ebu musap
Üyeler
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 35
|
 |
« Yanıtla #45 : 14 Ağustos 2013, 13:44:46 » |
|
sözlerin çok karışmamsı için kısa bana katılıyormusunuz katılmıyorsunuz şeklinde konuşalım hep aynı şeyerin üzerinde durmayalım olurmu.
kurtubinin bunu kesin söylemedini ben baştan söylemiştim.
siz yufusun suçu kesin değil diyorsunuz suç konusu kesin ,,cinsel saldırı,,ama kesinleşmiş değil,, dogru değilmi ayetler çok açık
vezir onu haklı buluyor esas hükmü vezir veriyor ayette ,,,28. Kadının kocası Yûsuf'un gömleğinin arkadan yırtıldığını görünce dedi ki: "Şüphesiz bu, siz kadınların tuzağıdır. Şüphesiz sizin tuzağınız çok büyüktür."
deniyor "Şüphesiz bu, siz kadınların tuzağıdır. vezir yusufu haklı buluyor dogur değilmi? vede bu bir hüküm değilmi?
BURAYA DİKKAT EDİN
35. Sonra onlar, Yûsuf'un suçsuzluğunu ortaya koyan delilleri gördükten sonra yine de mutlaka onu bir süre zindana atmayı uygun buldular.
Allah TAALA bakın vezirin onun suçsuzluğunu ortaya koyan delilleri (gömlek olayı) gördüğü halde yinede hapse attırdı buyuruyor
bunu yapan vezir mahkeme edende vezirdir.
yine Allah c.c delillerden bahsediyor mahekeme oldugunu kanıtıdır,
50. Kral, "Onu bana getirin" dedi. Elçi Yûsuf'a gelince (Yûsuf) dedi ki: "Efendine dön de ellerini kesen o kadınların derdi ne idi, diye sor. Şüphesiz Rabbim onların hilesini hakkıyla bilendir." 51. Kral kadınlara, "Yûsuf'tan murad almak istediğiniz zaman derdiniz ne idi?" dedi. Kadınlar, "Haşa! Allah için, biz onun bir kötülüğünü bilmiyoruz" dediler. Aziz'in karısı ise, "Şimdi gerçek ortaya çıktı. Ondan ben murad almak istedim. Şüphesiz Yûsuf doğru söyleyenlerdendir" dedi.
bu konuşmalar bir mahkeme değilmidir dikkat edin müslüman mahkemeye birisini veremez ama atılı suçtan kutulmak için kendisini savunur onların daha yetkili olan (kral) yerlerine gide bilir. bunun dışında birisini mahkemeye veren birisi kesin kafirdir burda şüphe yoktur makdisi,hanzala gibi kafirler dünyalarını kaybetsende gitme diyor ama gidene kafir diyemiyor bende hanzalaya sordum bizzat yanına gittim ve dedimki sen böyle söylüyormuşsun evet dedi giderse kişi küfre girermi dedim hayır dedi bende o zaman neden insanların paralarını kaybetmesine göz yumuyorsun küfür değilse gitsinler dedim....
hanzala ve onun gibileri akidede çok tutarsız küfür dedikleri şeyleri yapanlara kafir demiyorlar.
mahkemeye giden kafirdir ona kafir demeyende kafirdir, tüm küfür mesleleride böyledir,
bu yazıyı okuyan insanlar Allah için iyi düşünün küfür olmayan birşeye küfür demek ve müslümana kafir demek Allahın dinin değiştirmektir.
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
Zemahşeri2
Aktif Üye

Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 61
|
 |
« Yanıtla #46 : 14 Ağustos 2013, 13:52:45 » |
|
trafik kazalarında ki gibidir demişsiniz ya aynı olamaz sizinde dediğiniz gibi onlar bir ceza veremiyor oysa hz yusufu hapse atıyorlar Allah taala bunu ayette belirtimşitir mahkeme olmasa hapse atılamazdı aynı polis gibi sadece olayı tespit ederlerdi oysaki öyle değildir. Ebu musap(alıntı)
İnsan gerçekten samimi olmayınca Allah’ta ona yardım etmez.Şu cümlelerinizi size kullandıran şeytan vesvesi sizin kendi çelişkilerini görmenizi engellemektedir.Diyorsunuz ki polis sadece olayı tespit eder hapse atmaz.O halde ben sizi yalanlıyorum ve ispat ediyorum.
