HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 28 Mart 2024, 13:54:14


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: kırmızı kart  (Okunma Sayısı 7014 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
AllahKulu
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 39


« : 25 Ağustos 2015, 06:27:52 »

Soru:
Futbolda kırmızı kart Allah'ın hükmünü değiştirmek midir?
Kayıtlı
Malik bin Enes
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 391


« Yanıtla #1 : 06 Nisan 2016, 23:13:54 »

Cevap: Futbol oyununun kendine has kuralları vardır. Ve Futbolda uygulanan kurallar, şer’an uygun değildir. Fakat burada önemli olan, bu sadece oyunun kuralı mı? yoksa sahada uygulanmakta olan kurallar oyun dışında da geçerli midir?

Örneğin; bir oyuncu rakip oyuncunun ayağını bilerek kırarsa hakemin vereceği en ağır ceza kırmızı karttır. Yani rakibinin ayağını kıran futbolcu oyundan diskalifiye edilir. İşte asıl mesele; ayağı kırılan futbolcu  saha dışında mahkemeye başvurabilir mi? başvuramaz mı? Şayet başvurabiliyor ise, o zaman durum değişir. Dolayısıyla saha içindeki hakem, son hükmü veren kişi değil, saha içinde hüküm veren kişi demektir. Yani, verilen hüküm saha dışında geçerli olmayıp, hakemin, rakip tarafın ayağını kıran futbolcuya verdiği kırmızı kartla, ayağı kırılan kişi hakkını kaybetmiş sayılmaz. Bu durum, ayağı kırılan kişinin saha dışında hakkını arayabilir manasına gelir. Şayet, saha içinde uygulanan kurallar kesin hükümler olsaydı, işte o zaman küfür olurdu. Bu sebeple hakemin verdiği hükümler,  mutlak hüküm olmayıp söz konusu mesele de küfür boyutundan çıkmış olur. Dolayısıyla; saha içinde bu gibi durumlara verilen hükümler küfür değildir.

Özetle; oyun esnasında yaralanma veya kırılmalarda verilen hükümler (kırmızı kart veya başka bir ceza) saha içerisinde uygulanıp biterse, uygulanan bu kural İslam’a zıttır.

Örneğin; bir futbolcu, diğer  oyuncunun  ayağını bilerek kırar ve “bu suça göre kırmızı kart gösterilir, bunun başka bir cezası yoktur” denilirse bu apaçık bir küfürdür. Çünkü buradaki meselenin hükmü kırmızı kartla değiştirilmiştir. Bu hükmü bu şekilde kabul eden kişide kâfir olur. Meselenin İslam’daki hükmünü ele alırsak, oyun esnasında bacağı kırılan kişi, dilerse kısas ister, dilerse diyet ister veya dilerse affedebilir. Bu seçeneklerden biri tercih edilir.
Yapılan kasıtlı ise kısas, ortada kasıt yoksa öyleyse diyet…. Kişinin affetme hakkı da vardır. Tek adil olan sistem; İslam  hukûkûdur ve  zararlara karşılık verdiği cezalar da bunlardır.

Ayrıca yukarıda belirtmiş olduğumuz gibi, meselenin küfür boyutundan çıkmış olması caiz olduğu anlamına gelmez, bilakis birçok zararları vardır.

Kısaca şöyle ki; kafirlerle oynanan oyunlarda ister istemez Müslüman aynı takımda bulundukları için birçok duyguyu paylaşabiliyor.

Misal olarak; yenilgilerde düşmanlık veya üzüntü oluyor, kazanıldığında ise sevmek yada sevinmek gibi  hislerin oluşmasına sebep oluyor. En basit meselelerde bile yapılan düşmanlıklar yada dostluklar kalpte meydana gelebiliyor.
Kayıtlı
BirMümin
Ziyaretçi
« Yanıtla #2 : 07 Nisan 2016, 00:14:40 »

Cevap: Futbol oyununun kendine has kuralları vardır. Ve Futbolda uygulanan kurallar, şer’an uygun değildir. Fakat burada önemli olan, bu sadece oyunun kuralı mı? yoksa sahada uygulanmakta olan kurallar oyun dışında da geçerli midir?

