HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 29 Mart 2024, 11:09:06


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: Zikir Hakkında.  (Okunma Sayısı 8657 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
abdullahmuhammed
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31


« : 05 Ekim 2013, 00:22:04 »

Toplu halde, yüksek sesle zikir çekilir mi ?
Zikirde def çalmak caizmidir ?


Topla halde, halay gibi, kol kola girip, ortada semazen döndürmenin hükmü nedir ?



Esmaül Hüsnadan istediğin kadar zikir çekmek sakıncalımıdır ? bazıları Esmaların Saatleri Günü olduğunu söylüyor, misal El Şafii Esmasını 300 den çok çekersen, ruhunda menfez oluşur, o boşluklardan cin musallatı yersin falan diyorlar.

Son Sorum, Sureleri veya Ayetleri istediğmiz kadar okuyabilirmiyiz ?


Kayıtlı
Malik bin Enes
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 391


« Yanıtla #1 : 20 Temmuz 2015, 11:37:37 »

Soru: Toplu halde, yüksek sesle zikir çekilir mi ?
Zikirde def çalmak caizmidir ?


Cevap: Caiz değildir.

Topla halde, halay gibi, kol kola girip, ortada semazen döndürmenin hükmü nedir ?

Cevap: Caiz değildir.

Soru: Esmaül Hüsnadan istediğin kadar zikir çekmek sakıncalımıdır ?

Cevap: Sakıncalı değildir.

Soru: bazıları Esmaların Saatleri Günü olduğunu söylüyor, misal El Şafii Esmasını 300 den çok çekersen, ruhunda menfez oluşur, o boşluklardan cin musallatı yersin falan diyorlar.

Cevap: Bu söz çok yanlış bir sözdür.
 
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
 
«Sana: «Ruh nedir?» diye soruyorlar. De ki: «Ruh Rabbimin emrindedir. Size çok az ilim verilmiştir.»
  (İsra: 85)

 
Ruh sadece Allah'ın bildiği gaybi bilgilerdendir. O halde ruhu, Kur'an ve sünnetin beyan ettiği sınırlar dışında tanımlamaya çalışmak ya da mahiyetini araştırmak boş ve yasak bir davranıştır. Ruh maddi birşey değildir. Onun mahiyetini ancak Allah bilir. Allah'tan başka hiç kimse, Rasuller de dâhil bunu bilemez. Allah ruh hakkında hiçbir bilgi vermemişken, ruh hakkında bu şekilde sözler sarf etmek ruhta menfez açılacağını söylemek, oralara cinlerin gireceğini söylemek gaybı bildiğini iddia etmektir ve buda küfür olan bir ameldir. Bu gibi sözler bir takım yalancıların uydurduğu sapık düşünce ve sözlerdir.


Soru: Son Sorum, Sureleri veya Ayetleri istediğmiz kadar okuyabilirmiyiz ?

Cevap: Okuyabilirsin ve ne kadar fazla okursan o kadar sevap vardır.



Daha çok istifadeniz olması için zikir hakkında genel bilgi;

Zikir; Allaha Yapılan zahiri ibadetlerdendir ve her an Allah’ın gözetiminde olunduğunu unutmayıp Allah’ı manası bilinen ve İslam’ın izin verdiği kelimelerle yüceltmek, tesbih ve takdis etmektir. Müslümanın söyleyeceği en büyük zikir, manasını düşünerek söylenen La İlahe İllAllah sözüdür.

Allah'ı zikretmek; sadece sabah akşam veya belirli günlerde yapılan bir takım dua ve amellerden ibaret değildir. Allah'ı zikretmek insanın bütün hayatına yansımalıdır. İnsanın atacağı her adımı Allah'ın istediği şekilde mi yoksa nefsinin ya da başka insanların istediği şekilde mi attığını gözden geçirip, Allah'ın emirleri doğrultusunda hayatını düzenlemesi gerekir. İşte Allah'ı zikir böyle olmalıdır. Yoksa bir takım dua ve amellerle Allah'ı zikrettiğini zannetmek çok büyük bir gaflettir.
 
Allah'ı zikretmek için bir takım duaların yapılması gerektiği muhakkaktır. Rasulullah (s.a.s) her halükarda yapılacak duaları bizlere öğretmiştir. Fakat bu dualar ne alışılagelmiş bir adet olarak söylenen, ne de papağan gibi manası bilinmeden şuursuzca tekrarlanan sözler haline gelmemelidir. Rasulullah'ın öğretmiş olduğu dualar okunurken, dualardaki kelimelerin manaları iyice düşünülmeli ve yaşantı bu manalara göre düzenlenmelidir.

Yaşantısını, yaptığı zikirlerin manasına göre düzenlemeyenler; Kur'an okuyan fakat hayatlarını ona göre düzenlemeyen kimseler gibidirler ki, Kur'an böyle kimselere lanet etmektedir. Onlar hayır amel işlediklerini ve karşılığında sevap alacaklarını zannederler, fakat yapmış oldukları ameller, gerçekte kendilerine sevap değil lanet getirecektir.

