HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 28 Mart 2024, 12:05:30


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1] 2 3   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: SORUM SİTE YÖNETİCİLERİNE 1 ARKADAŞ AllahIN GÖKTE OLDUĞUNA KARŞI DELİL GETİRİYOR  (Okunma Sayısı 58210 defa)
0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
La
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3


« : 24 Aralık 2013, 00:25:16 »

   Allah NEREDEDIR.
   
değerli kardeşim

Aşağıda sadece 7 delil verilmiştir. Bu konuda 300 İslam Alimi “Allah’ın gökte olduğuna dair deliller getirmiştir.” (İmam İbn Teymiyye, Mecmua Fetava) [1]

1.Delil : “Rahman arşa istiva etmiştir.” (Taha, 5)

Açıklama : Allah ayetinde semanın üzerinde ki arşında olduğunu, arşa istiva ettiğini beyan etmektedir. Allah zatının arşın üstünde olduğunu söylerken biz nasıl olurda Allah kalbimizdedir diyebiliriz ? Allah her yerdedir demek doğru olur mu ?


2.Delil : “Gökteki Allah’ın sizi yere geçirmesinden emin mi oldunuz ? ”(Mülk, 16)

Açıklama : “Allah  Mülk süresinde zatının gökte olduğunu açıkça beyan etmektedir. Allah zatının gökte olduğunu söylerken biz nasıl olurda Allah her yerde diyebiliriz ? Allah mı doğru söyler yoksa hiçbir delilimiz olmadan aklımızın söyledikleri mi doğru söyler ?

3.Delil: “Allah her gece dünya semasına iner.” (Ahmed bin Hanbel, sahih hadistir.)

Açıklama: “ Rasulullah (s.a.v.) Allah’ın gecenin bir bölümü geçince gök semasından dünya semasına indiğini, Ehl-i Sünnet alimleri bu inmenin de zatı ile olduğunu söylerler.(Bkz:İbn Recep, Fethu’l Bari li şerhi sahihi’l Buhari

4.Delil: Rasulullah (s.a.v.) huzuruna bir cariye getirildi. Rasulullah (s.a.v.) ona: “Allah nerede ? “ dedi ,

Cariye işaret parmağını kaldırarak “Allah semanın üzerindedir.” dedi. Sonra Rasulullah (s.a.v.) cariyeye “Ben kimim “ dedi. Cariye “Sen Allah Resulüsün “ dedi Rasulullah (s.a.v.) “O’nu azat edin o mümine biridir.” dedi. (Müslim ve diğerleri )

Açıklama: Rasulullah (s.a.v.) açıkça cariyenin “Allah semanın üzerindedir “sözünü reddetmeyip, doğrulamış ve cariye hakkında “O mümine biridir. “ demiştir.

5.Delil: Zeynep annemiz Rasulullah’ın zevcelerine övünerek söylediği şu söz: “Sizi hısımlarınız, Beni  de yedi kat gökteki Allah evlendirdi.” (İmam Buhari)

Açıklama: Rasulullah’ın zevcesi açık bir dille Allah’ın yedi kat gökte olduğunu beyan etmektedir.[2
 
6.Delil: “Her kim, Rabbim gökte midir bilmiyorum derse kafir olmuştur. Aynı şekilde O, arşının üzerindedir, fakat arş gökte midir, yerde midir bilmiyorum derse kafir olmuştur.” (Fıkhul Ekber, sf, 46)

7.Delil: Ebu Hanife (r.h): “Allah arşına keyfiyetsiz olarak istiva etmiştir.” (Fıkhul Ekber)

Açıklama : İmam Azam Ebu Hanife (r.h.) Allah’ın gökte olduğunu bilmeyenin kafir olabileceğini beyan ederken biz nasıl olurda bu güzel İmam’ın akidesini doğrulamayız ? Biz İmam Azam’dan çok daha iyi mi biliyoruz ki Allah her yerde demeye cesaret ediyoruz ?

Not :  Allah’ın gökte olduğunu bilmeyene sen kafirsin denmez. İmam Ebu Hanife kendisine hak beyan edildikten, ayetler ve hadisler gösterildikten sonra Allah’ın nerede olduğunu bilmiyorum derse bu durumda kafir olacağını beyan eder. Müslüman açık delillerle hakkı bildirmeden, beyyine götürmeden, delillerle açıklamadan tekfir yoluna asla gitmez. Tekfir etmek tebliğden sonradır. Tekfirden sakınmak asıldır.

bu durumda Allah her yerdedir demek, kalptedir demek kuran ve sünnet nasslarını bilmemektir, cehaletliktir, bunu savunmak ise bidati savunmaktır, bir de çok tehlikelidir..

