HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 29 Mart 2024, 16:04:37


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: Kimlere İtaat Edilir? İtaat Etmek İçin Olması Gereken Nedir?  (Okunma Sayısı 5872 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Malik bin Enes
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 391


« : 17 Nisan 2016, 17:00:48 »

Kendilerine İtaat Edilmesi Gereken Kimseler:

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin! Rasulüne de itaat edin! (Allah ve Rasulüne itaat ettikleri müddetçe) Sizden olan ulu'l-emre (emir ve ilim sahiplerine) de itaat edin!” (en-Nisa: 59)

Kendilerine itaat edilmesi gereken ulu’l emir (emir sahipleri) iki çeşittir:

1 - Müslümanların idari konulardaki emiri.

2 - Müslümanlara ilmi konularda önderlik yapan müctehid Âlimler.

Hangi konuda olursa olsun, Ulu’l Emir’e, Allah-u Teâlâ’ya ve Rasulüne itaat edildiği gibi itaat edilmez. Zira Müslümanların emiri veya İslam âlimlerine itaat, ancak Kur’an ve sünnete bağlı kaldıkları ve bu iki kaynağa göre hüküm verdikleri müddetçe farzdır.

Bu ayet; herhangi bir ihtilaf anında çözüm için başvurulması gereken asıl mercinin Kur’an ve sünnet olduğunu göstermektedir. Aksi halde iman ve İslam iddiası geçersiz olur.

Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle demiştir:

“Allah’a ve Rasulüne karşı gelmedikleri müddetçe onlara itaat edin!” (Buhari, Müslim)

Bir başka hadiste şöyle demiştir:

“Allah’a isyanda hiçbir mahlûka itaat yoktur.” (Ahmed b. Hanbel)

Sabit olan meselelerde Kur’an ve sünnetin hükmüne tabi olmak gerekir. Fakat ihtilaflı meselelerde değişik ictihadler olabilir. Mesela; bazı ayet ve hadislerden değişik birkaç mana veya buna bağlı olarak değişik hükümler çıkartma söz konusu olabilir. Bu mana ve hükümlerden ancak bir tanesi doğrudur. Fakat hangisinin kesin doğru olduğunu insanlar bilemez. Bu sebeple bu mana ve hükümlerden hiçbiri delil olmaksızın kesin olarak reddedilmemelidir. Şayet reddedilirse, kişi Allah-u Teâlâ katında doğru olan hükmü reddetmiş olabilir.

İşte bu sebeple ictihadi meselelerde Kur’an ve sünnetten delil şarttır. Delil yoksa itaat de yoktur. Değişik birkaç manaya gelen ayet ve hadislerde delile göre hareket ederek, kalp hangi tarafa meylediyorsa o mana için: “Bu daha doğrudur” denir, diğer görüşlere ise geçerli delilleri olduğu müddetçe “yanlış” denilmez.

Emir olan kimse, İslam inancına zıt olmamak şartıyla fertlerin görüşlerine aykırı görüş bildirebilir ve buna delil getirir. Bu konuda fertlerin delili onun getirdiği delilden daha doğru olduğuna inanılırsa bile sahih delil getirdiği müddetçe yine de emire itaat edilir.

Ali radıyAllahu anh, Osman radıyAllahu anh’ın hac ibadeti konusundaki görüşlerini kabul etmemesine rağmen onun hükümlerine uymuştur. Çünkü o zaman Osman radıyAllahu anh emir idi. Fakat emir olan kimse, Kur’an’a, sünnete ve İslam inancına zıt birşey emrederse ona itaat edilmez. Bilakis ona itaat etmemek farz olur.

Ata, en-Nisa: 59 ayeti hakkında şöyle dedi:

“Allah-u Teâlâ’ya ve rasulüne itaat etmek demek, Kur’an ve sünnete tabi olmak demektir.” (İbni Abdi’l Ber-Cami’ Beyanel-ilm s: 318)

Murik’il Acli şöyle dedi:

“İnsanların, Allah-u Teâlâ’nın taatına sıkıca sarılmadıkları bir anda Allah-u Teâlâ’nın taatına sıkıca sarılan kimse, savaştan kaçanların olduğu bir sırada kâfirlere saldıran gibidir.” (İbni Ebu Naim-El Hilye c: 2 s: 235, Ahmed-Zühd c: 2 s: 273)
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.