HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 19 Nisan 2024, 05:56:08


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: Günümüzde müşrik olan bir kimseye İslam nasıl tebliğ edilir?  (Okunma Sayısı 19017 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Teymullah el-Muvahhid
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 459



« : 11 Mayıs 2013, 10:04:32 »

Günümüzde müşrik olan bir kimseye İslam nasıl tebliğ edilir? Ve bir kimse nasıl Müslüman olur?

Allah'u tealaya hamd olsun. Salat ve selamın en güzeli: Rasulü (s.a.s)'in, onun ashabının ve kıyamete kadar onun yoluna uyan muvahhidlerin üzerine olsun. .
 
1-Bir kişinin Müslüman olabilmesi için öncelikle kelime-i tevhidin manasını, şartlarını bilmeli ve bunları pratikte uygulamalıdır. Onu bozacak söz, amel ve davranışlarda bulunmamalıdır. Ayrıca bunlar kişinin anlayacağı şekilde anlatılmalıdır. Zira kişinin Müslüman olması için sadece kelime-i tevhidi söyleyerek veya namaz, oruç gibi bir takım ibadetleri yapması yeterli değildir. Bu ibadetleri yerine getirmek ve kelime-i tevhidi dille söylemek günümüzde İslam alametleri değildir. Dolayısıyla bu, kişinin Müslüman olması için yeterli değildir. Kişi bunları ezbere olarak bilebilir, fakat pratikte uygulamaz veya anlamamış olabilir. Bunu da ancak pratik sorular sorarak öğrenebiliriz.
 
2-Kişinin Kelime-i tevhidin birinci ruknü (red ruknünü) gerçekleştirebilmesi için öncelikle tağut nedir, tağuta ibadet nasıl olur (teşri şirki), zamanımızın, toplumun ve muhatap kişinin küfür ve şirkleri nelerdir? İslam’ı bozan şirk ve küfürler nelerdir? Günümüzün tağutları kimlerdir? İşte kişi bunları bilmeli ve eğer bilmiyorsa anlayacağı şekilde ona anlatılmalıdır.
 
3- Kişinin tağutlaştırılmış ve kendisine ibadet edildiğinde rıza gösteren putları, bir din, izm haline gelmiş olan -örneğin: tr putları, ilke ve inkılâpları gibi- tümünü her renk ve çeşidiyle reddetmesi gerekir. Ve yine hâkim, cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, ordu, emniyet mensubu ve benzeri kimseleri en yakın akrabaları olsalar bile bunlara buğzetmesi, bunları reddetmesi ve bunları tekfir etmesi gerekir.
 
4- Müslüman olan kimsenin: bu tağutları, koyduğu anayasalarını tümüyle reddetmesi, onları koyanları tekfir etmesi, bu kanunları canlarıyla, mallarıyla, bilgileriyle, fikirleriyle, kalemleriyle, bedenleriyle müdafaa edenleri, insanları buna uymaya zorlayanları ve bunları insanlara tatbik edenleri, iman edip, tağutlardan beri oluncaya kadar onları tekfir etmesi ve onları tekfir etmeyenleri de tekfir etmesi gerekir. Kişinin sadece Allah’ın şeriatına, kalplerinde hiçbir sıkıntı duymadan teslim oluncaya kadar onlardan beri olması, onlara buğzetmesi, kalbi ile kin beslemesi ve düşman olması, onlara hiçbir saygı duymaması, vela göstermemesi, değer vermemesi gerektiğini bilmesi ve pratikte uygulaması gerekir.
 
5- Kişinin kâhin, sihirbaz, müneccim, günümüz belamlarını, sapık şeyh! hoca! alim! taslaklarını, türbelere tapanları, Salih diye vasıflandırdıkları kimseleri Lat, Uzza gibi Allah ile kendileri arasına aracılar koyanları, din adına ve başka gayeyle ortaya çıkan grup, parti, hizip, örgüt vs. veya bunlara liderlik yapanları tekfir etmesi, bunların ve bunları destekleyenlerin kâfir, müşrik olduklarını bilmesi ve bu gibi oluşumlar ile hiçbir organik bağ kurmaması ve bunu bilerek kavraması gerekir.
 