[1] Malik İbn Enes: “Allah göğün üstünde ve ilmi her yerdedir.” (Mecmua Fetava, İbn Teymiyye Külliyatı, 5-196) Tabari: “Rab arşa istiva etmiştir, kim bu sözün dışında bir   söz söyleyerek sınırı aşarsa,yıkılır ve hüsrana uğrar ”İmamların İmamı Muhammed bin İshak bin Huzeyme der ki;“Kim, kullarından bağımsız Allah’ın yedi kat gökteki arşa  istiva   ettiğini,doğrulamazsa,Kafir olur, tövbeye davet edilir, tövbe ederse eder,etmezse de boynu vurulur, ehli kıble   ve ehli zımmiye kokusu zarar vermesin diye de çöplüğe atılır.

Kayıtlı
DARİMİ
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 998


« Yanıtla #1 : 19 Eylül 2014, 14:55:07 »

Cevap: Allah c.c zamandan, mekândan münezzehtir.
Allah c.c yeri ve göğü yaratmadan önce vardı. Hiçbir yer Allah’ı ihtiva etmez. (içine almaz)
Allah’ın uluv sıfatı vardır. Bazı ayetler ve hadislerde Allah yüksektedir, semadadır   denildiğinde Allah’ ın uluv sıfatı kast edilmektedir.

 Allah  semadadır denildiği zaman, Allah'ın gök içinde olduğu manasında değildir. Kim Allah'ın gök içinde olduğunu söylerse kâfir olur. Çünkü gök Allah'ın yarattığı bir şeydir. Allah'ın sadece kürsüsünün eni  yerden ve göklerden daha fazladır. Allah’ın kürsüsü ise zaten mahlûktur. Kürsüden sonra arş geliyor, arş da mahlûktur. Yani yaratılmıştır.

Allah c.c şöyle buyuruyor.

Allah, O'ndan başka ibadete layık ilah olmayandır. O, Hayy ve Kayyum'dur. Kendisini uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerde olanların hepsi O' nundur. O'nun izni olmadan katında kim şefaat edebilir? Onların işlediklerini ve işleyeceklerini bilir. (Yarattıkları) O'nun ilminden, kendisinin dilediği dışında hiçbir şeyi kavrayamaz. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri kaplamıştır. Onların gözetilmesi O'na ağır gelmez. O Aliyy'dir, Azim'dir.Bakara -255


Allah'ın arşa istivası oraya oturması demek değildir. Allah c.c arşa istiva etmiştir keyfiyetsiz. Kim Allah c.c arşa oturmuş derse kâfir olur.
 
Allah c.c semadadır yani uluv sıfatı vardır. Zikredilen deliller Allah'ın uluv sıfatına sahip olduğunu gösteriyor.
Arş göklerin üzerinde olduğu için yükseklik yani uluv manasındadır yoksa Allah'a yer tayin etmek gayesiyle  konuşulmamıştır çünkü yer, Allah'ın yarattığıdır.
 
Allah mekândan münezzehtir. Mekân Allah'ın yarattığıdır. Gökler, yerler, kürsüsü yokken Allah vardı. Arşın üstünde demek yer tayin etmek demek değildir burada kast edilen Allah’ın uluv sıfatıdır.
 
Allah c.c kalbimizdedir sözünden kastımız, Allah'ın sevgisi kalbimizdedir demektir. Yoksa Allah'a yer tayin ediyoruz anlamında değildir. Hep Allah'ı düşünüyoruz, zikrediyoruz manasında.
Örneğin: Birisi derse sen hep kalbimdesin, yani hep seni hatırlıyorum manasındadır. Yoksa bizzat kalbinde yer etmiş demek değildir.
Allah her yerdedir demek yanlıştır. Allah'ın ilmi her şeyi kuşatmıştır denilir.
Allah c.c şöyle buyuruyor.
Sizin ilahınız, yanlızca, kendisinden başka ilah olmayan Allah tır O’nun ilmi her şeyi kuşatmıştır. Taha -98

Kayıtlı
abdulhakem zuhmani
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 0


« Yanıtla #2 : 03 Ağustos 2015, 14:59:01 »

subhanAllah.

semada olanın sizi yere geçirmeyeceğinen emin mi oldunuz?...(mülk 16) şeklinde olan bi ayet var.

resmen Allah subhanehu ve teala'nın semada olduğuna açık delildir. nitekim rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem'de "ben semâda olanın emini olduğum halde, bana semânın haberleri sabah akşam geldiği halde bana güvenmeyecek misiniz?" demiştir. (Buhârî, 4351; Müslim, 1065)

