HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 18 Nisan 2024, 10:11:32


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: Her müslümanın bir halvet saati olmalıdır!  (Okunma Sayısı 5866 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
abdulvahhab
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 13


« : 05 Mayıs 2017, 03:14:54 »

Her Müslümanın Bir Halvet Saati Olmalıdır:

Halvet yalnızlık demektir. İslâm şeriatında ise kişinin Allah’ı, O’nun nimetlerini düşünmek, kendi nefis muhasebesini yapmak için bir kenara çekilip tek başına tefekkür etmesi demektir.

Aişe (radıyAllahu anhâ)’dan gelen rivayete göre Rasûlullah’a ilahi vahyin gelmesinden bir süre önce Rasûlullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)  ’e yalnızlık sevdirildi. Rasûlullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)   yanına bir miktar azık alıp Hira mağarasına gidip orada günlerce kalırdı. Orada Allah’ı, dünyayı, kendi nefsini düşünerek günlerce tefekkür ederdi. Allah-u Teâlâ’nın Rasûlüne böyle bir şeyi sevdirmesinde şüphesiz birçok hikmetler vardır.

Allah-u Teâlâ Rasûlünü çok önemli ve zorlu bir görevle gönderiyordu. Bu görevi yüklenecek kişinin hem madden hem manen bu görevi taşıyacak şekilde eğitilmesi gerekiyordu. İşte uzletle geçirdiği bu günler Allah Rasûlü için sonsuz bir manevi kaynak olmuştu.

Bir Müslümanın imanını kemale ermesi için, bütün farz ve nafile ibadetleri yapması, bütün faziletli sıfatlara haiz olması yeterli değildir. Bunlara ek olarak Müslüman, nefsini hesaba çekmek, Allah’ı ve O’nun nimetlerini düşünüp O’na hamdetmek, kâinatı ve onun yaratılış hikmetlerini düşünmek için kendisine bir halvet vakti ayırmadıkça imanı kemale ulaşamaz.   

İslâm davetçilerinin bu konu üzerinde önemle durmaları gerekir. Gerek imanın kemale ermesi, gerek nefsine hakim olabilmesi, gerekse çevresinde yaygın ve hakim olan küfür ve cehaletin etkisinden sıyrılıp onlarla mücadelede ihtiyacı olan gücü elde edebilmesi için her Müslüman davetçinin kendine has bir halvet vaktinin olması gerekir. Bu vakit içinde Müslüman nefsini hesaba çekmeli, ahiret için ne hazırladığını, yaptığı hataları düşünüp, bunlardan tevbe etmeli, kullara karşı yaptığı haksızlıktan dolayı üzerinde kul hakkı olup olmadığını düşünmeli, varsa ölüm kendisine gelmeden önce bu hususlarda helallik almalı, Allah’a yaklaşabilmek için neler yapması gerektiğini düşünüp bunları yapmak için bir an önce harekete geçmelidir. İşte halvet anında bunlar düşünülür ve halvet bu düşünceleri fiiliyata geçirmek için enerji depolama ameliyesidir. Yoksa halvet kişinin manasını bilmediği sözleri tekrarlamasından ibaret ruhsuz bir hareket değildir.  

Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.