HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 28 Mart 2024, 14:09:31


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1] 2   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: Eşariler  (Okunma Sayısı 24716 defa)
0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Yahya B Said El Kattan
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 10


« : 11 Ocak 2018, 15:38:01 »

بسم الله والحمد لله الذي هدانا لدينه المرتضى، والصلاة والسلام على رسوله المصطفى وعلى آله وصحبه اجمعين! وبعد

وَالسَّلَامُ عَلَى مَنِ اتَّبَعَ الْهُدَى

http://www.davetulhaq.com/tr/forum/index.php?topic=13029.0

Bu linkte yazdıgığınız Eşarilerin vs Ehli sünnetten olduğnu iddia ettiniz!ve Aksini söyleyenlere meydan okudunuz?biz Aksini soluyoruz ve size karşılık vermek istiyoruz.kısa ve öz konusmak istiyoruz kendi şahsi yorumlarınız yok Eşariler ehli sunnet degilse kim kalır geriye vs bunlara hic girmeyin Hakkın olcusu coğunluk değildir.Kaldıkı eşarşlerden gorüşlerinden donen Alimler de azımsanamayacak kadar coktur.yine ilmi seviyeniz nedir vs şeylere girmeyin!yine yaptıgımız ve yapacagımız nakilleri Anlamıyorsunuz diye gülünç şeylerle karşılık vermeyin!

şimdilik büyük bi Alimin sozuyle başlıyoruz ilerleyen bolumlerde Alımlerin bu fırkaya karsı bizzat yazılmış risalelerıni ortaya koycaz

İmam Ebu’l-Abbas İbni Surayc : (v. 303)  ikinci şafi

لا نقول بتأويل المعتزلة، والأشعرية، والجهمية، والملحدة، والمجسمة، والمشبهة، والكرامية، والمكيفة، بل نقبلها بلا تأويل، ونؤمن بها بلا تمثيل

Bizler Mutezile, Eşariler, Cehmiyye, Mülhide, Mücessime, Müşebbihe, Kerramiyye ve Mükeyyife gibi teville konuşmayız, Aksine biz Allah’ın isim ve sıfatlarını tevilsiz olarak kabul eder ve onlara temsilsiz olarak (hiçbir şeye benzetmeksizin) inanırız.  (Cuz'un fihi Ecvibetun fi Usul'iddin, sf 86)
Kayıtlı
Yahya B Said El Kattan
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 10


« Yanıtla #1 : 11 Ocak 2018, 17:15:23 »

İmam Herevi dedi ki (v481) (Hanbeli)

وسمعت بلال بن أبي منصور المؤذن يقول: سمعت عمر بن إبراهيم يقول: لا تحل ذبائح الأشعرية؛ لأنهم ليسوا بمسلمين، ولا بأهل كتاب، ولا يثبتون في الأرض كتاب الله
Bilal bin Ebi Mansur el Muezzin'den isittim dedi ki: Omer ibn Ibrahim'den isitim dedi ki:
Esarilerin kestikleri yenmez. Onlar Müslüman Degildir Ehli Kitap ta degildirdirler. Onlar yeryuzunde Allah'in kitabini tasdik etmeyen kimselerdir.




سمعت أحمد بن حمزة ، وأبا علي الحداد ، يقولان : وجدنا أبا العباس النهاوندي على الإنكار على أهل الكلام ، وتكفير الأشعرية
Ahmed bin Hamza ve Ebu Ali el Haddadi'den isittim dediler ki:
Bizler Ebu Abbas en Nehavendi'yi gordugumuzde kelam ehlini inkar ediyordu ve Esarileri de tekfir ediyordu.



سمعت أحمد بن حمزة ، يقول : لما اشتد الهجران بين النهاوندي وأبي الفوارس ، سألوا أبا عبد الله الدينوري ، فقال : لقيت ألف شيخ على ما عليه النهاوندي
Ahmed bin Hamza'dan isittim dedi ki: en Nehavendi ile Ebu'l Fevaris arasindaki ihtilaf siddetlenince Ebu Abdullah ed Dineveri'ye sordular dedi ki:
Bin tane Seyh ile gorustum hepside en Nehavendi'nin gorusu uzereydiler."
(1000 tane seyhte en Nehavendi gibi Esarileri tekfir ediyordu)

Zemmu'l Kelam ve Ehlihi




 
Kayıtlı
Yahya B Said El Kattan
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 10


« Yanıtla #2 : 11 Ocak 2018, 17:36:30 »

İbn Huveyz Mendad (v463) maliki
لَا تَجُوزُ شَهَادَةُ أَهْلِ الْبِدَعِ وَأَهْلِ الْأَهْوَاءِ قَالَ: أَهْلُ الْأَهْوَاءِ عِنْدَ مَالِكٍ وَسَائِرِ أَصْحَابِنَا هُمْ أَهْلُ الْكَلَامِ فَكُلُّ مُتَكَلِّمٍ فَهُوَ مِنْ أَهْلِ الْأَهْوَاءِ وَالْبِدَعِ أَشْعَرِيًّا كَانَ أَوْ غَيْرَ أَشْعَرِيٍّ وَلَا تُقْبَلُ لَهُ شَهَادَةٌ فِي الْإِسْلَامِ وَيُهْجَرُ وَيُؤَدَّبُ عَلَى بِدْعَتِهِ، فَإِنْ تَمَادَى عَلَيْهَا اسْتُتِيبَ مِنْهَا

Bidat ve heva ehlinin şahitliği bizim nezdimizde geçerli değildir. İmam Malik'in ve bizim diğer ashabımızın nezdinde heva ehlinden kasıd kelamcılardır. Dolayısıyla bütün kelamcılar ister Eşarilerden olsun, ister Eşarilerden olmasın heva ve bidat ehlinden sayılır ve onun şehadeti İslam nazarında geçerli değildir. Sonuç olarak böyle bir kimse sürgün edilir ve bidati yüzünden cezalandırılır. Eğer bidatinde ısrar ederse tevbe etmesi istenir. (İbn Abdilberr, Cami Beyani'l-İlmi ve Fadlihi, 2/943)


Ebu nasr es siczi v (444)
ﻭﺃﻤﺎ ﺘﻅﺎﻫﺭﻫﻡ ﺒﺨﻼﻑ ﻤﺎ ﻴﻌﺘﻘﺩﻭﻨﻪ ﻜﻔﻌل ﺍﻟﺯﻨﺎﺩﻗﺔ ﻓﻔـﻲ ﺇﺜﺒـﺎﺘﻬﻡ ﺃﻥ ﺍﷲ ﺴـﺒﺤﺎﻨﻪ ﻭﺘﻌﺎﻟﻰ ﺍﺴﺘﻭﻯ ﻋﻠﻰ ﺍﻟﻌﺭﺵ ، ﻭﻤﻥ ﻋﻘﺩﻫﻡ : ﺃﻥ ﺍﷲ ﺴﺒﺤﺎﻨﻪ ﻻ ﻴﺠﻭﺯ ﺃﻥ ﻴﻭﺼﻑ ﺒﺄﻨﻪ ﻓﻲ ﺴﻤﺎﺀ ﻭﻻ ﻓﻲ ﺃﺭﺽ، ﻭﻻ ﻓﻲ ﻋﺭﺵ ﻭﻻ ﻓﻭﻕ

Onlara (Eşarilere) gelince, zındıklar gibi i'tikadlarına aykırı olanı (kabul ediyormuş gibi) gösterirler ki bu (örneğin) onların Allah Subhanehu ve Tea’la’nın arşa istiva ettiğini tasdikleridir. Ancak; Allah Subhanehu’nun ne semada ne yeryüzünde ne arşda ne de üstte olduğu şeklinde vasfedilmesinin caiz olmadığı da onların akidelerindendir.

والمعتزلة ﻤﻊ ﺴﻭﺀ ﻤﺫﻫﺒﻬﻡ ﺃﻗل ﻀﺭﺭﺍ ﻋﻠﻰ ﻋﻭﺍﻡ ﺃﻫل ﺍﻟـﺴﻨﺔ ﻤـﻥ ﻫـﺅﻻﺀ ﻷﻥ ﺍﻟﻤﻌﺘﺯﻟﺔ ﻗﺩ ﺃﻅﻬﺭﺕ ﻤﺫﻫﺒﻬﺎ ﻭﻟﻡ ﺘﺴﺘﻘﻑ ﻭﻟﻡ ﺘﻤﻭﻩ

Mu’tezile’nin, mezheblerindeki şerlerine rağmen, Ehli Sünnet’in avamına zararları bunlardan daha azdır. Zira Mu’tezile mezhebini oldukça aşikar yapmış (gizlememiştir) ki böylelikle gelecekte kök bağlamaz (ki öyle olmuştur, halef arasında bulunmamıştır) ne de üstü örtülüdür.

