HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 18 Nisan 2024, 12:27:11


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: Yolcu Namazı Bahsi  (Okunma Sayısı 1772 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Alkame
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1176


« : 29 Eylül 2020, 00:28:12 »

YOLCU NAMAZI BAHSİ

"السَّفَرُ الَّذِي تَتَغَيَّرُ بِهِ الْأَحْكَامُ أَنْ يَقْصِدَ الْإِنْسَانُ مَوْضِعَاً بَيْنَهُ وَبَيْنَ مِصْرِهِ مَسِيرَةُ ثَلَاثَةِ أَيَّامٍ وَلَيَالِيَهَا بِسَيْرِ الْإِبِلِ ، ومَشْيِ الأقْدِام . وَلَا يُعْتَبَرَ فِي ذَلِكَ السَّيْرَ فِي الْمَاءِ"
Yolculuk Mesafesinin Miktarı:(9) Mukim olan ile yolcu olanın hükmü arasında şeriatte fark vardır. Kişinin yolcu sayılabilmesi için, ikamet ettiği yer ile gitmeye niyet ettiği yer arasındaki mesafe, devenin yürüyüşü ile ya da yaya olarak üç gün üç gecelik yürüyüş mesafesi olmalıdır. Bu ölçüm, karada yapılan yürüyüşe göredir, denizdeki seyre göre değildir. Bu mesafeyi katetmeye niyet ettiğinde kişi yolcu hükmündedir.

"وَفَرْضُ الْمُسَافِرِ عِنْدَنَا فِي كُلِّ صَلَاةٍ رُبَاعِيَّةٍ : رَكْعَتَانِ ، لَا يَجُوزُ لَهُ الزِّيَادَةُ عَلَيْهِمَا عَمْدَاً."
Yolculukta Namazı Kısaltmanın Hükmü:
Bizim mezhebimize göre; yolcunun, (ikamet halinde) dört rekât olan her namazı yolculukta iki rekât olarak kılması farzdır. Bilerek iki rekâttan fazla kılması caiz değildir.

"فَإِنْ صَلَّى أَرْبَعَاً ، وَقَد قَعَدَ فِي الثَّانِيَةِ مِقْدَارَ التَّشَهُّدِ : أَجْزَأَتْهُ الرَكْعَتَانِ عَنْ فَرْضِهِ ، وَكَانَتْ الْأُخْرَيَانِ لَهُ نَافِلَةٌ . وَإِنْ لَمْ يَقْعُدْ فِي الثَّانِيَةِ قَدْرَ التَّشَهُّدِ : بَطُلَتْ صَلَاتُهُ"
Yolculukta olan kimse, ikamette dört rekât kılınan namazı eğer dört rekât kılar ve ikinci rekâtta teşehhüd miktarı oturursa, kıldığı ilk iki rekât farz yerine geçer, sonraki iki rekât ise nafile sayılır. Fakat ikinci rekâtta teşehhüd miktarı oturmaksızın dört rekât kılarsa namazı bozulur.

"وَمَنْ خَرَجَ مُسَافِرَاً : صَلَّى رَكْعَتَيْنِ إذَا فَارَقَ بُيُوتَ الْمِصْرِ"
Yolculuğa çıkan kimse ikamet ettiği şehrin evlerinden ayrıldığında artık (dört rekât olan) namazları iki rekât olarak kılar.

Yolcu Namazının Müddeti:
"وَلَا يَزَالُ عَلَى حُكْمِ السَّفَرِ حَتَّى يَنْوِيَ الْإِقَامَةَ فِي بَلَدٍ يَصْلُحُ لِلْإِقَامَةِ خَمْسَةَ عَشَرَ يَوْمَاً فَصَاعِدَاً ، فَيَلْزَمُهُ الْإِتْمَامُ . وَإِنْ نَوَى الْإِقَامَةَ أَقَلَّ مِنْ ذَلِكَ : لَمْ يُتِمَّ. "
1- Yolculukta bulunan kişi, ikamet etmeye elverişli olan bir beldede on beş gün veya daha fazla ikamet etmeye niyet etmedikçe yolcu hükmünde olur. Şayet böyle bir beldede on beş gün veya daha fazla ikamet etmeye niyet ederse namazlarını tam olarak (dört rekât) kılması gerekir. Bundan daha az bir süre ikamet etmeye niyet ederse, dört rekât olan namazını tam kılmayıp iki rekât olarak kılar.

