|
Bismirrahman
|
 |
« Yanıtla #1 : 03 Temmuz 2015, 23:47:00 » |
|
Soru: selam müminlerin üzerine olsun.Ben türkçe öğretmeni olmayı düşünüyorum. Fakat özelliklie de deneyimli arkadaşlardan bu konuda bazı sorularıma yardım isteyeceğim.
En başta bildiğim kadarıyla yemin ediliyor o da galiba şöyle:
Devlet memurluğu andı (memurların amentüsü)
tur Cumhuriyeti Anayasasına, atr İnkılap ve İlkelerine, Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetçiliğine sadakatla bağlı kalacağıma; tur Cumhuriyeti kanunlarını milletin hizmetinde olarak tarafsız ve eşitlik illerine bağlı kalarak uygulayacağıma; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup bunları geliştirmek için çalışacağıma; insan haklarına ve Anayasanın temel illerine dayanan milli, demokratik, laik, bir hukuk devleti olan tur Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilerek, bunları davranış halinde göstereceğime namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.
şimdi bunu yazılı olarak imzalanıyor diye biliyorum, sözlü olarak söylendiğindense emin değilim, bunu harflerde kelimelerde değişiklik yaparak tevil edersek bu geçerli olur mu daha doğrusunu onu imzalamak caiz olur mu,
örneğin yemin ederim yerine yemil ederim denilse sonda sonuçta anlamsız bir cümle kurulmuş oluyor yani yemin edilmemiş ve zaten niyet de yemin etmek değil böyle sözlü olarak örneğin yukardaki metni okumak caiz midir, yazılı olduğundaysa yine onu yemih, yemik ederim, etmerim vs gibi teviller yaparsak caiz olur mu.
Cevap: Öğretmenlik meselesine gelmeden önce şu çok iyi bilinmelidir ki; İslam dininde İslam şeriatine ve tevhide aykırı sözleri, şartları kabul etmek küfürdür. Bu ister yazılı olsun, ister sözlü olsun farketmez, hüküm aynıdır.
Kişi bir takım teviller yapmak suretiyle bu küfür olan şartlardan kurtulabilir. Fakat küfür olan bu şartlardan kurtulabilmek için yapılan tevilin, tahrifatın dikkatli olarak bakıldığında veya örfen, orada yazılanları kabul etmemek manasına geliyor olması gerekir. Eğer yapılan tahrifat örfen kabul etmeme manasını taşıyorsa bu, geçerli olan tahrifattır. Fakat yapılan tahrifatın dikkatli bakıldığında herkes tarafından red manasına geldiği anlaşılmıyorsa o hâlde bu tahrifat İslam şeriatine göre geçersiz bir tahrifattır. Geçersiz te’vil yaptığı halde kendisini küfürden kurtardığını zanneden kişi ise ancak kendisini kandırmış olur.
Sorunun devamı: bundan sonraki aşamadaysa fiili olarak çalışırken, temel olarak, onların özel bayramları, atrülerinin ölüm yıldönümü, bazı törenler var.
bunlarda bir şekilde oralarda bulunmadan yada bulunduğumuzda biz onların bayramını bayram olarak kabul ederek değil de oradaki öğrencilerin başında bir nevi bekçi gibi onları beklersek ve şirk küfür olan herhangi bir amel işlemesek bu caiz midir,
Cevap: Kafirlerin törenlerine gelince; Bir Müslüman hiçbir şekilde küfrün yüceltildiği bayramlarda, törenlerde bulunamaz. O gün o toplumun içinde bekçilik gibi bir vazifesi olsa bile bulunmaması gerekir. Aksi halde orada yapılan amellerden sorumlu olur.
Sorunun devamı: bunun dışında sınıfta öğrencilere de şirk küfür işlemelerine müsaade etmesek bu şekilde yapmakta bir mahsur var mıdır bunun dışında yada ek olarak sizin bildiğiniz öğretmenlikte, okulda yapılan şirk, küfür, haramlar varsa ve biliyorsanız çözümleriyle tevilleriyle ilgili bilgilerinizi de paylaşırsanız sevinirim.
Cevap: Bu konuda size şunu söyleyebiliriz: Öğretmenlik, özellikle Türkçe öğretmenliği çok zor ve tehlikeli olan bir görevdir. Bu sebeple Müslümanın çok dikkatli ve dakik olması, asla İslam'a aykırı bir şey öğretmemesi gerekir. Eğer öğrencilere İslam’a aykırı olan bir bilgi verilecekse, bunun İslam dışı yanlış bir fikir olduğunun mutlaka öğretilmesi gerekir.
|
