HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 20 Nisan 2024, 15:40:24


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: Allah yolunda cihad edenler  (Okunma Sayısı 6893 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
subhanellah
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 14


« : 29 Eylül 2014, 15:38:19 »

Es selamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhi..
 Yer yüzünde Allah için cihad eden bi grup var mıdır ? Bu konuda geniş bi açıklama yapar misiniz
Kayıtlı
DARİMİ
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 998


« Yanıtla #1 : 13 Mayıs 2015, 23:32:53 »

Cevap: Yeryüzünde her zaman Allah için çalışan bir grup vardır elbette. Cihad sadece kılıçla yapılan cihaddan ibaret değildir. Örneğin; Rasulullah (s.a.s) Mekke'de İslam’ı anlatarak Kur'an’la cihad yapardı. "Öyleyse kâfirlere itaat etme ve onlara (Kur'an'la) büyük bir cihad ver.Furkan- 52

Cihad denildiğinde, sadece silahlı cihad anlaşılmamalıdır.  
Cihad dört şekilde olur:
1 - Nefse karşı cihad.
2 - Şeytana karşı cihad.
3 - Kafirlere karşı cihad.
4 - Münafıklara karşı cihad.
Nefse karşı cihadın dört mertebesi vardır:
1 - Hidayeti ve hak dini öğrenmek için nefisle cihad etmek.
Bu cihad gerçekleşmedikçe, nefis için ne dünyada ne de ahirette mutluluk vardır. Her iki mutluluk da hak dini çok iyi öğrenmeye bağlıdır.
2 - Öğrenilen hak dinle amel etmek için nefisle cihad etmek.
Çünkü kendisiyle amel edilmeyen ilim kişiye zarar vermese bile hiçbir fayda da sağlamaz.
3 - Öğrenilen ilimle amel ettikten sonra, o ilmi bilmeyenlere öğretmek için nefse karşı cihad etmek.
Zira öğrenilen ilim, bilmeyenlere öğretilmediği taktirde, bu ilim kişiye hiçbir fayda sağlamaz ve onu Allah-u Teâlâ'nın azabından kurtarmaz.
Allah-u Teâlâ bu konu hakkında şöyle buyurmaktadır:
"Biz, kitabta açıkça belirttikten sonra indirdiğimiz açık delilleri ve hidayeti gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lanet eder, hem de bütün lanet eldiciler lanet eder." (Bakara: 159)
4 - İslam tebliğ edilirken karşılaşılan eziyetlere tahammül ve sabır etme ve bunlara Allah için dayanma konusunda nefisle cihad etmek.
 
Şeytana karşı yapılan cihadın ise iki mertebesi vardır:
1 - Şeytanın insanın kalbine getirdiği, imanı zedeleyecek şüpheli düşünceleri ortadan kaldırmak için şeytanla mücadele etmek.
2 - Şeytanın, nefse haram işlemesi için yaptığı teşviklere uymamak için şeytanla mücadele etmek.
 
Kafirler ve münafıklara karşı yapılacak cihadın da dört mertebesi vardır:
1 - Kalple cihad etmek.
2 - Dille cihad etmek.
3 - Malla cihad etmek.
4 - Bedenle cihad etmek.
Münafıklara karşı, çoğunlukla dille yapılar. Kafirlere karşı yapılan en büyük cihad ise elle yapılanıdır.
Kalple cihad geçerli bir mazeretten dolayı cihada katılamayanların yaptıkları cihad gibidir.
Tebük seferi esnasında Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"Medine'de (gazveden geride kalan) öyle adamlar vardır ki yürüdüğünüz her yerde, geçtiğiniz her vadide sizinle beraberdirler."
Sahabeler:
"Ya RasulAllah! Onlar Medine'de oldukları halde mi?" diye sorunca Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Evet, Medine'de oldukları halde. Çünkü onlar, ancak mazeretlerinden dolayı (gazveye) katılamamışlardı."  (Buhari, Müslim)
Başka bir hadiste Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Müşriklerle dillerinizle, kalplerinizle ve mallarınızla cihad edin." (Ebu Davud, Ahmed, Nesei, Daremi, Hakim, İbni Hibban) (Hakim ve Zehebi bu hadis için sahih dediler.)

Hicret olmadan, cihad olmaz.
iman olmadan da ne hicret ne de cihad olur.
Gerçekten Allah-u Teâlâ'nın rahmetini uman bir kişinin bu üç şeyin hepsini yerine getirmesi gerekir.
Allah-u Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:
"İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler... İşte Allah'ın rahmetini umanlar bunlardır. Allah Gafur ve Rahimdir." (Bakara: 218)
 

İman nasıl her dönemde ve herkese farz kılındıysa, hicret de öylece farz kılınmıştır.
Hicretin iki türü vardır:
1 - İbadeti yalnız Allah-u Teâlâ'ya hak kılarak, O'nu birleyerek, yalnız O'nun hükmüne boyun eğerek, yalnız O'ndan umarak, yalnız O'na tevekkül ederek, yalnız O'ndan korkarak, yalnız O'nu ve O'nu sevenleri severek, yalnız O'na tevbe ederek Allah-u Teâlâ'ya hicret etmek.
2 - Emirlerine harfıyyen bağlanarak, hayatı O'nun gösterdiği şekilde düzenleyerek, söylediği her şeyi tasdik ederek, verdiği emirleri her şeyden üstün tutup boyun eğerek, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'e hicret etmek.
Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Her kimin hicreti Allah ve rasulüne ise hicreti Allah ve rasulünedir." (Buhari, Müslim)
 
Allah için, nefse ve şeytana karşı cihad etmek her zaman farzı ayn olmuştur.
Kafirlere ve münafıklara karşı cihada gelince; eğer bunlara karşı cihad eden yeterince cihad eden kimse varsa, herkese farzı ayn değildir. Fakat onlara karşı cihad yapanlar yeterli değilse, bütün Müslümanlar sorumluluk altındadırlar.
Kafirlere karşı silahlı cihad Müslümanların içinde bulundukları duruma göre merhaleli bir durum arz etmiştir.
Mekke'de iken, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in kafirlere karşı silahla cihad yapması yasaktı.
Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Medine'ye hicret edip Müslümanlar orada kuvvetlendiklerinde ve kafirlerin Müslümanlara karşı eziyetleri arttığında, Allah-u Teâlâ, Müslümanların kafirlerle silahlı cihad yapmalarına izin vermiş fakat, bunu farz kılmamıştır.
Allah-u Teâlâ bu konuyla ilgili olarak şöyle buyurmuştur:
"Kendileriyle savaşılanlara, zulme uğramış olmaları sebebiyle (savaş konusunda) izin verildi." (Hacc: 39)
Bundan sonra Müslümanlara, kafirlerden yalnız Müslümanlara savaş açanlara karşı silahlı cihad yapmaları farz kılındı.
Bu konuyla ilgili olarak Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Size karşı savaş açanlarla, Allah yolunda savaşın." (Bakara: 190)
Bundan sonra Allah-u Teâlâ Müslümanlara bütün müşriklerle silahlı mücadele yapmalarını farz kılmıştır.
Bu konuda Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün." (Tevbe: 5)
"Müşrikler, sizinle nasıl topyekün savaşıyorlarsa siz de onlara karşı topyekün savaşın." (Tevbe: 36)
"Fitne (şirk) kalmayıp din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın." (Bakara: 193

Kayıtlı
subhanellah
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 14


« Yanıtla #2 : 22 Haziran 2015, 22:13:51 »

Allah Razı olsun . Rabbim ecrinizi artırsın
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.