Allah subhanehu ve teala'nın ve onun resulu'nun söyledikleri sizi tatmin etmiyorsa alimlerin söylediği sözler vardır. bu sözlerden bir iki tanesini yazacağım. kalanını selef'in yazmış olduğu eserlerden incelemenizi tavsiye ederim. Allah subhanehu ve teala'nın semada olduğuna dair bir sürü alim itikad etmiştir. selef alimleri gelen nasslarla olduğu gibi itikad etmiştir. Allah subhanehu ve teala onlardan razı olsun. amin

mesela imam malik "Allah subhanehu ve teala semadadır. ilmi ise her yerdedir. ondan(ilminden) hiç birşey gizli kalmaz." diyor. (ebu davud, mesail 263; abdullah bin ahmed bin hanbel, sünne 532; Lâlekâî, Şerhu Usûli İ’tikâd 3/445)

ahmed ibn hanbel'e "Allah subhanehu ve teala, yarattıklarından ayrı olarak kudreti ve ilmi ile her yerde olduğu halde yedi kat semada arşın üzerin de midir?" diye sorarlar. ahmed de cevaben "evet, o arşının üzerindedir. hiç birşey de onun ilminden gizli değildir." der.(hallal, es-sünen 198)

bunun gibi bisürü nakil getiririm. ancak şunu söylemenizi bekliyorum. imam malik kafir midir? çünkü o Allah subhanehu ve teala semadadır demiştir.

darimi adlı yönetici malik'in kafir mi değil mi olduğunu söylerse sevinirim.
Kayıtlı
kadribillah
Ziyaretçi
« Yanıtla #3 : 04 Ağustos 2015, 14:47:40 »

Allah Azze ve celle yedi kat semanin üzerinde bulununan arş üzerine istiva etmistir. Mahlukattan bağımsız bir şekilde keyfiyetini bilmedimiz bir şekilde istiva etmiştir
İlmi ise her yerdedir bu hak olan selefi salihin görüşüdür bunun dışında başka şeyler söylemek sapikliktir..istivayi inkar eden cehmiye kafirdir .ayni zamanda cehmiye Allah her yerdedir demiştir.istivadan kasıt hükmetme hükmü altına alma veya başka şeyler söyleyen kelamci bidatcidir.

Allah semadadir diyen birine kafir diyenin kendisi en büyük kafirdir cehennemliktir.

Bu konuda bir çok alimden nakiller vardır bir kaç tane yazalim
 
 Ebu Bekr el-Hallâl'ın şeyhi, Yusuf ibnu Musa’l Kattan şöyle dedi :
Ebu Abdullah'a - yani Ahmed ibnu Hanbele - denildi ki : Ne diyorsun ? Allah'u Azze ve Celle, yarattıklarından ayrı olarak " KUDRETİ VE İLMİ " ile her yerde olduğu halde " YEDİ KAT SEMANIN ÜSTÜNDE ARŞININ ÜZERİNDE MİDİR "
 
Ahmed ibnu Hanbel'de cevaben şöyle dedi : Evet " Allah'U AZZE VE CELLE ARŞININ ÜZERİNDEDİR " hiç bir şey de " O’NUN İLMİNDEN GİZLİ DEĞİLDİR

HALLAL  ES - SÜNEN : 198

Ebu Talib Ahmed ibnu  Humeyd  şöyle  dedi : Ahmed ibnu Hanbel'e " Allah BİZİMLEDİR " deyip şu Ayet'i “ Herhangi bir üç sırdaşın, bir fısıltısı oluyor mu, mutlak Allah dördüncüleridir “ okuyan bir adamdan sordum. Dedi ki : muhakkak o " CEHMİ " olmuştur. Ayet’in evvelini bırakarak sonunu alıyorlar, dedi. Ben de Ayet'i evveliyle beraber okudum.  " BİLMİYOR MUSUN ? Allah HEM GÖKLERDEKÎNİ HEM YERDEKİNİ HEP BİLİR. HERHANGİ BİR ÜÇ SIRDAŞIN, BİR FISILTISI OLUYORMU,MUTLAK Allah DÖRDÜNCÜLERİDİR. BEŞ KİŞİNİN OLUYOR MU, MUTLAK Allah ALTINCILARIDIR. BUNLARDAN DAHA AZ, DAHA ÇOK OLUYOR MU, MUHAKKAK Allah, HER NEREDE OLSALAR, ONLARLA BERABERDİR SONRA BÜTÜN YAPTIKLARINI, KIYAMET GÜNÜ, KENDİLERİNE HABER VERİR. HABERİNİZ OLSUN Kİ, Allah, HER ŞEYİ BİLİR " Mücadele : 7 Ayet'in nihayetinde Ahmed ibnu Hanbel şöyle dedi : İlmi onlarla beraberdir. Ve sonra KAF Suresinin 16. Ayet'i okudu. " NEFSİNİN ONA NE VESVESELER VERDİĞİNİ DE BİLİRİZ. BİZ ONA ŞAH DAMARINDAN DAHA YAKINIZ "  Ve sonra " İLMİ ONLARLA BERABERDİR " dedi.
 