وكذلك كثير ﻤﻥ ﻤﺫﻫﺒﻪ ﻴﻘﻭل ﻓﻲ ﺍﻟﻅﺎﻫﺭ ﺒﻘﻭل ﺃﻫل ﺍﻟﺴﻨﺔ ﻤﺠﻤﻼ ﺜﻡ ﻋﻨﺩ ﺍﻟﺘﻔـﺴﻴﺭ ﻭﺍﻟﺘﻔﺼﻴل ﻴﺭﺠﻊ ﺇﻟﻰ ﻗﻭل ﺍﻟﻤﻌﺘﺯﻟﺔ ﻓﺎﻟﺠﺎﻫل ﻴﻘﺒﻠﻪ ﺒﻤﺎ ﻴﻅﻬﺭﻩ ﻭﺍﻟﻌﺎﻟﻡ ﻴﺠﻬـﺭﻩ ﻟﻤـﺎ ﻤﻨـﻪ ﻴﺨﺒﺭﻩ ﻭﺍﻟﻀﺭﺭ ﺒﻬﻡ ﺃﻜﺜﺭ ﻤﻨﻪ ﺒﺎﻟﻤﻌﺘﺯﻟﺔ ﻹﻅﻬﺎﺭ ﺃﻭﻟﺌﻙ ﻭﻤﺠﺎﻭﺒﺘﻬﻡ ﺃﻫل ﺍﻟـﺴﻨﺔ ﻭﺇﺨﻔـﺎﺀ ﻫﺅﻻﺀ ﻭﻤﺨﺎﻟﻁﺘﻬﻡ ﺃﻫل ﺍﻟﺤﻕ

Bunun gibi, onun mezhebinden birçokları zahirde Ehli Sünnet’in görüşüyle mücmel olarak konuşurlar. Sonra, tefsire (açıklama) ve tafsilata girildikten sonra, Mu’tezile’nin sözüne (görüşüne) dönerler. Cahil kimse zahir olanı kabul eder ama ilmi olan kimse farkında olduğunu açıktan eleştirir. Onların zararı, Mu’tezile’nin zararından çoktur çünkü Mu’tezile, Ehli Sünnet’e karşı tavrını aşikar etmiş ve bunlar (Eşari ve Küllabiye) ise gizlidir ve hak ehli ile karışıktır.

(Risalet’us Siczi ila Ehli Zubeyd fi'r Red ala men Enkera el-Harf ve's Savt)

Eşariler Allah cc kelamının sessiz oldugunu soyler es siczinin bu rısalesi buna reddiye amaclıdır.

Ebu hasan kerci v 532 şafi

وَقَدْ اُفْتُتِنَ أَيْضًا خَلْقٌ مِنْ الْمَالِكِيَّةِ بِمَذَاهِبِ الْأَشْعَرِيَّةِ وَهَذِهِ وَاَللَّهِ سُبَّةٌ وَعَارٌ وَفَلْتَةٌ تَعُودُ بِالْوَبَالِ وَالنَّكَالِ وَسُوءِ الدَّارِ عَلَى مُنْتَحِلِ مَذَاهِبِ هَؤُلَاءِ الْأَئِمَّةِ الْكِبَارِ فَإِنَّ مَذْهَبَهُمْ مَا رَوَيْنَاهُ: مِنْ تَكْفِيرِهِمْ: الْجَهْمِيَّة وَالْمُعْتَزِلَةَ وَالْقَدَرِيَّةَ والواقفية وَتَكْفِيرِهِمْ اللَّفْظِيَّةَ ".

Malikilerden bir kısmı kendilerini Eş'arilerin görüşlerine kaptırdılar. Allah'a yemin ederim ki, o büyük alimlerin mezhebini kendisine rehber edinmiş biri için, bu utanılacak bir durumdur, vebal ve felaketle sonuçlanacak bir sapmadır. O büyük alimlerin görüşlerini; Cehmiyye, Mu'tezile, Kaderiyye, Vakıfiyye gibi fırkaları tekfir edişlerini ve de Lafziyye görüşünde olanları tekfir edişlerini nakletmiştik

(Feteva, 4/175)

Kerci yine dediki

وَوَجْهٌ ثَالِثٌ لَا بُدَّ مِنْ أَنْ نُبَيِّنَ فِيهِ فَنَقُولَ: إنَّ فِي النَّقْلِ عَنْ هَؤُلَاءِ إلْزَامًا لِلْحُجَّةِ عَلَى كُلِّ مَنْ يَنْتَحِلُ مَذْهَبَ إمَامٍ يُخَالِفُهُ فِي الْعَقِيدَةِ فَإِنَّ أَحَدَهُمَا لَا مَحَالَةَ يُضَلِّلُ صَاحِبَهُ أَوْ يُبَدِّعُهُ أَوْ يُكَفِّرُهُ فَانْتِحَالُ مَذْهَبِهِ - مَعَ مُخَالَفَتِهِ لَهُ فِي الْعَقِيدَةِ - مُسْتَنْكَرٌ وَاَللَّهِ شَرْعًا وَطَبْعًا فَمَنْ قَالَ: أَنَا شَافِعِيُّ الشَّرْعِ أَشْعَرِيُّ الِاعْتِقَادِ قُلْنَا لَهُ: هَذَا مِنْ الْأَضْدَادِ لَا بَلْ مِنْ الِارْتِدَادِ إذْ لَمْ يَكُنْ الشَّافِعِيُّ أَشْعَرِيَّ الِاعْتِقَادِ. وَمَنْ قَالَ: أَنَا حَنْبَلِيٌّ فِي الْفُرُوعِ مُعْتَزِلِيٌّ فِي الْأُصُولِ قُلْنَا: قَدْ ضَلَلْت إذًا عَنْ سَوَاءِ السَّبِيلِ فِيمَا تَزْعُمُهُ إذْ لَمْ يَكُنْ أَحْمَدُ مُعْتَزِلِيَّ الدِّينِ وَالِاجْتِهَادِ ".

Belirtmemiz gereken üçüncü bir vecih de şudur: Onlardan yapılan nakillerde, fıkıh konularında bir müctehidin mezhebini takip etmekle birlikte akide konusunda ona muhalefet eden kimsenin aleyhine delil vardır. Çünkü bu durumda olan kişi, mezhebini kabul ettiği müctehidi akide açısından ya sapıklığa, ya bid'ate, ya da küfre nisbet etmiş olmalı ki, bu konuda onu kabul etmiyor. Akide konusunda ona muhalefet etmekle birlikte fıkıh konusunda mezhebine tabi olmak şeri’at açısından da, insan fıtratı açısından da vAllahi yadırganacak bir durumdur. Her kim: "Ben, fıkıh yönünden Şafii, itikad yönünden de Eş'ari'yim" derse, cevap olarak ona deriz ki: Bu, zıdları cemetmektir, hatta irtidattır. Çünkü Şafii itikad yönünden Eş'ari değildi. Yine her kim: "Ben fıkıhta Hanbeli, i'tikatta Mu'teziliyim" derse, ona deriz ki: O halde sen, ileri sürdüğün bu görüş sebebiyle sapıtmışsın. Çünkü İmam Ahmed i'tikad ve ictihadda Mu'tezili değildi. (fusul)

Kayıtlı
Yahya B Said El Kattan
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 10


« Yanıtla #3 : 11 Ocak 2018, 22:53:29 »

Imam Abdulvehhab bin Abdulvahid  El-Ensari: (hanbeli)

Esarilere Reddiye risalesi

Eşariler Allah'in dusmanıdır, Allah'in
kelami hakkinda itikadları Yahudi ve Hiristiyanlarin
inancindan daha beterdir ve sozleri Kufurdur

(Er-Risaletu El-Vadiha fi Er-raddi Ala Es-Esaira )

Kayıtlı
Yahya B Said El Kattan
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 10


« Yanıtla #4 : 11 Ocak 2018, 23:45:01 »

Ebu nasr siczi:


وينبغي أن يتأمل قول الكلابية والأشعرية في الصفات، ليعلم أنهم غير مثبتين (إلهاًَ) في الحقيقة، وأنهم يتخيرون من النصوص ما أرادوه، ويتركون سائرها ويخالفونه.

Küllabiye ve Eş’ariyye’nin sıfatlar hakkındaki görüşü üzerinde düşünüldüğünde onların işin hakikatinde bir ilahın varlığını kabul etmedikleri ve de nasslardan dilediklerini alıp geri kalanını da bilhassa kendilerine muhalif olanları- terk ettikleri bilinmiş olur.

(Harf ve ses Risalesi)

Ebu el Vefa bin Akil (hanbeli)

Eşariler;Kuran'a Sünnet'e Fakihlerin icmasına ve Fasih arabca bilen alimlere muhalefet ettiler.
İşte bu söylediklerimi iyi anlayın ki; onların sözlerinden, bidaatlerinden ve hilelerinden korunasınız;ve onların sözlerini ve batıl itikadlarını deşifre edesiniz.

(Er-Redd ala Eşariyye el-Uzzel ve Kelam el-Kabir el Muattal)

Ibni Kudame  el-Makdisi: (hanbeli)

bazı hocalarının  hocalarından,

Eşarilerin  yüzüne  şöyle  dediklerini  zikreder: 

Sizler  ne kadar  da  necis 
(pis)  insanlarsınız!

el-Burhan  Fi  Beyanil Kuran. 76.s.  Huda  bsk.

Buraya kadar Bizzat Eşarilerin ismini vererek Elestiren Alimlerden Aktardik Bunlari cogaltmak mumkundur Alimlerin bizzat Esarileri kinayan yeren sozleri oldukca Fazladır..Ben Hali hazirda turkiyede bazi sitelerden Aldım cogunu Elhamdulillah Turkiyede Selefin Akidesi yayildigini gormek bizi mutlu Etti..

Eşarilerin inançlarına donucek olursak Turkiyede Eşarileri Ehli sunnet Ayirmayanlara zaten solicek biseyimiz yok! Eşarileri Ehli sunnet saymak hem Ehli hadise hem Eşarilere zulumdur! Bu zitlari cem etmektir!

Ornegin Allah cc kelami Hakkinda Ehli Hadisin gorusu Allah Diledigi zaman Diledigi sekilde konusur ve Allah ses ile konusur

Eşarilere baktimizda tam tersi kelam bi nefsi inanci bunun cuzleri Allahin kelami butun yani diledigi zaman konusur dersek bolunmus olur sonra dersek hadis olur vs vs ve Allahin kelaminin sessiz oldugunu soylemeleri oysa bu Ehli hadisin inancina gore kufurdur! Yani bi taife bi inanci kufur goruyor ,diger taife iman goruyor bunlar nasil Ayni taife olabilir?

