HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 20 Nisan 2024, 00:54:50


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: Ölü için sadaka verme gibi hayırlı amellerin sevabı ölmüş kimseye ulaşır mı?  (Okunma Sayısı 8131 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Ebu Zerr el-Muvahhid
Girişimci Üye
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 137



« : 13 Ekim 2013, 16:45:18 »

Ölü için sadaka verme, köle azat etme, kurban kesme ve vakıf olarak bir şey bırakma gibi hayırlı amellerin sevabı ölmüş kimseye ulaşır mı?


Kayıtlı
Alkame
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1176


« Yanıtla #1 : 25 Temmuz 2017, 21:16:46 »

Ölü için sadaka verme, köle azat etme, kurban kesme ve vakıf olarak bir şey bırakma gibi hayırlı amellerin sevabı ölmüş kimseye ulaşır mı?






 
Cevap: İbn Hacer el-Askalani (rh.a) bu soruya şu şekilde cevap vermiştir:

"Ehl-i sünnet alimlerinin çoğunluğuna göre ölü için sadaka vermenin sevabı ölmüş kimseye ulaşır. Ve ona fayda verir.

Bid’atçilerden bazıları ehl-i sünnetten ayrıldılar ve şöyle dediler:

"Ölen kimse için kendi yaptığından başka hiçbir şey fayda vermez."

Fakat ölü hakkında sadakanın fayda vereceği meşrudur ve sahih haberlerle sabit olmuştur. Ve ölü bundan yararlanır. Bununla ilgili haberler Buhari ve Müslim ve diğer kitaplarda geçmektedir. Müslim’in sahihinin mukaddimesinde İbn-i Mübarek’ten nakledildiğine göre ölü için verilen sadakanın ona fayda vereceği konusunda ihtilaf yoktur. Alimler, mü’minlerin ölüye yapacakları istiğfar ve duaların ona fayda vereceğinde icma ettiler. Bu icma: bid’atçilerin; ölüye ancak hayatında yaptıkları fayda verir, diye sınırlandırdıkları şeklindeki görüşü reddeder.

Ölü için yapılan şeylerden sadaka, ona fayda verdiğine göre köle azadı, kurban yahut vakıf da sadaka gibidir ve ölüye fayda verme açısından aralarında hiçbir fark yoktur.

Ehl-i sünnet alimleri bedenle yapılan ibadetler hususunda ihtilaf etmişlerdir. Seleften ve hanefilerden bazıları Ahmed b. Hanbel’den gelen bir rivayete dayanarak ölü için yapılan bedeni ibadetlerin de ölüye fayda vereceğinin sahih olduğu görüşündedirler.

Diğer alimler ise bu konuda aksi görüştedirler. Buhari, Müslim’de (İmam Malik ve Şafi gibi) geçen hadiste Aişe radiyAllahu anh’dan şöyle rivayet edilmiştir. Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Kim üzerinde oruç borcu olduğu halde ölürse velisi onun oruç borcunu tutsun."
 
 
İbn-i Abbas’tan şöyle rivayet edildi:
 
Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem’e bir adam geldi ve şöyle dedi: 

"Benim annem bir aylık oruç borcuyla öldü. Onu kaza edeyim mi?

Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem:

"Evet kaza et" buyurdu.
(Buhari - Müslim)

Yine bunun gibi şu hadis de buna delalet eder;
 
 
Büreyde radiyAllahu anh diyor ki:
 
Bir kadın Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem’e gelip şöyle dedi;

"Ey Allah’ın rasulü annemin bir ay oruç borcu vardı. Onu kaza edeyim mi?"

Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem:

"Evet onun oruç borcunu tut" dedi.

Kadın:

"Annem haccetmemiş idi. Onun yerine haccedeyim mi?"

Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem:

"Evet onun yerine haccet"
buyurdu. (Müslim)
 
 
Hacc hakkında İbn-i Abbas’tan Buhari’de rivayet edilen hadis de bunun gibidir. Hacc gibi bazı bedeni ibadetlerin ölüye fayda vereceği kabul edildiğine göre diğer bütün bedeni ibadetlerin de ölüye fayda vermesine engel ne olabilir?

Bütün Müslümanların icması şudur ki: Borçlu olarak ölmüş bir kişinin borcu başkaları tarafından ödenmiş olsa bu ödeme ölüyü borçtan kurtarır. Hatta bu borcu mirasçılarından başka kimseler ödese bile bu geçerlidir.
 
 
Buhari ve Müslim’de şu rivayet geçmektedir:
 
Ebu Katade radiyAllahu anh bir kişinin iki dinarlık borcuna kefil oldu. Daha sonra kefil olduğu bu adam öldüğünde Ebu Katade ona ait borcu ödeyince Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem ona:

"İşte şimdi onun derisine serinlik verdin" dedi.
 
 
İbni Hamden El Hanbeli "Reaya" kitabında ölüye fayda versin diye, Allah’a yaklaşmak için yapılan her şeyin ölüye fayda vereceğini açıklamıştır. Bu amel ister mali olsun, ister bedeni olsun fark etmez. Sadaka, köle azadı, namaz, hacc, Kur’an okuma gibi bütün amellerin sevabı ölüye fayda verir, demiştir.

Sonra şöyle devam etti:

Denildi ki: bu amel işlenirken veya işlenmeden önce ölüye faydalı olsun diye yapmaya niyet edilirse bu ölüye ulaşır. Fakat amel yapıldıktan sonra sevabı ölüye olsun diye niyet edilirse olmaz. Hanbelilerden bazı alimler böyle bir şart koşarlar. Delilleri ise Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem’in ölü için hayır yapmak isteyen bir kişiye hiçbir zaman; "Allah’ım bu amelin sevabını şu kimseye ver, şu kimseye verme" diye söylemesini emretmemesidir.

Selefin de bir amel yaparken böyle şeyler söylediği nakledilmemiştir.
 
 
Bazı alimler:

"Bir ölü için bir amel yapılacaksa o amele başlarken ölü için niyet edilmesi şarttır, şayet amel bittikten sonra niyet edilirse bu geçersizdir" demişlerdir.

Bazı alimler şöyle demişlerdir:

"Amel yaptıktan sonra amelin sevabının ölüye bağışlanması geçerlidir. Zira kişi ibadet ettikten sonra şöyle dua eder: " Allah’ım bu amelin sevabını falan ölüye ulaştır."

Bundan dolayı bu alimler amele başlamadan önce ölü için niyet etmeyi şart koşmamışlardır. Doğru olan rasule ittibadır.

Bu konuda; niyeti, amelin başlangıcında şart koşan görüş tercih edilir. Çünkü ameller niyetlere göredir." (İbn Hacer el-Askalani: Akaid Konusundaki Fetvalar, Hak Yayınları)

 

Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.