HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 28 Mart 2024, 23:31:18


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: Barış dini  (Okunma Sayısı 5982 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Bünyamin19
Aktif Üye
**
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 72


« : 09 Kasım 2015, 15:22:20 »

"Eğer islam barış dini ise niçin dinini değiştirdiği zaman (irtidat) öldürülüyor ?" diyen bir kişiye nasıl cevap vermeliyiz ?

Kayıtlı
Malik bin Enes
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 391


« Yanıtla #1 : 01 Aralık 2015, 23:03:37 »

Cevap: İslam dini hak dindir! Tevhid dinidir! İslam dini; zulmü ve haksızlığı kabul etmediği gibi herkesin istediği gibi davranmasına da izin vermez.
İslam dininde, kişiler için “mutlak hürriyet” diye bir kavram yoktur. Kişilerin hürriyeti, ancak Allah(c.c)'ın belirlediği sınırlar dahilindedir. Kullar, ancak Allah (c.c) koyduğu sınırlar dahilinde hareket edebilirler.
İslam dini, hiç kimseyi İslam'a girmeye zorlamaz. Kişi, kendi rızasıyla İslam'a girer ve İslam'a giren kişi; ölünceye kadar Müslüman olarak kalacağına dair Allah(c.c) ile akit yapmış ve Allah’a söz vermiştir.
İslam’a girerken Rabbiyle akid yapan her kul bilir ki; bu akdi bozmanın cezası ölümdür. Her kul, daha İslam’a girmeden önce mürtedler hakkındaki bu hükmü bilir ve bunu kendi rızasıyla kabul eder. Bu sebeple, mürted hakkındaki hükmün, mürtede uygulanması, kesinlikle ona yapılmış bir zulüm değildir. Bu, Allah (c.c)'ın hükmüdür ve Allah (c.c)'ın hükmünde asla zulüm olmaz.
Hiç kimse, kimseyi Müslüman olması için zorlamaz. Zorla Müslüman olan kişi, zaten Müslüman değildir. Her Müslüman olan da daha Müslüman olmadan önce; en başta Allah’ın mürtedler hakkındaki hükmü bilir, buna inanır ve hiçbir zorlama olmaksızın bunu kabul eder. Yine her İslam'a giren; Allah (c.c) ile ebedi bir akit yaptığının ve yaptığı bu akdi bozduğunda hem dünyada hem de ahirette ceza göreceğinin bilincindedir .
Şu da bilinmelidir ki irtidat, islam'a zarar veren bir harekettir. Bunu, şahsın hürriyeti olarak değerlendirmek, büyük bir hatadır. Çünkü, bir kimse irtidat ettiği zaman insanlar; “bu, neden İslam'dan döndü” diye sormaya ve “eğer bu din iyi olsaydı o, bu dini terk etmezdi; demek ki bu din, iyi değil” şeklinde düşünüp konuşmaya başlarlar. Böylece irtidat eden kişiler, diğer insanların  İslam'a girmesine engel olmuş olurlar. Bu ise İslam'a verilmiş  büyük zarar ve yapılmış  büyük hakarettir. Bu, Yahudilerin, insanları İslam’dan engellemek için uygulamış oldukları bir taktik idi.
Yahudiler bir plan yapıp şöyle dediler: “Bu dine gündüz girelim, gündüzün sonunda ise dinden dönelim. Bizim böyle yaptığımızı görenler; “bunlar İslam dinine girdiler, onu gördüler ve sonra beğenmeyip çıktılar. Demek ki, bu din güzel değilmiş. Eğer güzel olsaydı, o dinden çıkmazlardı” derler. Böylece insanları islamdan uzaklaştırmış oluruz.” İşte bu, İslam’a zarar vermek ve insanların İslam’a girmesini engellemek için yapılmış bir plandı.Allah, bu planı Kur’an’da açığa çıkarmıştır.

Allah(c.c)şöyle buyuruyor.
Kitap ehlinden bir taife şöyle dedi: "Müslümanlara indirilene, günün başında iman edin ve (günün)sonunda inkar edin, belki (dinlerinden) dönerler. ( Ali-imran :72)


Bu ayetin nüzul sebebi ile ilgili olarak İbni Abbas (r.a)' dan şöyle bir rivayet vardır:
"Abdullah b. Es Seyf, Adiy b. Zeyd ve El Haris b. Avf birbirlerine şöyle dediler: "Haydi! Muhammed ve ashabına inen şeylere sabah iman edelim, akşam ise inkar edelim. Böyle yaparak onları dinlerinde şüpheye düşürelim. Belki onlar da bizler gibi Muhammed'in dininden yüz çevirirler. Bunun üzerine Allah (c.c) Ali İmran: 72 ayetini indirdi."    (İbni İshak, ibni Cerir, İbni Münzir, İbni Ebi Hatim)
Ayrıca, barış kelimesini de herhalde yanlış anlamışsınız.
“İslâm  dini, herkesle barış yapar” diye birşey yoktur. Kesinlikle herkesle barış yapılmaz. Allah (c.c)'a, O’nun dini olan İslam’a ve O’nun rasulüne veya rasullerine laf atan kişilerle nasıl barış yapılabilir?
Barış, ancak barış yapmak isteyen kişi ile yapılır. Barış istemeyen biriyle nasıl barış yapılabilir? Bu; barış değil, ancak düşmana teslimiyettir.

Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
Onlar barışa yanaşırlarsa, sen de ona yanaş ve Allah'a güvenip dayan! Çünkü O, her şeyi işitendir, bilendir. (Enfal :61)

İslam dini, asla karşı taraftan barış istemez. Barış ancak, saldırgan ve hak yememiş olmamak şartıyla, karşı taraf  istediği zaman yapılır. Barış isteyen kişinin, Müslümanlara karşı  haksızlık yapmamış olması şarttır. Müslümanlara haksızlık yapan kişiyle asla barış yapılmaz. Böyle kimselerle barış yapmak; dinden taviz vermek ve zâlime yardım etmek manasına gelir.
Kayıtlı
yasmin.
Aktif Üye
**
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 60


« Yanıtla #2 : 06 Aralık 2015, 18:58:42 »

Allah razı olsun, çok güzel açıklanmış.. Rabbim gerçek Müslümanların ömrünü hayırlı bir şekilde bereketli kılsın. Allah'a emanet olun.
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.