Seyyit
Aktif Üye
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 85
|
|
« Yanıtla #62 : 01 Ağustos 2011, 14:26:03 » |
|
Biz ,”Gadir’i Hum” olayını ,Sünni kaynaklarına göre değerlendireceğiz.
Abdullah bin Ahmed ve Bezzar,Zeyd bin Yusey(r.a)in şöyle söylediğini rivayet etmişlerdir: “Hz. Ali (r.a)geniş bir alanda ,insanlara Rasulullah(s.a.s)in Gadir Hum gününde ayağa kalkıp konuştuğunu kimin dinlediğini sordu.Sa’id tarafından altı.Zeyd tarafından da yedi kişi ayağa kalkıp ,Rasulullah(s.a.s)in Gadir Hum gününde Hz. Ali(r.a)’ye :”Ben insanlar için canlarından daha ilerde değilmiyim?” dedi.Oradakiler “Evet”,dediler.Rasulullah(s.a)da: “Ey Allah’ım ,ben kimin dostu isem ,Ali de onun dostudur.Ey Allah’ım ,ona kim dostluk ederse ,sen de onu dost edin,kim de düşmanlık ederse ,sen de ona düşman ol “diye buyurdu.Oradakilerde buna şahitlik ettiler.” (Abdullah bin Hanbel,Musnede ilavelerinde(1/118) rivayet etmektedir.Ayrıca Bezzar,Keşfu’l Estar(3/190) Heysemi Mecma’u’z Zevaid(9/107) de rivayet etmişlerdir.) Ahmed,Hz.Ali(r.a)’den şu şekilde rivayet etmiştir: “Rasulullah(s.a.s) Gadir Hum gününde : “Ben kimin dostu isem,Ali de onun dostudur”diye buyurdu.” (Abdullah b.Ahmed,Musned’e ilaveleri arasında (1/152) rivayet etmektedir.Haysemi de Mecma’u’z-Zevaid(9/107)’de rivayet etmiştir.)
Taberani,Zeyd b. Erkam(r.a)ın şöyle söylediğini rivayet etmiştir. Hz.Ali(r.a) insanlara bildiklerinden sordu ve:”Rasulullah(a.s)’ın:”Ben kimin dostu isem ,Ali de onun dostudur.Ey Allah’ım,onu dost edineni sen de dost edin,düşman olana sen de düşman ol” diye söylediğini duyan kişinin ,Allah adına bunu söylemesini istiyorum,”dedi.Bedir’e katılanlardan on iki kişi ayağa kalkarak buna şahitlik ettiler.” (Mu’cemu’l Kebir(5/175) Haysemi de Mecma’u’z-Zevaid(9/106) de rivayet etmiştir.)
Yine bu hadisi:Tirmizi,sünen-menakib; el-Hakim en-Nisaburî,Mustedrek;Suyutî,Tarihu’l Hulefâ,İbnu’l Esir,Tarihinde zikretmiştir. İbni Kesir;Bu olayı ,yukarıda verdiğimiz rivayetleri değişik kanallardan rivayet etmiştir ve şunları da nakletmiştir: Taberani,Sehl b.Malik’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Rasulullah(s.a.s),Veda haccını tamamlayıp Medine’ye geldiği zaman minbere çıkıp Allah’a hamdu senâda bulunduktan sonra şöyle dedi.”Ey insanlar! Doğrusu Ebu Bekir bana asla kötülük yapmamıştır.Onun bu meziyetini takdir edin.Ey insanlar! Doğrusu ben Ebu Bekir’den,Ömer’den ,Osman’dan,Ali’den,Talha’dan,Zübeyir’den,Abdurrahman b. Avf’dan ve ilk Muhacirlerden razıyım.Onların da faziletlerini takdir edin. Ey insanlar! Benim hoşnutluğum için ashabımı,hısımlarımı ve dostlarımı muhafaza edin.Sakın olaki,Allah,onlara yapmış olduğunuz bir haksızlığın hesabını size sormasın. Ey insanlar! Müslümanlara dil uzatmayın.Onlardan biri öldüğü zaman onun hakkında iyi şeyler söyleyin.” (İbni Kesir,El-Bidaye ve’n-Nihaye(5/371-72)
