HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 28 Mart 2024, 17:45:24


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: Tağutun Okulları  (Okunma Sayısı 6651 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Laa Tağut
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 17


« : 09 Eylül 2018, 09:37:08 »

Hakkı ve batılı iyi bilen biri tağutun okullarına gidebilir mi?
Kayıtlı
Abdulaziz el-mekki
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 13


« Yanıtla #1 : 25 Şubat 2019, 22:11:26 »

Soru: Hakkı ve batılı iyi bilen biri tağutun okullarına gidebilir mi?


Cevap: Kâfirlerin okullarında İslam’a aykırı, küfür içerikli bilgilerin yanı sıra faydalı bilgiler de öğretilmektedir. Bu faydalı bilgileri elde etmesi gayesiyle ya da mecburiyetten dolayı büluğa ermemiş çocuğunu okula gönderen veli ile birtakım sebeplerden ötürü okula giden büluğa ermiş kimseyle ilgili hükümler şöyledir:   

Bir veli, mümeyyiz olduğu uzman kimselerce tespit edilmiş çocuğunu; okulda Allah’a, rasulüne, İslam dinine yönelik herhangi bir alay veya hakaret edilmesi durumunda nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda eğitmeden veya eğitmesine rağmen çocuğun anlamadığını ya da bu gibi durumlar karşısında gerekeni yapmada aciz kalacağını bildiği halde okula gönderirse küfre rızadan dolayı göndermeye azmettiği anda küfre girer. Ancak mümeyyiz olan çocuğuna bu gibi durumlara karşı nasıl hareket etmesi gerektiğini öğretir ve çocuğun bu gibi durumlarda ortamı terk edeceği ya da karşı geleceğinden emin bir şekilde okula gönderirse, sırf okula göndermekle küfre girmez. Fakat çocuk bu konuda küfür işler ve bu, velinin verdiği eğitimin kusurlu olmasından kaynaklanmışsa veli küfre girer. Şayet velinin verdiği eğitimde bir kusur olmaksızın çocuk karakterinin bozukluğundan dolayı bile bile bu küfrü işlemişse, velisi Allah katında küfre girmez fakat ihtiyaten tevbe eder. Ayrıca bu çocuğu derhal okuldan alması ve bir daha göndermemesi gerekir.   

Eğer bu okula giden büluğa ermiş (mükellef olan) bir kişi ise orada Allah’a, rasulüne, İslam dinine yönelik herhangi bir alay veya hakaret söz konusu olduğunda orayı terk etmez ya da onlara karşı çıkmazsa küfre girer.

Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
“Muhakkak ki (Allah) size kitapta: “Allah’ın (kitabı Kuran) ayetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, (inkâr edenler ve alay edenler) bundan başka bir söze geçinceye kadar onlarla oturmayın. Aksi halde siz de onlar gibi olursunuz.” diye bir hüküm indirmiştir. Muhakkak ki Allah, münafıkları ve kâfirleri cehennemde bir araya toplayacaktır.” (Nisa: 140)

Eğer Allah’a, rasulüne, İslam dinine yönelik hakaret ya da alay olmaksızın yalnız küfür inanç dile getiriliyorsa, orada bulunan Müslüman, dârulharpte olması sebebiyle açıktan bu küfrü reddetme imkânına sahip olmadığından söylenen sözlerin küfür olduğuna inanıp kalbiyle onları reddederse sırf orada bulunduğu için tekfir edilmez. Böyle bir durumda gerek mümeyyiz çocuğunu okula gönderen veli için olsun gerekse kendi tercihiyle okula giden mükellef kişi için olsun, tekfir etmeden önce tekfir şartlarının oluşup oluşmadığına, engellerin kalkıp kalkmadığına bakılır ve ona göre hüküm verilir. Çünkü amel yani okula gitmek bizatihi küfür değildir. Küfür, ancak orada yapılan küfür ameli ve söylenen küfür sözleridir.