"وَإِنْ دَخَلَ المُسَافِرُ بَلَدَاً ، وَلَمْ يَنْوِ أَنْ يُقِيمَ فِيهِ خَمْسَةَ عَشَرَ يَوْمَاً وَإِنَّمَا يَقُولُ : غَدَاً أَخْرُجُ ، أَوْ بَعْدَ غَدٍ أَخْرُجُ ، حَتَّى بَقِيَ عَلَى ذَلِكَ سِنِينَ : صَلَّى رَكْعَتَيْنِ."
2- Kişi yolculuk esnasında bir beldeye gelirse, orada “Bu beldeden yarın çıkarım.” veya “Ertesi gün çıkarım.” diyerek on beş gün ya da daha fazla kalma niyeti söz konusu olmadığı müddetçe, bu hal üzere orada senelerce kalsa bile (dört rekâtlık) namazları kısaltarak iki rekât kılar.

"وَإِذَا دَخَلَ الْعَسْكَرُ أَرْضَ الْحَرْبِ ، فَنَوَوْا إقَامَةَ خَمْسَةَ عَشَرَ يَوْمًا : لَمْ يُتِمُّوا."
3- Müslüman askerler harp diyarına girdiklerinde orada on beş gün ikamet etmeye niyet etseler bile (her an çıkma ihtimali olduğu için) dört rekât olan namazları dört rekât olarak değil, kısaltarak iki rekât olarak kılarlar.

Yolcu Namazıyla İlgili Hükümler:

"وَإِذَا دَخَلَ الْمُسَافِرُ فِي صَلَاةِ الْمُقِيمِ مَعَ بَقَاءِ الْوَقْتِ : أَتَمَّ الصَّلَاةَ."
1- Yolcu olan bir Müslüman, mukim olan imamın arkasında vakit namazı kılmak ister ve o vakit namazı için yeterli zaman varsa, namazı dört rekât olarak kılar.

"وَإِنْ دَخَلَ مَعَهُ فِي فَائِتَةٍ : لَمْ تَجُزْ صَلَاتُهُ خَلْفَهُ."
2- Mukim olan imam kaçırdığı namazı kaza ediyorsa yolcu olan kimsenin onun arkasında namaz kılması caiz değildir.

"وَإِذَا صَلَّى الْمُسَافِرُ بِالْمُقِيمِينَ رَكْعَتَيْن : سَلَّمَ ، ثُمَّ أَتَمَّ الْمُقِيمُونَ صَلَاتَهُمْ وُحْدانَاً . وَيُسْتَحَبُّ لَهُ إذَا سَلَّمَ أَنْ يَقُولَ : أَتِمُّوا صَلَاتَكُمْ ، فَإِنَّا قَوْمٌ سَفْرٌ."
3- Yolcu olan kimse mukim olan kişilere imam olursa namazı iki rekât olarak kılar ve selam verir. Mukim olanlar ise selam vermeyip namazlarını cemaatle değil, tek olarak (dört rekâta) tamamlarlar. Yolcu olan imamın selam verdikten sonra kendisine tabi olan mukim cemaate “Namazınızı tamamlayın! Biz yolcu olan bir kavimiz.” demesi müstehaptır.  

"وَإِذَا دَخَلَ الْمُسَافِرُ مِصْرَهُ : أَتَمَّ الصَّلَاةَ وَإِنْ لَمْ يَنْوِ الإقَامَةَ فِيهِ ."
4- Yolcu olan kimse kendi beldesine girdiğinde, ikamet etmeye niyet etmese bile namazlarını tam kılar.

"وَمَنْ كَانَ لَهُ وَطَنٌ ، فَانْتَقَلَ عَنْهُ وَاسْتَوْطَنَ غَيْرَهُ ثُمَّ سَافَرَ فَدَخَلَ وَطَنَهُ الْأَوَّلَ : لَمْ يُتِمَّ الصَّلَاةَ."
5- Bir şehirde ikamet eden kişi başka bir şehre taşınarak oraya yerleşirse ve tekrar ilk ikamet ettiği vatanına yolculuk yaparsa artık orada dört rekât olan namazlarını tam kılmaz, kısaltarak iki rekât kılar.

"وَإِذَا نَوَى الْمُسَافِرُ أَنْ يُقِيمَ بِمَكَّةَ وَمِنًى خَمْسَةَ عَشَرَ يَوْمَاً : لَمْ يُتِمَّ الصَّلَاةَ إلا أنْ يَبِيْتَ بِأحَدِهِمَا."
6- Hac yolculuğunda olan kimse Mekke ve Mina’da on beş gün ikamet etmeye niyet ederse dört rekât olan namazlarını tam kılmaz, kısaltarak iki rekât kılar. Fakat ikisinde değil de sadece birinde on beş gün ikamet etmeye niyet etmişse bu durumda namazlarını tam kılar.

