HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 28 Mart 2024, 23:27:39


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: Darul tawhidçilerin iddiasına cevabımız.  (Okunma Sayısı 12922 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
DARİMİ
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 998


« : 14 Ekim 2013, 00:16:42 »

Darultawhidçiler onları sövdüğümüzü, hakaret ettiğimizi karaladığımızı ve sitemizde ki sözleşme bölümünde belirttiğimiz kurallara aykırı hareket ettiğimizi iddia ediyorlar.

Bu iddiaya cevabımız:Biz sizi sövmedik, şahsınıza hakaret etmedik, şahsınızı karalamadık. Üyelerimizin de bu tür kelimelerine müsade etmedik. İslami meselelerde batıl, sapık, kâfir, gibi şerri terimler kullanmış olabiliriz bu sövgü, hakaret, karalama, kişiselleştirme değildir.
Sizin şahsınızla bir problemimiz yoktur inancınızla alakalı problemimiz vardır. Dolaysıyla bu durumlarda her zaman şerri terimler kullanılır kullanılmıştır.
Oysa sizler bu terimlerden başka şahsımız ve ailemizi hedef alarak iftiralar atmaya başladınız, şahsıma yaptığınız uyarı bölümünde hocama ve bana ve ailelerimize karşı yaptığınız hakaret içerikli imalı yazınız hala duruyor ve sizi ispata çağırdık bekliyoruz.

Bu yazınızda ise bir bayan nickiyle yazan üyemizin şahsını hedef alarak en ağır ve çirkef hakaretlerde bulunmuşsunuz. Buna rağmen kalkıp ta burada sözden adaletten, hakaretten nasıl bahs edersiniz.?
Size karşı kullandığımız sözlerimize dikkat ediyoruz. Ama aynı anlayışı sizden de bekliyoruz. Şimdi kalkıp sitemizdeki sözleşmemize aykırı hareket ettiğimizi iddia ediyorsunuz, siz acaba sitenizde böyle bir söz vermediğiniz için mi bu hakaretleri yapıyorsunuz? Yoksa bu söz olduğu halde sözünüzü çiğniyor musunuz? münazarada yaptığınız gibi.!

 Hakaret etmeyin meramınızı hakaret ederek izah ediyorsunuz, bu nasıl olur!? Yoksa ağzınızdan çıkanı kulağınız duymuyor mu, yazdığınızı gözleriniz görmüyor mu?
Lütfen kendinize gelin bu hakaretlerinizden vaz geçin artık!!!
Eğer kast ettiğiniz sitemizdeki (üyelerin yorumu) bölümü ise sözlerine dikkat etmeleri için üyelerimizi defalarca uyardık ve sizde şahitsiniz bu bölümü kapattık. Bunun dışında biz ve üyelerimizin şerri terimler dışında şahsınıza karşı her hangi bir sövgü, hakaret, karalama, varsa düzeltmeye hazırız. Sizden de aynı şeyi bekliyoruz.

İnanç meselesine gelince, lafla peynir gemisi yürümez. Size bu fırsatı verdik laf ile değil ilim ile bunu ispatlayın. Bize sitenizde yazma fırsatı vermediniz hatta söz verdiğiniz halde uyarılarımızdan sonra yazılarımızı asıyorsunuz böyle söz olur mu? Münazara bölümüne baktığında sizleri birçok defa verdiğiniz sözü tutun diye uyarılarımı göreceksiniz.! Lütfen sizde olan hastalığı bize atmayın.

Diyorsunuz ki:Evinde bulaşıklarını bile yıkamaktan aciz koca terbiyesi, baba terbiyesi almamış kadına,kıza söz hakkı veriyorsunuz? Bunların ilmi seviyeleri nedir ki? Bu gibi kişilere tevhidin anlamını sorun onu bile tanımlayamazlar böyle oldukları halde gelmiş her meselede görüş beyan edip fetva veriyorlar. Bunlara sizde rıza gösteriyorsunuz . Bunun hesabını yarın nasıl vereceksiniz? Nerede görülmüş avamdan kişilerin meseleler hakkında fetva vermeleri,görüş beyan etmeleri,tartışmalara,münazaralara katılmaları. Bu tip kadınların kocalarını bulsam suratlarına tükürürdüm. Evinde ki kadına bile sahip olamayan erkekde ne hayır olur ki! Bu kadın gibi taraftarım olsa ve elimde de imkanım olsa onu her gün döverdim taki edeblene ne kadar.

Cevap. Siz bu sözlerinizi hakaret olarak algılamıyor musunuz acaba? yani birisi sizin suratınıza tükürürse siz bunu hakaret olarak görmeyecek misiniz.?
Başkalarını avam olarak görüyorsun sen avam değil misin? Yoksa müçtehid oldun da haberimiz mi yok.!Lütfen kendinize gelin.birde diyorsunuz ki biz nerde hakaret ettik bize söyleyin ?

Diyorsunuz ki:Bu kadın gibi taraftarım olsa ve elimde de imkanım olsa onu her gün döverdim taki edeblene ne kadar.

Cevap: Bu nasıl bir zihniyet bu nasıl bir söz! Demek ki siz, imkan bulduğunuzda size göre edepli olmayan bayan taraftarlarınızı her gün dövüyorsunuz.! Peki, bunun kocası, babası kardeşi yok mu ki terbiye etsin? Veya nasıl sana bu izni veriyorlar?
Yoksa sizler kendinize Allah ın c.c şeriatinde başkasının hanımını eğer imkânınız olursa her gün döverek terbiye etmeye bir delil mi buldunuz? Kusura bakmayın bu yazınızda terbiyenin zerresi yoktur. Bu yazınızda sarf ettikleriniz kişiliğinizin tezahürüdür.


Kayıtlı
BiSorumVar
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 37


« Yanıtla #1 : 14 Ekim 2013, 00:48:36 »

Gücü kadınlara yetiyordur belkide.
Kayıtlı
Amel-i İstişade
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9


« Yanıtla #2 : 14 Ekim 2013, 00:58:37 »

Allah'ın selamı rahmeti ve bereketi hidayet ehline olsun.

 Darimi kardeş, Bu reddiyenize direkt olarak Darul T...'cilerin Cevab vermesi ve araya girmemek daha uygundur Ama nasıl olsa onlar cevap verene kadar yazan yazar.. Kardeş öncelikle Rabbim sizden razı olsun. Darul t..cilerin yapmış oldugu ağır ithamların karşısında.. Onlar yerine ben utandım. Tek kelime etmeye dâhi deymediklerinin farkına vardığım içinde sukûtu tercih ettim. Ama siz hislerime en güzel dilde tercuman oldunuz.

Darul T..Ciler.. Görüldüğü gibi esasda olan karakterlerini Yine önceden de yaptığı gibi kendi sitelerinden istemeselrde dayanamayıp ortaya çıkardılar. Burda edeb timsali gibi, Birçok kişiye uslub uyarısı yapan şahsın; '' Öyle hakaret edilmez, böyle hakaret edilir işte '' Türünden Bir uslub anlayışı gerçekten bize çok güzel örnek oldu (!) Hâyâ perdenizi yırtıp, bize asıl uslupsuzluğun mahiyetini canlı olarak gösterdiğiniz için Teşekkür ederiz  (!)

Şunu söylemeden geçemiceğim; Kadınlar üzerine yapmış olduğunuz iğrenç ve bir o kadarda cahilane olan söyleşinizi, hangi şer ! zamanında yazdınız ki bu kadar basitleşebildiniz ? SubhanAllah! Sizlerin gözünde kadınların İslamda yeri nedir ? Kadınların soru sormaya yahut ilimleri nisbetinde yorum yapmaya hakkı yokmu? Kininizi kadınların üzerinden giderekmi ortaya koyuyuorsunuz ! Ayrıca şu apaçık bir gerçektirki; Sizin yazılarınızdaki batıllığı farketmek için Alim olmaya gerek yoktur. Bunu bir avam, hatta avamın altında olan en basit müslüman bile anlayabilir.. Şunuda kafanıza iyice sokun! Burda kullandığınız tatlı dil bize sökmez. Çünkü gerçekte ne olduğunuzu çok iyi biliyoruz. Belki deişmişsinizdir diye umarken.. Bu son yazınızla aksini isbat etmiş oldunuz.. Sizinde dediğiniz gibi '' Sizi şimdiki tavrınızla yargılıyorum ''.. Ve önceki durumunuzla şimdi durumunuz arasındaki farkınız; Edeb Sınırlarını en zirvesinden aşmış olmanızdır! Bize bunu göstermek gibi bi gâyeniz vardıysa, Gerçekten bu gâyeniz taktire şayan bir şekilde zafere ulaşmışdır..(!)
Kayıtlı
-Zemahşeri-
Girişimci Üye
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 126


« Yanıtla #3 : 14 Ekim 2013, 01:02:57 »


Hakkaten çok çirkin sözler.Defalarca söyledik bu forumu sadece erkeler okumuyor.Eşlerimiz çocuklarımızda okuyor.Böylesi çirkin sözler onlar üzerinde yanlış intibalar meydana getiriyor.Allah ıslah etsin.
Kayıtlı
KUDUS
Girişimci Üye
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 104


« Yanıtla #4 : 14 Ekim 2013, 07:11:21 »

sanal otamda bayanların kendilerinin bayan olduğunu belirtecek isimlerden kaçınmaları tafsiye edilse ve bunun islama uygunluğu hakkında nasihatler yapılsa doğru kabul edileceği gibi,takdire şayanda karşılanırdı.Çünkü kişi müslüman olsada bu sanal ortamlarda[burda bulunan insanları tenzih ediyorum],harama düşmeme garantisi yoktur ve şeytanın vesveselerine aralanacak en ufak bi boşluk dahi bırakılmamalıdır..

