HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 28 Mart 2024, 13:22:32


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: Nehy-i anil münker yapıldığında tavır takınan kişiye davranılması gerekenlr  (Okunma Sayısı 5604 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
yasmin.
Aktif Üye
**
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 60


« : 26 Ağustos 2015, 01:17:07 »

Selamun aleykum, Bu soruyu daha önce sordum mu bilmiyorum. Eğer sormuşsam kusura bakmayın gerçekten hatırlamıyorum. Müslüman Müslümanın aynasıdır, hatasını ona söylemelidir. Ancak şöyle bir durum var. Hatasını ona söylediğin zaman kesinlikle kabul etmiyor, yanlış anlıyor, altında art niyet arıyor, surat asıyor, ağlıyor, yüzde yüz haksız olsa bile hiç susmadan konuşuyor üste çıkmaya çalışıyor, öyle yapıyor ki insanı bin pişman ediyor. Ben şahsen bu yüzden çok çekiyorum ve çok rahatsız oluyorum. Bu durumda ne yapmam gerekiyor? ''Nehy-i anil münkeri'' bu yüzden terk etmemin hükmü nedir? Bu tür davranışlara rağmen devam mı etmeliyim? Açıkçası günaha girme korkum olmasa hiç uyarmak istemem. Çünkü her seferinde böyle oluyor, yoruldum. Utandım
Kayıtlı
Malik bin Enes
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 391


« Yanıtla #1 : 26 Ocak 2016, 15:26:05 »

Cevap: Bir kişinin hatasını gördüğün de ona nasihat ettiğin halde sana karşı çıkıyor ve kızıyorsa şu ihtimaller olabilir;
 
Ya sen bu kişinin hatasını güzel bir üslupla söylemiyorsun yada senin hata olarak gördüğün şey hata değil, o yüzden sana karşı geliyor olabilir ki bunlar sende olabilecek ihtimallerdir. Fakat bu kişinin gerçekten hatası var ve sende buna gayet güzel bir üslup ile hatasını anlatıyorsun ve buna rağmen sana karşı geliyor, kızıyor, darılıyor, kırılıyorsa bu kişide sakatlık var demektir. Bu kişi hediyeyi reddeden gibidir.
 
Böyle bir kişiye olan nasihat ve uyarma ona fayda vermez bilakis zarar verir.Fakat kesin hatalı olduğuna dair emin olduğun bir meselede yine güzel bir üslup ile hatasını söyleyerek sen görevini yerine getirirsin, fakat o kişinin kabul edip etmemesi veya darılması hiç önemli değildir. Çünkü o kişinin tavrı kendisine aittir ve o kişi ondan sorumlu tutulur.
 
İşte bu gibi kişilere, Allah hidayet nasip etsin, hatasını görsün, basiret sahibi olsun diye dua edilmelidir. Daha sonra bu gibi kişiler, itibar edecekleri ilim seviyesi yüksek olan kişilere söylenmelidir. Çünkü senin üslubuna veya sana karşı gıcık olmuş olabilir. Bundan sebep sert davranıyor, sert tepki oluşuyor olabilir. Belki başka bir kişi söylediği zaman tavrı değişebilir.
 
Yahut bu kişi gerçekten bozuk bir kişi ise ve bile bile hata yapıyor ve kimsenin de bu hatasını hatırlatmasını veya söylemesini istemiyor ise işte bu kişi tehlike içerisindedir. Şeytan bu kişiye musallat olmuş, ona hakim olmuştur. Bu kişi büyük ihtimalle küfre bile girebilir. Hatta belki tevhid imtihanı yapsan Muvahhid bile çıkmayabilir. Çünkü bu durumdaki kişi, Muvahhid olan bir kişinin ahlakına sahip olan bir kişi değildir.

imanlı olan bir kişi yani gerçek manada iman etmiş bir kişinin iman kalbine girdiği zaman o kişinin huyları davranışları değişir. Hata yaptığında, hatası söylendiği zaman asla kızmaz. Hatta en sevmediği kişi bile uyarsa... Hatasını söyleyen kişiye kızmayıp kendi kendine kızması, üzülmesi gerekir ve kendine çeki düzen vermesi ve hata yapmamamak için gayret göstermesi gerekir.

İşte iman, mü'min olan kişiyi bu ahlaka sahip kılar ve böyle tavır takınmayı gerektirir. Çünkü bilir ki; hata yaparsa kendisi zararlı çıkar, başka kimse zararlı çıkmaz. Herkes ancak kendi yaptığından sorumludur.
 
Kişi kızacaksa kendi nefsine kızmalıdır. Kişi hatasını söyleyen kişiye kızıyor ise kendi nefsini helake sürüklüyor demektir. Onun hatasını söyleyen kişi ne niyetle söylerse söylesin, kendi hatasını kabul etmesi gerekir. Çünkü onun niyeti kötüde olsa ona iyilik yapıyor. Hata yapanın hatasını söyleyen kişi, emr-i bi’l ma’ruf – nehy-i anil münker yapıp hatayı düzeltme niyetiyle mi söylüyor yoksa yüzüne vurup onu alçaltma niyetiyle mi söylüyor onun durumunu en iyi Allah-u Teâlâ bilir ve bunun hesabı da Allah-u Teâlâ'ya aittir. Ama niyeti ne olursa olsun en azından söylediği doğrudur ve hatası söylenen kişi ben bu hatayı yaptım deyip kendini düzeltmek için çalışıp çabalamalıdır. Kendi menfaatini bilen bir kişinin tavrı ancak böyle olmalıdır.

Soru: Bu durumda ne yapmam gerekiyor? ''Nehy-i anil münkeri'' bu yüzden terk etmemin hükmü nedir? Bu tür davranışlara rağmen devam mı etmeliyim? Açıkçası günaha girme korkum olmasa hiç uyarmak istemem. Çünkü her seferinde böyle oluyor, yoruldum.
 
Cevap: Eğer kişinin hatalı olduğunu şer'i delillerle biliyorsan nehy-i anil münkeri güzel bir üslupla yapmak mecburiyetindesin. Karşındakinin tavrı ne olursa olsun önemli değildir. Onunla polemiğe girip yorulmana da gerek yok. Onu güzel bir üslup ile sadece uyar. Kabul edip etmemek onun sorunudur. Sakın nehy-i anil münkeride bırakma. Fakat önemli olan; senin üslubunun iyi olması ve kişinin hatasının kesin delillerle sabit olmasıdır.
Kayıtlı
yasmin.
Aktif Üye
**
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 60


« Yanıtla #2 : 27 Ocak 2016, 21:22:17 »

Cevabımı çok güzel anladım. Allah sizden razı olsun, ecrinizi kat kat versin..
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.