Kelam meselesinde diger inanclari Elimizde bulunan kuran kelamin hikayesi ibaresi yine lafiz mahluk demeleri ki bunu selefin zamaninda cehmiye soluyordu Eşariler in nasilda onlarin takipcisi olduguna bir bak!

İmam Ebu Hatim  رحمة الله عاليه (v277)
 
قَالَ: وَحَدَّثَنَا وَالِدي، أَنا أَحْمَد بن مُحَمَّد بن إِبْرَاهِيم، نَا أَبُو حَاتِم الرَّازِيّ قَالَ: من كَلَام جهم بن صَفْوَان، وحسين الْكَرَابِيسِي، وَدَاوُد ابْن عَليّ أَن لَفظهمْ الْقُرْآن مَخْلُوق، وَأَن الْقُرْآن الْمنزل على نَبينَا - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّم َ - مِمَّا جَاءَ بِهِ جِبْرِيل الْأمين حِكَايَة الْقُرْآن فجهمهم أَبُو عبد الله أَحْمَد بن مُحَمَّد ابْن حَنْبَل، وَتَابعه عَلَى تجهيمهم عُلَمَاء الْأَمْصَار طرا أَجْمَعُونَ، لَا خلاف بَين أهل الْأَثر فِي ذَلِكَ.
وَأَن الْقُرْآن الْمنزل على نَبينَا - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّم َ - مِمَّا جَاءَ بِهِ جِبْرِيل الْأمين حِكَايَة الْقُرْآن فجهمهم أَبُو عبد الله أَحْمَد بن مُحَمَّد ابْن حَنْبَل، وَتَابعه عَلَى تجهيمهم عُلَمَاء الْأَمْصَار طرا أَجْمَعُونَ، لَا خلاف بَين أهل الْأَثر فِي ذَلِكَ.

Cehm bin Safvan, Huseyn el Kerabisi ve Davud bin Ali’nin sözlerinden (birisi de) Kur’an’ı okuyuşlarının (telaffuzlarının) mahluk olduğu ve de onun peygamberimiz (sallAllahu aleyhi ve sellem)’e Cibril-i Emin (as) tarafından Kur’an’ın hikayesi olarak indirildiğini iddia etmeleridir. Bundan dolayı Ebu Abdillah Ahmed bin Muhammed bin Hanbel onları Cehmiyelikle suçlamıştır. Çeşitli bölgelerdeki alimler onları Cehmilikle itham etmesi hususunda tümüyle ona tabi olmuşlardır. Eser ehli arasında bu hususta ihtilaf yoktur.

(El-Hucce fi Beyan’il Mehicce, 2/203)

Şimdilik bu kadar  turkiye disinda olcam bu Arada sizinde yazacaklariniz varsa yazarsiniz

Vesselam



Kayıtlı
Alkame
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1174


« Yanıtla #5 : 16 Ocak 2018, 12:58:45 »



بِسْــــــــــــــــــــــمِ ﷲِ الرَّحْمَـٰنِ الرَّحِيم


Hamd, izzet ve celal, kudret ve kemal sahibi olan Allah’adır. Allah, mükemmel sıfatlara sahiptir, hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, bütün mahlûkat O’na muhtaçtır. Asla yok olmayacaktır ve sonradan olanların yeri değildir. Varlığının başlangıcı ve sonu yoktur. O’nun zatında, sıfatlarında, fiillerinde, hak ve yetkilerinde ortağı yoktur. Yine O, cisim, cevher ve araz değildir. Yönler O’nu ihata edemez. Yerlere ve göklere asla sığmaz. Allah, zamandan ve mekândan münezzehtir. Keyfiyet O’ndan kaldırılmıştır. O’nun benzeri hiçbir şey yoktur.

Evvela biz ne konuştuğumuzu çok iyi biliyoruz! Biz söylediğimiz şeyleri ilmi olarak delilerle ispat etmeye hazırız ve bu konuda herkese meydan okuyoruz. Fakat sizin başlama usulünüze baktığımız zaman ilminizin buna yetmeyeceği kanaatine vardık. Dolayısıyla sizinle değil, hocalarınızla tartışmak isteriz. Çünkü sizin gibi okuduğunu bilmeyen, anlamayan ya da nasıl delil getirilmesi gerektiğini dahi bilmeyen kişilerle kaybedecek vaktimiz yoktur. Zira siz, bu işin ehli kimse olmadığınız gibi bizimle tartışabilecek bir ilme de sahip değilsiniz. Yaptığınız nakillerde de bu apaçık zaten görülüyor. Ama mademki bir iddia ortaya atmışsınız, hem size bu işin usulünü öğreteceğiz hem de size kısa bir reddiye yapacağız. Yine vereceğimiz cevaplarla Eşarilere saldıran kişilerin ne kadar cahil olduklarını da ortaya koymuş olacağız. Belki sizde bu cahil cesaretinizden vazgeçer bir fayda edinmiş olursunuz.

Eşarilerin ehlisünnet olmadığını iddia ediyorsunuz. İddia ise kuru sözlerle değil, delillerle ispat edilir. Bu sebeple öncelikle Ehlisünnetin mezhebini delillerle tespit edin. Daha sonra ise Eşarilerin mezhebini kendi kitaplarından nakillerle ehlisünnetin mezhebine zıt bir akideye sahip olduğunu ispat edin. Bunu yaparken ise birilerini körü körüne taklit ederek, papağan gibi bazı sözleri tekrarlayarak değil, delillerle ispat edeceksiniz.
Bundan sonra;

Diyorsunuz ki: “eşarşlerden gorüşlerinden donen Alimler de azımsanamayacak kadar coktur.”

Cevap: Madem bir iddiada bulunuyorsunuz, o zaman Eşari mezhebinden dönen alimlerin isimlerini yazıp, bunlar ne zaman Eşari olmuş ve ne zaman Eşarilikten dönmüş bunu ispat edin?

Diyorsunuz ki: İmam Ebu’l-Abbas İbni Surayc : (v. 303)  ikinci şafi

لا نقول بتأويل المعتزلة، والأشعرية، والجهمية، والملحدة، والمجسمة، والمشبهة، والكرامية، والمكيفة، بل نقبلها بلا تأويل، ونؤمن بها بلا تمثيل

Bizler Mutezile, Eşariler, Cehmiyye, Mülhide, Mücessime, Müşebbihe, Kerramiyye ve Mükeyyife gibi teville konuşmayız, Aksine biz Allah’ın isim ve sıfatlarını tevilsiz olarak kabul eder ve onlara temsilsiz olarak (hiçbir şeye benzetmeksizin) inanırız.  (Cuz'un fihi Ecvibetun fi Usul'iddin, sf 86)


Cevap: Bizde sıfatlar konusunda “Mutezile, Eşariler, Cehmiyye, Mülhide, Mücessime, Müşebbihe, Kerramiyye ve Mükeyyife’nin yaptığı tevilleri kabul etmiyoruz ve temsil yapmadan iman ediyoruz. Peki, sen böyle inanıyor musun? Senin inancın: Allah ve sıfatları hakkında keyfiyeti kabul edip, sonra keyfiyeti Allah’a havale etmek değil mi? Çünkü naklettiğin yazıda “Mükeyyife” deniyor. Sen onlardan değil misin? Yine sen Kerramiye mezhebine sahip değil misin? Mükeyyife ve Kerramiye nasıl bir mezhep sen bunları biliyor musun? Sana tavsiyem bunları iyice bir araştır bakalım.
Ayrıca Eşarilerin çoğu tevili reddediyor hatta Eşarilerden tevil edenler bile tafvidin daha üstün olduğunu, mecbur kaldıkları için tevil ettiklerini söylüyorlar. Çünkü Eşarilerin mezhebi tevil değil, çoğu tafvid inancına sahiptir. Eşarilerin muteahhirleri mecbur kaldıklarında Allah hakkındaki bazı müteşabih haberleri tevil etmişlerdir ama biz bunu uygun görmüyoruz ki Eşarilerden de uygun görmeyenler var. Halbuki sen ise cahilce Eşarilerin hepsini tevilci gibi görüyorsun. Bakalım senin inancın nasıl bunu da göreceğiz. Kerramiye, Mükeyyife ve Mücessime, Müşebbihe.

Diyorsunuz ki:İmam Herevi dedi ki (v481) (Hanbeli)

وسمعت بلال بن أبي منصور المؤذن يقول: سمعت عمر بن إبراهيم يقول: لا تحل ذبائح الأشعرية؛ لأنهم ليسوا بمسلمين، ولا بأهل كتاب، ولا يثبتون في الأرض كتاب الله
Bilal bin Ebi Mansur el Muezzin'den isittim dedi ki: Omer ibn Ibrahim'den isitim dedi ki:
Esarilerin kestikleri yenmez. Onlar Müslüman Degildir Ehli Kitap ta degildirdirler. Onlar yeryuzunde Allah'in kitabini tasdik etmeyen kimselerdir.

سمعت أحمد بن حمزة ، وأبا علي الحداد ، يقولان : وجدنا أبا العباس النهاوندي على الإنكار على أهل الكلام ، وتكفير الأشعرية
Ahmed bin Hamza ve Ebu Ali el Haddadi'den isittim dediler ki:
Bizler Ebu Abbas en Nehavendi'yi gordugumuzde kelam ehlini inkar ediyordu ve Esarileri de tekfir ediyordu.

