HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 28 Nisan 2024, 13:59:44


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: İrade  (Okunma Sayısı 4486 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Kelimetül İhlas
Aktif Üye
**
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 54


« : 29 Haziran 2013, 16:22:00 »

Yüce Allah'ın Hz. Âdem ve Havva'yı geçirdiği ilk deneyim, irade imtihanıydı. İradenin, aldatmacayı yenip üstünlük sağlaması deneyimiydi. Ama Adem'le Havva, bunu başaramadılar. Şeytanın:

"ebediyet ağacı ve tükenmez bir mülk" aldatmacasına kandılar.

"Ey Âdem! Sen ve zevcen cennete yerleşip istediğiniz yerinden de yiyin. Yalnız şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz. Şeytan ise gizlenmiş olan avret yerlerini kendilerine göstermek için onlara vesvese verdi ve; "Rabbiniz, birer melek olmanızı veya burada ebediyyen kalmanızı önlemek için size bu ağacı yasaklamıştık dedi. Ayrıca "Ben size nasihat edenlerdenim" diye ikisine yemin de etti. Sonunda aldatmacasıyla onları bulundukları makamlarından indirdi. O ağaçtan tattıkları anda, kendilerine avret yerleri görünüverdl. Onlar da cennet yapraklarından avretlerini örtmeye başladılar. Rableri ise onlara: "Ben size bu ağacı yasaklayıp şeytan ikinizin de apaçık düşmanıdır demedim mi?' diye seslendi." (el-A'raf: 19-22)

Bu imtihan o gün bugün zorunlu olmuştur. Allah'ın yeryüzü hilafetine gelmesine izin vermesinden önce her cemaatin geçmesi gereken bir imtihandır bu. Değişen şey; sadece bu İmtihanın şeklidir, imtihanın özü ise hiç değişmemiştir.

Şeytanî vesveseler karşısında dayanamayıp azimleri yıkılan, Allah'a verdikleri sözü unutan ve böylece hilelere başvuran pek çok insan bulunmaktadır.

Kalb bozulup takva azalınca, mûcerred nasslar uğraş haline getirilince ve açık nassların bulunmasına rağmen "günahımız affolunacak" diye söylenince hileler ne kadar da çoğalıyor!? (Müecrred Nass: Uygulanıp yaşanmayan ve sadece lafta kalan nasslar)

Bu din, kalblere yerleşmedikçe anlaşılamaz. Kalbleri bu dinden tamamen uzak olan nice araştırmacı vardır ki, bu kimseler hile yapmak, tevillere gitmek, kelimeleri yerinden saptırmak ve kasıtlı fetvalara yol bulmak için bu dini araştırıyorlar. Tüm bu yollara başvurmalarının nedeni elde edecekleri dünyevî metaı daha da çoğaltmaktır. Bu dini bir akide olarak benimsemeden. Allah'tan hiç bir korku duymadan araştırma konusu yapanların bulunmasından daha büyük bir afet var mıdır?

Allah'ın şeriatı, kendisiyle hükmedilmek için gelmiştir. Yoksa bu şeriat, bilgi ve araştırma için, kitap ve defterlerin içinde kalan bir kültüre dönüşmek için gelmemiştir. Hiç bir şeyi ihmal edilmeden, küçük veya büyük hiç bir değer yargısıyla değiştirilmeden, olanca incelik ve ayrıntılarıyla uygulanmak için gönderilmiştir bu şeriat...

Böyle olmadı mı cahiliyye ve hevaperestlik var demektir. Çünkü iradenin yozlaştığı yerde heva ve şehvetlerin hakimiyeti başlar.

Zaten insanlardan öyle kimseler görüyoruz ki, hevalarından başka bir hakem tanımamaktadırlar. Çünkü hevaları onlara İlah olmuştur. Tapınılan ve her emrine itaat edilen bir ilah...

Bu tip insanların en keskin çizgileriyle tanımını Kur'an-ı Kerim'de görüyoruz. Kur'an, durumunu hayretle karşıladığı, gaflet ve körlüğünü dile getirdiği bu tipleri şöyle tanıtmaktadır:

"Hevasını ilah edinen, Allah'ın (ezeli) ilmiyle saptırdığı, kulak ve kalbini mühürlediği ve basiretini de perdelediği kimsenin hidayet olacağını söyleyebilir misin? Allah'ın (saptırmasından) sonra kim onu hidayet edebilir? Bundan öğüt almaz mısınız." (el - Casiye:23)

Seyyid Kutub
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.