Tc yasalarına göre ve dünyada ki birçok güvenlik hukuk sistemlerine göre polis kişileri hapse atar.Eğer polis herhangi bir kişiyi şüpheli görürse veya herhangi bir yerde darp varsa polis onu tutuklar ve hapse atar.Bu ona tağuti rejimler tarafından verilmiş bir görevdir.İşte siz bu kadar çelişkiler içerisindesiniz.Daha siz polisin zanlıları veya şüphelileri hapse atabileceğini dahi bilmiyorsunuz.
Şimdi siz buna cevap verirken Allah’ın izniyle daha evvelki iddialarınızın tamamını kendiniz çürüteceksiniz.
Size göre polis hapse atabiliyorsa o halde bu muhakeme değildir.Şimdiki kanunlara göre polis bazı durumlarda tutuklayabiliyorsa demek ki muhakeme olmadan da hapse atıla biliniyor muş. Nerden bakarsanız bakın sizin çelişkileriniz ortada.Kendi iddialarınızı kendiniz çökerttiniz.Gerçi bunlar zaten çökmüş iddialardı ama her neyse.
Sami kardeş alıntı yaptığın yazıların altına kimden alıntı yaptığını yazar mısın.Çünkü okunurken karışıyor.İki renk yapmanız dahi bu karışıklığı gidermiyor.
müslümcü bey bir zil takıp oynamadığınız kalmış. Kendinize ebu musap gibi bir arkadaş buldunuz diye fazla sevinmeyin.Hak nerdeyse orada yer almaya çalışın.Bir müslüman olarak size tavsiyem budur.
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
ebu musap
Üyeler
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 35
|
 |
« Yanıtla #47 : 14 Ağustos 2013, 14:05:32 » |
|
bawer sizin yazınız hoşuma gitti en azından kabul etmeseniz de meseleyi iyi anlamış gerçekci yaklaşmışsınız lafı dolandırmadan.
size demişsinizki,,Biz ise muhakemeye reddiyet göstermeden savunma yapamıyacağımıza
REDDİYET derken nasıl yapıyorsunuz biraz açıklarmısınız
ben sizin sorunuza cevap vereyim,
küfürünüz küfür olmayan bir meseleye küfür demektir. Allah cennetine koysun yani kafirken hakkı görüp cennete girin duam bu hidayete erin...
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
ebu musap
Üyeler
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 35
|
 |
« Yanıtla #48 : 14 Ağustos 2013, 14:24:01 » |
|
işte tevhi arkadaşım bende sana yazarken yukarlarda polisin zanlıyı olayın şekline göre tutuklayacağını söylemiştim bu bir ceza değildir adliyede sadece hakim kararı ile insanlar hapse atılır polisin hapis cezası verme yetkisi yoktur biraz araştır .
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
Zemahşeri2
Aktif Üye

Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 61
|
 |
« Yanıtla #49 : 14 Ağustos 2013, 15:04:10 » |
|
işte tevhi arkadaşım bende sana yazarken yukarlarda polisin zanlıyı olayın şekline göre tutuklayacağını söylemiştim bu bir ceza değildir adliyede sadece hakim kararı ile insanlar hapse atılır polisin hapis cezası verme yetkisi yoktur biraz araştır . ebu musap(alıntı
Ya gördünümüz mü? Sizin bu cevabı vereceğinize Allah’ın izni ile emindim.O yüzden sizin bu cevabınız önceki iddilarınızın tamamını çökertecektir demiştim.Allah’ın müslümanlara vermiş olduğu ferasetin tezahürüdür bu.Yani siz polisin herhangi bir zanlıyı nezarete tıkmasına hapis demiyorsunuz? Ki bu doğrudur.Hapis başka birşeydir nezaret başka birşey.Her ne kadar her ikiside insanların özgürlüğünü son verip dört duvar arası sayılıyorsada bunun hukuk dilindeki tanımı farklıdır.