سمعت أحمد بن حمزة ، يقول : لما اشتد الهجران بين النهاوندي وأبي الفوارس ، سألوا أبا عبد الله الدينوري ، فقال : لقيت ألف شيخ على ما عليه النهاوندي
Ahmed bin Hamza'dan isittim dedi ki: en Nehavendi ile Ebu'l Fevaris arasindaki ihtilaf siddetlenince Ebu Abdullah ed Dineveri'ye sordular dedi ki:
Bin tane Seyh ile gorustum hepside en Nehavendi'nin gorusu uzereydiler."
(1000 tane seyhte en Nehavendi gibi Esarileri tekfir ediyordu)
Zemmu'l Kelam ve Ehlihi


Cevap: Şimdi çok gülünç bir duruma düştün. Sen Herevi’nin kim olduğunu biliyor musun? Herevi ehlisünnet inancının ölçüsü mü ya da ehlisünnetin inancı mı temsil ediyor? Herevi hanbeli mücessimenin başıdır. Sen ise onu ehlisünnetin büyük alimlerinden sayıyor sonra da Eşarilerin ehlisünnet olmadığını mücessimenin başından nakillerle ispat etmeye kalkıyorsun. Önce Herevi’nin nasıl bir inanca ve hangi kitaplara sahip olduğunu iyice bir araştır. Sonra aklın varsa onun kim olduğu ve mücessime mezhebine sahip olduğunu anlarsın. O asla ehlisünnet mezhebinden olan bir alim değildir. Sen daha ehlisünnet inancının nasıl ispat edileceğini, kimin sözünün nakledileceğini bilmeyecek kadar cahilsin. Birde kalkmış bizimle tartışmak istiyorsun.

Senin gibiler hakkında şöyle diyoruz:
تَزَبْـزَبَ قَبْلَ أَنْ يَتَحَصْرَم
Sen koruk olmadan kuru üzüm olmuşsun.

Sen önce selef nedir, selefi salihinin akidesi nereden alınır bunu güzelce bir öğren. Ya da gel sana öğretelim. Yoksa böyle mücessimelerden delil getirerek komik duruma düşersin. Herevi hanbeli mücessimenin başı olduğu için elbette Eşarilere karşı çıkacak. Sende tutmuşsun bundan delil getiriyorsun. Mücessime olan birisinin Eşarileri övmesini mi bekliyorsun? Komik.

Ayrıca Herevi, İbn Teymiyye’nin hocası. Peki, İbn Teymiyye’de Herevi’nin dediği gibi mi diyor, Eşarileri tekfir ediyor mu? Açık tekfiri yok, kaldı ki tekfir etse de kabul etmiyoruz. Çünkü İbn Teymiyye selefi salihinin inancını temsil etmiyor. Ehli Sünnetin inancını onlarla, böyle kabul edilmeyen nakillerle ispat edemezsin.

Diyorsunuz ki: İbn Huveyz Mendad (v463) maliki
لَا تَجُوزُ شَهَادَةُ أَهْلِ الْبِدَعِ وَأَهْلِ الْأَهْوَاءِ قَالَ: أَهْلُ الْأَهْوَاءِ عِنْدَ مَالِكٍ وَسَائِرِ أَصْحَابِنَا هُمْ أَهْلُ الْكَلَامِ فَكُلُّ مُتَكَلِّمٍ فَهُوَ مِنْ أَهْلِ الْأَهْوَاءِ وَالْبِدَعِ أَشْعَرِيًّا كَانَ أَوْ غَيْرَ أَشْعَرِيٍّ وَلَا تُقْبَلُ لَهُ شَهَادَةٌ فِي الْإِسْلَامِ وَيُهْجَرُ وَيُؤَدَّبُ عَلَى بِدْعَتِهِ، فَإِنْ تَمَادَى عَلَيْهَا اسْتُتِيبَ مِنْهَا

Bidat ve heva ehlinin şahitliği bizim nezdimizde geçerli değildir. İmam Malik'in ve bizim diğer ashabımızın nezdinde heva ehlinden kasıd kelamcılardır. Dolayısıyla bütün kelamcılar ister Eşarilerden olsun, ister Eşarilerden olmasın heva ve bidat ehlinden sayılır ve onun şehadeti İslam nazarında geçerli değildir. Sonuç olarak böyle bir kimse sürgün edilir ve bidati yüzünden cezalandırılır. Eğer bidatinde ısrar ederse tevbe etmesi istenir. (İbn Abdilberr, Cami Beyani'l-İlmi ve Fadlihi, 2/943)


Cevap: Bu görüş, İbn Huveyz’in görüşüdür ve onu bağlayan bir görüştür. İbn Huveyz, ya Eşarilerin akidesini ve ne demek istediklerini anlamadı ya da kendisine Eşariler hakkında yanlış ulaşan bilgiye göre konuştu. Aynı şekilde İbn Hazm’da Eşarilere laf atmaktadır. Şimdi her Eşarilere laf atan kişinin söylediği doğru mu sayılır, yoksa ispat mı gerekir? Elbette ki ispat gerekir.
İmam Ebu Hanife’ye de laf atılmış, onun içinde kafir denmiştir. Ve onun kafir olduğuna dair Ahmed b. Hanbel’in oğlu Abdullah’a nispet edilen es-Sunne isimli kitaptan nakiller yapılıyor.  Ne yapalım, her okuduğumuzu kabul mu edelim, yoksa doğru mu yanlış mı diye araştırmalı mıyız? Yoksa sende Ebu Hanife’nin ehlisünnet olmadığını mı iddia ediyorsun? Şimdi kalmış bize İbn Huveyz’den nakil getiriyorsun. Bu muteber bir delil mi? Asla.!
O zaman birisi çıkar Ebu Hanife’nin kafir olduğuna dair İmam Ahmed’in oğlundan nakil getirir ve Ebu Hanife kafir der. Ya da İbn Hazm’dan, Eşariler hakkındaki sözlerini delil getirir. Böyle delil getirilmez, sende delil nasıl getirilir biliyor değilsin. Zaten iddianı ispatlamak için mücessimelerin başından delil getirerek, bu işin ehli olmadığını bir kez daha ispat etmiş oldun.
Ayrıca İbn Huveyz’den naklettiğin söz, heva ve bidat ehli olan mütekellimler hakkında söylenmiş bir sözdür. Buna binaen bizde diyoruz ki: Heva ve bidat ehli olan mütekellimler ister Eşarilerden olsun, ister olmasın biz onun şehadetini kabul etmiyoruz. Ama bu demek değildir ki Eşarilerin hepsi heva ve hevesine uyan mütekellimdir. Elbette ki her taifenin içerisinde sakat insanlar, doğru yoldan sapanlar vardır. Ama bu o taifenin tamamının doğru yoldan saptığını göstermez. Dolayısıyla yukarıdaki nakli alıp bütün Eşarilerin heva ve bidat ehli mütekellim olduğunu söylemek hem okuduğunu anlamamak hem de büyük bir cehalettir. Sonra sizlere “okuduğunu anlamadığınız nakilleri yapmayın” dediğimizde “yapacagımız nakilleri Anlamıyorsunuz diye gülünç şeylerle karşılık vermeyin!” diyorsunuz. Şimdi kim gülünç duruma düştü gördün mü? Sen daha okuduğunu bile anlamazken, bizimle tartışabileceğini mi sanıyorsun? Sen önce okuduğunu güzelce bir anla, orada ne denmek istenmiş bunu bil, sonra çık karşımıza. Çünkü senin mantığınla hareket edildiğinde; ehlisünnetten birisi çıkar heva ve hevesine uyup bidat olan kelamla uğraşırsa “bütün ehlisünnetin şehadeti kabul olmaz” demek gerekecektir ki doğrusu bu anlayışa, bu mantığa şaşılır! Sizlerin cehaletine ve cehaletinizin size verdiği cesarete şaşırmakla birlikte Allah’tan sizlere anlayış vermesini istiyoruz. Eşarilere saldırıyorsunuz, hem de bu kıt anlayışınızla. Batıl ehlini kendi sözleriyle rezil eden Allah’a hamd olsun.

Diyorsunuz ki: Ebu nasr es siczi v (444)
ﻭﺃﻤﺎ ﺘﻅﺎﻫﺭﻫﻡ ﺒﺨﻼﻑ ﻤﺎ ﻴﻌﺘﻘﺩﻭﻨﻪ ﻜﻔﻌل ﺍﻟﺯﻨﺎﺩﻗﺔ ﻓﻔـﻲ ﺇﺜﺒـﺎﺘﻬﻡ ﺃﻥ ﺍﷲ ﺴـﺒﺤﺎﻨﻪ ﻭﺘﻌﺎﻟﻰ ﺍﺴﺘﻭﻯ ﻋﻠﻰ ﺍﻟﻌﺭﺵ ، ﻭﻤﻥ ﻋﻘﺩﻫﻡ : ﺃﻥ ﺍﷲ ﺴﺒﺤﺎﻨﻪ ﻻ ﻴﺠﻭﺯ ﺃﻥ ﻴﻭﺼﻑ ﺒﺄﻨﻪ ﻓﻲ ﺴﻤﺎﺀ ﻭﻻ ﻓﻲ ﺃﺭﺽ، ﻭﻻ ﻓﻲ ﻋﺭﺵ ﻭﻻ ﻓﻭﻕ

Onlara (Eşarilere) gelince, zındıklar gibi i'tikadlarına aykırı olanı (kabul ediyormuş gibi) gösterirler ki bu (örneğin) onların Allah Subhanehu ve Tea’la’nın arşa istiva ettiğini tasdikleridir. Ancak; Allah Subhanehu’nun ne semada ne yeryüzünde ne arşda ne de üstte olduğu şeklinde vasfedilmesinin caiz olmadığı da onların akidelerindendir.

