HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 28 Mart 2024, 20:53:08


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: 6 - Rasulullah (s.a.s) Tarafından İmtihan Edilen Cariye Hadisi  (Okunma Sayısı 6995 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
buhari
Ziyaretçi
« : 04 Nisan 2009, 12:23:05 »

6 - Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem Tarafından  İmtihan Edilen Cariye Hadisi
 
Hudaybi şöyle dedi:
 
"Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem’in, imanlarını öğrenmek için imtihan etmesi ile alakalı olarak, uyguladığı metodu İmam Şafii, "Şe’numa Sennehu er’Rasul fi kulli men İmtehanehum li’l iman" adlı kitabında (aynı zamanda İmam Malik Muvatta’da, Müslim, Ebu Davud ve Nesei’de aynen rivayet ettiler) şöyle rivayet etti:

"Muaviye b. el Hakem şöyle dedi:

"Rasulullah’a bir cariye getirdim ve ona: "Ey Allah’ın Rasulü! Benim, bir (mü’min) köle azat etmem lazım. Şunu azad edeyim mi?" dedim. Bunun özerine Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem cariyeye şunu sordu:

"Allah nerededir?"

Cariye: "Semadadır" dedi. Rasulullah buyurdu ki:

"Ben kimim?"

Cariye: "Sen Allah’ın Rasulüsün" dedi." Rasulullah, Muaviye b. el Hakem’e:

"Bunu azad edebilirsin" buyurdu." (Şafii’nin er-Risale s: 75) (Duatun la Kuda s:103)
 
 
Allah’ın tevfiki ile ben de diyorum ki:
 
"Hidayet Allah-u Teâlâ'dandır ve O’na sığınılır. Bu hadisi, tevhidde cehaletin mazeret olduğuna dair bir delil olarak sunmak ve cariye, tevhid kelimesi hakkında bilgisi olmamasına rağmen tekfir edilmeyip mü’minlerden kabul edilmiştir, çünkü Rasulullah  ona tevhid kelimesi hakkında soru sormadı veya ona tevhid kelimesini öğretmedi" demek, büyük bir yanlıştır. Çünkü, Rasulullah’ın cariyeye tevhid kelimesi hakkında soru sormaması, cariyenin tevhid kelimesinin manasını bilmediğini göstermez. Bilakis, cariyenin tevhid kelimesinin manasını bildiğini göster. Çünkü Rasulullah, cariyenin tevhid kelimesinin manasını bildiğini bildiği için bunu sormayıp başka bir şey sordu. Eğer Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem, cariyenin lâ ilâhe illAllah’ın manası hakkında cahil olduğunu bilseydi, ona soracağı ilk soru kesinlikle bu konuda olurdu. Çünkü bu, Allah’ın semada olduğunu bilmesinden daha önemlidir. Allah’ın semada olma meselesi dinin aslı ile alakalı bir mesele değildir. Bu konuda, değişik görüşte müslümanlardan değişik guruplar vardır. (Eşariler’de bunlardandır, onlar bu hadisi te’vil eder ve Allah’ın semada olmasını kabul etmezler. Çünkü (onların anlayışına göre) "Allah semadadır" sözü, Ona bir mekan tayin etmek manasına gelir. Oysa Allah mekandan münezzehtir.)

Bundan anlaşılıyor ki bu hadis, insanı İslam milletinden çıkaran büyük şirki bilmeyen cahilin özürlü kabul edilmesine bir delil olamaz.

Ayrıca, bu hadisi Muaviye bin Hakem es Selmi’den rivayet eden Ata b. Yesar, bu hadisi başka bir yerde ve daha sahih senetle şöyle rivayet etmiştir:

Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem cariyeye:

"Allah'dan başka ibadete layık ilah olmadığına ve benim de Allah’ın Rasulü olduğuma şehadet eder misin?" diye sordu .

 Hadisin bu şekildeki senedi, "Allah nerededir?" lafzıyla gelen hadisin senedinden daha sahihdir.

Bu rivayet, Abdurrezzak’ın Musannef’inde cilt: 9, sayfa: 175’ de geçmektedir. Aynı şekilde, Muvatta’da sayfa 777’de ve Ata dışındaki ravilerden sahih senetle bu şekilde geçmektedir.

 
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.