"وَمَنْ فَاتَتْهُ صَلَاةٌ فِي السَّفَرِ : قَضَاهَا فِي الْحَضَرِ رَكْعَتَيْنِ . وَمَنْ فَاتَتْهُ صَلاةٌ فِي الْحَضَرِ: قَضَاهَا فِي السَّفَرِ أَرْبَعَاً."
7- Yolculuk esnasında namazı kaçıran kimse, bu namazı ikamet halinde iken kaza ettiğinde iki rekât olarak kaza eder. Mukim iken (dört rekât olan) bir namazı kaçıran kimse, bu namazı yolculukta iken kaza ettiğinde dört rekât olarak kaza eder.

"وَالْعَاصِي وَالْمُطِيعُ فِي سَفَرِهِمَا فِي الرُّخْصَةِ سَوَاءٌ . "
8- Günah işlemek için yolculuk yapan kimse ile itaat için yolculuk yapan kimse, yolculuk ruhsatından faydalanma bakımından eşittir.



(9) Dört rekât farz olan namazı iki rekât kısaltmak için gidilecek olan en az mesafe, üç gün üç gece normal yürüme mesafesi kadar olmalıdır. Normal yürümeden kasıt; devenin yürüyüşü veya ayaklarla yürümektir. Bu mesafe üç günde on sekiz fersah kadar tahmin edilmiştir. Bir fersah, üç mildir. Bu ise yaklaşık 89 km’dir.
Yolculuk mesafesi gidiş olarak 16 fersah olmalıdır. Bir fersah ise 3 mildir. 1 mil ise 6.000 karıştır. 1 karış ise bir el karışı kadardır. Bu mesafe 80, 640 km’dir. Bu ise yüklü bir devenin gece ve gündüz ağır ağır yürüyüşüyle olan mesafedir. Bu mesefanin bu şekilde belirlenmesi konusunda üç imam ittifak etmiştir. Hanefi mezhebinde ise böyle değildir. Zira Hanefiler şöyle dediler: “Mesafe zamanla takdir edilmiş olup senenin günlerinin en kısasından üç gündür. Bu günlerden her birinde sabahtan, öğlen zeval vaktine kadar yürümek yeterli olup orta bir yürüyüşe, yani deve yürüyüşüne ya da ayaklarla yürüyüşe itibar edilir. Şayet ilk günde sabahtan erken kalkılıp öğlen zeval vaktine kadar yürünürse, merhaleye ulaşılmış olunur ve akabinde inilir, gece orada geçirilir sonra ikinci günde sabah erkenden kalkılır, aynı şekilde yapılır, sonra üçüncü günde de aynı şekilde yapılır. Böylece namazı kısaltma vakti katedilmiş olunur. Bu sebeple itimat edilen görüşe göre fersah ile belirlenmesine itibar edilmez. Zira bu mesafeden az miktarda kısaltma yapmak sahih olmaz. Bazı Hanefi âlimleri de bu mesafeyi fersah ile tayin ederler. Bu konuda şöyle denir: “Bu mesafe 24 fersahtır. Bu ise üç merhale olup iki merhale değildir.”
Şafii mezhebine göre; yolculuk mesafesi en az iki merhaledir. Yani on altı fersahtır. Bu ise 48 mildir. İmam Ahmed, İmam Malik’ten rivayetle böyle söylemiştir. Zira İbni Abbas (r.a) ve İbni Ömer (r.a)’den rivayet edildiğine göre onlar dört bured miktarı kadar yolculukta namazı kısaltırlardı.” (Buhari muallak olarak nakletmiştir.)
Bu konuda Hanefi âlimleri; yolcu için mest üzerine mesh müddetinin üç gün üç gece olduğunu bildiren hadisleri delil olarak gösterdiler ve yolculukta mest üzerine üç gün üç gece mesh edilmesinin, ancak yolculuğun en az gecesiyle birlikte üç gündüz olmasıyla söz konusu olduğunu belirttiler.
Yolculuk yapan kişi bildirilen bu mesafeyi hızlı bir şekilde gidip de daha kısa bir zamanda katederse yine de yolcu sayılır. Öyle ki gideceği yere iki yol var; birisi yolculuk mesafesi kadar, diğeri de bundan daha kısa ise, birinci yoldan giderse namazı kısaltır. İkinci yoldan giderse namazı kısaltmaz, zira yolcu sayılmaz.
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.