Örneğin; bir oyuncu rakip oyuncunun ayağını bilerek kırarsa hakemin vereceği en ağır ceza kırmızı karttır. Yani rakibinin ayağını kıran futbolcu oyundan diskalifiye edilir. İşte asıl mesele; ayağı kırılan futbolcu  saha dışında mahkemeye başvurabilir mi? başvuramaz mı? Şayet başvurabiliyor ise, o zaman durum değişir. Dolayısıyla saha içindeki hakem, son hükmü veren kişi değil, saha içinde hüküm veren kişi demektir. Yani, verilen hüküm saha dışında geçerli olmayıp, hakemin, rakip tarafın ayağını kıran futbolcuya verdiği kırmızı kartla, ayağı kırılan kişi hakkını kaybetmiş sayılmaz. Bu durum, ayağı kırılan kişinin saha dışında hakkını arayabilir manasına gelir. Şayet, saha içinde uygulanan kurallar kesin hükümler olsaydı, işte o zaman küfür olurdu. Bu sebeple hakemin verdiği hükümler,  mutlak hüküm olmayıp söz konusu mesele de küfür boyutundan çıkmış olur. Dolayısıyla; saha içinde bu gibi durumlara verilen hükümler küfür değildir.

Özetle; oyun esnasında yaralanma veya kırılmalarda verilen hükümler (kırmızı kart veya başka bir ceza) saha içerisinde uygulanıp biterse, uygulanan bu kural İslam’a zıttır.

Örneğin; bir futbolcu, diğer  oyuncunun  ayağını bilerek kırar ve “bu suça göre kırmızı kart gösterilir, bunun başka bir cezası yoktur” denilirse bu apaçık bir küfürdür. Çünkü buradaki meselenin hükmü kırmızı kartla değiştirilmiştir. Bu hükmü bu şekilde kabul eden kişide kâfir olur. Meselenin İslam’daki hükmünü ele alırsak, oyun esnasında bacağı kırılan kişi, dilerse kısas ister, dilerse diyet ister veya dilerse affedebilir. Bu seçeneklerden biri tercih edilir.
Yapılan kasıtlı ise kısas, ortada kasıt yoksa öyleyse diyet…. Kişinin affetme hakkı da vardır. Tek adil olan sistem; İslam  hukûkûdur ve  zararlara karşılık verdiği cezalar da bunlardır.

Ayrıca yukarıda belirtmiş olduğumuz gibi, meselenin küfür boyutundan çıkmış olması caiz olduğu anlamına gelmez, bilakis birçok zararları vardır.

Kısaca şöyle ki; kafirlerle oynanan oyunlarda ister istemez Müslüman aynı takımda bulundukları için birçok duyguyu paylaşabiliyor.

Misal olarak; yenilgilerde düşmanlık veya üzüntü oluyor, kazanıldığında ise sevmek yada sevinmek gibi  hislerin oluşmasına sebep oluyor. En basit meselelerde bile yapılan düşmanlıklar yada dostluklar kalpte meydana gelebiliyor.

selamın aleyküm
acaba size sorularımı sorabilir miyim, lütfen şahsen konuşmayı kabul edermisiniz, size göre kafir olduguma göre, belki bir kafiri müslüman yaparsınız, sadece konuşmak istiyorum ama hiçbir yönetici yanaşmıyor, sorularım var.
lütfen özel mesaj aracılıgıyla ulaşabilir misiniz=?
Kayıtlı
Malik bin Enes
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 391


« Yanıtla #3 : 07 Nisan 2016, 02:29:28 »

selamın aleyküm
acaba size sorularımı sorabilir miyim, lütfen şahsen konuşmayı kabul edermisiniz, size göre kafir olduguma göre, belki bir kafiri müslüman yaparsınız, sadece konuşmak istiyorum ama hiçbir yönetici yanaşmıyor, sorularım var.
lütfen özel mesaj aracılıgıyla ulaşabilir misiniz=?

Aleykum Selam.

Dilediğiniz, gerek küfür olup sizde bizzat gördüğünüz veya işlemiş olduğunuz küfür olan meselelerle ilgili gerekse de başka meselelerle ilgili bütün aklınıza takılan sorularınızı SORU VE CEVAP bölümüne sorabilirsiniz ve mümkün mertebe imkan dahilinde hızlı cevaplamaya çalışırız.