Din konusunda ,dinini öğrenme ve öğretme ve nasihatleşme ,bilgi alışverişi hususunda kadında erkek gibi dininin adamı olmak zorundadır,bu şu demek değil kadın ve erkek aynı sorumluluk içinde sosyal hayattada var olmalı,yalnız bayanların sosyal hayttaki sınırları erkeklere nazaran daha kısıtlıdır, kadının ilim ile iştigalliği olmassa olmazdır,çünkü her erkeği yetiştirende ilk başta bi kadındır..Kadının dinde soru sorma,fikrini belirtme işine gelince,FİKRİNİ ,İÇTİHADİNİ SÖYLERKEN YANILAN ÖMER RA DA OLSA,Bİ  KADIN TARAFINDAN ÇOK RAHATÇA UYARILMASI VE ÖMER RA ANIN GERİ ADIM ATIP KADININ DOĞRULUĞUNU VE KENDİNİN YANILDIĞINI SÖYLEMESİ HER İKİ MÜSLÜMANA YAKIŞAN HAREKETTİR İSLAM DİNİNDE,

eğer islam dininde kadınlar,dinini öğrenme ve öğretmede müdahillikleri kınanmış olsalardı,Aişe ra andan hiç bir rivayet alınamaz halbuki AİŞE ra andan çok sayıda rivayet nakledilmiş ve bunlardanda faydalanıyoruz,faydalanacazda,ve eğer kadınlar kınansaydı dinlerine müdahil olma konusunda,BUNU ÖMER RA anda yapardı...

Darul tevhid adı altında bu sitedeki arkadaşlar ile münazaraya koyulanların bu kadar kızgınlıkla konuşmalarına sebeblerde olmuş olabilir,bunlara burdakilerde sebeb olmuş olabilirler,yinede kendi ilmlerine yakışır bi tavır deği bu,şuan yapılan uyarılar onlar için faydalı uyraılardır ve fevri davranarak yaptıkları bu tavırlarından dolayı ilimlerine yakışır halde açıklama yapmaları beni sevindireceğine kendim adına sevinirm,çünkü yaşadığım bu dnem ve diyarda TEVHİDİN ASILLARINI ELDE EDMİŞ İNSANLARLA KARŞILAŞMAK ÇOK ZOR VE BU TÜR FEVRİ YAZILAR VE MÜNAZARALARDA HELEKİ HİÇ YAKIŞMIYOR VE BENDE YAKIŞTIRMIYORUM...

Ben çok samimi olarak bu yazımı,nasihat olarak yazdım ,nefsim herkesin nefsindende daha aşağıdır,ve amacım bi tarafa taraf olmaktansa acizane olarak hatalı gördüğüm ve gördüklerimde bi nebzede olsa uyarmaktır...
Kayıtlı
tevhid diyarı
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1


« Yanıtla #5 : 14 Ekim 2013, 22:59:18 »



Bismillahirrahmanirrahim,

Darimi demiş ki:

Alıntı
zıplayıcılar onları sövdüğümüzü, hakaret ettiğimizi karaladığımızı ve sitemizde ki sözleşme bölümünde belirttiğimiz kurallara aykırı hareket ettiğimizi iddia ediyorlar.

Bu iddiaya cevabımız:Biz sizi sövmedik, şahsınıza hakaret etmedik, şahsınızı karalamadık. Üyelerimizin de bu tür kelimelerine müsade etmedik. İslami meselelerde batıl, sapık, kâfir, gibi şerri terimler kullanmış olabiliriz bu sövgü, hakaret, karalama, kişiselleştirme değildir.
Sizin şahsınızla bir problemimiz yoktur inancınızla alakalı problemimiz vardır. Dolaysıyla bu durumlarda her zaman şerri terimler kullanılır kullanılmıştır.

Darimi ya sitede yazılıp çizenlerden haberi yok veyahut da şu aşağıda alıntı yapacağım yazıları hakaret olarak kabul etmiyor:

TEVHİDci
Girişimci Üye
   
 Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 158

 
Ynt: Üyelerin Yorumları.
« Yanıtla #39 : 18 Eylül 2013, 21:14:27 »   
________________________________________
Bu daruzzıplayancılarla bu meseleleri konuşmanın hiçbir faydası yok. Zaten adamların meseleyi anlamak gibi bir derdi de yok. Biz anladık ki bu zıpzıpçıların meseleleri anlayacak kapasiteleri de yok. Tamamen bağcıyı dövmek için buraya gelmişler.  Ama Allah (celle celaluhu)'a hamd olsunki Darimi gardaş bunlara güzel cevaplar veriyor ve bu zıpzıpçıların gerçek niyetleri ortaya çıkıyor. Darimi gardaş diyorki:

"Buna rağmen bu subay ve general rütbesine sahip olduğu için değil, subay veya general olabilmesi için küfür işlemeden olması mümkün olmadığından dolayıdır."

Şimdi bu zıpzıpçıya göre İslam devletinde de bu gibi vasıflar (Subay, general vs.) müslüman komutana söylense, oda kafir olacak. İşte anlayışı bozuk, kafası karışık bir zihniyetin anlama kapasitesi bu kadar. Yani Darimi gardaşın sözünden bunu mu anladınız? Gerçi bu soruyu da anlamayacaksınız ama nasıl etsek bilmiyorum.!

Bu münazaranın çok faydası olacak ve çok kişiler Allah (celle celaluhu)'ın izniyle fayda görecek. Ama ben zıpzıpçıların zerre kadar nasibi olacağını hiç düşünmüyorum. İnsanlar bu kişilerin ne kadar basit bir akla sahip olduklarını ve ne kadar sapık bir yol üzerinde olduklarını görecekler.

Bizi İslam ile şereflendiren Allah (celle celaluhu)'a hamd olsun.

ashap
Üyeler
 
 Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 27

 
Ynt: Üyelerin Yorumları.
« Yanıtla #105 : 23 Eylül 2013, 23:20:40 »   
________________________________________
selam hidayete tabi olanların üzerine olsun..

öncelikle Allah (subhanehu ve teala) Darimiden razı olsun Rabbim ilmni artırsın münazaranın başında çok heyacanla takıp ediyordum taki darul tırı vırıcalar çamura yatıp sitelerinden yazıları asmamaya kırpmaya karar verinceye kadar anladımki bunların amacı üzm yemek değil bağcıyı dövmektir.....

şimdi ise gördüğüm şü Darimi kardeşin verdiği cevaplara ve sorduğu sorulara darul tırı vırıcılar kaçmanın ve münzaradan çıkmanın  yolarını arıyorlar ve sitelerine dahi asmaya cesaret edemiyorlar sabrsızlıkla bekliyoruz münazaranın sonunu ha untmadan sonunda mubahale var baklım ozaman ne bahaneler ortaya koyacaklar..
Allah (subhanehu ve teala) Darimilerin sayılarını çoğaltsin    (amin)

Allah (celle celaluhu) şöyle buyuruyor:
Mahvolan apaçık bir delilden ötürü mahvolsun,
yaşayan da apaçık bir delilden ötürü yaşasın.� (Enfal: 42)

said
Girişimci Üye
   
 Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 161

 
Ynt: Üyelerin Yorumları.
« Yanıtla #131 : 04 Ekim 2013, 20:45:59 »   
________________________________________
Bilseydim bu adamlar mesajımdan hemen sonra yazacaklar daha 10 gün önce bu adamlar nerde haberi olan var mı diye yazacaktım.
Neyse sonunda yazdılar ya bu önemli. yanlız bu adamlardan anlamadığım bunlar vergiyle alakalı delilleri anlıyorlar ama nedense kâfirlerin ordusunda müminlerin olabileceği delillerini anlamıyorlar neden acaba.
Burada iki ihtimal ortaya çıkıyor buda beyinle alakalıdır bunun tıpta örnekleri vardır isterseniz bir beyin prof una sorabilirsiniz.
Bu gibi kişiler ya beyin özürlüsü olduğu için meseleleri tam anlamıyorlar yarı anlıyorlar.
 İkinci ihtimal ise beyinlerinin bir tarafı yoktur yani beyinde sakatlık var bu nedenle aynı olan iki meseleyi farklı görebilirler. Tabi işin uzmanına sorsanız daha detaylı bir bilgi edinirsiniz.

