Malik bin Enes
|
|
« Yanıtla #1 : 12 Ağustos 2015, 00:07:14 » |
|
Cevap: Adem (a.s)'in ömrünün ne kadar sürdüğü ihtilaflıdır. Adem (a.s)'in 930 yıl yaşadığına ilişkin Tevrat'ta yer alan ifadeler vardır. Ancak Ebu hureyre (r.a)in rivayet ettiği hadiste, Adem (a.s)'in ömrünün Levh-i Mahfûz'da 1000 sene olarak yazılmış olduğu kayıtlıdır.
:قال عليه الصلاة والسلام لَمَّا خَلَقَ اللَّهُ آدَمَ مَسَحَ ظَهْرَهُ فَسَقَطَ مِنْ ظَهْرِهِ كُلُّ نَسَمَةٍ هُوَ خَالِقُهَا مِنْ ذُرِّيَّتِهِ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ ، وَجَعَلَ بَيْنَ عَيْنَيْ كُلِّ إِنْسَانٍ مِنْهُمْ وَبِيصًا مِنْ نُورٍ ، ثُمَّ عَرَضَهُمْ عَلَى آدَمَ فَقَالَ : أَيْ رَبِّ مَنْ هَؤُلاءِ ؟ قَالَ : هَؤُلاءِ ذُرِّيَّتُكَ . فَرَأَى رَجُلا مِنْهُمْ فَأَعْجَبَهُ وَبِيصُ مَا بَيْنَ عَيْنَيْهِ ، فَقَالَ : أَيْ رَبِّ مَنْ هَذَا ؟ فَقَالَ : هَذَا رَجُلٌ مِنْ آخِرِ الأُمَمِ مِنْ ذُرِّيَّتِكَ ، يُقَالُ لَهُ : دَاوُدُ . فَقَالَ : رَبِّ كَمْ جَعَلْتَ عُمْرَهُ ؟ قَالَ : سِتِّينَ سَنَةً . قَالَ : أَيْ رَبِّ زِدْهُ مِنْ عُمْرِي أَرْبَعِينَ سَنَةً ، فَلَمَّا قُضِيَ عُمْرُ آدَمَ جَاءَهُ مَلَكُ الْمَوْتِ ، فَقَالَ : أَوَلَمْ يَبْقَ مِنْ عُمْرِي أَرْبَعُونَ سَنَةً ؟ قَالَ : أَوَلَمْ تُعْطِهَا ابْنَكَ دَاوُدَ ؟ قَالَ : فَجَحَدَ آدَمُ فَجَحَدَتْ ذُرِّيَّتُهُ ، وَنُسِّيَ آدَمُ فَنُسِّيَتْ ذُرِّيَّتُهُ ، وَخَطِئَ آدَمُ فَخَطِئَتْ ذُرِّيَّتُهُ . رواه الترمذي ، وقَالَ : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Abd İbn Humeyd'in Ebu Hureyre radıyAllahuanh'dan rivayet ettiğine göre; Rasûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Allah-u Teâlâ Âdem'i yarattığında onun sırtını sıvazlamış ve kıyamet gününe kadar Allah-u Teâlâ'nın onun zürriyetinden yaratacağı her insan onun sırtından düşmüştür. Allah-u Teâlâ her insanın alnına nurdan bir parlaklık koymuş, sonra onları Âdem'e göstermişti.
Âdem (a.s): “Ey Rabbim, kim bunlar?” diye sormuş; “Bunlar, senin zürriyetindir” buyurmuştu. Âdem a.s onlardan birisini görmüş ve gözleri arasındaki nur (parlaklık) onun hoşuna gitmişti. “Ey Rabbim, bu kimdir?” diye sormuş; “Bu, senin zürriyetinden, ümmetlerin sonuncusundan Davud denilen bir adamdır” buyurmuştu.
Âdem (a.s):“Rabbim, ömrünü ne kadar kıldın?” diye sormuş; “altmış sene” cevabını almıştı. “Ey Rabbim, onun ömrünü benimkinden kırk sene alarak artır ki ömrü yüz sene olsun” demişti.
Bunun üzerine Allah-u Teâlâ ona; “Tamam, ömrü bu şekilde yazılacak ve artık kesin değiştirilmeyecek şekilde olacaktır” buyurdu. Âdem'in ömrü sona erdiğinde ölüm meleği kendisine gelmiş ve Âdem: “Benim ömrümden kırk sene kalmadı mı?” diye sormuştu. Kendisine: “Sen, onu oğlun Davud'a vermedin mi?” diye sorulmuş ve Âdem bunu inkâr etmişti. İşte zürriyetide inkâr etmiş; Âdem unutmuş, zürriyeti de unutmuştu. Âdem hata etmiş, zürriyeti de hata işlemiştir.
(Tirmizi; hadisin hasen, sahih olduğunu söylemiştir. Hadisi, başka bir kanalla Ebu Hureyre, Rasulullah (s.a.s)’tan rivayet etmiştir. Hadisi Hâkim de Müstedrek'inde Ebu Nuaym el-Fadl İbn Dekîn kanalıyla rivayet etmiş, Müslim'in şartlarına göre bu hadisin sahih olduğunu, ancak Buhari ile Müslim'in onu tahriç etmediklerini söylemiştir.)
|