besmeleyi zikretmelerini şart koşmamıştır.

Bu konuyla ilgili şöyle bir rivayet vardır:
İkrime'den İbni Abbas (r.a) şöyle demiştir:

“Allah (c.c):

“Üzerine Allah'ın adı anılmadan kesilen (hayvan)lardan yemeyin! ”    (En'am:121)
buyurduktan sonra bu hükümden;

“kitap ehlinin yemeği (kestiği) size helaldir.” Maide: 5)

buyurarak kitap ehlinin kestiğini istisna etmiştir. Kitap ehlinden kasıt yahudi ve hristiyanlardır.”  (Ebu Davud, Kurtubi Tefsiri)

Bu rivayetten anlaşılıyor ki, Allah (c.c) besmele çekilmeden kesilen hayvanları haram kıldıktan sonra, kitap ehlini bu hükümden istisna etmiştir, yani kitap ehlinin kestiğinin helal olması besmeleyi zikretmelerine bağlı değildir.

Allah (c.c) hayvan keserken besmeleyi zikretmeyi müslümanlara şart koşmuştur. Çünkü, hayvan keserken üzerine Allah'ın adını anmak ibadettir ve ancak müslümanların yaptığı ibadetler geçerlidir. Müşrik ve kafirlerin yaptığı ibadetler ise Allah katında geçerli değildir.

Zaten cumhur (alimlerin çoğu), hayvan kesmeyi ibadet saydığı için besmele ve niyetin de şart olduğunu söylemişlerdir.

Kesilen hayvan etinin helal olmasında besmelenin illet olduğunu söylemek yanlıştır. Çünkü birşeyin illet olabilmesi için onun herhangi bir nassa aykırı olmaması gerekir. Eğer bir şey illet olarak kabul ediliyor ise, illetin yokluğunda onunla ilgili hükmün de olmaması gerekir. Yani, eğer besmele illet ise, ne şekilde olursa olsun, ister bilerek ister unutarak zikredilmediği zaman, kesilen hayvan etinin haram olması gerekir.

Fakat aşağıdaki rivayet, besmelenin illet olmadığını açıkça göstermektedir.

Aişe (r.a) şöyle demiştir:

“Rasulullah (s.a.s)'e bir grup müslüman geldi ve dediler ki:

 “Yeni müslüman olmuş bir kavim bize et getiriyor. Keserken Allah'ın ismini zikredip zikretmediklerini bilmiyoruz. Ne yapalım?” Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s):


“Siz Allah (c.c)'nun adını zikrederek yiyin!” buyurdu. (Buhari, Ebu Davud, Nesei, İbni Mace, Malik)

Şayet besmele illet olsaydı, yeni müslüman olmuş bu kimselerin hayvan keserken besmele çekip çekmedikleri bilinmediği için, kestiklerinin yenilmemesi gerekirdi.

Besmele illet olsaydı, ister bilerek, ister bilmeyerek ister unutularak terkedilmiş olsun, besmele zikredilmeden kesilen hayvanların etlerinden yemek haram olurdu.

Halbuki cumhura göre; besmele unutularak zikredilmese de, kesilen hayvanın eti helaldir, yenilebilir.

“İster müslüman ister kitap ehli olsun, hayvan keserken besmeleyi zikretmeyenlerin kestikleri yenmez” diyen alimler, hiçbir zaman; “müşrikler besmele çekerek hayvan keserlerse, kestikleri yenir” dememişlerdir.

Besmeleyi şart koşan alimlerin bazıları, bunu sadece müslümanlar için, bazıları da hem müslümanlar hem de kitap ehli için şart koşmuştur.

Besmeleyi hayvan etinin yenmesi için illet kabul edip, zikreden kim olursa olsun, kestiği hayvanın eti yenir demek yanlıştır. Çünkü birşeyin illet olabilmesi için bir takım şartlar vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

1- İllet olacak vasfın herhangi bir nassa zıt olmaması gerekir. Halbuki besmelenin illet olmadığını gösteren naslar mevcuttur.