İşin başka boyutu, bunlar dinin aslından gördüğü bir meseleyi belli şartlar olursa sami kardeşin dediği gibi casus gibi kimselere cevaz veriyorlar.
En basit ilimli Müslüman biliyor ki dinin aslından olan bir meselede ikrah dışında küfre ruhsat yoktur.
Belli şartlardan sonra ikrah dışında cevaz vermek, dinin aslını bilmiyor demektir.
Hem tağutun askerlerin içine katılmayı başlı başına hem zahiren hem de batinen Allah katında kâfirdir diyecen sonra casus karartılarını çoğaltırsa kâfir olmaz diyeceksin. Bu nasıl bir inanç.
Eğer vergi vermek her halükarda bizatihi küfür olsaydı hakkında ikrah dışında hiçbir delil getirilemezdi. İşi için, fazla menfaat elde etmek için hiçbir şekilde vergi vermek mübah olmazdı, çünkü bizatihi küfürler ancak ikrahta ruhsat vardır. Menfaat elde etmek için vergi vermek veya belli bir takım şartlardan sonra vergi vermek kesinlikle ikrah değildir.
Aynı şekilde eğer tağutun askerlerinin içinde sadece bulunmak, karartılarını çoğaltmak başlı başına bizatihi küfür olsaydı firavunun ordusu içinde müslümanın ne işi olabilirdi, çünkü bizatihi küfür olan meselede.Allah c.c o kişi hakkında mümin der mi? İkrah yok bir şey yok buna rağmen nasıl olurda firavunun askerleri içinde hem de en yakın adamlarından biri mümin kalabiliyor.
Eğer bu adamlar beyin doktoruna gidip beyinlerinin iki tarafını da kullanabilirlerse eminim ki her iki meselenin aynı olduğunu görecekler.

BiSorumVar
Aktif Üye
 
 Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 62

    Ynt: zıplayıcılar Siz Ne Yapıyorsunuz;
« Yanıtla #32 : Dün 15:00:06 »    Alıntı 
________________________________________
sami farketmeden sende darulzıplayıcılar gibi delil getirdin. Söz orada çok açık.


Bunlar, forumda bize yönelik hakaretlerden sadece birkaç tanesi. Forumda hakarete maruz kalan tek kişi biz değiliz. Mesela Halid bin welid isimli üyeye yazılanlar:

ιвηι тєумιуує
Girişimci Üye
   
 Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 232

 
Ynt: zıplayıcılar Siz Ne Yapıyorsunuz;
« Yanıtla #10 : 12 Ekim 2013, 20:32:36 »    Alıntı

________________________________________
Hidayete tabi olanlara selam olsun

Hem münazara hem de diğer konuları sürekli takip ediyoruz. Faydalanacağımız bir çok şeyler olmasına rağmen mide bulandıran bir takım kimselerin olması da bir üye olarak beni üzüyor. Bu siteye girip de bu site ve yöneticilerini tekfir edenler acaba burada ne arıyorlar? Kanaatimce bu kimseler ya ilimsizliklerini gidermek için bulunuyorlar ya da sataşmak için...

Bu site ipini kopartıp meydanlarda dolaşanların dolup, taşacağı yer değildir. Seviyesiz yazılar yazıp midemizi bulandırmayın. Halit isimli zevat madem ki site ve yöneticileri tekfir ediyorsan burada ne işin var? Bizler üye olarak senin ve senin gibilerin söylentilerini dinlemek için değil Müslüman gördüğümüz site ve yöneticilerinin cevaplarını önemsiyoruz. Burada halit! ve onun gibilerinin yeri olmadığını düşünüyorum. Site yöneticilerinin tahammül ve sabırlı hallerini anlıyor ve onları hayranlıkla takip ediyorum. Fakat hadsiz ve edepsiz kimselerinde burada maymunluk ve şaklabanlıklarını sergilemelerine izin vermemelerini rica ediyorum.


Şimdi bu hakaret dolu yazılar hala sitede muhafaza edilmekteyken sen neye dayanarak hakaret, sövgü, kişiselleştirme yapılmayacak taahhüdünü yerine getirdiğini iddia edebiliyorsun. Bu işaretlediğim kelimeler şer’i ıstılahlar mı haşa! Biz şahsımıza yapılan hakaretlerin derdinde değiliz. Bunları önemsemiyoruz da. Fakat bu sitede sadece bize değil, alıntılarda görüldüğü gibi başka üyelere de birçok hakaretler yapılmaktadır. Hatta sadece kişiliklere hakaret edenler değil, bizzat İslamın değerlerine tazim göstermeyen kişiler sitede yazabilmektedir. Bak mesela Kudus adlı üye bizzat Allahın kitabında (Ali İmran suresinin son tarafında) imanına şahitlik edilmiş olan Necaşi’den sanki sıradan biriymiş gibi “Necaşi amca” diye bahsedebiliyor.  Ehli sünnet olduğunu iddia eden bir sitede sünnet inkarcıları, mealciler vs nasıl oluyor da kendi akidelerinin propagandasını yapabiliyorlar? Ama siz site sözleşmesinde taahhüd ettiğiniz gibi cahillerin konuşmasına engel olsanız bütün bunlar yaşanmaz. Geriye sadece adminlerin batıl görüşleri kalır onu da müzakere ediyoruz zaten. Fakat cahillerle bir şey de müzakere edemiyoruz. O kadar saçmasapan şeyler yazılıyor ki kendi işlerimizle mi uğraşalım, bunlarla mı uğraşalım şaşırıyoruz. İşte bütün bunlar sizin açınızdan birer çelişkidir. Bizim bunları gündeme getirmemizdeki gaye, hem verdiğiniz taahhüdü hatırlatmak hem de kendinizi edep ve ilim timsali gibi gösterip gerçekleri örtbas etmenize engel olmaktır.

Alıntı sahibi:  Darimi
Oysa sizler bu terimlerden başka şahsımız ve ailemizi hedef alarak iftiralar atmaya başladınız, şahsıma yaptığınız uyarı bölümünde hocama ve bana ve ailelerimize karşı yaptığınız hakaret içerikli imalı yazınız hala duruyor ve sizi ispata çağırdık bekliyoruz.

Bu yazınızda ise bir bayan nickiyle yazan üyemizin şahsını hedef alarak en ağır ve çirkef hakaretlerde bulunmuşsunuz. Buna rağmen kalkıp ta burada sözden adaletten, hakaretten nasıl bahs edersiniz.?
Size karşı kullandığımız sözlerimize dikkat ediyoruz. Ama aynı anlayışı sizden de bekliyoruz. Şimdi kalkıp sitemizdeki sözleşmemize aykırı hareket ettiğimizi iddia ediyorsunuz, siz acaba sitenizde böyle bir söz vermediğiniz için mi bu hakaretleri yapıyorsunuz? Yoksa bu söz olduğu halde sözünüzü çiğniyor musunuz? münazarada yaptığınız gibi.!

Sana hitaben yazılmış yazıda sana ve hocana karşı ve ailelerinize karşı nasıl bir hakaret sözkonusu, izah edebilir misin? Bak o yazıda ne demişiz:

Alıntı sahibi:  darultavhid
İddia ediyorum bu piyasada bulunan çoğu davetçi geçinen zevatın cemaat fertleri davetçisinin mezhebini bilmediği gibi bu davetçilerin aileleri dahi kendi kocalarının mezhebini bilmezler.Bu iddiamın isbatını  isteyen-istisnalar hariç- gidip evinde çoluk çoçuğunu rasullerin ortak davetinin içerdiği mana ile hesaba çeksinler.Bunu yapan kişiler neyle karşı karşıya kaldıklarının farkına vardıklarında benim yazdıklarımı iyi düşünsünler ve ibret alıp tövbe etsinler.Bu tesbitlerim  tecrübeyle elde edilmiş genel bilgilerdir.

Evvela burada herhangi bir hakaret görüyor musun? Kimsenin ailesine karşı –velev ki tekfir ettiğimiz kişiler de olsa- söylenmiş edepsiz bir söz var mı? Sen demiyor musun İslami ıstılahlarla konuşmak hakaret değildir diye. Burada İslami açıdan yapılmış bir sosyolojik tahlilden öte bir şey görebiliyor musun? Bak ne demişiz: "Bu tesbitlerim  tecrübeyle elde edilmiş genel bilgilerdir." Ayrıca bu tesbitlerden kendi ailelerimizi istisna ettiğimizi mi zannediyorsun? Yahu aklınızı başınıza alın bizler, sizler ve başkaları, kendisini İslama nisbet eden bütün kişi ve kuruluşlar olarak öyle bir batağın içersindeyiz ki evlerimizin içi yanıyor, kimse farkında değil. İslam cemaatleri adı verilen toplulukların içindeki kadınların, çocukların, gençlerin hatta erkeklerin bir çoğunun İslam diye bir davası var mı, elinizi vicdanınıza koyun söyleyin. Hangi fırkaya gidersen git isterse 1000 kişi olsun, mücadele eden 2-3 kişi bulursun veya bulamazsın, gerisi yan gelip yatmaktadır. Bunu göremiyorsanız körsünüz demektir. Bu hakikati göremeyen veya gördüğü halde normal addeden herkes sapmıştır, hidayeti aramaktan vazgeçmiş demektir.