HALLAL  ES - SÜNEN : 199

 Mervezi r.h şöyle haber verdi : Ebu Abdullah'a  - ya'ni Ahmed ibnu Hanbel'e – dedim ki : Bir insan ki, ben Allah'ın Kur'an da dediği gibi diyorum. Allah’da diyor ki : " HER HANGİ BİR ÜÇ SIRDAŞIN, BİR FISILTISI OLUYOR MU, MUTLAK Allah DÖRDÜNCÜLERİDİR " . Mücadele : 7  Bunu derim bundan başka birşey demem, diyor.  - ne dersiniz bu adama ? -Dedi ki : " CEHMİYYELERİN " sözüdür. Bilakis " Allah'IN İLMİ ONLARLA BERABERDİR
ZEHEBİ ULUV : 228

İmam  Ebu’l -Hakkari ve Hafız Ebu Muhammed el -Makdesi, Ebu Sevr ve Ebu Şuayb'a ref ettikleri isnadlarıyla ikisi de, Sünnet'in yardımcısı İmam'ı Şâfi'i r.h dan, şöyle rivayet ettiler :

İmam'ı Şâfi'i r.h dedi ki : İmam'ı Malik, Süfyan ve daha onlardan başka Ehli Sün­net önderlerinden gördüğüm ve benim de üzerinde oldu­ğum hak olan kavil şudur : " AllahDAN BAŞKA İLAH OLMA­DIĞINA VE MUHAMMED S.A.V’İN Allah'IN RESULÜ OLDUĞUNA ŞEHADET EDİP VE Allah'U AZZE VE CELLE'NİN DE SEMASINDA ARŞININ ÜZERİNDE OLDUĞUNU , İSTEDİĞİ GİBİ KULLA­RINA YAKLAŞIP VE İSTEDİĞİ GİBİ DE DÜNYA SEMASINA İNDİ­ĞİNİ İKRAR ETMEKTİR

ZEHEBİ ULUV : 196

Abdullah ibnu Ahmed ibnu Hanbel r.h dan, er-Reddu ale'l Cehmiyye isimli kitabında,babası Ahmed'den oda Abdullah ibnu Nafi'den oda Malik ibnu Enes r.h dan şöyle dediğini rivayet ediyor :

İmam'ı Malik r.h şöyle dedi : " Allah'U AZZE VE CELLE SEMÂ’DADIR , İLMİ İSE HER YERDE­DİR, İLMİNDEN DE HİÇ BİR ŞEY GİZLİ KALAMAZ

EBU DAVUD MESAİL : 263 - ABDULLAH ER-REDDU ALEL CEHMİYYE : 5 – ACURRİ ŞERİA : 289
   
Kayıtlı
Allahtan korkmak
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3


« Yanıtla #4 : 03 Ocak 2016, 22:03:50 »

Bismillah

kadribillah ,

dıyorsunkı:Rahman arşa istiva etmiştir, göktedir, O'nun kürsüsü, gökleri ve yeri kaplamıştır “gibi nasları kabul ve tasdik etmekle beraber manalarını ise Allaha havale etmek ve Allah'ı zâtına lâyık olmayacak şeylerden tenzih etmek. İşte bu selefin görüşdür.

cevap: dogrudur
 

bu yazdığın ile sıfatlar konusunda eşari itikadını benimsediğin ortaya çıkıyor, iyice incele yazdıklarını.
Kayıtlı
DARİMİ
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 998


« Yanıtla #5 : 18 Mart 2016, 22:05:05 »


"Allah subhanehu ve teala mekandan münezzehtir" cümlesini kullanan bi tane sahabe, tabiin ve tabeut tabiin yoktur. bu kelam sapkınlığına düşmüş kimselerin uydurmasıdır. bakın selef zamanında ki ehli hadisin menhecine. onlar semada Allah subhanehu ve teala'nın olmadığını söyleyenlere "cehmiyye" demiş. cehmiyye'nin küfründe şüphe edenleri bile tekfir etmişler.

ve ehli hadisin menhecini takip eden 4. asrın alimleri de eşarileri de tekfir etmiştir. günümüzün cehmiyye, mürcie kafirleri, kevseri denen zındığın takipçileri bu alimlere mücessim ve haşeviyye diyerek iftirada bulunmuştur.

son olarak rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem cariyeye "Allah subhanehu ve teala nerededir?" diye soruyor. "onun yüceliğini nasıl tanımlarsın" diye sormuyor. cariye de şemayı işaret ediyor. cariye ne bilsin tevil nedir mecaz nedir.

