HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 19 Nisan 2024, 09:48:24


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: miraç  (Okunma Sayısı 4977 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Faik65
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 2


« : 15 Haziran 2013, 22:35:37 »

peygember efendimiz miraca çıkarken kim ile çıkmış ve nereye kadar eşlik etmiş o kişi Ney
Kayıtlı
Malik bin Enes
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 391


« Yanıtla #1 : 18 Ağustos 2015, 19:07:08 »

Cevap: Mirac hadisesi ile  ilgili  Enes b. malik (r.a)’in  rivayet ettiği  hadislerde  Mirac olayında Cibril (a.s)in Rasulullah (s.a.s )’ı mekkede bulunan evinden aldığı ve Rasulullah (s.a.s)’a sidret’ül müntehaya kadar eşlik ettiği geçmektedir.

1 - Enes b. Malik radiyAllahu anh şöyle demiştir:
“Ebû Zerr radiyAllahu anh, Rasûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem’in Mirac olayını şöyle haber verdiğini anlatırdı:
“Ben Mekke’de iken evimin tavanı ansızın yarıldı. Cibril aleyhisselam indi. Göğsümü yardıktan sonra içini zemzem suyu ile yıkadı. Sonra hikmet ve iman ile dolu altın bir leğen getirip içindekini göğsümün içine boşalttı ve göğsümü kapayıp üzerini mühürledi. Sonra elimden tutup beni semaya doğru çıkardı. Dünya semasına vardığımda Cibril aleyhisselam o semanın bekçisine:
“Aç!” dedi. Semanın bekçisi: “Kimdir o?” dedi.
Cibril aleyhisselam:
“Cibrilim” diye seslendi. Semanın bekçisi: “Beraberinde kimse var mı?” diye sordu. Cibril aleyhisselam : “Muhammed sallAllahu aleyhi ve sellem benimle beraberdir. Semanın bekçisi Cibril’e: “Ona gelsin denildi mi?” diye sordu. Cibril aleyhisselam : “Evet” dedi. Kapı açılınca dünya semasının üstüne çıktık. Bir de ne göreyim! Bir kimse oturmuş  sağ tarafında bir takım karartılar, sol tarafında da bazı karartılar var. O kimse sağ tarafına baktığında gülüyor, sol tarafına baktığında ağlıyor. O kişi: “Hoş geldin, safa geldin salih oğlum” dedi. Cibril’e: “Bu kim?” diye sordum. Cibril aleyhisselam : “Âdem aleyhisselam’dır. Sağında ve solunda olan bu karartılar da çocuklarının ruhlarıdır. Sağında olanlar cennetlik, sol tarafında olan karartılar da cehennemliklerdir. Sağına bakınca güler, sol tarafına bakınca ağlar” dedi. Derken Cibril beni ikinci semaya doğru çıkardı. Bekçisine: “Aç” dedi. Bekçisi de öncekinin söylediklerini söyledikten sonra kapıyı açtı.”

Ebû Zerr Rasûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem’in semalarda Âdem, İdris, Mûsâ, İsa, İbrâhîm aleyhisselam’i bulduklarını söylediyse de her birinin yerlerinin nereleri olduğunu ayrı ayrı söylemeyip yalnız Âdem’i dünya semasında, İbrâhîm’i altıncı semada bulmuş olduklarını söyledi.

Cibril aleyhisselam Rasûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem ile birlikte İdris aleyhisselam’a uğradıklarında İdris aleyhisselam: “Hoş geldin, safa geldin Salih Nebi. Hoş geldin, safa geldin salih kardeş” demiş. Rasûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle demiştir: “Bu kimdir?” diye Cibril’e sorduğumda Cibril aleyhisselam : “Bu İdris’tir” dedi. Sonra Mûsâ’ ya uğradım. O da: “Hoş geldin, safa geldin salih kardeş” dedi. Cibril’e: “Bu kim?” diye sordum. Cibril aleyhisselam :”Bu Mûsâ’dır” dedi. Sonra İsa’ya uğradım. O da: “Hoş geldin, safa geldin salih kardeş. Hoş  geldin, safa geldin, salih Nebi” dedi. Cibril’e: “Bu kim?” dedim. Cibril aleyhisselam : “İsa’dır” dedi. Sonra İbrâhîm’e uğradım: “Hoş geldin, safa geldin salih Nebi, hoş geldin, safa geldin salih oğlum dedi. Cibril’e: “Bu kim?” dedim. Cibril aleyhisselam :”Bu İbrâhîm aleyhisselam’dır” dedi.

(Muhammed b. Şihab-ı Zühri’nin İbn-i Hazm tarikinden rivâyetine nazaran) İbn-i Abbas ile Ebû Habbe el-Ensari radiyAllahu anh Rasûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem’in: “Sonra Cibril aleyhisselam beni yukarıya götüre götüre nihayet kalemlerin (kaza ve takdir) cızırtılarını duyacak yüksek bir yere çıkardı” buyurduklarını söylerlerdi.


2-Yine İbn-i Hazm ile Enes b. Malik radiyAllahu anh şöyle demişler: Rasûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

“ O zaman Allah (c.c)  elli vakit namaz farz etti. Bu farzı yüklenerek döndüm. Derken Mûsâ aleyhisselam’a rastgeldim. “Allah (c.c) ümmetine neyi farz etti?” diye sordu. “Elli vakit namaz farz etti” dedim. “Rabbine dön de şefaat et, zira ümmetin güç yetiremez” dedi. Müracaat ettim. Allah-u Teâlâ yarısını indirdi. Ben de Mûsâ aleyhisselam’ın yanına dönüp:”Yarısını indirdi” dedim. O yine: “Rabbine müracaat et. Zira ümmetin güç yetiremez” dedi. Bir daha müracaat ettim. Allah-u Teâlâ kalanın yarısını da indirdi. Mûsâ aleyhisselam’ın yanına yine döndüm. O yine: “Rabbine dön. Zira ümmetin buna güç yetiremez” dedi. Bir daha müracaat ettim. Allah Tebareke ve Teâlâ: “Sayı olarak onlar beştir. Ama ecir olarak onlar ellidir. Benim nezdimde takdir olunan hüküm değiştirilmez” buyurdu. Mûsâ aleyhisselam’ın yanına döndüm. O yine: “Rabbine dön” dedi. Ben de: “Artık Rabbim’den utanır oldum” dedim. Sonra Cibril Sidretü’l Münteha’ya varıncaya kadar beni götürdü. Sidre’ yi öyle (acayip ve garip) renkler kaplamıştı ki onlar nedir, bilemem? Sonra cennetin içine sokuldum ki içinde birçok inci kubbeler vardı. Toprağı da mis kokulu idi”                                                     

(Buhârî-Müslim)
 
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.