HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 28 Mart 2024, 20:59:51


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: Kaçınılması Gereken Dördüncü Husus: ‎Kıyas ve Tefri’ Yapmak  (Okunma Sayısı 3785 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Alkame
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1174


« : 19 Aralık 2018, 09:22:57 »


Metin: ‎
Kaçınılması gereken dördüncü husus: ‎Kıyas ve tefri’ yapmak‎
(teferruat yapmak)


Bunun misali, Allah hakkında Kur’an’da ya da hadisi şerifte “‎يَد‎ (yed: el)” lafzı geçtiğinde ‎bu lafızdan yola çıkarak yed için gerekli olduğunu söyleyip Allah’a kol, pazı, avuç gibi şeyler ‎ispat etmektir ki bu caiz değildir. Aynı şekilde Kur’an ve sünnette Allah hakkında “‎إِصْبَع‎ ‎‎(ısba’: parmak)” lafzı geçtiğinde Allah’a parmak ucu (parmak pulpası); yine yed ve ısba’ ‎geçtiğinde et, kemik ve sinir ispat etmemek gerekir. Velev ki normal insanın eli bunlardan ‎ayrı olarak düşünülmesin. Bundan daha kötüsü de Kur’an ve sünnette “‎يَد‎ (yed: el)” lafzı ‎geçtiğinde “ayak” ispat etmek, “‎عَيْن‎ (ayn: göz)” veya “‎الضَّحِك‎ (dahik: gülme)” lafızları ‎geçtiğinde “ağız” ispat etmek, “‎السَّمْع‎ (sem’: işitme)” ve “‎البَصَر‎ (basar: görme)” lafızları ‎geçtiğinde “kulak” ve “göz” ispat etmektir. Bütün bunlar Allah-u Teâlâ hakkında ‎imkânsızdır, yalandır, Kur’an ve sünnette geçen lafızlara ek yapmaktır. Bu amele ancak ‎müşebbihe ve Haşeviyeden olan bazı ahmaklar cesaret eder. Bundan dolayı bunları örnek ‎olarak zikrettik.  ‎
‎ ‎
Açıklama: ‎
Kur’an-ı Kerim’de geçen veya Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem’in söylediği bir söze ‎dayanarak tefri’ yapmak; yani alakalı olduğu düşünülen ya da “o varsa bu da vardır” ‎şeklindeki farazi şeyleri Allah’a nispet etmek asla caiz değildir. Allah-u Teâlâ’nın veya ‎Rasulullah’ın kullandığı sözü, kullanıldığı siyaka göre anlamak ve mutlaka Allah’a layık bir ‎manası olduğuna inanmak gerekir. Eğer sözün Allah’a layık olmayan bir manası varsa ‎bundan asla zahirinin kastedilmediğine ve sözün müteşabih olduğuna hüküm verip onu ‎muhkem ayetlere göre anlamak gerekir. Müteşabih hükmü verilen, dolayısıyla zaten zahiri ‎manası Allah hakkında düşünülmeyen naslara asla ve asla kıyas yapılmaz ve sözün ‎zahirinin gerektirdiği şeyler Allah’a nispet edilmez. Bu, sözün zahiri manasını Allah ‎hakkında düşünmekten şüphesiz daha kötü, daha sapıkça bir harekettir.  ‎
Örneğin naslarda Allah için “‎يَد‎ (yed: el)” lafzı geçmektedir. Bu naslara dayanarak Allah’a ‎organ manasında yed nispet etmemek gerekir çünkü yed’in bu manası asla Allah’a layık ‎değildir; Allah-u Teâlâ organlardan ve mahlukata benzemekten münezzehtir. Yed ‎kelimesinin zahiri manasından Allah’ı tenzih edip lafzı muhkem naslara göre anlamak ‎gerekirken bir de bu yed’e kıyas yapıp “Allah’ın yed’i varsa kolu da pazısı da avucu da ‎vardır.” diye düşünmek sapıklıkta en derine batmaktır. Aynı şekilde naslarda Allah için “‎إِصْبَع‎ ‎‎(ısba’: parmak)” lafzı geçtiği zaman asla ve asla bunun bir organ olduğunu düşünmemek, bu ‎lafzın zahiri (hakiki) manasının kastedilmediğine inanıp geldiği siyaka göre anlamak ‎gerekmektedir. Bunu yapmayıp hem Allah’a caiz olmayan bir şey isnat etmek hem de bunun ‎gerektirdiği şeyleri örneğin; parmak ucu veya et, sinir, kemik gibi şeyler nispet etmek çok ‎büyük bir sapıklıktır. ‎
Bazıları bundan daha derin bir sapıklığa düşer; o da naslarda Allah için geçen “‎يَد‎ (yed: ‎el)” lafzına dayanarak Allah’a “ayak”; “‎عَيْن‎ (ayn: göz)” ve “‎الضَّحِك‎ (dahik: gülme)” lafızlarına ‎dayanarak “ağız”; Allah’ın duymasına dayanarak “kulak” veya görmesine dayanarak “göz” ‎nispet etmektir. İşte bu şekilde hareket etmek sapıklıkta en ileriye gitmektir çünkü bunların ‎hiçbiri Allah’a layık değildir. Allah’a bu gibi şeyler nispet eden kişi yalan söylemiş ve O’na ‎iftira atmıştır. ‎
Kur’an veya sünnette Allah hakkında geçen bir vasfın lügatteki hakiki manası mahluka ‎benzemeyi ifade ediyor ise muvahhidin ilk yapacağı şey, Allah’ı bu manadan tenzih etmektir. ‎Sonra da o lafzı siyakından anlamaya çalışıp mutlaka Allah’a layık bir manası olduğunu ‎düşünmektir. ‎
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.