abdulhakem zuhmani







Cevap: inancınıza göre; sahabeler, tabiin ve tabei-tabiin söylemediği için “Allah’u Teala, mekandan (yerden) münezzehtir” sözü, uydurma bir sözdür ve bunu söyleyenler de sapık kişilerdir.
Mademki bu iddianın doğruluğunda çok eminsin, o zaman sizi tartışma bölümüne alarak bu meseleyi detaylı ve tek tek konuşmak isteriz.
Fakat, yazdıklarınıza cevap vermeden önce, size bir takım sorularım olacak.
1. Mekân ne demektir?
2. Mekândan münezzeh ne demektir?
3. Allah, mekândan münezzeh değil midir?
4. Allah'ın mekanı var mıdır?
5. Mekân, mahluk mudur?
Şimdi söylediklerinizin üzerinde biraz duralım.

Diyorsunuz ki: “Allah (c.c) mekandan münezzehtir, cümlesini kullanan sahabe yoktur.”

Bu sözü iddia ettiğinize göre, acaba: "Allah mekandan münezzeh değildir" diyen herhangi bir sahabe sözüne mi rastladınız, yoksa "Allah'ın mekanı var" diyen sahabe mi gördünüz?
Eğer Allah'ın mekanı varsa, o zaman sahabelerin: "Allah'ın mekanı var veya Allah mekandan münezzeh değildir" demişve Allah'a mekan isnat etmiş olmaları gerekir. Acaba, hangi sahabe Allah'a mekan isnat etmiştir?
Bilin ki, siz yalan ve iftira olan bir şey iddia ediyorsunuz.Sahabelerin akidesinde, Allah'ın mekandan münezzeh olduğu güneş gibi bedihi bir şeydir.Zaman ve mekân yokken, Allah vardı  Allah, sizin gibi kıt akıllı olanlar için şöyle buyurmaktadır:
"O'nun benzeri (hiçbir şey) yoktur. (Şura: 11) mekânda yer almak demek, başka varlıklara benzemek anlamına gelir.
 
“Allah vardı ve onunla birlikte hiçbir şey yoktu.” (Buhârî,
 
Diyorsunuz ki: "Allah subhanehu ve teala mekandan münezzehtir" cümlesini kullanan bi tane sahabe, tabiin ve tabeut tabiin yoktur.
 
Cevap: Size yine soruyoruz: “Eğer size, Allah'ın mekandan münezzeh olduğuna dair, tabiin sözünü nakledersek, kendisapık görüşünüzden vaz geçip, İslam alimlerine iftira ettiğinizi, onlara laf attığınızı ve kendinizin yalancı olduğunuzu kabul edip Allah’a tevbe edecek misiniz?”Önce, bu konuda anlaşalım.
 
Diyorsunuz ki: bu kelam sapkınlığına düşmüş kimselerin uydurmasıdır.
 
Cevap: Bu sözünüze göre, "Allah mekandan münezzehtir" diyenler ve Allah’a, asla bir mekan isnat etmeyenler, sapık insanlardır.
Yine bu sözünüzden çok açık bir şekilde anlaşıldığı üzere siz:“Allah mekandan münezzeh değildir” veya “Allah'ın mekanı, yeri vardır” diyorsunuz, sonra da bu sözünüzün bütün sahabelerin, tabiinlerin ve tebaut tabiinlerin inancı olduğunu iddia ediyorsunuz.
Söyleyin o zaman! Allah'ın eğer bir yeri var ise Allah'ın yeri nerededir? (Haşa biz, Rabbimizi bundan münezzeh tutanlarız. Şahid ol ya Rab!)
Söyleyin bakalım! “Yer” veya “mekan” ne demektir?
Siz bunların manasını biliyor musunuz? Bunu bize anlatın!
Bakalım, kullandığınız kelimelerin manasını gerçekten biliyor ve anlıyor musunuz, yoksa sadece papağan gibi birilerinin sözlerini mi tekrarlıyorsunuz?
 
Diyorsunuz ki: bakın selef zamanında ki ehli hadisin menhecine. onlar semada Allah subhanehu ve teala'nın olmadığını söyleyenlere "cehmiyye" demiş. cehmiyye'nin küfründe şüphe edenleri bile tekfir etmişler.
 
