Malik bin Enes
|
 |
« Yanıtla #22 : 25 Şubat 2018, 13:16:53 » |
|
Yazınızdan da anlaşıldığı gibi İslam dinini ayet ve hadisleri kendi heva ve hevesinize göre anlayıp ona göre yorumlayıp ona göre yaşama gayreti içerisinde olduğunuz açıkça görülmektedir. Allah Kur’an’ı Rasulullah (SAV) vasıtası ile bizlere göndermiş ve bizzat kendisi yaşayarak çevresindeki insanlara bu dini yaşatarak bize örnek olmuştur. Ve biz ancak rasululullah (SAV) neyi ne şekilde yapmış ise onu o şekilde yapmak ile mükellefiz. Asla heva ve hevesimize göre, kendi anlayışımıza göre yahut ta bir başkasının anlayışı veya heva ve hevesine göre yaşayamayacağımız bir dindir İslam dini.
"Allah ve rasulü bir konuda hüküm verdiğinde mü’min erkek ve mü’min kadınların, işlerinde artık başka seçim hakları yoktur." (Ahzab: 36) "Ey iman edenler! Allah ve rasulünün önüne geçmeyin!" (Hucurat: 1)
(Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem’in önüne geçmek; onun sözüne bir şey eklemek; karşı gelmek veya zıd bir anlayış ileriye sürmektir. Bu hareket aslında Allah-u teala'ya yapılmıştır. Çünkü Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem, Allah-u teala'nın kendisine bildirdiğini tebliğ eder ve haktan başka bir şey söylemez. Allah-u teala onun hakkında şöyle buyurmuştur:
"O, hevadan konuşmaz. Muhakkak ki o, ancak vahyedilen bir vahiydir." (Necm: 3-4)
Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem sağ iken söylediği söze itiraz etmek, başka anlayış ileriye sürmek küfürdür. Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem öldükten sonra ise sabit olan sünnetini reddetmek, ona itiraz etmek veya başkasının sözlerini onun sözlerine tercih etmek de aynı şekilde küfürdür.)
Diyorsunuz ki “oyle bi hale gelmişsinizki 500 veya 1000 yıl önce yaşamış alimlerin görüşlerini olduğu gibi alıp yaşantınıza sokuyosunuz.”
Yukarıda et meselesi ile ilgili nakletmiş olduğumuz alimlere ait olan bütün görüşler Rasulullah (SAV)’ın sünnetinden çıkan hükümlerdir. Alimler sizin yaptığınız gibi kendi kafalarına göre hüküm çıkarmış değillerdir. Rasulullah nerede hangi hareketi ne şekilde yapmış ise ona göre delilleri toplayıp bir hükme varmışlardır. İslam dini Rasulullah (SAV) zamanında ne idiyse 500 veya 1000 yıl öncede aynıydı şimdide aynıdır. Zaman değişmesi ile İslam dini değişiklik göstermez. Rasulullah (SAV) zamanında müşrikin kestiği et haram idi, 500 veya 1000 sene önce de müşrikin kestiği et haramdı ve şuanda da müşrikin kestiği et haramdır. Zamanla İslami hükümlerde değişiklik olmaz! Bu şekilde bir düşünce ve anlayış koyu cehaletin bir göstergesidir.
Diyorsunuz ki “ben size bu konu ile ilgili ayetler açık diyorum siz bana alimlerin aynı sözlerini yapıştıp duruyosunuz. kendinizi bi halt sanıyosunuz.”
Açık dediğiniz ayetlerin veya ayetin ne demek olduğunu, hangi zamanda indiğini, hangi mesele üzerine indiğini dahi bilmiyorsunuz birde kalkmışsınız alimlere ve alimlerin sözlerini size aktaran bize laf söylüyorsunuz. Peki siz kimsiniz!? İslam dininde hüccet misiniz ki siz kendi kafanıza göre ayetten hüküm çıkartıyorsunuz sonrada onu insanlara dayatmaya çalışıyorsunuz! Siz kendinizi ne zannediyorsunuz da hem alimlere hem de bize bu lafları deme cüretini görebiliyorsunuz!? Bir söz yazmadan önce, yazacağınız sözleri düşünüp araştırın ve ona göre yazın. Böyle deli saçması sözler ile bir yere varabileceğinizi zannediyorsanız yanılıyorsunuz. İslam’ı ve meseleyi bilen, sizin bu sözlerinizi okuyan bir kimse ancak size gülüp geçer…
Diyorsunuz ki; “hayırdır sizin için alim sözü kuran ayetinden dahamı önemli.”
