omerzeyd
Üyeler
 Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 18
|
 |
« Yanıtla #1 : 31 Mart 2012, 01:28:52 » |
|
Hidayete Tabi olanlara selam olsun
Hanefi mezhebinden meşhur hadis âlimi İmam ez-Zeylai – rahimehullah – der ki:
“ (Nevruz ve Mihrican bayramı münasebeti ile vermek caiz değildir), yani bu iki bayram günü münasebeti ile hediye vermek haramdır, hatta küfürdür. Ebu Hafs el-Kebir – rahimehullah – dedi: “Eğer bir kişi Allah a elli yıl ibadet ederse, sonra nevruz günü gelince bu günü tazim etmek maksadıyla müşriklerden birisine bir yumurta hediye ederse, küfür işlemiş olur ve bütün amelleri boşa gider.” “el-Cami es-Sağir” kitabının sahibi ise der ki: “Eğer nevruz günü, o günü tazim etmeyi amaçlamadan, yalnızca bazı insanlarda olan bir adet gibi başka bir müslümana hediye verirse, küfür işlemiş sayılmaz. Lakin bunu özel olarak o günde yapmaması gerekir, ya ondan önce, ya da sonra yapmalıdır ki, o kavme benzemesin. Allah ın Elçisi – sallAllahu aleyhi ve sellem – demiştir ki: “Kim bir kavme benzerse, onlardandır.” “el-Cami el-Esğar” kitabında ise der ki: “Bir kimse nevruz günü, bundan önce hiçbir zaman yapmadığı şekilde bir şeyi alırsa ve eğer bununla müşriklerin tazim ettikleri gibi o günü tazim etmek isterse, küfür işlemiştir, lakin eğer yalnız yemek, içmek ve eğlenmek için alırsa, küfür etmemiştir." ("Tebyin el-Hakaik", 6/228)
İbnul Kayyım El Cevziyye bu konuda görüşleri toplayıp nakletmiştir:
Allah (c.c) onların bayramlarını “zur” diye adlandırmıştır ve ez-zuru açık şekilde tertiplenip kutlanması caiz değildir.
Allahu Teala der ki: “Onlar ki, “ez-zur”a (batıla, sapıklığa) şahit olmazlar...” (el-Furkan, 72)
Abdurrahman bin Ebi Hatim tefsirinde der ki: Ebu Said el-Esec aktardı; Ahmed bin Abdurrahman bin Said el-Harrar bize aktardı; Hüseyin bin Akil bize ed-Dahhak’dan aktardı ki: “Onlar ki, “ez-zur”a şahit olmazlar...” (ayeti hakkında der ki) : (“zur”)“müşriklerin bayramıdır”
Said bin Cubeyr dedi: Bu “eş-Şeanin (1) bayramıdır.” Yine İbn Abbas demiştir ki: “ez-Zur müşriklerin bayramıdır.”
Şiarlarını açığa vurmakla müşrikleri desteklemek Müslümanlar için caiz değildir.
Onların bu şiarlarını alenen kutlamak caiz olmadığı gibi, müslümanlara da onları bu merasimlerinde desteklemek ve onlara yardım etmek ve onlarla birlikte hareket etmek ilim ehlinin - ki onlar bu ilmin derinleşmiş insanlarıdır – ittifakına göre caiz değildir. Dört imamın takipçileri olan fakihler kitaplarında bunu belirtmişlerdir. Şafi fıkıh âlimi Ebul-Kasim Hibbetullah bin el-Hasan bin Mansur et-Taberi der ki: “Müslümanlar için onların bayramlarına katılmak caiz değildir, çünkü bu bayramlar batıl üzerine kurulmuştur ve eğer maruf (hayır) ehli münker(batıl) ehli ile onları inkâr etmeden bir araya gelirse, onlara rıza göstermiş, onların etkisi altına girmiş sayılırlar. Allahın gazabının onların toplantılarına ve hepsinin üzerine inmesinden korkarız. Allahın gazabından yine Allaha sığınırız.”
Sonra İbn Ebu Hatim yolu ile gelen rivayeti aktarmıştır; el-Esec bize aktardı: O Abdullah bin Ebi Bekir bize el-Museyyib’den, o da Amr bin Murradan aktardı: “Onlar ki, “ez-zur”a şahit olmazlar...” (ayeti hakkında) dedi ki: “Şirk ehlini onların şirklerinde desteklemezler ve onlarla bu işlerinde bir araya gelmezler.” Bunun benzeri ed-Dahhak’dan rivayet olunmuştur.