6- Kişinin, günümüz insanlarının Müslüman oldukları ispat edilmedikçe kafir hükmünde olduklarını bilmesi, küfür düzenlerinin mahkemelerini reddetmesi, düzenin mahkemesine başvuranların kafir, müşrik olduklarını bilmesi gerekir. Zira zamanımızda tağuta muhakeme olanları tekfir eden ancak onları tekfir etmeyenleri tekfir etmeyenler vardır. Bu kimseler “tekfir etmeden önce ikame-i hüccet gerekir” derler. İşte bu fikirde olanlar tekfir edilmelidir. Zira dinin aslını bozan meselelerde kafir hükmü vermek için hüccet ikame etmek gerekmez.
 
Kişinin günümüz demokrasi şirkini bilmeyen, parlamentonun mahiyetini bilmeyenlerin hiçbir şekilde Müslüman olmayacaklarını, yönetici tağutların konumunu bilmeyen, ister bilerek veya bilmeyerek olsun bunlara oy vererek destek olanların müşrik olduğunu, bunları seven, destekleyen, onlar için çalışan, mücadele eden, onlar için askerlik yapan, çocuklarını bu küfür düzeninin okullarına gönderen (Okul meselesinin hükmü sitemizde açıklanmıştır, burada kastedilen sistemi destekleyen ve onun çarkına dişli olması için gönderme manasındadır.), onları koruyan, Müslümanlara karşı bunlara gerek can, mal ve kalem ile destek veren, bu tağutların İslam toplumunun parçalanması için kurduğu oyun ve desiselere alet olan ve destek veren kişilerin kâfir ve müşrikler olduklarını, bu fiillerin tümünün dinin asıllarından olduğunu, bu konularda cehaletin mazeret olmadığını bilmesi, inanması ve pratikte uygulaması gerekir.
 
7- Müslüman olacak kimsenin her türlü tağuti unsurlara ve destekçilerine bütün renk ve çeşitleriyle buğzetmesi, yok olmalarını temenni etmesi, onlara kalpte kin ve zahirde düşmanlık göstermesi, onlardan nefret etmesi, bu tağutların kâfir ve müşrik olduklarını, onlara daha önce belirttiğimiz şekilde uyan ve destekleyenlerin kâfir ve müşrik olduklarını ve bunlar için cehaletin hiçbir şekilde mazeret olmayacağını, bu tağutları ve yoldaşlarını elle parçalamanın, ortadan kaldırmak için gücü nispetinde çalışmasının üzerine faz olduğunu bilmesi gerekir. Kişi bu şekilde inanmaya ve gereklerini yerine getirmek için çalışmaya gayret etmelidir ki; Kelime-i tevhidin red ruknü gerçekleşmiş olsun. Böylece genel olarak dinin aslını ilgilendiren bütün meseleleri anlattıktan sonra kavrayıp veya kavramadığını pratiği olan sorular sorarak durumunu anlamış olacağız.
 
8- Kişi, tevhidin birinci ruknü olan red ruknü genel olarak gerçekleştirdikten sonra, kabul ruknü olarak; Rabbinin rızasını gözeterek ve imanın gereği olarak sadece Müslümanları sevmeyi, onlara vela göstermeyi, onların topluluğuna katılıp onlarla haşir-neşir olmayı ve sadece Müslümanların dost edinilmesi gerektiğini bilmesi, kâfirlere ve müşriklere vela ve dostluk göstermemek, onlara buğzetmek, düşman olması gerektiğini ve böylelikle yaptığı ibadetlerin, ihlâsın, insanların düşüncelerine, heva ve heveslerine göre değil, Allah (c.c)’ın Kur’an’da ve RasulAllah (s.a.s)’in sahih sünnetinde bildirdiği şekilde amel etmesi gerekir.
Kayıtlı


وَآخِرُ دَعْوَانَا أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Davamızın sonu;
Alemlerin rabbi olan Allah’a hamd olsun
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.