Abdulaziz el-mekki
|
|
« Yanıtla #1 : 02 Ağustos 2018, 14:58:41 » |
|
Soru: benimle beraber başka Müslümanlarında Sorun olduğunu düşündüğüm bir soruyu sormak istiyorum.bir Müslümanın dükkanında müşterinin oturacağı masalları var umuma açık bir yerde başı açık bir bayanın masada oturup spariş vermenin hükmü nedir.2ncisi ayni başı açık bayanın spariş verirken 10 veya 15 daka ayakta beklemenin hükmü nedir.
Cevap: Haram veya küfür, kişinin amelinde olabildiği gibi başkasının ameline rıza sayılabilecek bir hareket yaptığında da söz konusu olur. Bir münker işlendiğinde Müslümanın onu eliyle değiştirme imkânı varsa eliyle, diliyle değiştirme imkânı varsa diliyle, buna da imkânı yoksa kalbiyle değiştirmesi (münkere buğzedip işlendiği ortamı veya kişiyi terk etmesi) gerekir. Aksi halde işlenen amel haramsa harama rıza göstermiş, küfürse küfre rıza göstermiş olur. Bu konuda Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Sizden her kim, bir münkeri görürse onu eliyle, yapamıyorsa diliyle, yapamıyorsa kalbiyle değiştirsin! Bu ise imanın en zayıfıdır.” (Müslim)
Biz darulharpte yaşıyoruz. Kadın için tesettür farz iken darulharpte yönetim, kadınların tesettürsüz bir şekilde, açık olarak gezmelerine serbestlik verir. Kadının dilediği gibi giyinme özgürlüğü bizzat devlet tarafından korunma altına alındığı için biz Müslümanların bu münkeri ne yazık ki el ve dil ile değiştirme imkânı yoktur. Fakat bu duruma karşı elbette Müslüman olarak bir tavrımız olmalıdır. Elimizle, dilimizle müdahale edemiyorsak en azından kalbimizle müdahale etmemiz gerekir ki bu da onlarla birlikte gezmemek, onlara kendimize ait umuma açık mekânlarımızda ortam hazırlamamak gibi tavırlardır.
Bir lokanta veya kafe gibi umuma açık bir mekânda masalar koyarak açık kadınların oturmasına, yemek yemesine imkân sağlamak, onların bu haram veya küfürlerine ortam hazırlamak demektir. Kadının, örtmesi gerekli olup açması haram olan yerlerini açması haram olsa da bazı alametler vardır ki o haramı helalleştirdiğini gösterir; örneğin sanki haram işlemiyormuş gibi umursamaz davranması, açıkken duyduğu rahatlığı kapalı iken duymaması, kapalı olmanın onu sıkması, kapanmayı reddetmesi gibi haller başörtüsü emrine uymamayı hafife aldığını gösterir ki haramı hafife almak küfür ve o haramı meşrulaştırmaktır. Dolayısıyla açık kadınların bu amellerine ortam hazırlamak, apaçık bir şekilde işlenen amele rıza göstermektir. Nasıl ki bir devlet, sokaklarında kadınların açık gezmesine serbestlik verdiğinde küfre girer ve Müslüman devlet sayılmaz ise bir kimse de kendisine ait dükkân veya lokantada böyle bir duruma izin verdiğinde ya da ortam hazırladığında işlenen münkerlere rıza göstermiş demektir. Çünkü oranın kontrolü ona aittir. “Onun yaptığı onu bağlar, beni bağlamaz.” şeklindeki bir düşünce batıl ve şeytanîdir. Ayrıca hüküm zaten dükkân sahibinin ameline verilmiştir, kadının ameline verilmemiştir. Biz, “Kadın açık olduğu için dükkân sahibi kâfir oluyor.” demiyoruz. Dükkân sahibi, haram veya küfür işleyen bir kadının oturması için ortam hazırladığında onun ameli işte budur ve bu amelin ismi “rıza göstermek”tir. Zira işlenen amelden razı olmasaydı ona bu ortamı hazırlamazdı. O lokanta veya dükkânın masalarında çırılçıplak bir kadın gelip otursa veya erkek ve kadın öpüşse ya da içki içilse iş yeri sahibi buna asla müsaade etmez ve müsaade ettiğinde rıza göstermiş olacağını bilir, zaten müdahale etmediğinde herkesin anlayacağı da budur. Ancak ne yazık ki günümüzde kadınların büyük bir çoğunluğu açık olduğu için Müslümanların bu münkere karşı hassasiyetleri azalmıştır; oysa bunun çıplak gezmekten, içki içmekten, kumar oynamaktan bir farkı yoktur, bunlar arasındaki fark sadece haramlık boyutudur.