Gadiri Hum hadisesi ,Ehli Sunnet kaynaklarında geçmektedir.Bu hadis ve tarihi nakiller ,yukarıda ismi geçen kaynaklarda sahih olarak geçmektedir.İlim ehlinden bazıları bu rivayetlere ihtiyatla yaklaşmışlar. Bu hadisleri ve tarihî nakilleri sahih kabul eden ulemâ ;hadisenin öncesini ve sonrasını bir bütün olarak değerlendirmişler ve hadisin metninde geçen “Mevlâ” kelimesini ,diğer şer’î deliller ve tarihi nakiller çerçevesinde açıklamışlardır. Gadiri Hum hadisesinde;Şiîlerin bâtıl iddiaları ve fâsid te’villeri, İlmî ve tarihi gerçekleri etkileyemez ve değiştiremez.Biz bu nakilleri ve bu nakiller hakkında Ehli Sunnet Ulemâsının yorumlarını ortaya koyacağız Allah’ın izniyle… Bu hadisi Taberânî,Nesaî,Ahmed b. Hanbel ve Hâkim;Zeyd b. Erkam’dan Zilhicce’nin 18. günü ile ilgili olarak rivâyet etmişlerdir.Bu hadisin metni şöyledir: “Ey insanlar!Allah benim mevlâm ( dostum)dur.Ben de mu’minlerin mevlâsıyım.Ben mü’minlere kendi öz canlarından daha yakınım .Ben kimin mevlâsı isem ,Ali de onu mevlâsıdır.Allahım! O kime mevlâ(dost) ise ,sen de onun dostu ol.Kime düşman olursa ona düşman ol! O’na yardım edene sen de yardımcı ol,onu yardımsız bırakanı sen de yardımsız bırak!” El-Icî der ki:Hadisin sahih bir tarafı yoktur.Çünkü hadis alimlerinin bir çoğu bunu nakletmemektedirler.Hatta Hz.Ali (r.a),Gadir günü Hz. Peygamber ile birlikte değildi.Yemen’de bulunuyordu.Bu hadisin sahih olduğunu kabul etsek bile ,onu rivâyet edenler hadisin baş taraflarını nakletmemişlerdir.(el-Mevâkıf,405) Tarihi nakillerce sabittir ki Hz. Ali ,Veda Hacı esnasın da Yemenden dönmüştü. İbni Teymiyye şöyle demektedir:”Bu hadisi,Peygamberimiz(s.a.s)’in Gadir günü söylediğini var saysak bile,kesinlikle bununla hilâfeti kasdetmiş değildir.Fakat Şiîler kendi inanç ve arzularına uygun düştüğü için hadisi tezkiye eder,sahih kabul ederler. (el-Muntekâ min Minhâci’l-İtidâl,423) El-Bakıllânî de şöyle demiştir:”Mevlâ kelimesinin bir çok manası vardır.Yardımcı,amcaoğlu,sevilen ve seven,mekan ve karar,velâ hakkına sahip köle azat eden kişi,komşu ,damat ,antlaşmalı anlamlarına içermektedir.Mevlâ kelimesi bütün bu anlamları ifade edebilir.Bu kelimeden “mevlâ” itaat edilmesi farz olan imam anlaşılmaz.Hz.Peygamber(s.a.s)’in bu kelime ile (sahih olduğunu kabul etsek dahi) kasdettiği muhtemelen iki şeyden birisidir: 1-Ben,din hususunda kime yardımcı olup gizlimle açığımla,yalnızken ve herkesşn önünde ,koruyucusu olduğum kişiyi Ali de aynı şekilde koruyucudur,onun yardımcısıdır. 2-Her kim beni seviyor,gizlim ve açığımla onu velisi isem,Ali de onun mevlâsıdır,yani gizlisiyle açığıyla ona bağlı olması ve onu sevmesi gereklidir.Tıpkı aynı şekilde benimde sevilmemin ve bana bağlılığın gerekli olması gibi. ( et-Temhîd,164;Nihâyetu’l-Ukûl,263) “Ben kimin mevlâsı isem Ali de onun mevlâsıdır.”