Saniyen,  burada kimsenin ismi zikredilmiş değil ki neden senin veya hocanın üstüne alındın. Bunlar toplumun geneli hakkında yapılmış tesbitlerdir, yarası olan gocunsun sen niye gocunuyorsun?


Alıntı sahibi:  Darimi
Diyorsunuz ki:Evinde bulaşıklarını bile yıkamaktan aciz koca terbiyesi, baba terbiyesi almamış kadına,kıza söz hakkı veriyorsunuz? Bunların ilmi seviyeleri nedir ki? Bu gibi kişilere tevhidin anlamını sorun onu bile tanımlayamazlar böyle oldukları halde gelmiş her meselede görüş beyan edip fetva veriyorlar. Bunlara sizde rıza gösteriyorsunuz . Bunun hesabını yarın nasıl vereceksiniz? Nerede görülmüş avamdan kişilerin meseleler hakkında fetva vermeleri,görüş beyan etmeleri,tartışmalara,münazaralara katılmaları. Bu tip kadınların kocalarını bulsam suratlarına tükürürdüm. Evinde ki kadına bile sahip olamayan erkekde ne hayır olur ki! Bu kadın gibi taraftarım olsa ve elimde de imkanım olsa onu her gün döverdim taki edeblene ne kadar.

Cevap. Siz bu sözlerinizi hakaret olarak algılamıyor musunuz acaba? yani birisi sizin suratınıza tükürürse siz bunu hakaret olarak görmeyecek misiniz.?
Başkalarını avam olarak görüyorsun sen avam değil misin? Yoksa müçtehid oldun da haberimiz mi yok.!Lütfen kendinize gelin.birde diyorsunuz ki biz nerde hakaret ettik bize söyleyin ?

Öncelikle buradaki avam tabirini fıkıh usulunde istimal edildiği cihetle müçtehid olmayan manasında kullanmadığımızı farketmiş olman gerekiyordu. Bizim burada avamdan kasdımız münevver (aydın, okur yazar) olmayan, ilim talebesi de olmayan sıradan halktan kişiler manasındadır. Yoksa burada hiç kimsenin alim ve müçtehid olmadığı zaten bellidir. Müçtehid olmayan manasında buradaki herkes elbetteki avamdır. Ancak biz hiç bir zaman ne kendimizle alakalı ne de bir başkasıyla alakalı olsun bilenle bilmeyenin eşit tutulmasına rıza göstermeyiz. Zira Allahu teala şöyle buyuruyor:

"Geceleyin secde ederek ve ayakta durarak boyun büken, ahiretten çekinen, Rabbinin rahmetini dileyen kimse inkar eden kimse gibi olur mu? De ki: "Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri öğüt alırlar." (Zümer: 9)

“Biz kimi dilersek onu derecelerle yükseltiriz. Zira her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen birisi vardır.” (Yusuf: 76)

Kısacası bir insanın alim olmaması, cahillerle eşit seviyede olmasını gerektirmez. Günümüzün en büyük hastalığı bu eşitlik hastalığıdır ve bu da şirk sistemi demokrasinin insanlar üzerinde yaptığı tahribattan kaynaklanmaktadır.

Sitede en son yazdığımız meselelere gelince; Bir insan batıla karşı gazaplanır ve bu gazabını Allah Rasulu (sallAllahu aleyhi ve sellem) ve ashabının yaptığı gibi bazen insanları uyandıracak şekilde sert ifadelerle dile getirebilir. Tıpkı Allah rasulunun Yahudilere “Ey maymun oğulları, ey domuz oğulları diye hitap etmesi, keza kafir atalarıyla övünen kimseye “git atanın zekerini ısır” demeyi tavsiye etmesi gibi. Bizim sitede yazdıklarımızda bunun dışına taşan bir şey varsa rücu etmeye hazırız ancak şurası var ki bizim sitede yaptığımız şey eşlerine haddini bildirmeyen, “evlerinizde oturun” (Ahzab: 33) emrini onlara hatırlatmayan duyarsız kocalara ve de haddini bilmeyen, evinde oturup ilim tahsil edeceği yerde internetlerde, forumlarda gezen, yabancı erkeklerle karşılıklı atışan, yazışan hatta –bu forumda örnekleri görüldüğü üzere- karşılıklı espri yapan ilim ve edepten yoksun kadınlara  ve de erkeklere gerçekten acınacak bir halde olduklarını sivri bir uslupla hatırlatmaktan ibarettir.  Madem  ki Cahil cühelaya siz haddini bildirmiyorsunuz hatta sahip çıkıyorsunuz, o halde bunu biz yapalım istedik.  Çoluk çocuğun, kadınlar gibi çoğu avamdan olan kişilerin bu sitede soru sorma haricinde yazıp çizmesi, yorum yapması da aynı şekilde bu sitenin üyelik sözleşmesine aykırı değil midir?


2-Bu foruma ilmi olanların, usul, kaide bilenlerin yazı yazması, bilmeyenlerin ise soru sorması önerilir.

3-Bu forumda ilmî değeri olmayan yazılar silinir. Lütfen ilmi olmayanlar sadece soru sorsun.


Kaldı ki üyelik sözleşmesine de gerek yok, ilmi olmayan kimselerin İslam hakkında konuşmaması gerektiği hususu İslamı bilen herkesin vakıf olduğu bir meseledir. Allahu Teala din hakkında ilimsizce konuşmayı birçok ayeti kerimede men etmiştir:

“İşte siz böyle kimselersiniz! Hadi hakkında bilgi sahibi olduğunuz konuda tartıştınız; fakat bilgi sahibi olmadığınız konuda niçin tartışıyorsunuz! Oysa ki Allah, her şeyi bilir, siz ise bilmezsiniz.” (Ali İmran: 66)

“De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.” (A’raf: 33)

Kısacası herkes haddini bilsin, haddini bilmeyene haddi bildirilir!


Alıntı sahibi:  Darimi
Diyorsunuz ki:Bu kadın gibi taraftarım olsa ve elimde de imkanım olsa onu her gün döverdim taki edeblene ne kadar.

Cevap: Bu nasıl bir zihniyet bu nasıl bir söz! Demek ki siz, imkan bulduğunuzda size göre edepli olmayan bayan taraftarlarınızı her gün dövüyorsunuz.! Peki, bunun kocası, babası kardeşi yok mu ki terbiye etsin? Veya nasıl sana bu izni veriyorlar?
Yoksa sizler kendinize Allah ın c.c şeriatinde başkasının hanımını eğer imkânınız olursa her gün döverek terbiye etmeye bir delil mi buldunuz? Kusura bakmayın bu yazınızda terbiyenin zerresi yoktur. Bu yazınızda sarf ettikleriniz kişiliğiniz tezahürüdür.

Kadınları dövme meselesine gelince; bu yazdıklarınız şeriattan ne kadar habersiz olduğunuzu ve meselelere tamamen cahiliye zihniyetiyle ve batıl örflere göre yaklaştığınızı ortaya koymaktadır. Şimdi ne dersin, bir kadın haddi veya taziri gerektiren bir suçu işlediğinde İslam devleti onu dövmesi için kocasına veya babasına mı havale edecek, yoksa bilakis kocasının veya diğer yakınlarının şahitliğini dahi kabul etmeyip hatta hakim onun yakınıysa onu da görevden azlederek suç işleyen kadını cezalandırması için Emire veyahut da emirin tayin ettiği bir cellada mı havale edecek?

Allahu Teala mealen şöyle buyuruyor:

“Zina eden kadın İle zina eden erkeğin her birine yüzer değnek vurun, Allah'a ve âhiret gününe iman etmiş kimseler İseniz, Allah'ın dini hususunda her ikisine de acıyacağınız tutmasın. Mü'minlerden bir topluluk da azaplarına tanık olsunlar.” (Nur: 2)

İmam Kurtubi, bu ayet hakkında şöyle demektedir:

Bu emirle muhatab olan kimselerin, imam (İslâm devlet yöneticisi) ile onun adına görevde bulunanlar olduğunda görüş ayrılığı yoktur. Malik ile Şafiî ek olarak: Kölelere de efendileri uygular, demişlerdir. Şafiî; bütün sopa ve el kesme cezalarında da böyledir (yani efendi köleye cezayı uygular), der. Malik ise el kesme cezasında değil de sopa cezasında efendinin cezayı uygulayacağını kabul etmiştir.