Cevap: Şunu çok iyi bilin ki; Biz, Allah'ın semada olduğuna inanıyoruz. Fakat asla yer tayin etmeden...
Yoksa siz, Allah'ın semanın içinde olduğuna mı inanıyorsunuz?
Yoksa siz, Allah'ın yeri semadadır mı diyorsunuz?
Eğer sema sözcüğünü yer olarak anlıyor ve böyle inanıyorsanız söyleyin bakalım! Allah’ın yeri, semanın neresinde?
Semanın ortasında mı, sağında mı, solunda mı, neresinde?
Evet! Biz, Allah'ın semada olduğuna inanıyoruz. Fakat asla yer tayin etmeden bu sözü söyleriz. Çünkü biz iddia ediyoruz ki, ehlisünnetin inancı budur.
Bilin ki sema, Allah’ın yarattığı bir şeydir. Allah'ın, yarattığı bir şeyin içinde olması mümkün müdür? Zerre kadar tevhidi ve Allah'ı bilen kişi, asla böyle söylemez. Hal böyleyken, acaba sahabeler: “Allah, semanın içindedir” mi diyorlardı? Onlar böyle bir inanca mı sahip idiler? Doğrusu bu, gerçekten hayret verici, yalan bir iddia ve haktan çok uzak bir inançtır.
 
Diyorsunuz ki: cehmiyye'nin küfründe şüphe edenleri bile tekfir etmişler.
 
Cevap: Sizler, hadis ehlinin Cehmiye’yi niçin tekfir ettiğini biliyor musunuz?
Onlar Cehmiye’yi, “Allah semanın içinde değil” dedikleri için mi tekfir ettiler?
Hadis alimleri, “yer olarak Allah'ın semanın içinde olduğunu”mu söylüyor?
Eğer iddia ettiğiniz gibi ise söyleyin! Hangi hadis alimi bunu söylemiştir?
Bilin ki, siz sahabeye, tabiine, tabiut tabiine ve hadis alimlerine iftira atıyorsunuz.
Biz, sizi tekzip ediyoruz. Sizi yalanlıyoruz. Yalancı olduğunuzu iddia ediyoruz. Sizden, iddialarınızı ispatlamanızı istiyoruz. Sizden sorduğumuz sorulara cevap vermenizi istiyoruz. Bunu yapmadıkça; söylediklerinizin doğruluğunu ispat etmedikçe ucuz iftiracılar olarak kalacaksınız.
Bilin ki; hiçbir sahabe, hiçbir tabiin, hiçbir tabei tabiin, hiçbir hadis alimi ve hiçbir Müslüman “Allah'ın yerinin semada olduğunu” asla söylememiştir.
Bir de Allah hakkında: “Allah subhanehu ve teala” diyorsunuz.
Siz, “Subhanehu ve tealanın” manasını biliyor musunuz? Haydi bize söyleyin! Bu sözün manası nedir?
Bakalım, gerçekten bu sözü bilerek mi kullanıyorsunuz, yoksa papağan gibi birilerinin sözlerini tekrarlayıp duruyor musunuz.
“Subhanehu ve teala” ne demek?
Siz, Allah'a yer tayin ederek mi “Allah subhanehu ve teala”diyorsunuz?
Bu ne tezat! Bu ne şaşkınlık! Bu ne cehalet!
      
Diyorsunuz ki: cehmiyye'nin küfründe şüphe edenleri bile tekfir etmişler
 
Cevap: Size yine soruyoruz: Cehmiye kimdir? Cehmiye olmak ne demektir? Cehmiye olanlar, kimlerdir? Cehmiye'nin küfründe şüphe eden, tekfir edilir mi? Önce bunlara bir cevap verin!
 
Diyorsunuz ki: ve ehli hadisin menhecini takip eden 4. asrın alimleri de eşarileri de tekfir etmiştir.
 
Cevap: 4. asır âlimleri Eşariler’i tekfir mi etmiş? Bu çok büyük bir yalan ve iftiradır.Allah'tan korkun!
Siz Eşarilerin kim olduğunu biliyor musunuz? Hangi âlimler Eşariler’i tekfir etmiştir? Eşarilere düşman olan İbn Teymiyye bile onları tekfir etmemişken, 4. asır alimleri mi onları tekfir etmiş?
4. asır alimlerinden kimler Eşarileri tekfir etmiştir? Bunlardan bir tanesinin ismini söyleyin! İddialarınızı ispatlayın!
Biz, size meydan okuyoruz. Kesinlikle böyle bir şey yok! Siz apaçık yalan söylüyor ve iftira ediyorsunuz.
 
Diyorsunuz ki: günümüzün cehmiyye, mürcie kafirleri, kevseri denen zındığın takipçileri bu alimlere mücessim ve haşeviyye diyerek iftirada bulunmuştur.
 
Cevap: İmam Kevseri, Hanefi âlimlerindendir ve Maturidi akidesine yani; Ebu Hanife'nin akidesine sahiptir. Ona neye dayanarak zındık diyorsunuz?
Kimler “mücessime ve haşaviye demişlerdir? Bilin ki, bunu söyleyen kişi mutlaka delil getirmiştir. Sizin gibi delilsiz ve havadan konuşarak iftira atmamıştır.
 
