HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 03 Haziran 2023, 08:30:33


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: MÜSLÜMAN OLMAYANLARIN EVLENMESİ  (Okunma Sayısı 6102 defa)
0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
buhari
Ziyaretçi
« : 24 Temmuz 2007, 09:41:49 »

MÜSLÜMAN OLMAYANLARIN  EVLENMESİ

1- İmam Ebu Hanife'ye göre; "Eğer müslüman olma yan bir kişi şahidsiz olarak veya müslüman olmayan başka bir kişinin iddetinde iken evlenir ve sonra bu ikisi müslüman olurlarsa eğer bu durum eski dinlerinde caiz ise kendi hallerine bırakılırlar. (Yâni; yeniden nikâh  yapılması   gerekmez.)"
İmam Züfer'e göre; "Bu durum dinlerinde caiz olsun veya olmasın nikâhları geçersizdir. Müslüman oldukları zaman yeniden nikâh yapılması gerekir. Fakat, güvencemiz altında oldukları için müslüman olmadıkça veya bize başvurmadıkça  biz onlara  dokunmayız."
İmam Muhammed ve İmam Yusuf'a göre kadın, iddette iken evlenirse müslüman olduktan sonra nikâh geçersiz sayılır ve yeniden nikâh yapılır. Fakat şahitsiz evlenmişseler müslüman olduktan sonra yeniden nikâh yapılması gerekmez. Çünkü iddette olan kadının evlenmesi ittifakla bâtıldır. Fakat şahidsiz olarak evlenmenin cevazında ihtilâf bulunduğu için bununla yükümlü değillerdir.
2- Mürted olan kimse, ne müslümanla, ne müslüman olmayanla ve ne de mürted olan bir kadınla evlenemez. Mürted olan kadın da ne müslümanla, ne müslüman olmayanla ve ne de mürted olan bir erkekle evlenemez. Çünkü  mürted öldürülmeyi  hak  etmiş  bir kimsedir.
3- Eşlerden biri müslüman ise ve onlardan çocuk doğarsa çocuk müslümana tâbidir. Bunun gibi, eğer eşlerden biri sonradan müslüman olursa çocuklar ona tâbidir.
Râfi  b.   Sinan   (r.a)'den:
Râfi (r.a) müslüman olmuş, fakat karısı olmamıştı. Sonra karısı Rasulullah (s.a.s)'e gelip "Ben kızımı isterim" dedi. Râfi'de "Ben de kızımı isterim" dedi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s) Râfi'ye; "Sen şu tarafa geç",karısına da; "Sen de şu tarafa otur" dedi. Küçüğü de aralarında oturttu. Bundan sonra; "İkiniz de kızcağızı çağırın bakalım" dedi. Çağırınca kız, anasına doğru yöneldi. Rasulullah (s.a.s): "Yâ Rabbi! Kızcağıza hidayet buyur" diye dua etti. Bu sefer kız, babasına döndü ve babası  kızı   alıp  gitti.
(Ebu  Davud,   Nesei)
 4- Eğer çocuğun anne veya babasından biri mecusi biri  ehli  kitap  olursa çocuk   ehli  kitaptır.
5.- Eğer kadın müslüman olup ta kocası müslüman olmazsa kocasına "Müslüman ol" diye teklif edilir. Kabul ederse ne âla. Etmezse hakim onları ayırır. İmam Ebu Hanife ile İmam Muhammed'e göre bu ayrılma bir boşanma sayılır. Eğer erkek müslüman olup ta nikahı altında mecusi veya müşrik bir kadın bulunursa bu defa kadına "Müslüman ol" diye teklif edilir. Kabul ederse ne âla. Etmezse hakim onları ayırır. Fakat bu ayrılma bir boşanma   sayılmayıp  nikâhın  bozulmasıdır.
İmam Ebu Yusuf'a göre ise her iki durumda da hakimin onları ayırması bir boşanma sayılmayıp nikâhlarının  bozulmasıdır. Şayet erkek müslüman olup ve nikâhı altında da, Ehli kitaptan (yahudi, hristiyan) bir kadın varsa nikâhları   devam  eder.
      İbni  Abbas   (r.a)'den:
     -"Bir adam müslüman olduktan sonra Rasulullah (s.a.s)'in yanına geldi. Sonra zevcesi de müslüman olarak geldi.   Adam: "Yâ RasulAllah! Zevcem benimle beraber Müslüman oldu, onu bana ver" dedi. Rasulullah (s.a.s)'de ona iade etti."
   (Tirmizi,   Ebu  Davud)
      İbni  Abbas   (r.a)'den:
      -"Hristiyan bir kadın kocasından bir müddet önce müslümanlığı  kabul  ederse,   kocasına  haram  olur."
(Buhari)
6-   Kadının   müslümanlığı   kabul   etmesi   dolayısıyla hakimin    onları    ayırması    halinde    eğer    kocası    onunla gerdeğe   girmiş  ise  ona  mehir  düşer.   Eğer  gerdeğe  girmemiş  ise ona  bir  şey  düşmez.
7- İmam Ebu Hanife ile İmam Ebu Yusuf'a göre, iki eşden biri mürted olup dinden çıkarsa, biribirinden ayrılırlar. Fakat bu ayrılma boşanma olmayıp nikâhın bozulmasıdır. İmam Muhammed ise "Dinden çıkan erkek ise ayrılma  boşanmadır"   demiştir.
8- Eğer dinden çıkan erkek ise ve kadınla gerdeğe girmiş ise kadına mehrin tamamı düşer. Eğer kadınla gerdeğe   girmeden    mürted   olursa",    kadına   mehrin   yarısı düşer. Eğer dinden çıkan kadın olursa ve kocası onunla gerdeğe girmiş ise yine kadına mehrin tamamı düşer. Eğer gerdeğe girmeden mürted olursa, kadına ne mehir ve ne de nafaka düşmez. Çünkü bu ayrılmaya kendisi sebep olmuştur.
9 - Eğer erkek ve kadın ikisi birlikte dinden çıkar ve bir daha birlikte müslüman olurlarsa nikâhları devam eder. İmam Zûfer: "Nikâhları bozulur. Çünkü birisi dinden çıktığı zaman nikâh bozulduğuna göre ikisinin de dinden çıkması halinde yine birisi dinden çıkmış olur" demiştir.
Ebu Hanife'nin  delili  ise:
-"Hanife oğulları Kabilesinin bütün erkek ve kadınları dinden çıkıp tekrar müslüman oldukları halde Ashab'dan hiçbiri onlara nikâhlarını yenilemelerini emretmemiştir.   
   (Bu   rivayet Garibtir)
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.