Burada hitabın müslümanlara yönelik olduğu da söylenmiştir. Çünkü dinin hükümlerini uygulamak, bütün müslümanların görevidir. Bundan sonra imam, bu hükümleri onların adına vekaleten uygular. Zira hepsinin hadlerin uygulanması için bir araya gelip toplanmalarına imkân yoktur.


Kurtubi devamında şöyle demektedir:

“İlim adamları zina dolayısıyla sopa vurulacak olan kimsenin elbiselerinin soyulması hususunda farklı görüşlere sahiptirler. Malik, Ebu Hanife ve başkaları, üzerlerinden elbiseleri çıkartılır, demişlerdir. Ancak kadının üzerinde kendisini vurulacak sopalara karşı koruyacak olan elbiseler dışında, onu setredecek kadarı bırakılır.” (Daha geniş bilgi için Kurtubi tefsirinden Nur suresiyle alakalı yere bakılabilir)

Kısacası emir, kadın olsun erkek olsun tebasından olan herkese had ve tazir cezası uygular veya görevlendirdiği kadın veya erkek infaz memurlarına Şer’i tesettür çerçevesinde uygulatır. Bunun men edildiğine dair bir delil biliyorsan burada aktarırsın. Yok bunun caiz olmadığına dair bir delilin yoksa geriye sadece demokratik zihniyetin veya müşrik örf ve adetlerinin kalıntısı cahili tortular kalır. Bu naklettiklerime itirazın yoksa o zaman neye itiraz ediyorsun? Biz sana her önüne gelen eline sopayı alsın kadınları dövsün demedik ki. Şeriatta her işin kendine göre bir usulu, edebi vardır. Bu hükümler elbetteki İslamı anlamayan ve yaşamayan kişilere ağır gelir. İşte bu hususlarda İslamın şiarları uygulanmadığından dolayı İslami geçinen cemaatler kadınların ve cahillerin perde arkasında yöneticilik yaptığı kurumlar haline gelmiştir. Günümüzde İslamcı hareketlerin çoğunu artık avam yönetmektedir, o kadar ki sapık ve cahil avam tabakası kendi davetçilerini bile tasfiye edecek güce ulaşmıştır. Bundan dolayı da cemaatlerdeki okur yazar tabaka tabanı kaybetmemek için onlara şirin gözükme adına her tür tavizi vermektedir. Bu yazdıklarımdan ibret alan alır, almayan ise bunları yeni bir husumet malzemesi yapar. Vesselam.

Kayıtlı
DARİMİ
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 998


« Yanıtla #6 : 30 Ekim 2013, 01:25:26 »

                                                        بســـم الله الرحمن الرحيم
Yukarıda yazdıklarınızın ilmi olarak hiçbir değeri yoktur, onun için kısaca cevap vermeye çalışacağım ve konuyu kapatacağım. Çünkü konuştukça, duvar diplerinde oturup güneşlendikçe bütün köyün dedikodusunu yapan tiplerden hiçbir farkınız yok.
Güneşlenip sırtınız ısındıkça kendinizi halife, hâkim, kadı, emir, cellât, yerine koymuşsunuz ve önünüze geleni dayaktan geçiriyor yüzüne tükürüyorsunuz, size cevap verildikçe sırtınız daha da kabarıp haddinizi aşıyorsunuz ve kendinizi bir şey sanıyorsunuz.
Konu uzamasın diye yukarıdaki dedikodularınızı buraya aktarmayacağım.
Konuya gelince: Sitemize üye olmak isteyen kimseye bir takım şartlar sunduk. Yani sitemize üye olmak ve istifade etmek istiyorsan koyduğumuz kurallara uymak zorundasın diyerek karşı tarafa bildirdik. Eğer koyduğumuz kurallara uymazsan bir takım yaptırımların yapılacağını da haber verdik. Ve sonunda üyelerin yazdığı kendisini bağlar bizleri bağlamaz diyerek kayıt koyduk.
İnsanlar inandıkları şeyleri yazsınlar ki batıl olan inançları delilleriyle ortaya koyalım. Tıpkı batıl olan inancınızı delillerle ortaya koyduğumuz gibi. Hasta şikâyetini açık bir şekilde söylemezse doktor doğru teşhisi koyamaz ve doğru reçeteyi yazamaz.
İnsanlar inandıkları inancı yazdıkları zaman muhalifleriyle ister istemez aralarında bir takım atışmalar oluyor. Eğer bu durumda kurallar aşılırsa bizler yönetim olarak müdahale ediyoruz. Ancak bazen gözden kaçırdığımız şeyler olabiliyor aynı Necâşi r.a için amca kelimesini kullanan üyeyi bize haber verdiğiniz gibi, biz hemen gereğini yaptık. Belki kişi iyi niyetle bu kelimeyi kulanmış olabilir fakat bu kelime böyle değerli insanlar için seviyesiz, alayvari ve kullanılmaması gereken bir kelimedir. Bu durumlara kesinlikle müsaade etmeyiz. Bize haber verdiğiniz için size teşekkür ederiz.
Diğer altını kalın çizgilerle çizdiğiniz meselelere gelince.

________________________________________
Bu daruzzıplayancılarla bu meseleleri konuşmanın hiçbir faydası yok. Zaten adamların meseleyi anlamak gibi bir derdi de yok. Girişimci Üye TEVHİDci

Zıplayıcı lakabını sizler kendinize taktınız bizler değil. Daha önce astığınız bir kasetteki yazışmanızda biz velev ki öldürmek için olsa bile içine girse tekfir ederiz dediniz. Peki, nasıl olacak? Sorusuna karşılık uzaktan zıplayarak öldüreceğiz dediniz ve böylece zıplayıcı lakabını hak ettiniz, aynı haricilerin, Rafızîlerin ve bir takım sapık fırkaların hak ettikleri lakapları aldıkları gibi.
Zıplama inancını benimsediğiniz halde, büyük bir olaymış gibi sitemize yayınlayıp günlerce savundunuz. Hatta bak kaseti yayınlayacağız diyerek şantaj vari tehditler savurdunuz. Şimdi hak ettiğiniz lakabınız kullanıldığı zaman neden kendinize hakaret olarak kabul ediyorsunuz? Yoksa siz artık uzaktan zıplayarak öldürmekten vaz mı geçtiniz? Vaz geçseniz bile artık bu lakap üzerinize sabit olmuştur.yapılacak bir şey yok ve bu size yapılan bir hakaret değil bilakis hak edenin hakkettiğini vermektir..

Alıntı sahibi:  darultavhid
İddia ediyorum bu piyasada bulunan çoğu davetçi geçinen zevatın cemaat fertleri davetçisinin mezhebini bilmediği gibi bu davetçilerin aileleri dahi kendi kocalarının mezhebini bilmezler.Bu iddiamın isbatını  isteyen-istisnalar hariç- gidip evinde çoluk çoçuğunu rasullerin ortak davetinin içerdiği mana ile hesaba çeksinler.Bunu yapan kişiler neyle karşı karşıya kaldıklarının farkına vardıklarında benim yazdıklarımı iyi düşünsünler ve ibret alıp tövbe etsinler.Bu tesbitlerim  tecrübeyle elde edilmiş genel bilgilerdir.

Evvela burada herhangi bir hakaret görüyor musun? Kimsenin ailesine karşı –velev ki tekfir ettiğimiz kişiler de olsa- söylenmiş edepsiz bir söz var mı? Sen demiyor musun İslami ıstılahlarla konuşmak hakaret değildir diye. Burada İslami açıdan yapılmış bir sosyolojik tahlilden öte bir şey görebiliyor musun? Bak ne demişiz: "Bu tesbitlerim  tecrübeyle elde edilmiş genel bilgilerdir."


Cevabımız. Tecrübelerinize dayanarak bir takım kimseler için tahlil ve tespitler de bulunuyorsunuz, buna da İslami açıdan diyorsunuz hiç İslam ile alakası olmadığı halde.
Fakat birileri tıbbi tecrübelerine dayanarak sizin için ruh hastası, beyin hastası tespitinde bulunması neden zorunuza gidiyor ki? Sizler birileri hakkında tahlil yapma hakkına sahip oluyorsunuz da, birileri sizin hakkınızda tahlil yapamaz mı? Kaldı ki bu üyemiz sizler gibi kesin olarak teşhis koyduğunu iddia etmiyor işi uzmanına havale ediyor ve şöyle diyor.

Bu gibi kişiler ya beyin özürlüsü olduğu için meseleleri tam anlamıyorlar yarı anlıyorlar.
 İkinci ihtimal ise beyinlerinin bir tarafı yoktur yani beyinde sakatlık var bu nedenle aynı olan iki meseleyi farklı görebilirler. Tabi işin uzmanına sorsanız daha detaylı bir bilgi edinirsiniz. (Alıntı said)



Görüldüğü gibi üyemiz sizler için tıbbi tecrübelerine dayanarak tahlil ve tespitlerde bulunuyor aynı sizlerin tahlil ve tespitlerde bulunduğunuz gibi.
Fakat aranızda bir fark vardır üyemiz bunu genelleştirmiyor bilmediği kişiler hakkında konuşmuyor sadece bildiği ve yazılarında tespit ettiği hasta olan kişilerden bahsediyor. Sizler ise ne söylediğinizi bilmiyorsunuz bu yazdıklarınız, sözde tespitleriniz dedikodudan başka bir şey değildir. Bildiğiniz ve bilmediğiniz kimseleri işaret ederek onlar hakkında bir takım ithamlarda bulunuyorsunuz ve iddia ediyorsunuz.