Rasulullah (s.a.s) bizlere Allah  (c.c.)'a yapılacak en güzel zikri şu şekilde öğretiyor:

Ebu Said el Hudri (r.a) şöyle rivayet etmiştir; Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:

 «Musa (a.s) dedi ki:

«Ya Rabbi! Bana, seni hatırlayıp dua edebileceğim birşey öğret.» Allah (c.c) şöyle buyurdu:

«Ey Musa! La ilahe illAllah, de.» Musa (a.s) dedi ki:

«Ey Rabbim! Bütün kulların bunu diyor.» Bunun üzerine Allah (c.c) :

«Ey Musa! Yedi gökler ve içinde bulunanlar ile yedi yerler bir kefeye konsa, «La ilahe illAllah» da diğer kefeye konsa «La ilahe illAllah» ağır gelir» buyurdu.»      
(Hakim,  İbni Hibban sahih hadis)


Rasulullah (s.a.s)'in bu hadisinden, en büyük zikrin La ilahe illAllah sözünü söylemek olduğu anlaşılmaktadır.

Fakat La ilahe illAllah sözünü, manasını bilmeden söyleyen, hayatını onun manasına göre düzenlemeyen ve onu bozacak ameller yapan kimse, günde binlerce defa La ilahe illAllah dese de bu  söz ona fayda vermez.

«La ilahe illAllah» diyen kişi bu sözün şu manaya geldiğini bilmeli ve hayatını bu mananın gerektirdiği şekilde düzenlemelidir:

Ey Rabbim! Bütün ibadetlerimi yalnız senin için yaparım. Kur'an ve sünnette ibadet olarak bildirdiğin amelleri rasul de olsa, melek de olsa, salih bir kimse de olsa başka varlıklara değil, yalnız sana yaparım. Çünkü ibadetler yalnız yaratana yapılır.

O varlıkların benim üzerimde hiçbir tasarruf hakkı yoktur. Fakat sen benim Rabbimsin ve ben senin tasarrufun altındayım. Sen herşeyin Rabbi ve yaratıcısısın. Bütün ibadetler yalnız sana yapılır. Ben de ibadetlerimi yalnız sana yapıyorum. Senden başka ibadet edilenleri ve senden başkasına  ibadet edenleri reddediyor ve onları müslüman olarak kabul etmiyorum. Bunu hem sözle söylüyor hem de amelimle gösteriyorum.

Bütün hayatımı gönderdiğin Kur'an'a ve Rasululah (s.a.s) 'in sünnetine göre düzenliyorum. Fikirlerimi, adetlerimi, insanlarla olan ilişkilerimi düzenleyen hükümleri yalnız senin kitabın Kur'-an'dan ve Rasulü'nün sünnetinden alıyorum.

Senin kanunların dışında, heva ve heveslerden kaynaklanan insan ürünü kanunları reddediyorum. Bu kanunları koyanların kafir olduklarına bütün kalbimle inanıyor, hareketlerimle de bunu gösteriyorum.

Bu kimseleri kendilerine hakim edinen, dolayısıyla onların kanunlarını kabul eden, onları tekfir etmeyen ve onları yoketmek için çalışmayanları da müslüman olarak kabul etmiyorum. Onları dost edinmiyorum. Bütün bunları kendi kafamdan değil, sen emrettiğin için yapıyorum.

 «Muhammedun Rasulullah» zikrini söyleyen kimse de bu sözün şu manaya geldiğini bilmeli ve hayatını bu manaya göre düzenlemelidir:

Ben Allah'a olan ibadetlerimi kendi heva ve hevesime, bid'atlere ve insanların sözlerine göre değil; Allah (c.c)'ın Rasulüne öğrettiği, Rasulullah (s.a.s)'in de bizlere gösterip emrettiği şekilde yaparım. Allah'ın dininin yeryüzünde hakim olması için yalnız ve yalnız Rasulullah (s.a.s)'ın gösterdiği metoda göre hareket ederim. Çünkü bizi hedefe ulaştırabilecek ve bu dini hakim kılabilecek bundan başka hiçbir metod yoktur.

İşte bunlar «La ilahe illAllah Muhammedun Rasulullah» zikrinin ifade ettiği manalardır. Rasulullah (s.a.s)'in bizlere öğrettiği her zikrin bunun gibi birer manası vardır. Allah (c.c)  yaptığımız zikirlerin manasını bilerek ve hayatımızı o zikirlerin manasına göre düzenleyerek zikir yapmamızı ister. Zikri ancak bu şekilde yaparsak Allah bizleri unutmaz ve hem dünyada hem de ahirette yardım eder.

Mezarda yatanlardan yardım istemek, bir takım ağaç, duvar veya mezar gibi yerlere dileğin kabul olunması için bez bağlamak, mum yakmak, kabirler üzerine mescit inşa etmek, ölü veya canlı kişilerin resim veya heykellerini yapıp sonra da karşılarında kıyam ile saygı duruşu yapmak. Bir takım çalgı aletleriyle şiirler, şarkılar söyleyip zikir yaptıklarını sanmak, ölü veya diri bir takım şeyhlerden feyz almak için rabıtaya geçmek, bunlar vesilesiyle Allah’a yaklaşacağına veya cehennem azabından kurtulacağına inanmak, yine ibadet ettiğini zannederek çalgı aletleri eşliğinde raks yapmak veya fırıldak gibi dönmek. Kandil geceleri icad edip sadece o gecelerde sadaka ve yemek verme, dua etme gibi amelleri icra etmek gibi... İşte bütün bunlar, Allah’ın emretmediği, hiçbir şer’i delile dayanmayan, fakat bir takım yalancıların uydurduğu ve kendi kitaplarında yazdığı sapık amellerdir.

İşte bunlar kesinlikle reddedilmesi ve ortadan kaldırılması gereken çirkin görülmüş bidat amellerdir.
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.