HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 03 Haziran 2023, 08:02:18


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: ZEKAT KİMLERE VERİLMEZ  (Okunma Sayısı 6285 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
buhari
Ziyaretçi
« : 29 Ağustos 2007, 14:57:28 »

ZEKAT  KİMLERE VERİLMEZ

1 - Zekat; fakir de olsa, müslüman olmayan kimseye verile-mez. Diğer sadakalar ise müslüman olmayan kimselere  de veri-lebilir.
Rasulullah (s.a.s) Muaz b. Cebel (r.a)’yü Yemen’e gönderir-ken O’na:
-   “Onu    (yani;   zekatı)   onların  zenginlerinden  al ve onla-rın fakirlerine ver”  buyurmuştur:
(Buhari,   Müslim,   Ebu  Davud,   Tirmizi,   Nesei,   İbni Maçe)
Bu hadisten; müslüman olmayan fakire zekatı   vermenin caiz olmadığı manası çıkar. Çünkü hadisteki   birinci zamir nasıl müslümanlara ait ise, ikinci zamirin   de aynı  merciye  ait olması  gerekir.
Sadakaların müslüman olmayan kimselere de verile-bilmesinin  delili  ise  şu  hadistir:
 
Rasulullah   (s.a.s)   şöyle  buyurdu:
-“Bütün  dinlerin  mensuplarına  sadaka  verin.”
(İbni  Ebi Şeybe  Mürsel  olarak  rivayet  etti.)
2- Zekat ile cami yaptırılamaz ve ölülere kefen alınamaz. Zira zekatta temlik şarttır. Yani; zekat veren kimsenin, verdiği kim-seye, zekat olarak verdiği şeyi temlik etmesi gerekir. Cami ile ölü, zekata malik olamazlar.
3- Zekat ile herhangi bir ölünün borcu da ödene mez. Çünkü başkasının borcunda ödenen şey hele eğer o başkası ölmüş ise- ona temlik edilmiş olamaz. Aynı sebebe binaen zekat ile köle  de  satın  alınıp  azatlanamaz.
4 - Zekat,   zengin olan kimseye  de verilemez. Abdullah  b.   Amr   (r.a)’den  Rasulullah   (s.a.s)’in  şöyle buyurduğu  rivayet edildi:’
-“Sadaka (zekat) zengine ve çalışabilecek güçte olana helal  değildir.”
   (Ebu Davud,   Tirmizi,   Nesei)
Tirmizi  bu  hadis  için Haşen  dedi.
5- Kişi, zekatını anne ve babaları ile çocuk ve torunlarına ve-remez. Çünkü anne ve babalarla çocuklar arasında menfaatler müşterektir. Aynı sebebe binaen kişi zekatını karısına da vere-mez. Kadın da kocasına veremez. Diğer iki imama göre ise; ka-dın, zekatını kocasına verebilir.   Bu konudaki  delilleri  şudur:
İbni Mes’ud (r.a)’nun hanımı İbn Mes’ud (r.a)’ya sadaka verip veremeyeceğini Rasulullah (s.a.s)’e sordu.
Rasulullah (s.a.s) ise: “Sana hem sadaka verdiğin ve hemde akrabalık hakkını gözettiğin için iki ecir vardır”buyurdu.   
(Buhari,   Müslim,   Tirmizi,   Nesei,   İbni Mace)
İmam Ebu Hanife, bu hadisin zekat için değil zekat dışındaki  sadakalar için  geçerli olacağını  söylemiştir.
6- Zekat,  Haşimilere  de verilemez.
Ebu Hureyre   (r.a)’nurî şöyle  dediği  rivayet  edildi:
-“Hz. Hasan b. Ali (r.a) zekat hurmalarından bir hurma  alıp,   ağzına koymuştu.   Rasulullah   (s.a.s) “Sakın,   sakın^   at!”  bu-yurdu.   Sonra:
-“Bizim’, zekat malından yemediğimizin farkına varmadın  mı?  Bunu bilmiyor musun?”  dedi.”
 (Buhari,   Müslim)
Enes (r.a)’den; Rasulullah (s.a.s)’in, yolda giderken bir kuru hurmaya rastladığı ve şöyle buyurduğu rivayet edildi:
 -“Zekat malından olmak ihtimali olmasaydı, bu kuru  hurmayı   alıp  yerdim.”
   (Müslim,   Ebu  Davud)
Haşimiler; Hz. Ali, Hz. Abbas, Cafer, Akiyl ve Haris b.  Abdulmuttalib’in  soyundan olan kimselerdir.
Yezid b. Hayyan’dan Rasulullah (s.a.s)’in şöyle buyurduğu  rivayet  edildi:
-“Dikkat edin ey cemaat! Ben ancak bir insanım. Rabbimin Rasulü gelip te ona icabet etmem yakındır. Ben size iki ağır yük bırakıyorum. Bunların birincisi, içinde doğru yol ve nûr bulunan Kitabullah’tır. Kitabullah’ı alın ve O’na sarılın.” Sonra Kur’an’a sarılmaları için insanları  teşvik  etti. “Bir de Ehl-i Beyti bırakı-yorum. Ehl-i Beytim hakkında size Allah’ı hatırlatırım. Ehli Beytim hakkında size Allah’ı  hatırlatırım”  buyurdu.  Hüseyin O’na:
-“Ya Zeyd! Rasulullah’m Ehl-i Beyti kimlerdir? O’ nun ka-dınları da O’nun Ehl-i Beytinden değiller mi?” dedi.   Zeyd:
-“Rasulullah’ m kadınları da O’nun Ehl-i Bey tindendirler. Ve lakin O’nun asıl Ehl-i Beyti, kendisinden sonra,   zekat  almaları  haram olanlardır”  dedi.  Hüseyin:
-“Peki onlar kimlerdir?”  diye  sorunca Zeyd:
-“Onlar, Ali’nin soyu, Akil’in soyu, Cafer’in soyu ve Abbas’in  soyudur”  dedi.  Hüseyin  tekrar:
-“Bunların hepsine zekat almak haram kılınmış mıdır?”  dedi.   Zeyd’de:
-“Evet”  dedi.                                                       (Müslim)
‘ Haşimilerin azatladığı köleler de Haşimi sayılmaktadırlar.
Çünkü rivayet olunmaktadır ki, Rasulullah (s.a.s) Beni Mahzum Kabilesinin zekatını tahsil etmek üzere bir adamı  gön-dermişti.   Bu  adam  Ebu  Rafi’ye:
-“Bana arkadaşlık et. Sen de bir miktar alırsın” dedi.   Ebu  Rafi:
-“Gidip Rasulullah (s.a.s)’e sorayım” cevabını verdi.  Gelip  sorunca  Rasulullah   (s.a.s)  kendisine:
-“Bir kavmin azadlısı onlardan sayılır, bize zekat helal  değil-dir”  buyurdu.
   (Ebu Davud,   Ahmed,   Tirmizi)
Tirmizi bu hadis  için Sahih  dedi.
7 - Hangi maldan olursa olsun nisap miktarına sahip olan kimseye zekat verilemez. Çünkü nisaba sahip olan kimse şeriatta zengin sayılır. Ancak sahip olduğu nisabın zaruri  ihtiyaçlarından fazla olması  şarttır.
 