والمعتزلة ﻤﻊ ﺴﻭﺀ ﻤﺫﻫﺒﻬﻡ ﺃﻗل ﻀﺭﺭﺍ ﻋﻠﻰ ﻋﻭﺍﻡ ﺃﻫل ﺍﻟـﺴﻨﺔ ﻤـﻥ ﻫـﺅﻻﺀ ﻷﻥ ﺍﻟﻤﻌﺘﺯﻟﺔ ﻗﺩ ﺃﻅﻬﺭﺕ ﻤﺫﻫﺒﻬﺎ ﻭﻟﻡ ﺘﺴﺘﻘﻑ ﻭﻟﻡ ﺘﻤﻭﻩ

Mu’tezile’nin, mezheblerindeki şerlerine rağmen, Ehli Sünnet’in avamına zararları bunlardan daha azdır. Zira Mu’tezile mezhebini oldukça aşikar yapmış (gizlememiştir) ki böylelikle gelecekte kök bağlamaz (ki öyle olmuştur, halef arasında bulunmamıştır) ne de üstü örtülüdür.

وكذلك كثير ﻤﻥ ﻤﺫﻫﺒﻪ ﻴﻘﻭل ﻓﻲ ﺍﻟﻅﺎﻫﺭ ﺒﻘﻭل ﺃﻫل ﺍﻟﺴﻨﺔ ﻤﺠﻤﻼ ﺜﻡ ﻋﻨﺩ ﺍﻟﺘﻔـﺴﻴﺭ ﻭﺍﻟﺘﻔﺼﻴل ﻴﺭﺠﻊ ﺇﻟﻰ ﻗﻭل ﺍﻟﻤﻌﺘﺯﻟﺔ ﻓﺎﻟﺠﺎﻫل ﻴﻘﺒﻠﻪ ﺒﻤﺎ ﻴﻅﻬﺭﻩ ﻭﺍﻟﻌﺎﻟﻡ ﻴﺠﻬـﺭﻩ ﻟﻤـﺎ ﻤﻨـﻪ ﻴﺨﺒﺭﻩ ﻭﺍﻟﻀﺭﺭ ﺒﻬﻡ ﺃﻜﺜﺭ ﻤﻨﻪ ﺒﺎﻟﻤﻌﺘﺯﻟﺔ ﻹﻅﻬﺎﺭ ﺃﻭﻟﺌﻙ ﻭﻤﺠﺎﻭﺒﺘﻬﻡ ﺃﻫل ﺍﻟـﺴﻨﺔ ﻭﺇﺨﻔـﺎﺀ ﻫﺅﻻﺀ ﻭﻤﺨﺎﻟﻁﺘﻬﻡ ﺃﻫل ﺍﻟﺤﻕ

Bunun gibi, onun mezhebinden birçokları zahirde Ehli Sünnet’in görüşüyle mücmel olarak konuşurlar. Sonra, tefsire (açıklama) ve tafsilata girildikten sonra, Mu’tezile’nin sözüne (görüşüne) dönerler. Cahil kimse zahir olanı kabul eder ama ilmi olan kimse farkında olduğunu açıktan eleştirir. Onların zararı, Mu’tezile’nin zararından çoktur çünkü Mu’tezile, Ehli Sünnet’e karşı tavrını aşikar etmiş ve bunlar (Eşari ve Küllabiye) ise gizlidir ve hak ehli ile karışıktır.

(Risalet’us Siczi ila Ehli Zubeyd fi'r Red ala men Enkera el-Harf ve's Savt)

Eşariler Allah cc kelamının sessiz oldugunu soyler es siczinin bu rısalesi buna reddiye amaclıdır.


Cevap: Bak yine bizi çok güldürdün.! Sen önce Ebu Nasr es-Siczi nasıl bir akideye sahip olduğunu öğren, sonra kalkıp ondan nakil getir. Görüyorum da hep Mücessime ve Müşebbihe alimlerinin sözlerini naklediyorsun. Bazı alimler, Ebu Nasr es-Siczi'nin bazı sözleri teşbihi çağrıştırdığı için onu mücessime alimlerinden saymıştır. Daha nereden delil getireceğini bilmiyorsun, papağan gibi ezberlemiş, kopyala yapıştır yapıyorsun.
Bak sana bir şey sorayım: Hadis alimi olan Beyhaki mi daha alim, yoksa Ebu Nasr es-Siczi mi? Beyhaki’yi tanıyorsun değil mi, yoksa ilk defa mı duyuyorsun? Yine; İbn Hacer el-Askalani mi daha alim, yoksa bu Ebu Nasr el-Siczi mi? Bir alimin sözünü delil olarak getireceksen önce onun kim olduğunu güzelce bir öğren. Yoksa böyle komik duruma düşersin. Daha hangi alimden nakil getirilmesi gerektiğini bilmiyorsun, gelmişsin bizimle tartışmak istiyorsun. Sen daha hangi alimden nakil yapılacağını bilmeyecek kadar büyük bir cehalete sahipsin. Demiştin ya “gülünç duruma düşmeyin” diye, işte kimin gülünç duruma düştüğü ortada.  Mücessimelerin sözleriyle Eşarilerin ehlisünnet olmadığını ispat etmeye çalışarak çok gülünç bir duruma düştün.
Sen daha ne ehlisünnetin nede Eşarilerin mezhebini bilmiyorsun. Önce ehlisünnet mezhebini delillerle tespit et, sonra Eşariler ehlisünnet mi değil mi, Eşarilerden naklederek ispat et. Ama ehlisünnet kabul edilmeyen alim saydıklarının sözlerini nakletme. Çünkü onlar delil değil. Sen daha doğmadan önce biz bu sözleri biliyorduk, sakın bir şey bildiğini sanma.

Bir misal vardır;

ثبِّت العرش ثم انقش

Önce arşı tespit et, sonra üzerine nakşet.

Diyoruz ki; önce ehlisünnetin akidesini, sonra Eşarilerin akidesini kendi kitaplarından tespit et, sonra gel “Eşariler ehlisünnet değildir” diye iddiada bulun. İşte böyle yaparsan mantıklı ve delilli konuşmuş olursun. Ama sen daha ne Eşarileri biliyorsun, ne ehlisünnetin akidesini biliyorsun, ne de nakil yaptığın kişilerin kim olduğunu biliyorsun. Sonrada mücessime alimlerini büyük alim sanarak onlardan delil getiriyorsun. Bu nasıl bir cehalet.

Diyorsunuz ki: Ebu hasan kerci v 532 şafi

وَقَدْ اُفْتُتِنَ أَيْضًا خَلْقٌ مِنْ الْمَالِكِيَّةِ بِمَذَاهِبِ الْأَشْعَرِيَّةِ وَهَذِهِ وَاَللَّهِ سُبَّةٌ وَعَارٌ وَفَلْتَةٌ تَعُودُ بِالْوَبَالِ وَالنَّكَالِ وَسُوءِ الدَّارِ عَلَى مُنْتَحِلِ مَذَاهِبِ هَؤُلَاءِ الْأَئِمَّةِ الْكِبَارِ فَإِنَّ مَذْهَبَهُمْ مَا رَوَيْنَاهُ: مِنْ تَكْفِيرِهِمْ: الْجَهْمِيَّة وَالْمُعْتَزِلَةَ وَالْقَدَرِيَّةَ والواقفية وَتَكْفِيرِهِمْ اللَّفْظِيَّةَ ".

Malikilerden bir kısmı kendilerini Eş'arilerin görüşlerine kaptırdılar. Allah'a yemin ederim ki, o büyük alimlerin mezhebini kendisine rehber edinmiş biri için, bu utanılacak bir durumdur, vebal ve felaketle sonuçlanacak bir sapmadır. O büyük alimlerin görüşlerini; Cehmiyye, Mu'tezile, Kaderiyye, Vakıfiyye gibi fırkaları tekfir edişlerini ve de Lafziyye görüşünde olanları tekfir edişlerini nakletmiştik

(Feteva, 4/175)

Kerci yine dediki

وَوَجْهٌ ثَالِثٌ لَا بُدَّ مِنْ أَنْ نُبَيِّنَ فِيهِ فَنَقُولَ: إنَّ فِي النَّقْلِ عَنْ هَؤُلَاءِ إلْزَامًا لِلْحُجَّةِ عَلَى كُلِّ مَنْ يَنْتَحِلُ مَذْهَبَ إمَامٍ يُخَالِفُهُ فِي الْعَقِيدَةِ فَإِنَّ أَحَدَهُمَا لَا مَحَالَةَ يُضَلِّلُ صَاحِبَهُ أَوْ يُبَدِّعُهُ أَوْ يُكَفِّرُهُ فَانْتِحَالُ مَذْهَبِهِ - مَعَ مُخَالَفَتِهِ لَهُ فِي الْعَقِيدَةِ - مُسْتَنْكَرٌ وَاَللَّهِ شَرْعًا وَطَبْعًا فَمَنْ قَالَ: أَنَا شَافِعِيُّ الشَّرْعِ أَشْعَرِيُّ الِاعْتِقَادِ قُلْنَا لَهُ: هَذَا مِنْ الْأَضْدَادِ لَا بَلْ مِنْ الِارْتِدَادِ إذْ لَمْ يَكُنْ الشَّافِعِيُّ أَشْعَرِيَّ الِاعْتِقَادِ. وَمَنْ قَالَ: أَنَا حَنْبَلِيٌّ فِي الْفُرُوعِ مُعْتَزِلِيٌّ فِي الْأُصُولِ قُلْنَا: قَدْ ضَلَلْت إذًا عَنْ سَوَاءِ السَّبِيلِ فِيمَا تَزْعُمُهُ إذْ لَمْ يَكُنْ أَحْمَدُ مُعْتَزِلِيَّ الدِّينِ وَالِاجْتِهَادِ ".