Şimdi buna göre daha evvel iddia ettiklerinizin tamamını çökerttiniz.Demekki her meseleye kafamıza göre tanımlar getiremeyiz.Biz size bunu anlatmaya çalışıyoruz.Polisin zanlıyı alıp kodese tıkmasına dünyada hiç kimse hapis demez,nezaret denir veya göz altı denir.Zira birileri çıkıp buna hapis derse af ederseniz ama zırvalamış olur.Her türlü diyaloğu kavgayı, iftiraya cevabı, sorguyu, ifade almayı veya vermeyi muhakeme olarak görmekte aynı bu şekildedir. Şimdi size başka bir soru sormak istiyorum.
Bakara/Suresinin/34.ayetinde Allah teala şöyle buyurmaktadır.
“Hani meleklere, Âdem'e secde edin demiştik de İblisten başka bütün melekler secde etmişlerdi. O, secde etmekten çekinmiş, ululanmak istemişti de kâfirlerden olmuştu.”
Şimdi biz şunu kelimullahtan kesin olarak biliyoruzki Allah’tan başkasına secde etmek şirktir.Zira bu ayette Allah (c.c.) Ademe secde edin buyurmaktadır.Haşa Cenabbi Allah hz.Adem (a.s) ı zatına ortak mı kıldıkı meleklerin ona secde etmesini emr etmektedir.
İnşeAllah cevaplar kısa kısa gidersek daha rahat sonuca gideriz.Buyrun cevabınızı bekliyorum;
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
Bawer
Üyeler
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 49
|
 |
« Yanıtla #50 : 14 Ağustos 2013, 16:42:50 » |
|
Ebu musap alıntı:REDDİYET derken nasıl yapıyorsunuz biraz açıklarmısınız Müslüman kişi eğer muhakemede konuşmadan sussa :suçlu ve atılmış iftirayı kabul etme manası taşıyorsa o zaman Muhakemenin bizzat kendisini dille tanımadığını ,amacının muhakeme olmak değil atılan iftirayı kabullenmediği ve amelle mevcut tağutlara saygı göstermiyeceği bir tavırla atılan iftirayı ret etmesi muhakeme olmak istediği anlamına elbette gelmez.
Sizde ve ordaki muhakeme heyetininde bu durumda bu kişinin derdi sadece iftiradan kurtulmak olduğunu anlar ayrıca muhakemeyi ret ettiği içinse farklı bir cezayada tabi tutulabilirler.
Temize başvurmak ise: Alt muhakemenin verdiği kararı beğenmeyip bir üst muhakemenin hükmünü peşin kabul etmek,adil olduğuna inanmaktan başka bir şey değildir.
Oysa Allah c.c onları ret etmeyi emrediyor , onlardan hüküm istemenin bizzat onlara ibadet etmek olduğunu bildiriyor .
Hüküm vermek yalnız Allah'a aittir. Kendisinden başkasına değil yalnız O’na KULLUK etmenizi emretti. İşte dosdoğru olan DİN budur. Fakat insanların çoğu bilmezler." (Yusuf: 40) Ebu musap’ın bilmesi dileğiyle.
Başka acınacak bir durumsa Tağutun muhakemesini ret edenleri tekfir etmendir.
sana ve senden öncekilere iman ettiklerini iddia edenleri görmüyormusun ret etmeleri emr olunmuşken tağuta muhakeme olmak istiyorlar şeytan onları derin bir sapıklığa götürmek istiyor (nisa:60)
Bu kadar yazılanlardan sonra siz hala güncel hayatta olabilecek ihtilafları Tağuta muhakeme oldu diye anlıyorsunuz Bu karmaşanın içinde çıkmanız dileğiyle.
Gündelik hayatta her ihtilaf anında birileri karar veriyor örneğin. 1.cebinden paran düştüğü anda bir başkasının o parayı sahiplenmesi sonucunda olaya tanık olan birisinin suçluya hayır bu senin değil gerçek sahibi olanı (seni )kastetse ,para bunundur demesi sizi muhakeme etti anlamına gelmez.
2 .yoldan geçerken hırsızlık olmuş bir evin kapsında ev sahibi hırsızlıkla sizi suçlaması ,sizinse ben yolcuydum buradan geçiyordum durumdan haberim yok demeniz ne muhakemesi oluyor .
