HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 20 Nisan 2024, 05:24:32


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: ayağa kalkmak  (Okunma Sayısı 8121 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
c_vitamini
Aktif Üye
**
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 80



« : 23 Mart 2010, 13:53:30 »

kültürümüzde biri eve geldiğinde, içeri büyük girdiğinde ayağa kalkılır ama peygamber efendimiz zamanında mescitten içeeri girdiğinde sahabeler kalkmıyorlar doğru değil tamam ama bunu karşı taraf yanlış anlar ne yapcaz kalkmıyacazmı
Kayıtlı

İnanıyorsan savunduklarına, arkasında duracaksın. Gerek yok cellada, çıkarıldığında darağacına tabureye sen vuracaksın.
ιвηι тєумιуує
Girişimci Üye
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 151


« Yanıtla #1 : 23 Mart 2010, 20:12:50 »

Soru: kültürümüzde biri eve geldiğinde, içeri büyük girdiğinde ayağa kalkılır ama peygamber efendimiz zamanında mescitten içeeri girdiğinde sahabeler kalkmıyorlar doğru değil tamam ama bunu karşı taraf yanlış anlar ne yapcaz kalkmıyacazmı

Cevap: Kıyam iki türlüdür:

1- Caiz olmayan Kıyam

2- Caiz olan kıyam


1- Caiz olmayan Kıyam:

Allah’ın Rasulü Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle buyurdu:

“Kim, insanların ona kıyam etmesini arzularsa ateşte yerini hazırlasın.” (Sahihtir, Ahmet rivayet etti.)
 
 
Hz. Enes (r.a) dedi ki;
 
“Ashabın yanında Rasulullah’tan daha sevimli bir kimse yoktu. Bununla beraber onu gördükleri zaman ayağa kalkmazlardı. Zira Allah Rasulünün, onların bu davranışlarından hoşlanmayacağını biliyorlardı.” (Sahihtir, Tirmizi rivayet etti.)
 
1- Bu iki hadis bir Müslüman bir yere gittiğinde orada bulunanların kendisine kıyam etmelerini kalben arzuladığı takdirde cehenneme gireceğini, ashabı kiram Allah rasulünü son derece sevdikleri halde yanlarına vardığı zaman Rasulullah’ın hoşlanmadığını bildikleri için kendisine kıyam etmediklerini ifade etmektedir.
 
 
2- İnsanların birbirine karşı ayağa kalkmaları oldukça yaygın bir adettir. Özellikle şeyh ders vermeye veya herhangi bir yeri ziyaret etmeye gittiği zaman yada öğretmen derse girdiğinde hemen öğrencilerin hürmeten ayağa kalkmaları yerleşik bir örf haline gelmiştir. Bu gibi yerlerde kıyam etmeyen edebsizlikle, hocasına karşı saygısızlıkla suçlandığı görülmektedir.

Şeyhin veya öğretmenin kendisine yapılan kıyama karşı susması veya ayağa kalkmayan öğrenciyi kınamaması onların kendilerine karşı yapılan kıyamdan hoşlandıklarını gösteriyor ve böylece kendilerini cehenneme hazırlamış oluyorlar. Eğer onlar kendilerine karşı ayağa kalkmaktan hoşlanmasalardı öğrencilerine ayağa kalkmamayı tavsiye eder ve bunu yasaklayan hadisi kendilerine izah ederlerdi. 

Alime veya herhangi birine karşı yapılan kıyamın tekrarı, onların ruhunda kendilerine kıyam etme sevgisini doğurur ve başka yerde bunu bulamayınca rahatsız olmasına sebep olur. Dolayısıyla bu kıyamcılar (ayağa kalkanlar), kendilerine kıyam edilenlerin ruhlarında onlara karşı ayağa kalkma sevgisini vermede şeytana yardımcı olmuş olurlar. Oysa ki, Allah’ın Rasulü şöyle buyurmuştur:

“Kardeşinizin aleyhine şeytana yardımcı olmayınız!” (Buhari)
 
 
3- İnsanların çoğu; “biz öğreticiye ve şeyhe, ilme hürmeten ayağa kalkıyoruz” derler. Bizde cevaben diyoruz ki, Rasulullah’ın ilminden ve Ashabın edebinden şüpheniz mi var? Bununla beraber ashab Rasulullah’a karşı ayağa kalkmamışlardı. İslam, Hürmete ayağa kalkmakla değerlendirmez aksine verilen emri yerine getirmek itaat etmek, selam vermek ve mushafaha etmekle değerlendirilir. Şairin şu sözüne itibar edilmez:

Kıyam et öğretmene, ona saygı göster,

Nerdeyse öğretmen, olacaktır peygamber.