Belirtmemiz gereken üçüncü bir vecih de şudur: Onlardan yapılan nakillerde, fıkıh konularında bir müctehidin mezhebini takip etmekle birlikte akide konusunda ona muhalefet eden kimsenin aleyhine delil vardır. Çünkü bu durumda olan kişi, mezhebini kabul ettiği müctehidi akide açısından ya sapıklığa, ya bid'ate, ya da küfre nisbet etmiş olmalı ki, bu konuda onu kabul etmiyor. Akide konusunda ona muhalefet etmekle birlikte fıkıh konusunda mezhebine tabi olmak şeri’at açısından da, insan fıtratı açısından da vAllahi yadırganacak bir durumdur. Her kim: "Ben, fıkıh yönünden Şafii, itikad yönünden de Eş'ari'yim" derse, cevap olarak ona deriz ki: Bu, zıdları cemetmektir, hatta irtidattır. Çünkü Şafii itikad yönünden Eş'ari değildi. Yine her kim: "Ben fıkıhta Hanbeli, i'tikatta Mu'teziliyim" derse, ona deriz ki: O halde sen, ileri sürdüğün bu görüş sebebiyle sapıtmışsın. Çünkü İmam Ahmed i'tikad ve ictihadda Mu'tezili değildi. (fusul)


Cevap: Kim bu Ebu Hasan el-Kerci? Selefin akidesi mi temsil ediyor? Bu nasıl delil getirme? Sana baştan söyleyelim; İbn Teymiyye’yi bile delil olarak kabul etmiyor, onun selefin inancına sahip olmadığını iddia ediyoruz ve ispatımız da var. Sen kalkmış bize onun sözlerini mi delil getireceksin? Önce ehlisünnetin ve akidesinin ne olduğunu Kuran ve sünnetten ispat et. Ondan sonra ehlisünnete muhalif mi değil mi söyleme hakkın olur. Yoksa birisi çıkar “ben ehlisünnetim” der ve kendine muhalif herkesi ehlisünnet olmamakla itham eder. Böyle ispat mı olur? Asla!

Diyorsunuz ki: Imam Abdulvehhab bin Abdulvahid  El-Ensari: (hanbeli)
Esarilere Reddiye risalesi

Eşariler Allah'in dusmanıdır, Allah'in
kelami hakkinda itikadları Yahudi ve Hiristiyanlarin
inancindan daha beterdir ve sozleri Kufurdur

(Er-Risaletu El-Vadiha fi Er-raddi Ala Es-Esaira )


Cevap: Yine aynı. Netten Eşarileri kötüleyen kişilerin kitaplarını bulmuşsunuz, papağan gibi aynı şeyleri tekrarlıyorsunuz. Siz kiminle konuştuğunuzu, kimlerle tartışmaya girdiğinizi bilmiyorsunuz. Zannediyorsunuz körü körüne birilerini taklit edenlerle tartışıyorsunuz. Sen önce kendini komik duruma düşürmemeyi öğren. Çünkü bizimle tartışacak bir ilme sahip değilsin. Bu sebeple hocalarını getir. Kaldı ki onlar bile bizim için basit kalır, sen mi basit kalmayacaksın.

Diyorsunuz ki: Ebu nasr siczi:


وينبغي أن يتأمل قول الكلابية والأشعرية في الصفات، ليعلم أنهم غير مثبتين (إلهاًَ) في الحقيقة، وأنهم يتخيرون من النصوص ما أرادوه، ويتركون سائرها ويخالفونه.

Küllabiye ve Eş’ariyye’nin sıfatlar hakkındaki görüşü üzerinde düşünüldüğünde onların işin hakikatinde bir ilahın varlığını kabul etmedikleri ve de nasslardan dilediklerini alıp geri kalanını da bilhassa kendilerine muhalif olanları- terk ettikleri bilinmiş olur.

(Harf ve ses Risalesi)


Cevap: Siczi’nin kim olduğunu yukarıda zikrettik. Siczi'yi bazı alimler Mücessime'den saymıştır. Eşarileri kötülemesi ise garip karşılanacak bir durum değil.

Diyorsunuz ki: Ebu el Vefa bin Akil (hanbeli)

Eşariler;Kuran'a Sünnet'e Fakihlerin icmasına ve Fasih arabca bilen alimlere muhalefet ettiler.
İşte bu söylediklerimi iyi anlayın ki; onların sözlerinden, bidaatlerinden ve hilelerinden korunasınız;ve onların sözlerini ve batıl itikadlarını deşifre edesiniz.

(Er-Redd ala Eşariyye el-Uzzel ve Kelam el-Kabir el Muattal)


Cevap: İbn Akil kim? İbn Akil kalkacak ve diyecek ki “Eşariler; Kuran'a Sünnet'e Fakihlerin icmasına muhalefet etti” kimin icmaı? Hangi fakihlerin icmaı? Yaz bakalım bu fakihlerin isimlerini? Hangi fakih alimlerinin icmaına göre Eşariler bidatçı? Aynı İbn Teymiyye’nin üslubu. Kendi görüşünü ehlisünnetin görüşü diye naklediyor ama ispat yok. Biz bu gibi sözleri İbn Teymiyye’den gördük. İbn Akil’de aynı. “İcma var” diyorsun demek ki hiçbir alim aksini söylemiyor. Bu icma eden alimlerin isimlerini yaz bakalım. Biz inanıyor ve iddia ediyoruz ki bu söz doğru değil, İbn Akil’in Eşarilere iftirası. Eşarilerin kitapları belli ve Eşarilik kaybolmuş bir mezhepte değil. Birçok alim Eşaridir ve bunların kim olduğuna bellidir. Sen bu alimleri belki tanımıyorsun ama biz kimler olduğunu biliyor ve onları tanıyoruz. Eşarilerin kitaplarını bul ve o kitaplarda hangi meselelerde Kur’an’a, sünnete ve ehlisünnet inancına muhalefet ettiğini ispat et. Sonra bunların ehlisünnet olmadığını, Kur’an muhalefet ettikleri konusunda icma eden alimlerin isimlerini söyle. Yoksa bu isimler kayıp mı oldu, isimlerini mi unuttunuz?! Hadi görelim.!

Diyorsunuz ki: Ibni Kudame  el-Makdisi: (hanbeli)

bazı hocalarının  hocalarından,

Eşarilerin  yüzüne  şöyle  dediklerini  zikreder:  

Sizler  ne kadar  da  necis  
(pis)  insanlarsınız!

el-Burhan  Fi  Beyanil Kuran. 76.s.  Huda  bsk.


Cevap: Birincisi; İbn Kudame delil mi oldu ki birde naklediyorsun?
“Bazı hocalarının hocalarından” kim bunlar? Hiç isim yok. Eşarilerin yüzüne karşı “Sizler ne kadar da necis (pis) insanlarsınız!” diyen hocalar kimler? Ne isim var ne bir şey.
Biz diyoruz ki: Eşarilerin büyük alimleri hakkında necis diyenin kendisi necistir. Çünkü ehlisünnetin alimlerinin çoğu Eşari alimlerindendir.
Bir kitap yazmışlar ve İmam Ahmed’in oğlu Abdullah’a nispet etmişler. Bu kitabın içinde Ebu Hanife için de “necis, kafir, sahtekâr” diyorlar ve Ebu Hanife hakkında söylenmedik kötü söz bırakmamışlar. Şimdi buna inanacak mıyız? Biz inanıyoruz ki bu kitap Abdullah b. Ahmed b. Hanbel’e nispet edilmesine rağmen onun değildir.
Yine; İbn Kudame’den rivayet edilen sözlere de inanacak mıyız? Eğer ki İbn Kudame böyle söylemişse yalancıdır. Kaldı ki adam kimin söylediğine dair bir isimde vermiş değil. Bu sözler ya İbn Kudame’nin kitabına sokuşturulmuş ya da belli Eşeriler hakkında söylenmiştir, dolayısıyla Eşarilerin tamamı diye genelleştirilemez.
Sana soruyorum: Bir mezhebin ne olduğu kendi kitaplarından tam olarak açıklanmadan ve yine ehlisünnetin mezhebini açıklamadan bu mezhebin ehlisünnete muhalif olduğu delillerle ispat edilmeden laf atılır mı? Eğer ki böyle olursa herkes beğenmediğine rahatlıkla laf atar.

Kısacası; senin bu zikrettiğin söz delil olmaz. Önce delil ne demek öğren, sonra kalkıp bize delil olarak sun. Komik duruma, hatta daha kötü duruma düşme. Komik duruma düşmen senin için daha iyidir. Delil nedir bilmiyorsun, kopyala yapıştır yapıyor sonrada delil getirdim diye bizimle tartışmaya kalkıyorsun. Hayret.!

Diyorsunuz ki: Buraya kadar Bizzat Eşarilerin ismini vererek Elestiren Alimlerden Aktardik Bunlari cogaltmak mumkundur Alimlerin bizzat Esarileri kinayan yeren sozleri oldukca Fazladır..Ben Hali hazirda turkiyede bazi sitelerden Aldım cogunu Elhamdulillah Turkiyede Selefin Akidesi yayildigini gormek bizi mutlu Etti..

Eşarilerin inançlarına donucek olursak Turkiyede Eşarileri Ehli sunnet Ayirmayanlara zaten solicek biseyimiz yok! Eşarileri Ehli sunnet saymak hem Ehli hadise hem Eşarilere zulumdur! Bu zitlari cem etmektir!