Olay bu: Ne hz Yusuf nede her hangi bir muvahit asla tağutlardan temiz olduklarına dair muhakeme olmak istemez ,muhakemelerine (temize)başvurmaz.
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
ebu musap
Üyeler
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 35
|
 |
« Yanıtla #51 : 14 Ağustos 2013, 18:36:08 » |
|
bawyer...alıntı..Müslüman kişi eğer muhakemede konuşmadan sussa :suçlu ve atılmış iftirayı kabul etme manası taşıyorsa o zaman Muhakemenin bizzat kendisini dille tanımadığını ,amacının muhakeme olmak değil atılan iftirayı kabullenmediği ve amelle mevcut tağutlara saygı göstermiyeceği bir tavırla atılan iftirayı ret etmesi muhakeme olmak istediği anlamına elbette gelmez.
1. sen zorlama olmadan gidilir ama orda mehkemeyi tanımadıgını söylemek gerek yoksa kişi kafir olur diyorsun.bunun aksi yapanlarada kafir diyorsun 2. zorlama olmadan giden kafirdir diyenlere ne diyorsun eyyub böyle söylüyor. 3.her nekadar mahkemeyi tanımadıgını söylesende savunma yapak ile mahkemeyi tanımış olmazmısın? 4.savunma yapman sonucunda senin lehinde bir karar çıkmasını istemiş dolaysısı ile taguttan hukum istemiş olmuyormusun? 5.her nekadar siz savunma yapıp suçu kabul etmediniz deliller,verdiniz şahitler,dinlendi,hakim bir hüküm verdi ama sizin istediğiniz bir hüküm değil (hepside yusufta var ama mahkeme değil) size ceza verildi ve size bir yazı ile bildirdilerki eger 7 gün içinde temyize itiraz etmessen bu hükmü kabul etmiş olacaksın temyize gitmemek ile esas ozaman hükme razı olmuş oldugun konusuna ne dersim bawyer?
cebimden düşen para,yoldan geçerken hırsız suçlması bunlar mahkeme değildir çünki bu kişiler sana ceza veremez ama vezir cezaverebiliyor, ayette,,,deliller verildigi halde onu hapse attılar buyuruyor,,
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
ebu musap
Üyeler
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 35
|
 |
« Yanıtla #52 : 14 Ağustos 2013, 18:39:46 » |
|
benim birçok yüz yüze veya nette konuştugum bir çok temyize karşı çıkan kişi mahkemeye çağrılırsam gider kendimi savunurum mahkemeye sizi tanımıyorum v.s dememe diyor bunlar o zaman size göre kafir olmalı çünki biz akideyi konuşuyoruz yoksa benimle sizin aramızdaki meslede çokaz nuas farkı var ama biribirimizi tekfir ediyor değilmi?
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
DARİMİ
|
 |
« Yanıtla #53 : 14 Ağustos 2013, 20:51:38 » |
|
Konunun dağılmaması için alâkası olmayan yazılar silinmiştir.
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
Bawer
Üyeler
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 49
|
 |
« Yanıtla #54 : 14 Ağustos 2013, 21:43:46 » |
|
1. sen zorlama olmadan gidilir ama orda mehkemeyi tanımadıgını söylemek gerek yoksa kişi kafir olur diyorsun.bunun aksi yapanlarada kafir diyorsun (alıntı)
1 orası müslümanın asla gitme taraftarı olmayacağı yer ama var olan zulmü def etmek için ilah gidilecekse Allahın emri gereği onların sahte ilahlığını ret etmesi gerek ve asla oraya tazimde bulunmamak gerek.
Evet onlara ret tavrı göstermeden(sözve amele) doğrudan muhakeme olursa Yusuf 40 ve nisa 60 ayetleri gereği tağutu ret etmemiş aynı zamanda ona kulluk etmiştir. 2. zorlama olmadan giden kafirdir diyenlere ne diyorsun eyyub böyle söylüyor.(alıntı)
2 zorlama olmadan giden kişi yükarıdaki şartı yerine getirirse muhakeme istedi veya oldu denilmez .Aslında bu Tevhidin haykırma yeri olur.
Tıpkı hz İbrahimin (Allahın selamı üzerine olsun) Put haneden müşrikleri uyardığı gibi.