   Not:   Nisab   Miktarı:   Bir   malın  zekatını  verebilmek için,   o malın  ulaşması  gereken  miktar veya  değer.
8 - İmam Ebu Hanife ile İmam Muhammad’e göre, eğer bir kimse zekatını fakir sandığı bir kimseye verdikten sonra o kim-senin zengin veya Haşimi olduğunu, ya da müslüman olmadığı veyahud karanlıkta zekatını bir kimseye verdikten sonra o kim-senin kendisinin babası veya oğlu olduğu anlaşılırsa, zekatını bir daha vermesi gerekmez.
İmam Ebu Yusuf ise; bir daha vermesi gerekir, demiştir. Zira, yanılmış olduğu kesin olarak anlaşılmaktadır. Necis bir kaptan abdest aldıktan veyahut necis bir elbise içinde namaz kıldıktan sonra, abdest aldığı kabın veyahut içinde namaz kıldığı elbisenin necis olduğunu öğrenen kimsenin nasıl bir daha namaz kılması gerekiyorsa,   bu   kimsenin   de   zekatını   bir   daha   vermesi gerekir.
İmam Ebu Hanife ile İmam Muhammed’in delili de Maan b. Yezid’in hadisidir. Yezid, fakirlere dağıtmak üzere bir miktar altını birisine bırakmış ve bunu öğrenen oğlu Maan gidip altınları adamdan almıştır. Yezid, altınları  oğlu Maan’in yanında  gö-rünce:
-“Oğlum! Ben sana verilsin, dememiştim” diye altınları Maan’dan geri almak istemiş ve bunun üzerine Rasulullah   (s.a.s)’e  müracaat etmişlerdi.   Rasulullah’da:
-“Ey Yezid! Niyet ettiğin sadaka sevabı sana hasıl olmuştur. Ve Ey Maan! Senin de aldığın para senin olmuştur”  diye cevap  vermişti.
   (Buhari)
9 - Her yerin zekatı aynı yerin fakirlerine verilir. Zira hem yukarıda geçen Muaz b. Cebel’in hadisinde emredildigi gibi, eğer aynı yerin fakirlerine verilirse ayrıca komşuluk hakkı da gözetilmiş olur. Ancak, eğer zekat sahibinin muhtaç olan akraba-ları başka yerlerde oturur veyahut başka yerlerin fakirler daha muhtaç olursa, o zaman zekatın o fakirlere verilmesinde bir sa-kınca yoktur. Zira bu durumda zekatını nakleden kimse akrabalık hakkını gözetmiş ya da daha muhtaç olan fakirlere yardım etmiş olur. Şayet hiçbir sebep yokken zekat nakledil rse, mekruh olmakla beraber caizdir. Çünkü ayette sabittir ki yalnız bir yerin fakirleri değil, bütün fakirler zekata  müstahaktırlar.
 
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.