Kur’an’ın açıklayıcısı Rasulullah’ın sünnetidir, bunu asla unutmayın. Alimler ise bu meselede Rasulullah (SAV)’ın bildirdikleri doğrultuda hükümler çıkarmışlar ve ona göre bir hükme varmışlardır. Sizin gibi kafalarına göre bir hüküm çıkartıp da ne Kur’an’ın önüne nede Rasulullah (SAV)’ın önüne geçmişlerdir. Onlar Allah’ın emirlerinin dışında bir hükmü asla vermezler. Heva ve heveslerine göre asla bir hüküm çıkarmazlar. Çünkü onlar Allah’ı en iyi bilen İslam dinini en iyi şekilde anlayan ve uzman olan insanlardır.
"Kullar içinde ancak alimler Allah'dan (gereğince) korkar." (Fatır: 28)
“Sabredip âyetlerimize kesin olarak inandıkları zaman, içlerinden emrimizle doğru yola ileten önderler çıkardık.” (secde: 24)
Siz zannediyorsunuz ki herhâlde alimler sizin yaptığınız gibi cahilce kafalarına göre hüküm çıkarmışlar, insanlarda onların çıkardıkları bu cahilane hükümlerine göre hareket ediyorlar. Bu kadar da cahilane bir düşünce olamaz! Birde diyorsunuz ki “kendinizi bir halt zannediyorsunuz. Ukalaca tavırlara giriyorsunuz.” Peki siz kimsiniz ki alimlere bu şekilde cahilane bir iftirada bulunabiliyorsunuz!? Size bu hakkı kim veriyor ki siz alimlerin Allah’ın ayetlerinin önüne geçtiğini iddia edebiliyorsunuz. Konuştuğunuz lafların ne ilmi bir değeri var nede tutarlı bir yanı var. Her sözünüzde ayrı bir cehalet her sözünüz de ayrı bir iftira ve iddia mevcut.
Diyorsunuz ki “Allah cc her et ayetine bakın kendi adına vurgu yapıyo.”
Buyurun bu et ayetlerini bizimle paylaşın ve bu ayetlerin nüzul sebebini ve bu ayetlerden Rasulullah (SAV) hangi hükme varmış sahabeler bu ayetlerden sonra hangi hükmü uygulamış buyurun bize Rasulullah (SAV)’ın sünnetine göre bu meseleleri tek tek açıklayın. Kafanıza göre çıkardığınız her hüküm boş ve geçersizdir. Biz size bunu anlatmaya çalışıyoruz heva ve hevesinize göre konuşmayın delille konuşun diye ama siz bu meseleyi dahi anlamakta aciz kalıyorsunuz. Birde kalkmışsınız ayetten hüküm çıkarmaya çalışıyorsunuz. Biz sizden bunu istiyoruz siz ise gereksizce laf kalabalığı yapıyor boş yere hem bizi meşgul ediyorsunuz hem de kendi koyu cehaletinizi ortaya seriyorsunuz.
Diyorsunuz ki; “sizin gibi kopyala yapıştır yapmaktansa Allah ın bana verdiği akılla bu basit konuyla ilgili meramımı yazınca ilimsizmi oluyorum yani.vakıa denen bişe var ve aladım elhamdulillah. ozaman siz hiç birşeyi akıl etmiyosunuz her meselede hemen 1000 yıl önce yaşamış bi alime bakıp hüküm çıkarıyosunuz. yani işin kolayını bulmuşsunuz.ayrıca bana bulunduğunuz itham çok çirkin. sizi ben nasıl şaşırtacam ki daha şaşırmıssınız bile.evet alimlerin bir çoğunun görüü müşriğin kestiği yenmez diye çıkıyor ama burda yatan sebep Allah ın adının anılmamasıyla alakalı.”
Yukarıda da izah etmeye çalıştığımız gibi alimler Rasulullah (SAV)’ın sünnetine göre ayetleri anlayıp, ayetlerden hüküm çıkarmışlardır. Heva ve heveslerine göre bir hükme varmamışlardır. Sizin de anladığınız gibi alimler, müşrikin kestiği hayvanın eti yenmez hükmüne varmışlardır. Bu hükmü de Rasulullah (SAV)’ın sünnetine göre çıkarmışlardır. Tek bir ayete bakarak bir hükme varmamışlardır. Ayetin açıklayıcısı olan Rasulullah (SAV)’ın hayatına, yaşantısına, tavrına ve ashabına söylediği sözlere göre bu hükme varmışlardır. Ve artık bu hükümden başkası ise boş ve geçersiz bir hükümdür. İslam dinine göre ehli kitap haricindeki müşrik olan bir kimsenin kestiği hayvanın eti haramdır.
