DARİMİ
|
|
« Yanıtla #1 : 23 Ocak 2011, 20:38:22 » |
|
Cevap:Rabbin sadece Ona ibadet etmeyi ve anne babaya iyi davranmayı emretmiştir.” (İsra: 23) “Bana şükret, annebabaya da (şükret). Dönüş ancak banadır.” (Lokman: 14)
Anne babaya iyi davranmak; onlara hizmet etmek, Kur’ an ve sünnete aykırı olmayan isteklerini güç yettiğince yerine getirmek, ihtiyaçları olduğunda onların maişetlerini sağlamak, onlara karşı saygılı olup güzel sözler söylemektir. Bu, harbi olmayan kâfir anne baba için de geçerlidir. Harbi, Allah ve resulüne söven, yani fiili ve lâfzî olarak İslam a savaş açan kimselerdir. Bu kimselerin anne baba olması fark etmez bu kişilere yardım edilmez bunlara iyi davranılmaz bunun yanında kendilerini Müslüman sanan ama aslında müşrik olan anne babalardan gelen eziyetlere Müslüman sabretmeli ve elinden geldiğince bunlara karşı şefkat merhamet göstermelidir ve en güzel şekilde İslam a davet etmelidir.
Kafir anne ve baba ile Müslüman anne baba arasında insan olmaları ve insanca muamele görmeleri açısından hiçbir fark yoktur. Aradaki tek fark; din farkıdır. Dolayısıyla ilişkiler de din farkından dolayı olması gereken ilişkiler olmalıdır. Bu sebeple: a) Kafir anne-babaya haram, şirk, küfür konularında kesinlikle itaat edilmez. Ve aynı konularda Müslüman anne-baba da yanlış yapsa yine itaat edilmez. b) Dünyalık konularda gerek kafir anne ve baba ve gerekse Müslüman anne babayla iyi geçinilir. c) Kafir anne-baba olsa bile onlara “uf” denilmez. Dolayısıyla Müslüman anne-babaya hiç denilmez. d) Kafir anne-babanın İslam’ın izin verdiği sınırlar dahilinde gönülleri hoş tutulur, incitilmezler. Müslüman anne-baba için ise durum daha önceliklidir. e) Kafir anne-babanın rızası İslam’ın izin verdiği sınırlar dahilinde kazanılmaya çalışılır. Dolayısıyla Müslüman anne-babanın rızası kazanılmaya daha önceliklidir. f) Kafir anne-babaya sert davranmamak, sert konuşmamak gerekir. Dolayısıyla Müslüman anne-babaya bu konuda daha hassas olunmalıdır. g) Kafir anne-baba muhtaç duruma düştüğünde onları hayatiyetlerini devam ettirecekleri şekilde gözetmek gerekir. Müslüman anne-babayı ise hem hayatiyetlerini devam ettirebilecekleri şekilde hem de dünyada en mutlu olacakları şekilde gözetmek gerekir. h) Kafir-anne babaya kendi üzerinde velayet yetkisi tanımamak gerekir. Müslüman anne-baba ise kendi velisidir. O sebeple velisinin izni ve rızası dahilinde hareket edilmelidir. ı) Kafir anne-babanın küfür, şirk ve haramlarına kayıtsız kalınmamalıdır, Müslüman anne-baba ise küfür, şirk ve haramlardan korunmalı, onların tekrar cahiliyenin kirine, pasına bulaşmalarının önüne geçilmelidir. i) Kafir anne-babanın hidayeti için uğraşılmalı, onlara davet yaparken kırıcı ve sert olunmamalıdır. Müslüman anne-babaya ise davet ulaşmış olduğu için Müslüman bir evlat olunduğunu, Kur’an ve sünnet çerçevesinde ortaya koymalıdır. j) İster kafir anne-baba olsun ister Müslüman anne-baba olsun İslam ahlakı ve İslam dininin emirleri yaşanarak pratik şekilde onlara gösterilmelidir.
|