Ornegin Allah cc kelami Hakkinda Ehli Hadisin gorusu Allah Diledigi zaman Diledigi sekilde konusur ve Allah ses ile konusur

Eşarilere baktimizda tam tersi kelam bi nefsi inanci bunun cuzleri Allahin kelami butun yani diledigi zaman konusur dersek bolunmus olur sonra dersek hadis olur vs vs ve Allahin kelaminin sessiz oldugunu soylemeleri oysa bu Ehli hadisin inancina gore kufurdur! Yani bi taife bi inanci kufur goruyor ,diger taife iman goruyor bunlar nasil Ayni taife olabilir?

Kelam meselesinde diger inanclari Elimizde bulunan kuran kelamin hikayesi ibaresi yine lafiz mahluk demeleri ki bunu selefin zamaninda cehmiye soluyordu Eşariler in nasilda onlarin takipcisi olduguna bir bak!


Cevap: Bu sözlerin senin ne kadar cahil, ne kadar iftiracı ve ne kadar papağan olduğunu gösteren sözlerdir. Sözlerinin üzerinde tek tek durmadan sadece bazı şeylerin üzerinde duracağız:
Birincisi: Hâlâ selefin akidesinin ne olduğunu belirtmeden selef akidesi diyorsun. Önce selefin akidesini ispat et.

İkincisi: Diyorsun ki: “Allah cc kelami Hakkinda Ehli Hadisin gorusu Allah Diledigi zaman Diledigi sekilde konusur ve Allah ses ile konuşur” Hangi ehli hadis “Allah dilediği zaman konuşur, dilediği zaman konuşmaz” diyor bunu yaz bakalım. Papağan gibi birilerinin sözlerini tekrarlıyorsun. İmam Beyhaki ehli hadis değil mi? Beyhaki ehlihadis olmasına rağmen böyle mi söylüyor? Hadi bakalım hangi ehli hadis böyle söylemiş ispat et.! Sonra Eşari hakkındaki görüşleri muhaliflerinden alıyorsun, muhalifleri onlar hakkında ne söylüyorsa Eşarinin görüşünü oradan alıyorsun ve papağan gibi tekrarlıyorsun. Bu haksızlık değil mi? Sonra birde kalkıp “Elimizde bulunan kuran kelamin hikayesi ibaresi yine lafiz mahluk demeleri ki bunu selefin zamaninda cehmiye soluyordu” diyorsun. Cehmiyye böyle mi inanıyor? Cehmiyye kelam sıfatına inanmıyor ve Kur’an’a mahluk diyorlar. Eşariler ise; kelam sıfatına inanıyor, Allah’ın zati sıfatlarından sayıyorlar ve Kur’an’ın mahluk olmadığını söylüyorlar. Sen bunları biliyor musun? Cehmiyye böyle mi inanıyor? Araştırmadan netten bir şeyler toplamışsın papağan gibi aynı şeyleri tekrarlıyorsun. İşte sizin ilminizde ancak bu kadar olur. Allah’tan korkun! Bu hakkı isteyenlerin takip ettiği yol ve metot değildir.

Diyorsunuz ki: İmam Ebu Hatim  رحمة الله عاليه (v277)
 
قَالَ: وَحَدَّثَنَا وَالِدي، أَنا أَحْمَد بن مُحَمَّد بن إِبْرَاهِيم، نَا أَبُو حَاتِم الرَّازِيّ قَالَ: من كَلَام جهم بن صَفْوَان، وحسين الْكَرَابِيسِي، وَدَاوُد ابْن عَليّ أَن لَفظهمْ الْقُرْآن مَخْلُوق، وَأَن الْقُرْآن الْمنزل على نَبينَا - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّم َ - مِمَّا جَاءَ بِهِ جِبْرِيل الْأمين حِكَايَة الْقُرْآن فجهمهم أَبُو عبد الله أَحْمَد بن مُحَمَّد ابْن حَنْبَل، وَتَابعه عَلَى تجهيمهم عُلَمَاء الْأَمْصَار طرا أَجْمَعُونَ، لَا خلاف بَين أهل الْأَثر فِي ذَلِكَ.
وَأَن الْقُرْآن الْمنزل على نَبينَا - صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّم َ - مِمَّا جَاءَ بِهِ جِبْرِيل الْأمين حِكَايَة الْقُرْآن فجهمهم أَبُو عبد الله أَحْمَد بن مُحَمَّد ابْن حَنْبَل، وَتَابعه عَلَى تجهيمهم عُلَمَاء الْأَمْصَار طرا أَجْمَعُونَ، لَا خلاف بَين أهل الْأَثر فِي ذَلِكَ.


Cehm bin Safvan, Huseyn el Kerabisi ve Davud bin Ali’nin sözlerinden (birisi de) Kur’an’ı okuyuşlarının (telaffuzlarının) mahluk olduğu ve de onun peygamberimiz (sallAllahu aleyhi ve sellem)’e Cibril-i Emin (as) tarafından Kur’an’ın hikayesi olarak indirildiğini iddia etmeleridir. Bundan dolayı Ebu Abdillah Ahmed bin Muhammed bin Hanbel onları Cehmiyelikle suçlamıştır. Çeşitli bölgelerdeki alimler onları Cehmilikle itham etmesi hususunda tümüyle ona tabi olmuşlardır. Eser ehli arasında bu hususta ihtilaf yoktur.

(El-Hucce fi Beyan’il Mehicce, 2/203)


Cevap: Eşarilerin sözünü ve Cehmiyye’nin sözünü güzelce öğren, farkı anla. Sonra gel konuş.

İkincisi de, delil nasıl alınır, hangi alimin sözü delil alınır ve nasıl alınır bunları öğren. Burada söz edilen şey dindir. Netteki her söze tabi mi olacağız? Böyle akide mi öğrenilir? Birisi çıkıp “ben ehlisünnetim, bana muhalif olana bütün ehlisünnet kafir diyor” diyecek ama hiçbir alim ismi söylemeyecek ve Kur’an’dan sünnetten delil getirmeyecek. Böyle delil mi olur? Yok arkadaş! Söylenilen her şeye delil isteriz ve laf kalabalığı istemiyoruz.

İstediğimiz kısaca şu: Önce ehlisünnetin inancını delillerle ispat edecek sonra Eşarilerin görüşünü kendi kitaplarından ispat edeceksiniz. Daha sonra ise; bu ikisinin birbirine nasıl zıt olduğunu izah edeceksiniz. Bu dediklerimiz Maturidiler içinde geçerli. Sonuçta ikisi de ehlisünnettir. Yoksa ehli hadisin, ehli eserin inancı böyle deyip hiçbir delil zikretmeden bunlar ehlisünnetin inancına karşı-zıt demekle olmaz. Delilsiz sözleri kabul etmiyoruz. Kim söylerse söylesin delille ispat edilmediği takdirde hiçbir değeri olmaz. Eğer ki bunu yapmaya kadir bir hocan varsa söyle gelsin, HODRİ MEYDAN.!!! Biz her zaman hazırız. Ama sen bu işin ehli değilsin, o yüzden bizi boşuna uğraştırma hoca(ları)nı çağır o(nlar) gelsin.

Kayıtlı
Yahya B Said El Kattan
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 10


« Yanıtla #6 : 20 Ocak 2018, 00:53:25 »

بسم الله والحمد لله الذي هدانا لدينه المرتضى، والصلاة والسلام على رسوله المصطفى وعلى آله وصحبه اجمعين! وبعد

وَالسَّلَامُ عَلَى مَنِ اتَّبَعَ الْهُدَى

Şu yazdiginiz cevaplar?! Gercekten ibretliktir, turkiyede Tevhid davetini yuruttugunu soleyen bi cemaatin icler Acisi durumudur!

Yazdiginiz sozde cevaba karsilik gerekenleri yazdim. Yanliz once soledigin bi kac seyi izah etmenizi istiyorum ona gorede yazarim inseAllah

1 imam herevinin mucessime oldugunu iddia ettin herevi neden mucessime? Herevinin kendi kitaplarindan mucessime olduguna dair soyledigi sozu buraya Aktar Esarilerin bu ve baska Alimlere mucessime demesi onemli degildir sizden istegim Herevi ye hangi sozunden dolayi mucessime diyorsunuz?

2 Ebu nasr siczi Hangi sozunden dolayi mucessime? Herevi hakkindaki yazdiklarim onun icinde gecerli

3 kerciyi Ehli sunnet disina cikaran sozu Ameli nedir? Yine kendi eserlerinden

4 mucessimenin hukmu nedir? Sizin nezdinizde?

Cehmiyede Selefi Salihine musebbihe mucessime diyordu onun icin Esariler veya baska firka bu alimlere mucessime vs demesinin onemi yoktur sizden istegim su herevi su sozuyle mucessimedir,yine siczi

İmam Ebu zura v 264

قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ: وَسَمِعْتُ أَبِي يَقُولُ: " وَعَلَامَةُ أَهْلِ الْبِدَعِ الْوَقِيعَةُ فِي أَهْلِ الْأَثَرِ , وَعَلَامَةُ الزَّنَادِقَةِ تَسْمِيَتُهُمْ أَهْلَ السُّنَّةِ حَشْوِيَّةً يُرِيدُونَ إِبْطَالَ الْآثَارِ. وَعَلَامَةُ الْجَهْمِيَّةِ تَسْمِيَتُهُمْ أَهْلَ السُّنَّةِ مُشَبِّهَةً , وَعَلَامَةُ الْقَدَرِيَّةِ تَسْمِيَتُهُمْ أَهْلَ الْأَثَرِ مُجَبِّرَةً. وَعَلَامَةُ الْمُرْجِئَةِ تَسْمِيَتُهُمْ أَهْلَ السُّنَّةِ مُخَالِفَةً وَنُقْصَانِيَّةً. وَعَلَامَةُ الرَّافِضَةِ تَسْمِيَتُهُمْ أَهْلَ السُّنَّةِ نَاصِبَةً. وَلَا يَلْحَقُ أَهْلَ السُّنَّةِ إِلَّا اسْمٌ وَاحِدٌ وَيَسْتَحِيلُ أَنْ تَجْمَعَهُمْ هَذِهِ الْأَسْمَاءُ

Ehl'ul Bid’atın alameti, Ehl’ul Asar'a  iftira atmalarıdır. Zenadika’nın alameti: Ehl'is Sünnet’i, Asar'ı geçersiz saymak istediklerinden dolayı Haşaviye olarak adlandırmalarıdır. Cehmiyye’nin alameti: Ehl'is Sünnet’i, "Müşebbihe  olarak adlandırmalarıdır. Kaderiyye’nin alameti: Ehl'ul Asar’ı, "Mücebbire olarak adlandırmalarıdır. Mürci’e’nin alameti: Ehl'is Sünnet’i, Muhalife ve "Noksaniye olarak adlandırmalarıdır. Rafıziler’in alameti: Ehl'is Sünnet’i, "Nasibi" olarak adlandırmalarıdır. Ehl'is Sünnet için birtek isim vardır ve Ehl'is Sünnet’in bu isimlerle bir ilişkisinin olması imkansızdır.