Allah’a, rasulüne, İslam dinine laf atılması ile kişinin kendi küfür inancını söylemesi arasında fark vardır. Müslümanın, birinci tür küfür sözlerin söylendiği ortamda, Nisa: 140 ayetinde emredildiği gibi hareket etmesi gerekir. İkinci türden küfür sözlerin söylendiği ortamda ise kâfirlere, küfür söz ya da fikirlerine karşı çıkıldığında veya beyan ettikleri fikirlerin kabul edilmediği söylendiğinde kişiye ya da İslam toplumuna zarar gelmeyecekse mutlaka karşı çıkmak, fikirlerinden beri olduğunu söylemek gerekir. Aksi halde bu, küfre rıza sayılır. Eğer Müslüman gizlilik döneminde olup kendi imanını gizleme hâlinde ise ve karşı çıktığında gerçek hüviyeti belli olacaksa onlara karşı çıkmak ya da onlardan beri olduğunu diliyle söylemek zorunda değildir.

Eğer kişi bir konferansa katılmış ve orada konuşmacının anlattıklarını, nasıl bir fikre sahip olduğunu öğrenmek maksadıyla bulunuyorsa, konuşmacının küfür olan fikirlerine karşı çıkması gerekmez. Çünkü o konferansta dinleyici olarak bulunması, asla konuşmacının fikirlerine ya da sözlerine rıza gösterdiği ya da bunları onayladığı anlamına gelmez. Dolayısıyla böyle bir ortamda bulunmak küfre rıza olmadığından küfür değildir.

Bunun delili; gerek Rasulullah (s.a.s)’ın gerekse Müslümanların, Mekke henüz dârulharp iken İslam davetinin gizlilik dönemi olan ilk üç senede her türlü küfrü duydukları, hatta Kâbe’yi tavaf ederken bile şirk ve küfür sözler duydukları halde dilleri veya elleriyle karşı çıkmamış, sadece kalpleriyle onlara buğzetmiş, karşı gelmiş olmalarıdır.
 Bu gösteriyor ki küfür inanca sahip olmak veya bu küfür inancı söylemek ile Kuran’a, Rasulullah (s.a.s)’a veya İslam dinine laf atmak fiilleri ayrı şeylerdir, hükümleri de aynı değildir.

Mümeyyiz; büluğ çağına gelmemiş fakat akli melekeleri gelişmiş olduğundan doğru ile yanlışı ayırt edebilecek kabiliyete sahip, buna istinaden kendisine verilecek eğitimi gereği gibi kavrayabilecek durumda olan çocuk demektir.


Kayıtlı
eneevliya
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1


« Yanıtla #2 : 24 Haziran 2019, 18:14:37 »

şimdi  çocuğu koruyabilirsek okula gönderebilirmiyiz doğrumu anladım
Kayıtlı
Laa Tağut
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 17


« Yanıtla #3 : 01 Temmuz 2019, 20:25:35 »



Bunun delili; gerek Rasulullah (s.a.s)’ın gerekse Müslümanların, Mekke henüz dârulharp iken İslam davetinin gizlilik dönemi olan ilk üç senede her türlü küfrü duydukları, hatta Kâbe’yi tavaf ederken bile şirk ve küfür sözler duydukları halde dilleri veya elleriyle karşı çıkmamış, sadece kalpleriyle onlara buğzetmiş, karşı gelmiş olmalarıdır.
 Bu gösteriyor ki küfür inanca sahip olmak veya bu küfür inancı söylemek ile Kuran’a, Rasulullah (s.a.s)’a veya İslam dinine laf atmak fiilleri ayrı şeylerdir, hükümleri de aynı değildir.



Bana yanıt verdiğinizi daha yeni farkettim.

Delil olarak gösterdiğiniz bu şeyin nakilini kaynağıyla beraber yazar mısınız?
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.