Çünkü şairin öğretmene karşı kıyam tavsiyesi: masum olan Rasulün (s.a.v) kıyamı kötü gören sözüne ters düşmektedir. Kendisi için kıyamdan hoşlananın cehennemlik olacağı daha önce belirtilmiştir. 
 
 
4- Çoğu zaman bir mecliste bulunduğunuzda bir zengin meclise girdiği zaman ona ayağa kalkıyor fakat fakir geldiğinde ona hiç kimse aldırış etmiyorsa, bu durum onun zengine ve ona kıyam edenlere karşı kalbinde bir nefret uyanmasına yol açar. Halbuki İslam dini Müslümanlar arasında doğabilecek her türlü kin ve kıskançlığı vede kıyam gibi buna sebebiyet verecek her şeyi yasaklamıştır. Ayrıca kendisine aldırış edilmeyen fakir, çoğu kez kendisine karşı kıyam edilen zenginden Allah katında daha efdal olabilir. Zira “Şüphesiz Allah katında en üstününüz, en takva sahibi olanınızdır.” (Hucurat)
 
 
5- Şöyle denilebilir: “Yanımıza gelen birine karşı ayağa kalkmadığımız zaman kalbinde bize karşı bir nefret uyanabilir” Cevaben deriz ki; “Kendisine kıyam etmediğimiz adama kalben kendisini sevdiğimizi, kıyam etmememizin sebebi başka bir şey için değil kıyamdan hoşlanmayan Rasul (s.a.v)’e ve ona kıyam etmeyen ashaba (r.a) uyduğumuzu ve kendisine kıyam edilenin duyacağı memnuniyetten dolayı cehennemlik olmasına razı olmayacağımız için kalkmadığımı kendisine izah ederiz…”
 
2- Caiz Olan Kıyam
 
İddia: “Rivayet edilen bazı sahih hadisler ve sahabedeb nakledilen bir takım hareketler, gelene karşı kıyam etmenin caiz olduğunu gösteriyor, buna ne dersiniz?”
 
 
Cevap: Evet doğrudur! Ancak bu haberin niçin ve neyi ifade ettiğini bilmemiz gerekir:
 
 
1- Allah’ın Rasulü, kızı Fatıma yanına girdiği zaman kızına karşı ayağa kalktığı gibi kızıda babası yanına girdiğinde ayağa kalkardı. Bu caiz olduğu gibi aynı zamanda teşvik edilmiştir. Çünkü bu misafire ikram ve onu ağırlamak için yapılan bir kıyamdır.

Allah’ın Rasulü misafire ikram konusunda şöyle buyurmuştur.

“Kim, Allah’a ve ahiret gününe iman etmişse misafirine ikramda bulunsun.” (Buhari-Müslim)
 
 
2- “Beyinize karşı ayağa kalkın.” Başka bir rivayette de “onu indirin” (kaydı vardır) hadisidir. Bu hadisin vurut sebebi şudur:

Allah’ın Rasulü Sa’dı, Yahudiler hakkında hüküm vermek için çağırmıştı. Sa’d ise, yaralı bir şekilde merkebine binmiş olarak gelmişti. Allah’ın Rasulü “Efendinize kıyam edin (karşılayın) ve onu indirin” buyurmuştur ki, bu, dinin emrettiği bir yardımlaşmadır. Orada bir kısım Ensar (r.a) Hz. Sa’dı karşılarken Allah’ın Rasulü (s.a.v) ve diğer ashab ayağa kalkmamışlardı.
 
 
3- Sahabi Ka’b bin Malik’in tevbesi kabul olduğu zaman mescide gitmiş sahabelerin hepsi oturdukları halde Talha (r.a) yalnız başına ayağa kalkmış ve cihaddan geri kaldığından ötürü tevbesinin kabulünden dolayı onu müjdelemek için ona doğru koşmuştur. Bu kıyam caizdir. Çünkü bu, üzgün olan birinin kalbini ferahlandırıp sevindirmek ve Allah’ın tevbesinin kabulünü kutlamak için yapılmıştır ki, bu güzel bir şeydir.
 
 
4- Kıyamı yasaklayan hadislerde “Lehu” zamiri kullanılmıştır ki, anlamı; “Onun için ona hürmeten” demektir. Halbuki caiz gören hadislerde de “ileyhi” Zamiri kullanılmıştır ki, “ona yardım, ona ikram etmek” anlamına ima etmektedir. İkisinin arasındaki fark ise büyüktür.
 
Kayıtlı
Bünyamin19
Aktif Üye
**
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 72


« Yanıtla #2 : 08 Şubat 2016, 12:51:14 »

peki bu caiz olmayan kıyamın hükmü nedir ?
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.