Diyorsunuz ki: son olarak rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem cariyeye "Allah subhanehu ve teala nerededir?" diye soruyor. "onun yüceliğini nasıl tanımlarsın" diye sormuyor. cariye de şemayı işaret ediyor. cariye ne bilsin tevil nedir mecaz nedir.
 
Cevap:“Cariye de semayı işaret ediyor.”
Siz, bu sözden ne anlıyorsunuz? Cariye bu sözüyle ne demek istiyor? “Allah'ın yeri, semanın içinde” mi demek istiyor? Allah semanın içindedir ne demek? Allah'ın yeri mi var? Eğer Allah’ın yeri var diyorsanız, söyleyin; yer ne demektir? Siz cariye hadisini, böyle mi anlıyorsunuz? Ne demek, “Allah yerden münezzeh değildir”?
Hangi sahabe, hangi alim, hangi tabiin, hangi tabei tabin,  “Allah (c.c)'ın semanın içinde olduğunu”söylemiştir?
Siz, hangi selef alimlerine tabisiniz?
Sizinle tartışma yapacağımız için bütün bunları bize cevaplamalısınız. Ancak bundan sonra sizinle anlayacağınız şekilde konuşacağız.
Çünkü yazdıklarınızdan açıkça görüyor ve anlıyoruz ki, siz çok cahilsiniz. Konuşmak istediğiniz mevzu ise sizin çok fevkinizde bir konu. Böyleyken bilmediğiniz şeylerde büyük konuşup nasıl da iddiacı olabiliyorsunuz?
Kayıtlı
Ebu Süfyan
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 6


« Yanıtla #6 : 01 Kasım 2017, 20:30:14 »

Esselamu Aleyküm Size Bir Sorum Olucaktı Münazara Yaptığınız Kişinin Getirdiği Delilleri Allah'ın Uluv sıfatı Olduğunu Söylüyorsunuz Bunun Bir Delili Varmı Bu Konuda Kafam Karışık Allah Sizden  Tüm Müslümanlardan Râzı Olsun.
Kayıtlı
Allahtan ummak
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 2


« Yanıtla #7 : 06 Kasım 2017, 05:10:01 »

Bismillah

Allahu Teala rahmet ettiğinde zatıyla mı rahmet etmiştir, O'nun bir sıfatı, özelliği midir yoksa rahmet etmesi Allah Teala'dan ayrılabilen bir şey midir

arşın üzerinde olan nedir
sıfatları yani özellikleri midir
o zaman Allahu Teala'nın kendisi yani zatı nerededir

sıfatlar, zatın özellikleridir. her bir sıfat, özellik, birbirinden farklı özelliklerdir. tüm bu sıfatlar özellikler, o sıfatlara sahip zatın, zatından ayrılmaz özelliklerdir.

Allahu Teala'nın ilmiyle her yerde olması, ilminin her yeri her şeyi kuşatmasıdır , O'nun ilminin  bilgisinin dışına hiç bir şeyin çıkamamasıdır.
 ilmiyle her yerde iken ya işitmesi, görmesi....
Allahu Teala'nın ilmi, işitmesi,görmesi.... zatına ait özelliklerdir


sizin hiç merhametinizi, diğer özelliklerinizden birini evinizde bırakıp dışarı çıktığınız oluyor mu?

ya da dışarı çıkarken bütün sıfatlarınıza 'haydi, toplanın , hepiniz buraya gelin dışarı çıkacağız  ' mı diyorsunuz.



keyfiyetsiz , tahrifsiz ... gibi sözcüklerle kastedilen keyfiyet vermeden, tahrif etmeden ... demek değilse nasıl bir fiil gerçekleşir ya da bir şeyden söz edilir de onun bir oluş şekli ya da özelliği olmasın.

ancak bu oluş şekli ya da özelliği bilinemiyebilir

Allahu Teala'yı da görmediğimiz için nasıl arşına istiva etmiş, nasıl görüyor , nasıl işitiyor ..... bilemiyoruz. 
Kayıtlı
Allahtan ummak
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 2


« Yanıtla #8 : 06 Kasım 2017, 05:42:02 »



Bismillah

Buhari rahimehullahın sahihinde , kitabul megazide, 30.bab da ;

...........
Hubeyb radıyAllahu anhu:
—  Yâ Allah, onların hepsini say, Onları dağınık dağınık öldür;
Onlardan hiçbirini diri bırakma, diye beddua etti.

Bundan sonra da şu mealdeki beyitleri söyledi:

—  Ben müslümân olarak öldürülürken buna aldırmam,
     Çünkü ölümüm hangi yerde olsa Allah içindir.
     Bu ölüm Allah'ın Zâtı yolundadır.
     Eğer O isterse parça parça edilmiş cesedin eklemleri üzerine de
     bereketler ihsan eder.