Kendi hastalığınızı söyleyebilirsiniz nitekim söylüyorsunuz da ve diyorsunuz ki: Ayrıca bu tesbitlerden kendi ailelerimizi istisna ettiğimizi mi zannediyorsun? Yahu aklınızı başınıza alın bizler, sizler ve başkaları, kendisini İslam’a nispet eden bütün kişi ve kuruluşlar olarak öyle bir batağın içersindeyiz ki evlerimizin içi yanıyor.

Tamam, kendiniz ve aileniz hakkında tahlil ve tespitlerde bulunmuşsunuz.  Ve vahim bir bataklığın içinde olduğunuzu itiraf ediyorsunuz. Bizde bu bataklıktan kurtulmanız için eğer layık iseniz Allah c.c dua ediyoruz. İnanç olarak bataklığın içinde olduğunuzu biz zaten zan ile değil gerçek olarak size söylüyoruz, siz ise hala bataklıkta debelenmeye devam ediyorsunuz. Ailenize ise dil uzatmak bize yakışmaz, çünkü onları bataklığa sevk eden sizlersiniz. Sizler düzeldiğinizde zaten onları da düzeltecek ve bu bataklıktan kurtulacaksınız herkes hesabını müstakil bir şekilde Allah c.c verecektir.
Fakat Sizler diyerek bu ithamı bizler için yapmanızı kabul etmiyoruz. Eğer sizin gibi gırtlağımıza kadar bataklığın içinde isek bu bataklıktan dolayı evlerinizin içi gibi bizimde evlerimizin içi yanıyorsa bunu ispat etmeniz gerekir. Sizi ispata çağırıyoruz. Eğer ispat edemiyorsanız sizler yalancı, iftiracı mel’un kimselersiniz demektir.
Bu kadar mesnetsiz şeyleri ortaya atmanıza karşılık ibni Teymiyye üyemiz şöyle diyordu: Fakat hadsiz ve edepsiz kimselerinde burada maymunluk ve şaklabanlıklarını sergilemelerine izin vermemelerini rica ediyorum.
Sizler ne yaptığını ne söylediğini bilmeyen kimselersiniz. Haddini aşanlara hadsiz, edep sınırlarını aşanlara edepsiz demek gerekir. Çünkü bunun başka bir ismi yoktur.Bunu zaten sizde söylüyorsunuz.

Alıntı sahibi:  darultavhid
Sana hitaben yazılmış yazıda sana ve hocana karşı ve ailelerinize karşı nasıl bir hakaret sözkonusu, izah edebilir misin?
Saniyen,  burada kimsenin ismi zikredilmiş değil ki neden senin veya hocanın üstüne alındın. Bunlar toplumun geneli hakkında yapılmış tesbitlerdir, yarası olan gocunsun sen niye gocunuyorsun?


Cevabımız. Her zaman sizler hakkında yaptığım tespitlerde beni haklı çıkarıyorsunuz. Çünkü ne söylediğini bilmez ne yazdığınızı bilmez kimselersiniz. Diyorsun ki: Saniyen,  burada kimsenin ismi zikredilmiş değil ki neden senin veya hocanın üstüne alındın.

Alıntı sahibi:  darultavhidHakyayınları,yöneticileri ve akideleri,kitapları ve hocaları hakkında darimide dahil olmak üzere bir şey bilmediğimizi iddia edenler münazara bittikten sonra sitemizde yapacağım açıklamalara şimdiden hazır olsunlar.

Peki, bu isimler kimin? Kimlerden bahsediyorsun? Yoksa bizim ismimizde olan başka kimselerden mi bahsediyorsun? İsmimiz yazılı olan bölümü kesiyor genel hitap olan bölümü asıyorsun akabinde Saniyen,  burada kimsenin ismi zikredilmiş değil ki neden senin veya hocanın üstüne alındın. Diyorsun. Bu isimler kimin?Acaba bu  hileleri nerden öğrendiniz.! Bu hilelerinizle Allah resulünün Yahudilere söylediği domuz, maymunun çocukları gibi vasıfları sizce hak etmiş olmaz mısınız?

Diyorsunuz ki:Evinde bulaşıklarını bile yıkamaktan aciz koca terbiyesi, baba terbiyesi almamış kadına,kıza söz hakkı veriyorsunuz?

Cevabımız: Evinde bulaşık yıkamaktan aciz kadına söz hakkı verilmez mi? verilmez diyorsanız ki öyle diyorsunuz o zaman sizin kadın hakkında ki zihniyetiniz Mekke müşriklerinin kadına karşı olan zihniyeti arasında hiçbir fark yoktur.
Onların zihniyetinde kadın bir eşya gibidir, kadına saygı gösterilmez, değer verilmez, kullanılır atılır. diri diri gömülür. Hata onlardan bazıları acaba kadın insan mıdır tartışmasına bile girmişlerdir. Bu tavrınızdan cahili zihniyetin pis kokusu her tarafa yayılıyor.

Diyorsunuz ki: Bunların ilmi seviyeleri nedir ki?

Cevabımız: Sizin ilmi seviyeniz olmadığı halde size cevaplar veriyoruz, muhatap oluyoruz. Oysa ilmi seviyeleri nedir ki dediğin kimseler belkide seviye olarak sizden çok daha iyi olabilirler.
Siz bu seviyenizle başka kimselere seviye mi biçiyorsunuz?

Diyorsunuz ki: Bu gibi kişilere tevhidin anlamını sorun onu bile tanımlayamazlar böyle oldukları halde gelmiş her meselede görüş beyan edip fetva veriyorlar.

Cevabımız: sizler acaba tevhidin tanımını ve anlamını biliyor musunuz ki burada fetva veriyorsunuz. Bize tevhidin tanımını ve anlamını yapın bakalım. Birçok konuda cahil olduğunuz ortada olmasına rağmen ilmi seviyesini bilmediğiniz kimseler hakkında konuşmak size düşmez.
Bu üyenin tevhidin tanımını ve anlamını bilmediğini nasıl anladın?

Diyorsunuz ki: Bunlara sizde rıza gösteriyorsunuz. Bunun hesabını yarın nasıl vereceksiniz?


Cevabımız: Bizi anlayışınıza göre değerlendiriyorsunuz, oysa sizde sağlıklı bir anlayış yoktur. Buna ne ilminiz ne anlayışınız yetmez.

Diyorsunuz ki Nerede görülmüş avamdan kişilerin meseleler hakkında fetva vermeleri,görüş beyan etmeleri,tartışmalara,münazaralara katılmaları.
 Bu tip kadınların kocalarını bulsam suratlarına tükürürdüm. Evinde ki kadına bile sahip olamayan erkekde ne hayır olur ki! Bu kadın gibi taraftarım olsa ve elimde de imkanım olsa onu her gün döverdim taki edeblene ne kadar.



Önceki Cevabımız: Siz bu sözlerinizi hakaret olarak algılamıyor musunuz acaba? yani birisi sizin suratınıza tükürürse siz bunu hakaret olarak görmeyecek misiniz.?
Başkalarını avam olarak görüyorsun sen avam değil misin? Yoksa müçtehid oldun da haberimiz mi yok.!Lütfen kendinize gelin.birde diyorsunuz ki biz nerde hakaret ettik bize söyleyin ?

Önceki cevabımızda müçtehid misiniz diye sormuştum ancak buna mukabil verdiğiniz cevabınızda kendinizi halife, kadı, cellât, yerinede koymuşsunuz maşAllah. İslam da şahitlerle suçları kesinleşen kişileri delil vermişsiniz. Bakın İslam da zina haddi uygulanıyor tazir cezası uygulanıyor diyerek insanların yüzüne tükürüyor ve dayaktan geçiriyorsunuz. Ve bizimde İslam da tazir cezalarında zina cezalarından habersiz olduğumuzu iddia ediyorsunuz bizleri güldürmeyin. Gerçekten çok cahilsiniz. Bu verdiğiniz hükümleri hangi delille suçu şeriatte sabitleştirdiniz de zina ve tazir cezalarını delil veriyorsunuz.