( Tirmizi,Hâkim,Ahmed,Suyûtî,Tarihu’l Hulefâ) Ehli Sunnet’e göre (Gadiri Hum da indiği iddia edilen Mâide 67.ayet) Mâide 67. ayet bu vesile ile değil,çok daha önce nazil olmuştur ve üstelik Müslümanlardan değil,kafirlerden söz etmektedir.Ayrıca Hz.Peygamber’in sözünü ettiği velâyet ,Şiîlerin kasdettiği anlamda kullanılmamıştır.Çünkü Hz.Peygamber (s.a.s) her Müslümanın velîsidir,dostudur.Hz. Ali ile olan münasebeti de böyledir.Hz.Ali’yi sevmek,Hz.Peygamber(s.a.s)’i sevmek gibi farz ,ona düşman olmak da Hz. Peygamber(s.a.s)’e düşman olmak gibi haramdır.Bu da Ehli Sunnet’in görüşüdür ve onun anlayışına uygundur. ( Abdulaziz ed-Dihlevî,Muhtasaru’t –Tuhfeti’l-İsnâ-aşariyye) Hz. Ali’nin torunu Hasan el-Musennâ’ya yukarıdaki hadis hakkında sorulmuş; ama o ,”….fakat bununla emirliği ve sultanlığı kasdetmedi.Öyle demek olsaydı,bunu açıkça söylerdi,çünkü Rasûlullah,Müslümanların en fasîh olanı idi…”demiştir.( Ebu Bekir İbnu’l-Arabî,el-Avâsım mne’l-Kavâsım,185-86,196) Ali(r.a)hakkında rivâyet edilen bu hadis sahih olsa bile bundan Rasûlullah(s.as)’den sonra gelmesi gereken halifenin Ali(r.a) olduğu hükmü çıkmaz.Bu hadis ancak Ali(r.a)’ın ne kadar faziletli bir kişi olduğunu gösterir.Hadisteki mevlâ kelimesi veli anlamındadır.O zaman hadisin manası ;Ben kimin velisi isem Ali de onun velisidir,şeklinde olur.Çünkü Allah(c.c) şöyle buyuruyor:”Allah,Cibril ve Salih mü’minler onun(Rasûlün)mevlâsıdır.”(Tahrim:4) Ayetteki “mevlâ”kalimesinden kasdedilen “veli”yani;”dost”tur.Öyleyse Rasûlullah(s.a.s)’in bu sözüyle ,Ali (r.a)in büyük bir fazilete sahip olduğu ve onun hem zahirinin hem de batının aynı olduğunu insanlara bildirmek istemiştir. Rasûlullah(s.a.s)in bu sözü söylemesinin belli bir sebebi vardır.Rasûlullah,bu sözü ile Usame ile Ali arasında ortaya çıkan bir tartışma sebebiyle söylemiştir. Ali(r.a),Usame (r.a)’ya :Ben senin mevlanım dedi.Usame(r.a) ise:Hayır sen benim mevlam değilsin.Benim mevlam Rasûlullah(s.a.s) dir.dedi.Bu tartışma Rasûlullah(s.a.s)’e ulaştığında rasululllah(s.a.s): “Ben kimin mevlâsı isem Ali de onun mevlâsıdır” dedi. (kurtûbî, Ahkâmu’l-Kur’ân) Rasûllah(s.a.s)in Vefâtıyla Birlikte,Hâlîfe Olması İçin Kimseyi Vâsî Tayin Etmediğine Dair Nakiller
Buhârî şöyle rivâyet ediyor:Peygamber(s.a.s) hastalanınca ,Hz.Abbas,Hz.Ali’ye dedi ki:”Abdulmuttalib oğulları yüzünde ölüm işaretlerini görüyorum.Gel de Rasûlullah(s.a.s)’e (halifelik işini) soralım.Böylece bu iş bizde ise bilelim(ona göre davranalım)” Bunun üzerine Hz. Ali ona şu karşılığı verdi: “VAllahi eğer bunu ben Rasûlullah(s.a.s)’e sorarsam,O da bize vermezse bundan sonra halk bize artık vermez.VAllahi ben bunu ,Rasûlullah(s.a.s)’e sormayacağım.”
|