Bundan sonra Ebû Sirvaa Ukbe ibnu'I-Hâris, Hubeyb'e doğru kalktı ve onu öldürdü.


yukarıda geçen Hubeyb radıyAllahu anhunun beyitlerinde Allahu Teala hakkında "Zat-ı İlahi " isimlendirmesi geçmektedir.
Allahu Teala'dan söz ederken "ZAT" , diye söz etmiştir.
bir sahabi Allah için zat lafzını kullanmış.
kaynağa ve şiirin arabcasına bakın inşaAllah.

Kayıtlı
Alkame
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1174


« Yanıtla #9 : 12 Kasım 2017, 14:15:19 »


Huzeyfe bin yeman, ya sorduğum sorulara cevap verirsin ya da bu bölümde yazı yazmana izin vermeyiz diye seni uyardım. Ama sen laftan anlamıyorsun, ısrarla kafanın dikine gidiyorsun. Bizim şartlarımıza göre hareket etmeyeceksen bu sitede işin yoktur.

Huzeyfe bin yeman'ın üyeliği silinmiştir.
Kayıtlı
Hevia
Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 7


« Yanıtla #10 : 05 Aralık 2017, 13:37:50 »

Biz Allah'ı gökte bildik,
şimdi farklı seyler söyleyenler var.

Karışık kafam iyice karıştı.
Kayıtlı
kadribillah
Ziyaretçi
« Yanıtla #11 : 16 Aralık 2017, 09:21:05 »

Allah kendisin gokte oldugunu soluyor rasul Aynidini soluyor
Farkli seyler soleyenler kim oluyor Cehmiye kafirleri!
Kayıtlı
Alkame
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1174


« Yanıtla #12 : 16 Aralık 2017, 09:36:33 »

Allah kendisin gokte oldugunu soluyor rasul Aynidini soluyor


"Allah kendisinin gökte olduğunu söylüyor" bu sözünüzden kastınız nedir? Yani "Allah zatıyla göktedir" böyle mi demek istiyorsunuz?
Kayıtlı
kadribillah
Ziyaretçi
« Yanıtla #13 : 16 Aralık 2017, 10:39:47 »

Allah goktedir derken gogun ivinde vs demiyoruz Allah goklerin en ustunde Arsin uzerindedir

sizin bu zatiyla kelimesine takintniz nedir?Biz Allah rasulu ve sahabesinin dedigini diyoruz Allah Arsin uzerindedir bu kadar
zatiyla lafzini kullanan bi suru Alim vardir Zatiyla lafzina neden itiraz ediyorsunuz?

Veya zatiyla Arsin uzerindedir diyenlerin hukmu nedir sizin nezdinizde bi Aciklayin da bilelim
Kayıtlı
Alkame
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1174


« Yanıtla #14 : 16 Aralık 2017, 11:18:40 »

Allah goktedir derken gogun ivinde vs demiyoruz Allah goklerin en ustunde Arsin uzerindedir

Hangi ayet ve hadiste "Allah göklerin en üstünde arşın üzerindedir" diye geçiyor. Bu sözünüze delil getirin. Çünkü yukarıda Allah ve Rasulü böyle söylüyor dediniz.

sizin bu zatiyla kelimesine takintniz nedir?Biz Allah rasulu ve sahabesinin dedigini diyoruz Allah Arsin uzerindedir bu kadar
zatiyla lafzini kullanan bi suru Alim vardir Zatiyla lafzina neden itiraz ediyorsunuz?

Veya zatiyla Arsin uzerindedir diyenlerin hukmu nedir sizin nezdinizde bi Aciklayin da bilelim

Ne Kur'an'da, ne sünnette, ne sahabenin ve nede selefin sözünde "zatıyla" lafzı geçmemektedir. Kendisini selefe nispet edip, bu sözü selefin inancı olduğunu söyleyenlerden delil istiyoruz. Yada selefle bir alakalarının olmadığını kabul etmelerini istiyoruz. Ama ne hikmettir ki ikisini de yapmıyorlar. Seleften "zatıyla" lafzını getirseler (ki asla getiremezler) sorun çözülecek. Ama getirmedikleri gibi selefe iftira attıklarını, selefle hiçbir alakalarının olmadığını kabul etmiyorlar. Halbuki bu inancı selefe nispet ediyorlar. Hem selefin söylemediği bir sözü söylüyorlar, hem selefin bu sözü kullandığını söyleyip delil getir(e)miyorlar, hemde kendilerinin selefe tabi olduklarını iddia ediyorlar.

Bu konuda sitemizde genişçe yazılar mevcut. Dilerseniz oradan okuyabilirsiniz.

Kayıtlı
Sayfa: [1] 2 3   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.