Diyorsunuz ki: Kadınları dövme meselesine gelince; bu yazdıklarınız şeriattan ne kadar habersiz olduğunuzu ve meselelere tamamen cahiliye zihniyetiyle ve batıl örflere göre yaklaştığınızı ortaya koymaktadır. Şimdi ne dersin, bir kadın haddi veya taziri gerektiren bir suçu işlediğinde İslam devleti onu dövmesi için kocasına veya babasına mı havale edecek, yoksa bilakis kocasının veya diğer yakınlarının şahitliğini dahi kabul etmeyip hatta hakim onun yakınıysa onu da görevden azlederek suç işleyen kadını cezalandırması için Emire veyahut da emirin tayin ettiği bir cellada mı havale edecek?
Allahu Teala mealen şöyle buyuruyor:


“Zina eden kadın İle zina eden erkeğin her birine yüzer değnek vurun, Allah'a ve âhiret gününe iman etmiş kimseler iseniz, Allah'ın dini hususunda her ikisine de acıyacağınız tutmasın. Mü'minlerden bir topluluk da azaplarına tanık olsunlar.” (Nur: 2)

Cevabımız: İslam devletinde bir kadın veya erkek haddi veya taziri gerektirecek bir suç işlerse ve suçu şeriatın belirlediği şekilde sabit olursa elbette kocasına veya babasına havale edilmez. Cezayı tespit edecek ve cezayı uygulayacak merci bellidir.
 İslam da suçu şahitlerle sabit olan meseleleri ve Allah c.c ayetlerini Sapık, batıl olan düşüncenize alet etmenizden beriyiz. Bu kıyas ve tevillerinizle cumartesi günü ağları atıp Pazar günü toplayanlardan hiçbir farkınız yok.
Bir takım iddialarda bulunuyorsunuz ve bu iddialarınızı şeriattın belirlediği yoldan ispat etmeniz gerekir, aksi halde iftiracı olursunuz.

Ve diyorsunuz ki: Biz sana her önüne gelen eline sopayı alsın kadınları dövsün demedik ki. Şeriatta her işin kendine göre bir usulu, edebi vardır.

O zaman bize şeriattın hangi usulüne ve edebine göre bu hükümleri verdin izah et bakalım.

Diyorsun ki. Yok, bunun caiz olmadığına dair bir delilin yoksa geriye sadece demokratik zihniyetin veya müşrik örf ve adetlerinin kalıntısı cahili tortular kalır.

Kimin demokratik zihniyetli, müşriklerin örf ve adetlerine bağlı olduğunu aşağıda sorduğum soruları cevapladığın zaman belli olur.

Diyorsunuz ki: Kadınları dövme meselesine gelince; bu yazdıklarınız şeriattan ne kadar habersiz olduğunuzu ve meselelere tamamen cahiliye zihniyetiyle ve batıl örflere göre yaklaştığınızı ortaya koymaktadır.

Cevabımız: Mademki sizler şeriattan haberdarsınız bizler ise haberdar değiliz o zaman bize her gün dayaktan geçirme ve kocasının yüzüne tükürme hükmünü nasıl verdiniz? Hangi delile göre bu hükmü verdiniz? Bu hüküm nasıl sabit oldu? Açık bir şekilde izah edin.

Bahsettiğiniz üyenin evinde bulaşık yıkamaktan aciz olduğuna nasıl hükmettiniz?

Şeriat nezdinde evinde bulaşık yıkamaktan aciz bir bayana şeriat hangi cezayı vermiştir?

Bahsettiğiniz üyenin her gün dayaktan geçirilmesine nasıl hükmettiniz?
Şeriat nezdinde bu suç nasıl sabit oldu?

Evinde bulaşık yıkamaktan aciz veya ilmi sitelerde veya meclislerde ilim adına konuşan kadına şeriat kocasının yüze tükürmeyi emretmiş mi?

Kocasının yüzüne tükürüleceğine nasıl hükmettiniz? Bu suç şeriat nezdinde nasıl sabit oldu?

İlmi sitelerde ve ilmi münazaralarda ilimsizce din adına fetva vermeniz ve din adına konuşmalarınızdan dolayı, birileri imkânım olursa yüzünüze tükürürdüm ve sizi her gün dayaktan geçirirdim derse ve ben şeriat nezdinde hüküm verdim, delilimde zina haddi ve tazir cezaları deseydi cevabınız ne olurdu?

Siz buna şeriat nezdinde hüküm vermiş mi diyecektiniz yoksa bu sözleri kendinize hakaret olarak mı kabul edecektiniz?

Şer’i Cezayı uygulayacak merci bellidir. Siz acaba bu merciden hangisisiniz?

Şeriatte suçların nasıl sabit olacağı bellidir. Mademki bir suç buldunuz ve taraftarınızın her gün dayaktan geçirilmesine ve kocasının yüzüne tükürmesine hüküm verdiniz. Bu suçu şeraitte nasıl sabitleştirdiniz?

Ve siz sabit olan cezaları uygulayacak sıfata sahip misiniz? Bunu bize izah edin bakalım. Cahili kalıntılar ve tortular kimde olduğu belli olsun.
Kendi sitenizde cevap verebilirsiniz gerek görürsek cevap veririz. Bu tür boş işlerle uğraşacak vaktimiz yoktur.

Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun.


Kayıtlı
DARİMİ
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 998


« Yanıtla #7 : 03 Kasım 2013, 14:12:12 »


ebudavud Fakat o risaledeki görüşlere Ziyanın iştirak ettiğini de biliyorum. Bununla alakalı bizzat Kudsi'nin kendi sesinden kasedi mevcuttur. Bu meseleyi yıllar önce onunla internet ortamında tartışmışızdır. İnkâr etmeye devam edecekseniz gerekirse yayınlarız.

Cevap
 Şeyhin bu görüşlere iştirak etiğini biliyorsan kaynağını ver. Lafla peynir gemisi yürümez. Var olduğunu söylediğiniz kasedi şantaj yapmak için mi bekletiyorsunuz? Belli ki gayeniz ilim almaktan ziyade insanlara şantaj yapmak peşindesiniz. 11 Ekim 2010, 16:37:05 »

Ebu mücahid
Bu konuda yazılacak reddiye hazırlanmaktadır inşaAllah.Şu an kasetin çözümü bitmiştir.Sanal alemde yapılan sesli konferansa yazı ile katılan kişilerin yazdıkları şeyler yazının içinde ilgili yerlere yerleştirilecektir.Bittikten sonra reddiyesi yapılıp siteye asılacaktır. Yanıtla #5 : 24 Ekim 2010, 00:11:41 »

DARİMİ-Üç yıl önce bir kaset yayınlandı Ziyaeddin El Kutsi ile yaptığımız konuşma v.s
Oysa o konuşmada KADI adlı kişi konuşmayı yayınlamadı. Burada kitaplar başkasınındır diye avaz avaz bağıranlar başkasının konuşmasını kendilerine mal ettiler. Şimdi söyleyin sanal hırsız kim? ??
Buna rağmen biz şahıslar üzerinde durmadık önemli olan içeriktir diyerek hemen konuşmayı yazıya döktük ve gereken açıklamayı yaptık.
Peki, muhatabımız ne yaptı! En kısa zamanda konuşmayı yazıya dökerek paylaşacağız dediler peki yaptılar mı? Hayır, sadece cımbızla bazı cümleler alıp yazarak kötülemeye başladılar. Peki, neden kasetin hepsini yazamadılar! Büyük ihtimalle kasetin tüm içeriğinden haberleri yoktu. Çünkü konuşmayı yapan onlar değil başkası idi. ve onlar sadece konuşmayı biz yaptık havasına kapılmışlardı ve bu senaryo ile uğraşıyorlardı.
Ama Allah c.c onları tuzağa düşürdü uzaktan zıplayarak öldürecek v.s gibi çok acayip bir anlayışı üstlenmek zorunda kaldılar. Kaset ortada, anlayış ortada. 17 : 28 Ağustos 2013, 19:53:54 »

El evzai-Bunlar senin kendi kurgularındır. Kadı, el-Kudsi ile konuşurken sen kadı'nın yanında kimlerin olduğundan haberdarmıydın? bizim konuşmadan habersiz olduğumuzu, kasetin içeriğinden haberdar olmadığımızı nereden çıkardın. İstersen bir adres ver şu anda bildiklerinden daha fazla bilgiyi adresine kadar gönderelim. kadı zaten bizim içimizde ki birisiydi, onun kudsi ile yaptığı konuşmalardan haberdar olmamızda şaşılacak ne var? el-Kudsi ile yaptığı konuşmayı kendimize mal edipte ne kazanacağız anlamadım. bu konuşmayı kitap haline getirip basacak değiliz ya. 25 : 29 Ağustos 2013, 23:22:19 »

Diyorsunuz ki:Örneğin zıplayıcı ismini bizim kendimize taktığını iddia ediyor, güya bizim mezhebimiz zıplama üzerine kuruluymuş, delili de yıllar önce geçmişte yanımızda olan birisinin sizin batıl teorinizle dalga geçmek için ettiği bir laf; oradaki asıl küfrü görmezden gelip sadece bir kelime üzerine takılıp, tıpkı duvar diplerinde güneşlenen adamlar gibi dedikodu uslubuyla meseleyi yansıtıyorsunuz. Diğer bütün meselelerde yaptığınız gibi. Defalarca izah ettiğimiz halde hala utanmadan bizim mezhebimizin zıplama üzerine kurulduğunu iddia edebiliyorsunuz. Halbuki böyle gayrı ciddi isimlerden ve yakıştırmalardan beriyiz.