3.her nekadar mahkemeyi tanımadıgını söylesende savunma yapak ile mahkemeyi tanımış olmazmısın?(alıntı)
3 Hayır bu baştan beri içinden çıkmadığınız durumdur.Bu düşüce çok yanlış ve batıldır . Kliseye hz İsa Allahın oğlu değildir demek için giden kişiyi ayın yapmakla suçlamak gibidir.
Onların ilahlığını ret etiğinde var olan iftirayıda kabullenmemek muhakeme olmak değil ama sizin Temize başvurmak dediğiniz olay tamamıyla hüküm istemek ve Allahın hakkı olan kulluğu o tağutlara vermektir.
4.savunma yapman sonucunda senin lehinde bir karar çıkmasını istemiş dolaysısı ile taguttan hukum istemiş olmuyormusun?(alıntı)
4 Sen muhakeme denen yerde kendinden sorumlusun ,Ret ettiğin kişiler velevki lehinde karar versinler onları ilgilendirir.
Bu Musa Aleyhi selamın firavunla olan munazarasına benzer. Dikkat ederseniz hz. Musa orda onları ret etiğinde ve tevhit inancını anlatıktan sonra kendisinide savunuyor(öldürdüğü kişiyi anlatarak) ama kimse bugüne kadar musa hüküm istedi diyen olmamış.
5.her nekadar siz savunma yapıp suçu kabul etmediniz deliller,verdiniz şahitler,dinlendi,hakim bir hüküm verdi ama sizin istediğiniz bir hüküm değil (hepside yusufta var ama mahkeme değil) size ceza verildi ve size bir yazı ile bildirdilerki eger 7 gün içinde temyize itiraz etmessen bu hükmü kabul etmiş olacaksın temyize gitmemek ile esas ozaman hükme razı olmuş oldugun konusuna ne dersim bawyer?
5 Dediğim gibi onların benim hakımda vereceği karar önemli değil asıl olan benim oradaki hal ve hareketim ,konuşmam .
Sizde bilirsiniz ki Firavun halkına ben sizin ilahınız değilmiyim dediğinde içinde hz. Harun ve Musa Aleyhi selamla birlikte inananlarda vardı ve onlar baştan beri firavunun ilahlığını ret etmişlerdi. Dahası: Musibete sabır inananların vasıflarıdır.Allah ayaklarımızı sabit kılsın Sizinde bu sahte ilahları ret etmek dileğiyle.
cebimden düşen para,yoldan geçerken hırsız suçlması bunlar mahkeme değildir çünki bu kişiler sana ceza veremez ama vezir cezaverebiliyor, ayette,,,deliller verildigi halde onu hapse attılar buyuruyor,,(alıntı)
Modern dunyayla mı kıyaslıyorsun 4000 yıl önceki mısırı ,az daha avukatım olmadan kanuşmam gibi tezlerde getireceksin . Dahası şimdide orman kanunlarının yaşandığı yerler var dunyanın bazı yerlerinde.
Zülmen insanları yıllarca zındandan tutan tipler biliyorum; örneğin.
Geçen sene Hakkarinin Şemdinli ilçesinde yol tutan bir gurup pkklı bir tanıdığımızı alıp götürüyor gerekçe ise arabasında onlara göre askeriyeye yük olduğu .Adam 4 ay sonra evine vardı yediği sopa ve muhakemesiz 4 ay zindan’dan sonra .şimdi bu adam muhakeme ettirilmeden bekletilebiliyorsa 4000.bin yıl önceki düzenlerden ne beklenir.
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
ebu musap
Üyeler
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 35
|
 |
« Yanıtla #55 : 14 Ağustos 2013, 22:56:59 » |
|
darimi konuyla alakası olup olmadıgna neye göre karar verdin
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
ebu musap
Üyeler
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 35
|
 |
« Yanıtla #56 : 14 Ağustos 2013, 23:26:33 » |
|
hakem siziden böyle maç yapmak zor adil davaranmayan birisi hakemken yani dari denen kişi şimdi bu yazıyıda konu ile alakası yok diyerek siler yada değiştirirse şaşamam öndece bir hatırlatma yapsaydınız iyidid. her neyse. bawyer:1 orası müslümanın asla gitme taraftarı olmayacağı yer ama var olan zulmü def etmek için ilah gidilecekse Allahın emri gereği onların sahte ilahlığını ret etmesi gerek ve asla oraya tazimde bulunmamak gerek.