Aişe (r.a) şöyle demiştir:

“Rasulullah (s.a.s)'e bir grup müslüman geldi ve dediler ki:

“Yeni müslüman olmuş bir kavim bize et getiriyor. Keserken Alllah'ın ismini zikredip zikretmediklerini bilmiyoruz. Ne yapalım?” Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s):

“Siz Allah (cc)'nun adını zikrederek yiyin” buyurdu. (Buhari, Ebu Davud Nesei, İbni Mace, Malik)


Şayet besmele illet olsaydı, yeni müslüman olmuş bu kimselerin kestiklerinin, keserken besmele çekip çekmedikleri bilinmediği için yenilmemesi gerekirdi. Rasulullah (s.a.s)'in bu etlerin yenilmesine izin vermesi besmelenin illet olmadığını gösterir.

2- İllet olan vasıf ortadan kalktığında, ona bağlı olan hüküm de ortadan kalkar.
Şayet besmele illet olarak kabul edilirse, unutularak dahi olsa, besmele zikredilmediği taktirde kesilen hayvan etinin haram olması gerekirdi.


Halbuki cumhura göre;
bir müslüman besmeleyi unutma sebebiyle zikretmezse, kestiği hayvanın eti haram olmaz, helaldir ve yenilebilir.

Besmele, kesilen hayvan etinin helal olabilmesi için şarttır, diyen alimler bile besmelenin illet olduğunu söylememişler ve “hayvanı besmele ile kesen kim olursa olsun, isterse bir müşrik olsun, kestiği helaldir yenilebilir” dememişlerdir.

Onlar; “besmele ancak nasslardan dolayı, kesilen hayvanın helal olabilmesi için şarttır. İşte bu sebeple, zikredilen şart tahakkuk etmezse, yapılan amel batıl olur. Yani kesilen hayvanın eti haram olur” demişlerdir

Mesela;
namazın sahih olabilmesi için abdestli olmak şarttır. Bir kimse abdesti olmadığı halde namaz kılsa, kıldığı namaz batıl olur. Fakat buradan yola çıkarak; “abdesti olan ve bütün şartlarını yerine getirerek namaz kılan bir kafirin kıldığı namaz geçerlidir” şeklinde bir hükme varılmaz. Aynı şekilde; “bir kafirin besmele dahil bütün şartlarını yerine getirerek kestiği hayvanın eti de helaldir, yenilebilir” denilemez.

Sahabelerin, kafirlerin kestiğinin yenmeyeceğine dair icması açıktır. Bu icmayı kafirlerin dinine değil de, Allah’ın ismini zikretmemeye veya Allah'tan başkasının ismini zikretmeye hamletmek yanlıştır.

İbni Abbas (r.a)'nun: “Allah (c.c);

“Üzerine Allah'ın adı anılmadan kesilen (hayvan)lardan yemeyin.”    (En'am 121)
buyurduktan sonra;

“kitap ehlinin yemeği (kestiği) size helaldir” (Maide: 5) buyurarak kitap ehlinin kestiğini bu hükümden istisna etmiştir. Kitap ehlinden kasıt yahudi ve hristiyanlardır sözü, ”   ehli kitabın besmeleyi zikretmesinin şart olmadığını göstermektedir. (Ebu Davud, Kurtubi Tefsiri)

Ayrıca Şevkani’nin yazmış olduğu Fethü'l Kadir adli tefsir kitabının 5. cildinin 18. sayfasında, Maide: 5 ayeti tefsir edilirken, bizzat Şevkani’nin kendisi; “Maide: 5 ayetinin zahirine göre; kitap ehli Allah'ın adını zikretmese bile, kestikleri helaldir ve Maide: 5 ayeti;

“Üzerine Allah'ın adı zikredilmeyen (hayvan)ları yemeyin!” (En'am: 121)

 ayetini tahsis etmiştir. Buna göre yahudiler Uzeyr'in, hristiyanlar Mesih'in adını zikrederek kesim yapsalar bile, kestikleri yenir” demiştir.


Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.