Sonra Abdullah bin Dinar’ın İbn Ömer’den – Allah her ikisinden de razı olsun – rivayet ettiği hadisi zikir eder; Allahın Resulu – sallAllahu aleyhi ve sellem – dedi ki: “Bu lanetlenmiş kavmin (Semud kavminin) yanına yalnız ağlayarak girin, eğer ağlayamazsanız onların yanına girmeyin ki, onların başına gelenler sizin de başınıza gelmesin.” Bu hadis “es-Sahih”te nakledilmiştir.
el-Beyhaki Sahih bir isnatla “zimmi ehli ile birlikte onların ibadet yerlerine girmek ve onların nevruz ve mihrican gibi bayram günlerini taklit etmenin keraheti ” babında Sufyan es-Sevri’den, o da Sevr bin Yezit’ten, o ise Ata bin Dinar’dan rivayet eder; Ömer – Allah ondan razı olsun – dedi ki: “Acemlerin şivelerini öğrenmeyin ve bayram günlerinde müşriklerin ibadet yerlerine girmeyin, çünkü (o gün) azap onların üzerine iner.”
el-Buhari “es-Sahih”ten başka yerde der ki: “İbn Ebi Meryem bana dedi: Bize Nafi bin Yezid aktardı: O Süleyman bin Ebi Zeyneb’den ve Amr bin el-Haris’den işitmiştir; O Said bin Seleme’den işitti: o babasından işitmiştir ve o da Ömer bin el-Hattab’ı – Allah ondan razı olsun – şöyle derken işitmiştir: “Allahın düşmanlarından onların bayramlarında uzak olun!” Bunu el-Beyhaki nakletmiştir.
İsnad ile es-Sevriden, o da Aufdan, o ise Validden – ve ya Ebu Validden – o da Abdullah bin Amr’dan rivayet eder; dedi: “Kim acemlerin ülkesine seyahat ederse ve ölene kadar onların nevruz, mihrican bayramlarını kutlarsa ve onları bunda taklit ederse, onlar gibidir, Kıyamet günü onlarla birlikte haşr olunacaktır.”
Ebul-Hasan el-Amedi dedi ki: “Hristiyan ve yahudilerin bayramlarına katılmak caiz değildir, Muhenna’nin rivayetinde Allah(c.c)’nın şu ayetini delil getirerek İmam Ahmed şöyle demiştir: “Onlar ki, “ez-zur”a şahid olmazlar...” (İmam Ahmed dedi): “eş-şeanin ve onların bayramlarıdır”.
el-Hallal “el-Cami” eserinde “müşriklerin bayramında müslümanların katılmasının kerahiyeti babı” açmış ve orada Muhenna’dan nakleder ki: “Ahmed’e bizim Şam memleketinde kutlanan Deyr Eyyub ve benzeri bayramlara, müslümanlar katılabilir mi diye soruldu? (Bayram münasebeti ile kurdukları) pazarlarına giderler, oradan koyun, mal-para, buğday, un ve başka şeyler alırlar, pazarlarda bulunurlar, ama ibadet yerlerine giremezler.
(İmam Ahmed) dedi: “Eğer ibadet yerlerine girmezlerse, yalnız pazarlarına giderlerse bunda bir beis yoktur.”
Abdulmelik bin Habib dedi ki: “İbnul-Kasim’dan kendi bayramlarına gitmek için hristiyanların bindikleri gemiye binmek konusunda soru soruldu ve o, üzerine toplandıkları şirkleri sebebi Allahın gazabının (oraya) inmesi korkusu olduğu için bunu mekruh gördü.”
“İbnul-Kasim, müslümanın bir hristiyana bayramları münasebeti ile hediye vermesini mekruh görürdü ve bunu, onların bayramlarını tazim etmek ve küfürlerinde onlara yardım etmek sayardı. Hala görmüyor musun, bayramları sebebiyle hristiyanlara bir şey satmak müslümana helal değildir. Ne et, ne deri, ne de elbise satmak olmaz! Ne onların hayvanlarını otlatmak, ne de bayramlarında herhangi bir şekilde onlara yardım etmek olmaz! Çünkü bu, onların şirklerini tazim etmek ve küfürlerinde yardım etmektir ve sultanların bunu müslümanlara yasaklaması gerekir. Bu, Malikin ve başkalarının görüşüdür ve bunda herhangi bir ihtilafın olduğunu bilmiyorum.”
Onun bu sözleri “el-Vadiha” kitabındadır.
Ebu Hanife’nin ashabının kitaplarında ise , “kim bayramı tazim etmek kastıyla bayram gününde onlara bir karpuz hediye verirse, küfür işlemiştir.” Diye naklonulur. (Ahkamu Ehli ez-Zimme”, 3/1244-1250
Ramadi lin-Neşir, Dar İbn Hazm, Beyrut, 1418 (1997)
Kafirlerin ister dini olsun, ister dini olmasın bayramlarını kutlamak caiz değildir. Çünkü kafir bayramları temelde Allah (c.c)’ın dinine muhalif sayılacak inanç, eylem ve sözleri ihtiva etmektedir. Dolayısıyla böyle bayramları kutlamak demek İslam’a muhalif olan halleri benimsemek, kabullenmek ve de onaylamak demektir. Bu ise küfürdür. O yüzden kafirlerin bayramları hiçbir şekilde kutlanmaz. Velev ki tevilli söz söylense bile kutlama amaçlı bu söz söylenmez. Niyet hidayet dilemek olsa bile. Çünkü hayra niyet ederek şer olan bir amel kutlu kılınmaz.
|