cevap: ne kadar tanımadıgını söylersende savunma yapamassın savunma yapmak ile mahkemeyi sen çalıştırmış olursun
bawyer 2 zorlama olmadan giden kişi yükarıdaki şartı yerine getirirse muhakeme istedi veya oldu denilmez .Aslında bu Tevhidin haykırma yeri olur.
cevap: Allah aşkına gitmek neden küfür olsun bu islamın tüm kaydelerine ters birisi şer işlenen yere gidiyor ama daha fili yapmadan ona günah yüklenemez içki içme niyeti ile giden birisine içmeden günah yazılmaz bunun gibi gitmek değil ordaki fiil günah olmalı buyuzden gitmek değil savunma küfür olmalıdır nasıl gidern git savunma yapmadıgın müdetçe bu küfür olmamalı bu kabul edilemez
bawyer 4 Sen muhakeme denen yerde kendinden sorumlusun ,Ret ettiğin kişiler velevki lehinde karar versinler onları ilgilendirir. cevap: temyizdede aynısı kendinden sorumlusun şimdi siz temyizisizin hareketiniz başlatıyor dersen bende ilk mahkemeyi de sizin savunmanız başalatıyor derim aynı şey değilmi
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
ebu musap
Üyeler
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 35
|
 |
« Yanıtla #57 : 15 Ağustos 2013, 01:26:54 » |
|
said kalın kafalı sensin ve çok ukalasın biraz ahlak öğren
necaşi eğer onları hapsetseidi onlar kendilerini savumak için başaka birisine gidemezmiydi
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
ebu musap
Üyeler
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 35
|
 |
« Yanıtla #58 : 15 Ağustos 2013, 01:36:20 » |
|
said seni bir suçlama ile mahkemeye çağırdıkları zaman sen gidip savunmaya yapmaya gidermisin yoksa bazı sizin arkadaşlarınzın dediği gibi zorlama olmadan gitmeyi küfür olarakmı görüyorsun
yine sen mahkemeye gittiğinde savunmadan önce sen mahkemeyi tanımadıgınımı söylersin sonra savunmamı yaparsın?
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
Zemahşeri2
Aktif Üye

Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 61
|
 |
« Yanıtla #59 : 15 Ağustos 2013, 10:09:39 » |
|
Selam hidayete erenlere ve bu hidayet üzere sebat edenlere olsun; Konuyu yeni müslüman olmuş bazı gençlerde takip etmektedirler.En azından onlara da bir şifa olması açısından konuyu toparlayıp sonuca bağlama açısından son sözü söylemek gerekirse.
Her zaman olduğu gibi birkez daha görüldüğü üzere batıl hakkın karşısında zayi olmuştur ve olmayada mahkumdur. Biz müslümanlar, kafir mealciler gibi bazı ayetleri alıp kendi kafamıza göre yorumlama donkişotluğuna sahip değiliz.Kur’an’daki her bir ayeti ve her bir ayetin her bir satırını Allah Rasulu (s.a.s) bizzat yorumlamış ve onun pratiğini ashabını uygulamalı olarak göstermiştir.
Ondan sonra gerek ashab gerek tabiin gerek teba-u tabin ve gerekse müctehit imamlarımız Allah hepsinden razı olsun mekanlarını cennet kılsın dinimize dair tüm teferuatları açıklamak adına bizlere yüzlerce belkide binlerce sayfalar dolusu yazılar kaleme alarak büyük bir miras bırakmışlardır.
Biz bunları göz ardı ederek hiçbir müçtehidlik vasfımız olmadan Allah’ın Rasullerini şirkle küfürle itham etme selahiyetine sahip değiliz.Bu çok ağır bir ithamdır ve hiçbir müslümanın buna asla sessiz kalıp bu curüma destek vermesi düşünelemez. O halde her müslüman naslarla muhatap olduğunda bu nasların öncelikle Ralulullah (s.a.s) tarafından nasıl anlaşılıp ve nasıl yorumladığına bakmakla yükümlüdür. Daha sonra müçtehid alimlerimizin bu naslara ilişkin fikir birliği ve fikir ayrılıklarını gözetmek durumundadır.
