Malik bin Enes
|
|
« Yanıtla #1 : 12 Aralık 2015, 19:51:13 » |
|
Soru 1- Küfür ordusuna itikad, amel, söze küfür ve şirk bulaşmadan katılmanın hükmü nedir? Cevap 1-Öncelikle kişinin kafirlerin ordusuna neden katıldığına bakmak gerekir. Eğer kişi, kafirlerin ordusuna, onlara zarar vermek için katılırsa, kafir olmaz.
Soru 2- Küfür bayrağı ve komutanlığı altında itikad, amel, söze küfür ve şirk bulaşmadan başka kafirlere karşı savaşmanın hükmü nedir? Cevap 2- Bir Müslüman Kâfir bayrağı altında (kafirlerin safında)savaşamaz. Kâfir bayrağı altında savaşan kişiye zahiren kafir hükmü verilir. Fakat, bu kişiyi kurtaracak şeri mazeretler varsa, o zaman hüküm değişir. “Diyorsunuz ki: Anladığım kadarıyla sizin itikadınıza göre küfür ordusuna katılmak bizatihi küfür değil, küfür ordusuna katılmak küfre biat değil midir.” Cevap: Evet küfür ordusunda bulunmak bizatihi küfür değil,biğayrihi küfürdür. Ama tanımadığımız bir kişiyi küfür ordusunda görürsek zahiren kafir hükmü veriyoruz. Ama eğer müslüman olarak tanıdığımız bir kişiyi kafir ordusunda görürsek onunla konuşmadan tekfir etmeyiz .Çünkü küfür ordusunda bulunmak bizatihi küfür değil,biğayrihi küfürdür. Küfür ordusuna katılmak ameli ile beyat ameli ayrı ayrı amellerdir . Küfür ordusuna katılmak, her zaman beyat etmek anlamına gelmez. Eğer kişi küfür ordusuna, onlara beyat ederek katılırsa, bu açık küfür olur. Burada önemli olan, kişinin küfür ordusuna katılma gayesidir. Eğer küfür ordusuna katılmak, “onlara beyat etmek” olarak algılanıyorsa, o zaman kişi, küfür ordusuna beyat ettiğinden dolayı kafir olur, katıldığından dolayı değil. Çünkü beyat olmadan da kişi küfür ordusuna katılabilir. “Diyorsunuz ki: Katılmaktan kastım sadece orduda bulunmak değil, hedefi küfür emiri kafir olan bir orduda ona bir tür biat vererek onun bir askeri olarak bulunmaktır.” Cevap: Bu amel küfürdür. Kafir orduya beyat vermek küfürdür, kafire beyat küfürdür.Bidatçiye beyat ise eğer beyatı küfür olan bir konuda olursa, küfürdür. Eğer bidatçi küfür olmayan bir meselede beyat ister ve kişi bu konuda desteklemek için ona beyat ederse, bidatçi hükmünde olur. Müslüman hakim eğer bidatçi ise ve genel bir beyat istiyorsa Allah(c.c)ın razı olduğu amel için biat verilirse ve bidatine katılmazsa sadece Allah(c.c)ın razı olduğu amellerde itaat edilirse Müslüman hakime beyat vermek caizdir .
Soru 3- Şeriatı getirmek ve zaruri olduğu için Ehli Bidatın komutanlığı altında ancak bidatlere karışmayıp itaat etmeden, kafirlere karşı savaşanın hükmü, kafirlere karşı savaşmış dahi olsa onlara biat ettiği için bidatçi bir devletin kurulmasına destek vermiş mi olur?
Cevap 3- Bir kimse bir Müslümana, “Kuran ve sünnete tabi olduğu müddetçe itaat edeceğine dair” beyat ederse, o kişi bidatçi olsa bile, yaptığı şartlı beyattır ve caizdir.
Soru 4- Ehli Bidatın komutanlığı altında bidatlere karışmadan Ehli Sünnete mensup birinin, Ehli Sünnete mensup zalim bir gruba karşı savaşmasının hükmü, böyle bir durumda yardım etmek gerekirse hangi tarafa yardım edilir? Cevap 4- Allah (c.c) şöyle buyuruyor Eğer müminlerden iki grup birbirleriyle vuruşurlarsa, onların arasını düzeltin! Şayet biri diğerine saldırırsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafa karşı savaşın! Eğer dönerse, aralarını adaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın! Muhakkak ki Allah, adil davrananları sever.(Hucurat:9) Allah (c.c) bu ayette; iki Müslüman taife birbiriyle savaştığında, önce “tarafları ıslah etmeye çalışın” buyurmaktadır. Eğer savaşanlardan biri ıslaha, yani barışa yanaşmaz ve karşı tarafa zulmetmeye devam ederse, o zaman “zulmedene karşı savaşın” buyurmaktadır. Bu konudaki hüküm böyledir. Müslüman her zaman, mazlumun yanında yer alır.
|