Bu açıklamalardan sonra sorunuza gelirsek; bir Müslüman umuma açık bir lokanta, umuma açık çay bahçesi, umuma açık pastane, umuma açık dondurma dükkânı ya da buna benzer herhangi bir yer açıp masalar dizerse o masalarda haram veya küfür işlenmesine izin veremez. O masalarda haram işlenir ve o da buna susarsa bu harama rıza göstermiş olur, şayet küfür işlenir ve buna susarsa küfre rıza göstermiş olur. Dolayısıyla bu masalarda açık bayanlar oturduğu zaman onlara servis yaptığında; eğer o açık kadınların durumu haram işler vaziyette ise harama rıza, açıklığı meşrulaştırmış vaziyette ise meşrulaştırmaya yani küfre rıza göstermiş olur. Fakat müşterilerin gelip oturacağı masa veya sandalye koymadan büfe gibi bir yer açar ve orada sandviç ya da herhangi bir şey sattığında açık kadın müşteri gelip bir şey satın almaya kalkarsa ve sipariş için dışarıda beklerse bu durum iş sahibi Müslümanı bağlamaz. Çünkü o açık kadının beklediği yer ona ait değil, devlete ait bir yerdir. İstediği şey, alışveriş yapmaktır. İstediği alışverişi yapmasının da bir sakıncası yoktur. Böyle bir durumda kadının açık olması, büfesinin ya da dükkânının dışında beklemesi o Müslümanı ilgilendirmez, dolayısıyla rıza göstermiş sayılmaz.
Soru: Gizlilik dönemi olduğu için Müslüman bu şekilde satış yaparsa küfre girermi.
Cevap: Eğer Müslümanın kendi koyduğu masalarda küfür işlenir ve o da buna susarsa küfre rızadan dolayı küfre girer; haram işlenir ve buna susarsa harama rıza gösterdiğinden dolayı haram işlemiş olur.
Baş açmayı insanların çoğu haram saymaktadır. Bu sebeple açık olan küfür gibi değildir. Buna göre, bir Müslüman umuma açık dükkânında masalar koyup açık olan bir kadına servis yapar ya da oturduğunda susarsa en azı harama rıza göstermiş sayılır. Eğer bu kadının vaziyeti açıklığı meşrulaştırdığı anlamına gelir fakat iş yeri sahibi Müslüman, bu kadın açıklığı meşrulaştırmış mı meşrulaştırmamış mı o anda kesin bir şekilde tespit edememişse -bu hükmün tespite ihtiyacı olduğu için- küfre rıza gösterdiğine hüküm verilmez. Ancak uyarılır ve bu hüküm ona anlatılır. Bununla birlikte ihtiyaten tevbe etmesi istenir. Ancak şunu da belirtmeliyiz ki her ne kadar bu açık kadınların vaziyeti haram işler bir şekilde olsa da iş yeri sahibi bunların lokanta veya kafesinde oturmasına sürekli olarak izin verdiğinde artık kendisi haramı meşrulaştırmış sayılacağı için küfre girer. Şayet bu açık kadının amelinin kesin bir şekilde haramı meşrulaştırdığını bilir ve buna rağmen ona böyle bir ortam hazırlar, dükkânında oturmasına izin verirse haramı meşrulaştırmaya rıza göstermiş sayılacağından küfre girer.
Soru: semt pazarlarda çadırların altında bu şekilde hizmet ediyorsa hükmü nedir.
Cevap: Eğer bu çadır ve altındaki bölge Müslümanın kontrolü altında ise ve o çadırın altında masa, sandalye vb. koyup açık kadınların oturmasına ortam hazırlarsa yukarıda söylediğimiz hükümler burada da geçerli olur.
|