buhari
Ziyaretçi
|
 |
« Yanıtla #1 : 24 Temmuz 2007, 09:40:54 » |
|
MEHİRLE İLGİLİ HÜKÜMLER
1 - Nikâh kıyılırken kadına bir mehir biçilmese de nikâh sahihtir. Çünkü nikâh erkek ile kadının evlilik hayatını yaşamalarını helâl kılmak için yapılan bir a-kittir. Nikâh kıyılırken kadına mehir biçilmese de erkek ile kadının varlığı akdin sıhhati için yeterlidir. İbni Mesud(r.a)'ye sordular: -"Bir kadın ile mehrini belirtmeden nikahlanıp zifaf olmadan önce ölmüş olan bir adam hakkında ne dersin?" İbni Mesud (r.a) cevaben dedi ki: -"Kadının mensup olduğu ailedeki kadınların (meselâ; kızkardeşinih, amca kızının, halasının) mehri ne kadarsa bu kadının da mehri o kadardır. Kocasına mirasçı olduğu gibi, ölüm iddeti de vardır." Bunun üzerine (bunu işiten) Mâ'kil b. Sinan el-Eşcal kalktı ve: -"Rasulullah (s.a.s)'de Berva binti Vasık hakkında aynı şekilde hükmetmişti" dedi. İbni Mesud'da fetvası n-daki isabet dolayısıyla bu haberden sevinç duydu. (Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbni Mace) Tirmizi bu hadis için Hasen-Sahih dedi. Hakim bu hadis için Sahih dedi." 2- Mehrin en azı on dirhemdir. (Yâni; 28 gr. altın). Şayet bir nikâh on dirhemden daha az bir mehirle kıyılırsa kadına yine on dirhem düşer. Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu: -"On dirhemden az mehir yoktur." (Dare Kutni, Beyhaki)'Zayıf hadis. 3- Eğer kişi karısını, onunla gerdeğe girmeden ve ya tenhalaşmadan boşarsa, kadına biçilen mehrin yarısı lâzım gelir. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: - "Eğer siz kadınlara dokunmadan onları boşarsanız ve daha önce onlara mehir biçmişseniz biçtiğiniz mehrin yarısı onlara düşer." (Bakara: 237) 4 - Eğer erkek, kadınla tenhalaşır ve onunla gerdeğe girmesi için bir engel bulunmadığı bir yerde bulunduktan sonra onu boşarsa kadın mehrin tamamını a-lır. Fakat erkek kadınla tenhalaşırken ikisinden biri hasta veya Ramazanda oruçlu, veya Hacc veya Umre ihramında veya kadın aybaşı halinde olursa, bu hallerin hiçbirinde onunla tenhalaşmış sayılmaz. Bu durumların hangisinde kadını boşarsa, kadına mehrin yarısı düşer. Zifâ," bu durumların hepsi ilişkiye mâni birer haldir. Fakat eğer erkek veya kadının orucu sünnet olursa meh'rin tamamı düşer. Çünkü sünnet olarak oruçlu olan kimse mazeretsiz olarak orucu bozabilir. 5 - Eğer nikâh kıyılırken kadına mehir biçilmemiş ise veya ona mehir verilmemek kaydı ile nikâh kıyılırsa -eğer kocası kendisiyle gerdeğe girer yahut gerdeğe girmeden kocası ölürse ona mehr-i misil (yâni; kadının kız kardeşinin, amca kızının, halasının mehri kadar mehir verilir.) İbni Mesud (r.a)'ye sordular: -"Bir kadın ile mehrini belirtmeden nikahlanıp zifaf olmadan önce ölmüş olan bir adam hakkında ne dersin?" İbni Mesud (r.a) cevaben dedi ki: -"Kadının mensub bulunduğu ailedeki kadınların (meselâ; kızkardeşinin, amca kızının, halasının) mehrine kadarsa bu kadının da mehri o kadardır. Kocasına mirasçı olduğu gibi, ölüm iddeti de vardır." Bunun üzerine bunu işiten Mâ'kil b. Sinan el-Escal kalktı ve: -"Rasulullah (s.a.s)'de Berva binti Vâsık hakkında aynı şekilde hükmetmişti" dedi. İbni Mesud (r.a)'da fetvasındaki isabet dolayısıyla bu haberden sevinç duydu. (Ebu Davud, Tirmizi, ibni Mace) Tirmizi bu hadis için Hasen dedi. Hakim bu hadis için Sahih dedi. 6- Eğer nikâhı kıyılırken kendisine mehir biçilmeyen kadının kocası kendisiyle gerdeğe girmeden onu boşarsa, ona mut'a düşer. Yâni; kocasının kendisine, ü-züntüsünü hafifletmek için bir hediye vermesi gerekir. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: - "Kadınlara dokunmadan ve onlara bir mehir biçmeden onları boşarsanız size günah yoktur. Ancak onlara zengin kendi haline, fakir kendi haline göre- fayda dokundurun." (Bakara: 236) 7- Eğer nikâh kıyılırken kadına mehir biçilmez,ancak sonradan erkek ile kadın kendi aralarında bir şey üzerinde uyuşurlarsa, eğer erkek gerdeğe girer veya gerdeğe girmeden ölürse, üzerinde uyuştukları şey kadına düşer. Eğer gerdeğe girmeden kadını boşarsa kadına mut'a düşer. 8- Eğer akitten sonra kadın, mehrinde indirim yaparsa bu indirim de sahihtir. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: "Kadınlara mehirlerini cömertçe verin. Eğer mehir-lerinden gönül hoşluğu ile size birşey bağışlarlarsa, o nu afiyetle yiyebilirsiniz." (Nisa: 4) 9- Kadın, mehrini almadıkça kendini kocasına testim etmek zorunda olmadığı gibi, onunla birlikte başka yerlere de gitmeyebilir. Ancak eğer mehir vadeli olursa, o zaman kadın mehrini almadan da kendini kocasına teslim etmek zorunda olur. Ukber b. Amir (r.a)'den Rasulullah (s.a.s)'in şöyle buyurduğu rivayet edildi: "ilk önce yerine getirilmesi gereken şart, kadınları kendinize kendisi ile helâl kıldığınız şarttır.' (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizı, Nesei) 10- Kişi, karısının mehrini verdikten sonra onu beraberinde istediği yere götürebilir. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: -"Kadınları gücünüz oranında kendi oturduğunuz yerde yerleştirin." (Talak: 6) Eğer bir kimse karısına birşey verdikten sonra ona: "Sen bunu bana hediye olarak verdin", o da: "Hayır, ben onu sana olan mehir borcumun bir bölümünü ödemek için verdim" dese, söz erkeğindir. Zira, veren olduğu için ne niyetle verdiğini ancak o bilir. Ancak verdiği şey yiyecek bir şey ise o zaman kadının sözü geçerlidir.
|