Peki bunu yapmadığımız takdirde nasıl bir sonuçla karşı karşıya kalırız biraz bunu açmaya çalışalım.Ebu musap beye nezaret ve hapis aynı şeydir dediğimiz de bunu derhal red ederek bunlar farklı şeylerdir,siz bunu bilmyorsanız diyerek bizi derhal tağutların bu meselelere yüklediği anlama yönedirip araştırmamızı söylediler.Oysaki biz baştan beri aynı şeyi söylüyoruz.
Sizin bu tavranız daha evvel savunduğunuz olaylara bakış açınızıda yerin dibine gömmüş oldu. Başkası bu tanımları kafasına göre tanımlarken abes siz tanımlarken makbul bu kabul edilebilir bir durum değildir.
Müslümanlar meseleyi nerdeyse her yönüyle ve delilleriyle birlikte ortaya koydular.Zira konuya nasları tekrardan zikredip konunun tekrarlanmasını yapmaktan ziyade meseleyi başka bir boyutundan ele alıp konuyu kapatmak istiyorum.
Müçtehid alimlerimize göre herhangi bir meselenin şirk veya küfür kapsamında olması o meselenin hiç bir suretle işlenemeyeceği kaidesi vardır. Ancak Ammar bin Yasir’in durumu müçtehid alimlerimiz arasında inanılmaz bir boyutta tartışılmış meselenin gerek fıkhi gerek akidevi yönleri tüm teferuatıyla birlikte ortaya konmuştur. Biz burada meselenin fıkhi boyutunda ki ihtilaflarından ziyade meselenin itikadi boyutunda varılan sonucu üzerinde durmak istiyoruz.
Üzerinde icma olunan nokta şudur ki bir müslüman o anki durumu savuşturma ve o kahrolası durumdan kurtulmak için eğer herhangi bir şekilde can tehlikesi vya uzuvlardan birinin kaybedilmesi gibi vucüda veya cana büyük zarar gelmesi söz konusu olursa o zaman müslüman sadece diliyle küfür yada şirk sözü telafuz edebilir.Ancak kurtulduktan sonra tekrar tevbe etmesi gerekir.
Şimdi burası çok önemli.Tüm islam alimleri ikrah konusunu ele alırken Ammar bin Yasir’in durumundan başka örnek verdiklerini şahsen bilmiyoruz.Tağuta muhakeme olmanın küfür olduğu açık naslarla sabit olduğuna göre, ki bunların delilleri verildi Hz.Yusuf’un durumununda bu kapsamda değerlendirilmesi gerekiyordu. Fakat her ne hikmetse ikrah meselesinde alimler Hz.Yusuf (a.s) ın durumuna ilişki herhangi bir tartışma içerisine girmemişler. Bunun sebebi şudur Hz.Yusuf (a.s)ın içerisine düştüğü durumunun tağuta muhakeme olarak değerlendirilmemiş olmasıdır.Dolayısıyla bunun ikrah sonucumu yoksa böylesi durumlarda verilmiş bir ruhsatmı olduğu üzerinde herhangi bir tartışma bilmiyoruz. Bilenler varsa söylesin.
Eğer Hz.Yusuf’un durumunu da bu kapsamda yani ikrah kapsamında değerlendirmiş olsalardı muhakkak ki ele alırlardı.Kurtubiden aktarılmış olan cümlelerde ne tağutua muhakeme olamk caizdir,nede tağuta muhakeme olmak küfür değildir gibi ibareler söz konusu değildir.İşte bu sebeple Hz.Yusuf (a.s) ın durumu bir ruhsattır şeklinde hiçbir bilgiye rastlıyamıyoruz.Ancak bazı bilmezler meseleleri birbirine karıştırıp böyle düşünebilirler.