"Allah ve rasulü bir konuda hüküm verdiğinde mü’min erkek ve mü’min kadınların, işlerinde artık başka seçim hakları yoktur." (Ahzab: 36)
Yani 1000 sene öncesinde veya daha önce veya daha sonrasında yaşayan alimler Rasulullah (SAV)’ın sünnetine göre yaşamış ve ona göre hareket etmiş alimlerdir. 1000 sene öncesindeki alimler bu hükme vardılarsa onlardan öncesinde yaşayan alimlerde, onlardan sonrasında yaşayanlarda bu hükme göre hareket etmişlerdir. Senin gibi kafalarına göre heva ve heveslerine göre hüküm çıkarıp ta, benim aklım var ben aklıma göre bu ayetten bu hükmü çıkarıyorum akılsız insanlarda alimlerin sözüne, Rasulullah (SAV)’ın yaşantısına bakarlar dememişlerdir. Ve ömürleri boyunca bu ilim için mücadele etmişler ve bu dini sonraki nesillere aktarmak için gayret göstermişlerdir.
Diyorsunuz ki; “siz işinize geleni alıp bi tık ileri gidipde bu niye böyle hüküm verdi diye sebebe bakmıyosunuz.”
Sebep açıkça belli anlayan ve bu İslam dinini gereği gibi yaşayan için! Lakin anlamayan ve yaşamayan için ise sebepler belirsizdir yahut da heva ve hevese dayalı insan ürünü olan anlayışlardır. Yukarıda sebebi detaylıca açıklandı…
Diyorsunuz ki; “insanlardan tamamen sıyrılıpda ayrı bir fırka olmak için herşeyi yapıyosunuz ve kimseyede faydanız olmuyo bu yüzden.”
Elbette ki İslam dini günümüzdeki diğer bütün dinlerden ayrıdır. Allah (cc) bu dinin sınırlarını bildirmiştir. Ve bu sınırlar dahilinde insanlar yaşamlarını sürdürmek ile mükelleftirler. Bu sınırları aşanlar ise başka dinlere mensup olan kimselerdirler. İnsanları İslam dini üzerinde yaşayıp kendi nefislerini kurtarmaları için elimizden geldiğince, şuanda da olduğu gibi mücadele vermeye gayret gösteriyoruz. Ve hiçbir insanında İslam dini dışında başka bir din üzerine yaşayıp ölmesini asla istemiyoruz. Ve birçok heva ve hevesine göre hareket etmeyen Allah’ın dini üzerine samimi bir şekilde yaşamak isteyen herkese elimizden geldiğince faydamız dokunmaktadır. Siz heva ve hevesinize göre hareket ederek kabaran nefsinizin kölesi olmuş ağzınızdan ne çıktığını bilmezcesine sağa sola boş sözlerinizi akıtıyorsunuz! Elbette ki bu sözlerinizin bizim için hiçbir değeri yok!
Diyorsunuz ki “et ayetleri çok açık ve hiç birinde müşriğin kestiğini yemeyin yazmıyo eğer yazsaydı ozaman sizin görüşünüz kuvvetli olurdu.yine ihtilaf olurdu vakıa ile ilgili. yani müşriker Allahın adını anmadıkları için yenmezdi şimdikiler Allahın adını anıyolar diye işte ozaman sıkı bi ihtilaf olurdu. ama kuranda müşriğin kestiği diye bir nas yokken siz varmış gibi alimlerin görüşlerini dayatıyosunuz.”
Maalesef o kadar cahilane konuşuyorsunuz ki ne dediğinizin bile farkında değilsiniz! Sürekli aynı şeyleri tekrar edip duruyorsunuz. Yazı yazmak laf kalabalığı yapmak için yazı yazıyorsunuz. Burada açıkça diyorsunuz ki “ben kendimi sünnetten üstün görüyorum Rasulullah (SAV) ne yaptıysa ben ona bakmam kendi kafama göre hareket ederim” demekten başka hiçbir şey yapmıyorsunuz. Birde bize diyorsunuz ki; “kendi düşüncelerinizi ekleyin biraz kafa çalıştırın.” O kadar çok cehaletin içine batmışsınız ki bize de "Rasulullah (SAV)’ın sünnetini atın kendi kafanıza göre hareket edin" diyorsunuz. Cehaletinde bu kadarına pes doğrusu!