Cehmiyenin Ehli sunnete musebbihe dedigini seleften bir cok Alim demistir


Kayıtlı
Alkame
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1174


« Yanıtla #7 : 20 Ocak 2018, 01:31:54 »

Elhamdullilleh bizim durumumuz belli, okuduğumuzu anlıyor ve ehlisünnet alimlerini imam ediniyoruz. Sizler gibi okuduğunu anlamayan kişiler değiliz. Yine ehli sünnet diye Mücessime, Müşebbihe alimlerini imam edinmişte değiliz. Kimlerin içler acısı olduğu, yukarıdaki yazılarda apaçık bellidir. Mücessimelerden nakiller yaparak kendi gülünç halinizi gösterdiniz.

Yine biz ehlisünnete mücessime demiyoruzki cehmiyye olalım! Biz; mücessimelere, mücessime diyoruz. Müşebbihelere müşebbihe diyoruz. Senin Herevi'yi ehlisünnet sayman, onun mücessime olduğu gerçeğini değiştirmez. Zaten senin bu kişiyi ehlisünnet sayman, ehlisünnet inancının ne olduğunu bilmediğinin apaçık göstergesidir. Mücessime inancını ehlisünnet inancı sanıyorsun. Buda yine sizlerin ne kadar berbat bir halde olduğunuzun göstergesidir.

Ayrıca sen daha kendi yazdığını bile anlamazken bizim vereceğimiz cevapları mı anlayacaksın?! Sen bu kıt anlayış ve cehaletinle bizim muhatabımız olamazsın. Bu sebeple hocalarını çağır onlar gelsin. Geldiklerinde de papağan gibi aynı şeyleri tekrarlamasınlar. Yukarıda nasıl cevap vermeleri gerektiğini defaatle yazdık.
Kayıtlı
Yahya B Said El Kattan
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 10


« Yanıtla #8 : 20 Ocak 2018, 01:33:12 »

)))))))

Tm buyur musebbihe mucessime neden bu Alimler soledigim sekilde Acikla ki bizde bunlardan uzak duralim delil olarak onlardan nakil yapmayalim

Ben yazimda esarilerin kendi kitaplarindan ehli sunnet ile Ayni meselede farkli itikad i oldugunu Acikladim sizinde yapmaniz gereken bu Alimleein kendi eserlerinden mucessime musebbihe oldugunu Aciklamaktir ole degilmi? Hatta bizzat senin bahsettigin esari Alimlerinin eserlerinden bile ehli sunnetten farkli itikadi olduklarini yine kndi eserlerinden Aktardim yani dedimki bu esari alimi bole diyor bu ehli sunnet Alimi bole diyor merak etme soz ettigim ehli sunnet Alimi musebbihe mucessime ithaminda bulunmayacaginiz bi selef Alimi

Hocalriniz deyip kndinizi yormayin onlar sizle muhattab olmuyor nasil siz beni kaleye Almiyorsaniz onlarda sizi Almiyor
Kayıtlı
Alkame
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1174


« Yanıtla #9 : 20 Ocak 2018, 01:37:59 »


Burası çocuk parkı değil, bizde sizlerin bakıcısı değiliz. Yukarıda gerekli izahı ve gelecek olan kişilerin ne şekilde cevap vermeleri gerektiğini yazdık. Varsa buna kadir olan hocan çağırırsın gelir. Yok gelmekten korkuyorlarsa onlar bilirler. Kaldı ki hocalarında yukarıda senin yaptığın nakillerle Eşarilerin ehlisünnet olmadığını söyleyecek ise; onlarında ne halde olduğu belli. Gelmek istememelerine şaşırmamak gerek.!

Birde, senin yukarıdaki yazında ispatladığın tek şey; cehaletindir.
Kayıtlı
Ebu Haris
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 2


« Yanıtla #10 : 23 Ocak 2018, 20:44:52 »

SubhanAllah neden Alimlere mucessime musebbihe diyorsunuz Bu Alimler ne demisler ne yapmışlar mucessime musebbihe olmus?siz musebbihe mucessime kim ne demek biliyormusunuz da boyle Agir ithamlar kullaniyorsunuz?

Herevide Siczide Ehli sunnet Alimidir bu konuda imam zehebi ve baska bircok Alimlerin sozleri vardir

Siz bu Alimlerin Hangi sozunden hangi Amelinden dolayi bu ithamda bulundunuz?
Kayıtlı
Ebu Haris
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 2


« Yanıtla #11 : 23 Ocak 2018, 22:40:27 »

Suyuti imam siczi hakkinda dediki

Hadis ve Sünnet alanlarında üstaddı (Husn'ul Muhadara 353)

Imam Zehebi siczi hakkinda dediki

İmam alim hafız sünnetin şeyhi Ebu Nasr Ubeydullah ibni Sa’id Haram’ın şeyhi, Kur’an’ın mahluk olmadığı hakkındaki elİbanet’ul Kübra müellifidir. Büyükçe bir cilttir ve asar ilmindeki otoritesini göstermektedir.

(Zehebi, Siyer A’lem'in Nubela)

Imam zehebi dediki

Hafız, hüccet  Ebu Nasr, tecvid ilmini iyi bilen ve hafız birisiydi. el-Mahamili'nin arkadaşlarından ve onların tabakalarından rivayet nakletmiştir.

(Zehebi, Muhtasar el-Uluvv)
Kayıtlı
Malik bin Enes
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 391


« Yanıtla #12 : 24 Ocak 2018, 01:47:18 »

Ortaya bir iddia attınız ve çeşitli nakiller ile o iddianızı ispatlamaya çalıştınız. Ve attığınız iddianın üzerinden gitmiyor getirdiğiniz nakillerin sahipleri üzerinden gidip meseleyi farklı bir boyuta taşımaya çalışıyorsunuz.

Alkame size yazmış olduğu ilk yazıda bir çok soru sordu iddialarınızı ispatlamanız için.

Bu soruları cevaplayacak, bu iddiaları ispatlayacak bir durumunuz olmadığı için mi, sürekli bu nakillerin sahiplerini ortaya atıp atıp duruyorsunuz!?

Önce siz sorulan sorulara cevap verin, ortaya attığınız iddialarınızı ispatlayın! Herevi ve Siczinin nasıl mücessime ve müşebbihe olduğunu illaki Alkame size açıklayacaktır.

Alkame yazısında "Evvela biz ne konuştuğumuzu çok iyi biliyoruz! Biz söylediğimiz şeyleri ilmi olarak delilerle ispat etmeye hazırız ve bu konuda herkese meydan okuyoruz." dedi.

Sizde kuru gürültü yapmayın ve sizden beklenen cevapları verin!

Sizden istenilen nakiller; Herevi ve Siczi hakkındaki nakiller değil! Sizden istenilen ilk olarak Ehlisünnetin mezhebini delillerle tespit etmeniz. Daha sonra da Eşarilerin mezhebini kendi kitaplarından nakillerle ehlisünnetin mezhebine zıt bir akideye sahip olduğunu ispat etmenizdir. Daha sonra da diğer iddialarınızı ispatlamanız ve sorulan diğer sorulara cevap vermenizdir.

Yapacağınız işte budur! Eğer cevap veremiyorsanız getirdiğiniz nakiller de, sizin söylemiş olduklarınız da iftiradan ileriye gitmeyecektir!
Kayıtlı
Yahya B Said El Kattan
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 10


« Yanıtla #13 : 24 Ocak 2018, 05:56:02 »

Malik b enes Ben solediginiz sekilde gerekenkeri Yazacagim

Yazilar silinmeyecek Asacaksininiz zira goruyorumki yazilar kaldiriliyor bunun icin yazmanin bi onemi zaten yok!

Yazilarin silinmesi gereksiz yazilarmis vs vs Asacagim yazinin hepsi konuyla Alakali olcak
Kayıtlı
Alkame
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1174


« Yanıtla #14 : 24 Ocak 2018, 12:13:34 »


Yazılarınız siliniyor çünkü konuyla alakası olmayan şeyler yazıyorsunuz. Yukarıdaki yazılarınızı da bilerek tutuyorum ki insanlar sizlerin sorulara cevap vermek yerine meseleleri nasıl mecrasından saptırdığınızı görsünler. Kısacası yine yazılar siliniyor diye yaygara çıkarmak yerine sizden istenileni yapın, meseleleri mecrasından saptırmadan cevap verin. Yapabiliyorsanız.!
Kayıtlı
Sayfa: [1] 2   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.