Not: Bize sorulan bütün sorular üyelerin göremeyeceği farklı bir bölüme taşınmaktadır, cevaplandıktan sonra tekrar soru ve cevap bölümüne aktarılmaktadır. Bu yüzden sormuş olduğunuz sorularınızı silindi zannetmeyiniz.

SORU VE CEVAP bölümünde soramayacağınız sorularınız var ise de hakka.davet@yahoo.com.tr bu mail adresine sorularınızı sorabilirsiniz.
Kayıtlı
BirMümin
Ziyaretçi
« Yanıtla #4 : 07 Nisan 2016, 16:44:36 »

selamın aleyküm
acaba size sorularımı sorabilir miyim, lütfen şahsen konuşmayı kabul edermisiniz, size göre kafir olduguma göre, belki bir kafiri müslüman yaparsınız, sadece konuşmak istiyorum ama hiçbir yönetici yanaşmıyor, sorularım var.
lütfen özel mesaj aracılıgıyla ulaşabilir misiniz=?

Aleykum Selam.

Dilediğiniz, gerek küfür olup sizde bizzat gördüğünüz veya işlemiş olduğunuz küfür olan meselelerle ilgili gerekse de başka meselelerle ilgili bütün aklınıza takılan sorularınızı SORU VE CEVAP bölümüne sorabilirsiniz ve mümkün mertebe imkan dahilinde hızlı cevaplamaya çalışırız.

Not: Bize sorulan bütün sorular üyelerin göremeyeceği farklı bir bölüme taşınmaktadır, cevaplandıktan sonra tekrar soru ve cevap bölümüne aktarılmaktadır. Bu yüzden sormuş olduğunuz sorularınızı silindi zannetmeyiniz.

SORU VE CEVAP bölümünde soramayacağınız sorularınız var ise de hakka.davet@yahoo.com.tr bu mail adresine sorularınızı sorabilirsiniz.

Şimdi o kadar cok mesele var ki karşılıklı görüşme halinde sizin boş zamanınızda görüşebilseydim cok sevinirdim. Mesela sizin iddialarınız var ama sizin iddialarınıza cevap verdiğini söyleyen başka kişiler var bunları sorup, size göre kendimin hükmünü de soracağım, şöyle diyeyim, sıradan bir TC vatandaşına göre cok şey bildiğimden dolayı kafam karıştı, misal olarak İmam Rabbani meselesi. gerçek bir skype adresi olmasına da gerek yok sahte bir hesapla anlık mesajlaşma yöntemiyle benle konuşsanız olmaz mı acaba?
Teşekkürler.
Kayıtlı
Malik bin Enes
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 391


« Yanıtla #5 : 10 Nisan 2016, 01:43:40 »

Şimdi o kadar cok mesele var ki karşılıklı görüşme halinde sizin boş zamanınızda görüşebilseydim cok sevinirdim. Mesela sizin iddialarınız var ama sizin iddialarınıza cevap verdiğini söyleyen başka kişiler var bunları sorup, size göre kendimin hükmünü de soracağım, şöyle diyeyim, sıradan bir TC vatandaşına göre cok şey bildiğimden dolayı kafam karıştı, misal olarak İmam Rabbani meselesi. gerçek bir skype adresi olmasına da gerek yok sahte bir hesapla anlık mesajlaşma yöntemiyle benle konuşsanız olmaz mı acaba?
Teşekkürler.

İstediğiniz bütün sorularınızı dediğim gibi SORU VE CEVAP bölümünden sorabilirsiniz. Tartışmak istediğiniz bir meselede var ise TARTIŞMA SALONU bölümünde tartışmak için yeni bir konu olarak açabilirsiniz. Site üzerinden yapılacak her soru ve cevap diğer üyelerinde yararlanmasını sağlayacaktır. Bu sebepten dolayı sorularınızı lütfen site üzerinden sorunuz. Buradan soramayacağınızı düşündüğünüz bir soru olursa da söylemiş olduğum mail adresine sorunuzu mail olarak sorabilirsiniz...
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.