Burada bir dayatma yok. Her kim İslam dinini yaşıyor ise, bu hükümleri de İslam dinini yaşamayı kabul ettiği anda kabul etmiş demektir ve bu hükümlere göre hayatını şekillendirmek mecburiyetindedir. Ama İslam’ı kabul etmemiş ise ya da her ne kadarda İslam’ı yaşıyorum demiş olsa bile heva ve hevesine göre yaşayan İslam ile alakası olmayan bir kimse için ise zorlama söz konusu değildir.
Diyorsunuz ki; “benim gibi kafa çalıştırın farklı kelimeler söyleyin bakalım ama benim gibi kurana dayalı ayetlere dayalı söyleyin bakalım. Allah cc benim adımla kesilmeyenler haram diyo bende diyorumki Allah adıyla kesilenler helal.”
Bizi hala cahilliğe, heva ve hevesimize göre hüküm çıkartmaya davet ediyorsunuz! Biz Allah ve rasulü neyi emrettiyse ancak o sözü söyleriz bundan başkasını da söylemeyiz!
Şimdi siz söyleyin bakalım! Allah (cc) adıyla kesilmeyen hayvanların etleri haramdır, hükmünü çıkarttınız ya söyleyin bakalım, bir Müslüman Allah’ın adını anmadan hayvanı keser ise bu hayvanın etinin hükmü nedir? Yine söyleyin bakalım, Allah’ın, kestiği hayvanın etinin yenilmesini yasaklamadığı ehli kitap (Yahudi ve Hristiyanlar) hayvanları keserken besmele çekerek mi kesiyorlar yoksa besmelesiz mi kesiyorlar? Ve yine ateist veya azılı komünist olan bir kimse dil alışkanlığından vs. besmele çekip hayvanı keser ise bu kimsenin kestiği hayvanın eti yenir mi yenmez mi? Buyurun açıklayın bakalım bu soruların cevaplarını!!
Diyorsunuz ki; “Allah cc den korkuyorum.”
Allah’tan korkmuş olsanız ne bu kadar iftira atarsınız, ne bu kadar boş ve geçersiz iddialarda bulunursunuz, nede heva ve hevesinizi Allah ve rasulünün önüne geçirirsiniz! Başından beri dediğim gibi sözleriniz boş ve kifayetsiz sözler! Hiç bir dayanağı olmayan akıl ürünü sözler. Bu sözleri delillendirebilmeniz için Rasulullah (SAV)’ın bu ayetten sonra bir müşrikin besmele çekerek kestiği hayvanın etini yediğine dair bir delil getirmeniz gerekir lakin bunu da getirmeniz mümkün değildir. Çünkü bunun aksini ispat eden birçok delil yukarıdaki cevaplarımızda açıkça mevcuttur.
Hiçbir dayanağı olmayan heva ve heves ürünü olan sözlerinizin hepsine tek tek cevap verilmemiştir. Sadece haddinizi aşarak cahilce iftiraya varan sözlerinize cevap verilmiştir. Nedeni ise ilmi bir dayanağı olmayan boş laflara cevap vererek vakit harcayacak zamanımız yok. Sizden de isteğimiz, cevap verirken bu şekilde haddini bilmezce yazı yazmadan ilmi bir cevap yazmanızdır.
Ayrıca şunu size açıkça söyleyeyim, şayet bu şekilde haddinizi aşan saçmalıklar yazacaksanız, artık boşa yazı yazmayın! Çünkü haddinizi aşan böyle sözleri bir daha tekrarlamanıza müsaade etmeyeceğiz. Zaten sizi muhatap almayacağımızı daha önce söylemiştik. Ama eğer ki gerçekten ilmi bir yazı yazarsanız sizi muhatap alırız, aksi takdirde sizin gibilerin bu sitede yeri olmayacağını bilin. O halde yukarıda belirttiğimiz gibi deliller ile inancınızı ispatlayabiliyorsanız ispatlayın, aksi takdirde heva ve hevesinizin esiri olarak batıl iddialarınızda diretmeyin!
|