Cevabımıza karşı bir şeyler yazmışsınız. Bunlar kale alınmayacak dedikodu tarzı şeylerdir cevap vermeye değmez. Yalancı olduğunuz halde bizleri yalancılıkla suçladığınız ve diğer birkaç paragrafa cevap vermek istiyorum. Görüldüğü gibi tarihiyle birlikte verdiğim nakillerde kasetti kabul ettiniz. DARİMİ-Üç yıl önce bir kaset yayınlandı Ziyaeddin El Kutsi ile yaptığımız konuşma v.s
Oysa o konuşmada KADI adlı kişi konuşmayı yayınlamadı. Burada kitaplar başkasınındır diye avaz avaz bağıranlar başkasının konuşmasını kendilerine mal ettiler. Şimdi söyleyin sanal hırsız kim? ?? dediğimiz halde.fakat siz yinede ısrarla .

El evzai-Bunlar senin kendi kurgularındır. Kadı, el-Kudsi ile konuşurken sen kadı'nın yanında kimlerin olduğundan haberdarmıydın? bizim konuşmadan habersiz olduğumuzu, kasetin içeriğinden haberdar olmadığımızı nereden çıkardın. İstersen bir adres ver şu anda bildiklerinden daha fazla bilgiyi adresine kadar gönderelim. kadı zaten bizim içimizde ki birisiydi.diyerek kasetin içeriğini tamamen kabul ettiniz.şimdi ise kadı denen şahıs içimizdeydi şimdi mürted oldu gibi boş sözlerle kendinizi temize çıkarmaya çalışıyorsunuz.

Yazıya döktüğümüz kasetin içeriği hala sitemizde duruyor. Mezhebinizi üzerine kurduğunuz konuşmalarınız tüm çıplaklığıyla orda iken şimdi kalkıp. Zıplayıcı ismini bizim kendimize taktığını iddia ediyor, güya bizim mezhebimiz zıplama üzerine kuruluymuş, delili de yıllar önce geçmişte yanımızda olan birisinin sizin batıl teorinizle dalga geçmek için ettiği bir laf; demeniz ne kadar inandırıcı olur acaba.! Sizler o gün hepiniz bir araya toplanmış mezhebinizin temellerini atmışsınız bakın ne diyorsunuz. El evzai-Bunlar senin kendi kurgularındır. Kadı, el-Kudsi ile konuşurken sen kadı'nın yanında kimlerin olduğundan haberdarmıydın? bizim konuşmadan habersiz olduğumuzu, kasetin içeriğinden haberdar olmadığımızı nereden çıkardın. İstersen bir adres ver şu anda bildiklerinden daha fazla bilgiyi adresine kadar gönderelim.

Diyorsunuz ki: O derslere katılan herkes Konuşan kişinin Ziyaeddin el Kudsi olduğunu biliyordu. Zaten ders hocanıza ait değilse ses kaydının dökümü sitenizde ne geziyor o zaman? Kasedin ona ait olmadığı noktasında hem yalan söylüyorsunuz, hem de bizi yalancılıkla itham ediyorsunuz? Bu tıpkı yavuz hırsız ev sahibini bastırır sözünü hatırlatmaktadır.

Bu sözün cevabını ben sana söylemiyorum o gün bizimle bu konuda tartışan ağabeyine sor öğren, kimin yalancı olduğunu sana anlatsın.


Diyorsunuz ki:Darimi yeni olduğundan dolayı bunları pek bilmeyebilir! Fakat şunu bilsin ki şu an bulunduğu makama ehil olduğundan dolayı gelmiş değildir! Çünkü o makama ehil olanlar değil, iyi mukallidlik yapanlar getirilir, biz böyle şeyleri tecrübe ederken sen Van gölü canavarını mı izliyordun ne yapıyordun bilmiyorum!

Cevabımız: Sırtınız yine ısınmaya başladı havalarda soğudu artık demek fayda vermiyor! Geçen sahillerde gezenlerden bahsederek anlamadığım bir takım dedikodular yapıyordunuz sildim. Şimdide birileri kulağınıza bir şeyler üflemiş demek ki sizler bu gibi üflemelere çok müsaitsiniz başka işiniz yok mu?
Sizler ayaklı gazeteye döndünüz şimdi de canavara el attınız. inşaAllah bir gün nasip olurda bu gölü ve canavarı görme imkânı bulurum.
Bana herhangi bir görev verilmiş değildir, herhangi bir makamda da değilim, sadece bir ilim talebesiyim ve sizinle bazı ilmi meseleleri konuşuyorum bu bir makam mı? Sizin batıl fikirlerinizi ortaya koymam için herhangi bir makama gerek yoktur, bu her muvahhidin yapacağı bir iştir.
Yeni olduğumu nerden biliyorsun? Merak etme ben sizin evvelinizi çok iyi biliyorum Aksaray Aksaray dediğiniz günleri ne çabuk unuttun.

Seyit kardeşim zamanla sizler için tıpa tıp tespitlerde bulunmuştu.
Filanca kişiler şöyle demiş,filanca şahıslar şöyle yazmış,şunu iddia etmiş,filanca şahıs şöyle konuşmuş,falan kimse önceden şöyle iddia ediyordu" gibi söylentiler ve iddialarla yaklaşıyorsunuz.Doğruları yanlışlarla harmanlayarak,hakkı ve doğru yolu,insanlara bulanıklaştırmak ve insanları, engellemek ve saptırmaktır.Asılsız iddialar ve söylentilerle ,hakkı savunan kişileri karalamak ve çarpık zihniyetinizle,ilmî çalışmaların önünü kesmeye çalışmaktasınız. Sizin derdiniz,gayeniz,amacınız iman,ilim,doğru akîde değil,şahsiyetlerdir.
 Derdi,gayesi ilim olanlar ;selefin mirâsı olan ilmi öğrenir,onunla amel eder ve elinden geldiğince hakkı tavsiye ederler.
 Bizler,senin gibi şahsiyetlerin,iddialarını ve söylentilerini ciddiye almıyoruz.  


Diyorsunuz ki: Kadınlarla alakalı söylediğimiz sözlere gelince; bunlar tazir amaçlı ve münkeri deşifre etme amaçlı umum sözlerdir. Şunu yapan kadının cezası yüzüne tükürülmektir vs diye şeri bir hüküm olarak bunu söylemedik ki şeriattaki delilini soruyorsun.


Cevabımız: Bu sözlerinize gülüyorum. Siz ne söylediğini bilmeyen kimselersiniz. Bu sözlerinizi neye dayandırıyorsunuz, insanların yüzüne türüyor dayaktan geçiriyorsunuz dediğimizde bizleri şeriattan habersiz kimseler olarak nitelendirerek zina haddi cezasını delil veren sizler değilmiydiniz?
şimdi ise biz şerri bir hüküm olarak söylemedik diyorsunuz .o zaman neden şerri hükümlerle alakalı delil vererek kendinizi savundunuz.Cahilce meselelerin içine dalıyorsunuz sonrada kendinizi kurtarmak için her türlü hileye baş vuruyorsunuz. Cumartesi günü çocukları gibi.!

Diyorsunuz ki: Bunlar belli bir maksadı olan kalıp ifadelerdir, Türkçede buna benzer kalıp ifadeler çoktur. Sen hiçbir yerde okumadın yada duymadın mı “şunu yapanın yüzüne tükürmek lazım” gibi ifadeleri?

Cevabımız Şimdi ise bunlar kalıp sözlerdir diyerek sıyrılmaya çalışıyorsunuz kalıp sözler yani halk arasında kullanılan sözler, yani sokak ağzı. Tamam, baştan beri bu sapıklığınıza Allah’ın c.c ayetlerini alet etmeseydiniz biz sokak ağzıyla konuştuk deseydiniz size içinden çıkamayacağınız sorular sormazdım.

Kendinizi kurtarmak için sokak ağzına sığındınız bizde sizleri sokak ağzınızla baş başa bırakıyoruz. Bu çirkin sözlerinizi sokakta kullanabilirsiniz o sizleri ilgilendirir. Burada bu sözleri sarf etmeniz normal hayatınızda nasıl bir kişiliğe sahip olduğunuzu ortaya koyuyor. Ama ilim talebesi olarak kendini lanse edecek ilmi meseleler konuşacaksın sonra sokak ağzıyla insanlara saldıracaksın. Kendinizi bu kadar rezil etmenize ne gerek var.
Yaptığınız o çirkin sözleri aynen sizlere iade ediyoruz. Sokak ağzıyla konuşmaktan Allah a sığınırım bu cahillerin ve pervasız insanların işidir.
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.