Malik bin Enes
|
|
« Yanıtla #1 : 21 Eylül 2015, 18:41:57 » |
|
Cevap: Kardeşini öldüren katil kardeş,(Kabil) bu olaydan pişman oldu. Fakat bu pişmanlığı, onun tevbesi değildir. Zira o, işlediği bu günahtan dolayı Allah (c.c)’a tevbe etmemiştir. Onun bu pişmanlığı, insanın bir hatasından sonra kalbinde oluşan üzüntü gibidir. Yani katil kardeş, kardeşini öldürdüğü için sadece üzülmüş ve elde etmek istediği faydayı da elde edememiş, üstelik annesi, babası ve kardeşleri tarafından azarlanmıştı. Tevbe sayılabilecek pişmanlık şöyle olmalıdır: Allah (c.c)’ın azabından korkmak, Allah (c.c)’ın emirlerine itaat edilmediği için acı çekmek, o işi bir daha yapmayacağına dair karar vermek ve böylece yaptığından pişmanlık duymaktır. Ancak bu şekildeki bir pişmanlık tevbe sayılabilir. Yoksa bunun dışındaki pişmanlık, tevbe sayılmaz. Rasulullah (s.a.s) şöyle dedi: “Nedamet, tevbenin bir çeşididir.” (Ahmed, Buhari Tarih, Hakim, Beyhaki) Bidat amel işlediği için pişman olan kişi, bütün günahlarından kurtulmuş olmaz. Allah (c.c ) şöyle buyuruyor : Kâfirler diyecekler ki: "Rabbimiz, cin ve insanlardan bizi saptıran iki kişiyi bize göster ki, en aşağılarda olanlardan olsunlar diye onları ayaklarımızın altına alalım." (Fussilet: 29) "Rabbimiz, cin ve insanlardan bizi saptıran o iki kişiyi bize göster" sözleri ile iblis ve kardeşini öldüren Adem'in oğlunu kastetmektedirler. Bu açıklama İbn Abbas, İbn Mesud ve başkalarından nakledilmektedir. “Onları ayaklarımızın altına alalım, (onların azabı bizden daha şiddetli olsun diye onları bizden daha aşağılara itelim) da alçaklar, aşağıların aşağısı olsunlar (ve ateşin en alt derecesinde kalsınlar. Bu görüşü destekleyen şöyle bir hadis vardır . Rasulullah (s.a.s), şöyle demiştir: “Haksız yere öldürülen hiçbir insan yoktur ki, Adem’in ilk oğluna bundan bir pay düşmesin. Çünkü o, öldürme işini ilk kez başlatan kişidir.” (Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesei, İbni Mace)
|