Allah’ın hükümleriye hüküm vermeyenler kafirlerin ta kendisidir/Maide44.Ayetinin hükmüne göre ne hiçbir peygamber nede hiçbir müslüman Allah’ın hükümleri dışında bir hükümle hüküm vermesi düşünülemez.Çünkü bunu yapmak şirktir.Daha evvelde zikr ettiğimiz gibi Hz.Yusuf (a.s) ın böylesi bir durumdan kurtulması için Yusuf/Suresi/76.ayettede açıklandığı üzere Allah (c.c) Rasulunu böylesi bir durumdan yani şirke düşme durumundan ince bir planla kurtarmıştır.Bu ayette açık bir şekilde geçiyor.
O halde Rasulunu şirke düşmekten koruyan Allah nasıl oluyorda başka bir meselede haşa küfre düşmesine müsade ediyor.Bunu her akıl sahibi her vicdan sahibi düşünmek durumundadır.
O yüzden Bakara/Suresi/34.ayeti ebu musap beye yorumlamasını istedik. Zira anladığım kadarıyla naslradan hüküm çıkarma noktasında usul ve kaide bilme noktasında sıkıntıları var. O yzüden o tür nasları açıklamaktan çekinmektedir.
Ebu musap bey diyor ki hiçkimse herhangi bir suçu işlemeden o suça gitmeye niyet etti diye o suçu işlemiş olarak kabul edilmez. Evet bu islam muhakemlerinde şer-i bir kaidedir ve yüzdeyüz doğrudur.Zira asıl facia olan durum ve mantık hataları da meseleleri birbirine karıştırmak ve içinden çıkalamayacak noktaları getirmektir.Kendisi adına.
Naslardan hüküm çıkarma ve hükümleri bir birine karıştırma mantığıda bu cümlelerin altında yatmaktadır.
Bu mantık islam dininin temel kuralllarını ve bu temel kurallara ilişkin hükümlerin hayata hakim kılınması noktasında tam olarak iflas içerisindedir. İslam dininde inanç ve amel noktaları birbirlerinden farklıdır.Amel noktasında herhangi bir suçu düşüncede tezahür etmek (Yani suç yapmayı düşünmek) ve bunu pratiğe dökmemek kaydıyla bu kişiye o suçu işledi hükmü verilemez. Zira iman konusu böyle değildir.İman meselelelerinde o suçu ister işlesin ister sadece düşüncede bıraksın bu her iki durumdada hüküm açısından aynıdır.Örnek verecek olursak;Tağuta muhakeme olmak küfür değildir diye düşünmekle tağuta bizzat gidip muhakeme arasında hüküm açısından herhangi bir fark yoktur.İkiside sahibini müşrik yapar.
Ebu musap bey kusura bakmayın ama ilim noktasında adeta yerlerde sürünüyorsunuz.Mülazamız kahvehanelerde pişpilik oynayanların dini konuşması gibi olmaya başladı.Şuanda mülaza ettiğimiz konuya başlık yaptığınız cümleye (Temyüz küfür değildir) iman ettiğiniz müddetçe ister temyize gidiniz ister gitmeyiniz yine aynı küfrü işlemiş olarak hüküm alırsınız. Yani kafir hükmünü.Buna dair size yüzlerce ayettden misal verelirim.
Bu sebeple Mekki ayetlerin nerdeyse tamamı imana dair meseleleri işlemektedir.
Bazı insanlar iman küfür meselelerini yeterince bilmiyorlar,zahmet edip alimlerden bu konularda faydalanma yoluna da gitmiyorlar. Onlara göre bir insanın tağuti muhakemeleri gitmesi veya gitmemesi veya oy kullanması veya kullanmaması onları müslüman yada kafir yapar.Hayır bu düşünce kesinlikle batıl bir düşüncedir.Müslüman olmak çok farklı birşeydir,müslüman olmak bir ayrılacaktır,müslüman olmak ötekileşme ve ötekileştirmedir,müslüman olmak tağutu her yönüyle tekfir edip hayatının her alanını Allah’a teslim etmektir.İslam teriminin kısaca anlamı budur.
En büyük tağuttlardan biride insanın kendi nefsidir.Kendi nefsine boyun eğdiremeyenler istedikleri kadar oy kullanmasınlar istedikleri kadar tağuti mahkemelere gitmesinler bu onları müslüman kılmaz.
Selam hidayete erenlere ve bu hidayet üzere sebat edenlere olsun;
|
|
|
Kayıtlı
|
|
|
|
|