HAKKA DAVET FORUMU
 
*
Hoşgeldiniz, Ziyaretçi.Lütfen giriş yapın veya kayıt olun. 25 Nisan 2024, 19:00:30


Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz


Sayfa: [1]   Aşağı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
Gönderen Konu: Dinin aslı  (Okunma Sayısı 5439 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
ebu amara
Aktif Üye
**
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 94


« : 02 Kasım 2013, 19:11:56 »

soru:Bazı ilim kitaplarında şoyle bir ibare geçer  ‘dinin aslındada dinin furu undada  cehalat mazerettir.’ Bir kimse bu ibareyi kendisine delil alarak şöyle dese: ‘tevhid dinin aslıdır onun için tevhid ve şirk konusunda cehalet mazerettir.’dese bu kimseye ilmi olarak nasıl cevap verilir?açıklarmısınız.
Kayıtlı
Teymullah el-Muvahhid
Yönetici
******
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 459



« Yanıtla #1 : 15 Haziran 2015, 22:58:36 »

Soru: Bazı ilim kitaplarında şoyle bir ibare geçer  ‘dinin aslındada dinin furu undada  cehalat mazerettir.’ Bir kimse bu ibareyi kendisine delil alarak şöyle dese: ‘tevhid dinin aslıdır onun için tevhid ve şirk konusunda cehalet mazerettir.’dese bu kimseye ilmi olarak nasıl cevap verilir?açıklarmısınız.

Cevap: Bu tür ibarelerin değerlendirmesine geçmeden önce, bu ibarelerin hangi ilmi eserlerde ve hangi konularla alakalı olarak geçmiş olduğunu bilmek gerekir. Eğer bu lafızların geçtiği yerler ve âlimlerin kastettiği şeyler bilinirse bu ibarelerin dinin aslı olan tevhidde cehaletin mazeret olabileceğine asla bir delil olmadığı anlaşılmış olur.

İlim kitaplarında geçen “dinin aslında cehalet mazerettir” sözüne rastlandığında öncelikle âlimin bu sözü hangi konuda, ne ile alakalı kullandığını bilmek gerekir. Çünkü asıl ve asıllar kelimesi, ilim kitaplarında farklı manalarda kullanılmıştır:
1- Dinin aslı; tevhid ve İslam’ın aslı manasında kullanılmıştır.

2- Genellikle mütevatir olmayan hadislerle sabit olmuş kabir azabı ve benzeri gibi gayb inancıyla ilgili meseleler “ehli sünnet ve’l cemaat” nazarında “dinin asılları” lafzıyla ifade edilmiştir.
Bu kısma kat’i delillerle sabit olan fakat tek manalı olmayan, te’vil edilebilen bir delile dayanan itikadi meseleler girer. Bu deliller sübut bakımından kat’i fakat delalet bakımından zanni olan delillerdir. Ehli sünnet âlimleri bu gibi delillere dayanarak asıllar çıkartmış ve bunları usulu’d din (dinin asılların)den saymışlardır.

Diğer İslam fırkaları delilleri kabul etmelerine rağmen, onlara ehli sünnet âlimlerinin verdikleri manayı vermediler. Böylece ehli sünnetin usulden saydıkları meseleleri usulden saymamışlardır.

3- Dinde fıkhın asılları (usul’ül fıkh) veya şeriatin asılları (usulü’ş-şeria) manasında kullanılmıştır. Bu ise; naslar veya istikra (delillerden okuyarak hüküm çıkartmak) ile sabit olan fıkıh ve şeriatteki kat’i kaideler demektir.
Buna göre “asıl” veya “asıllar” (usul) kelimesi, sadece tek manayı içermeyen, değişik manaları da ifade etmek için kullanılan müşterek bir lafızdır.

Bu nedenle bu lafzın kullanıldığı yer iyi anlaşılmazsa cehaletin mazeret kabul edildiği yer ile cehaletin mazeret kabul edilmediği yerin karıştırıldığı gibi daha birçok mesele de karıştırılabilir.

Öyle ki bazı insanlar, fıkıh veya akaid kitaplarının bazılarında dinin asıllarından sayılan ve o konuda cehaletin mazeret kabul edildiği bazı meselelere rastlayabilirler. Şayet bu meselelerde neyin kastedildiğini anlamazlarsa, bundan; dinin aslı olan ve cehaletin mazeret kabul edilmediği tevhidin kastedildiğini zannederler ve sonuçta dinin aslı olan tevhidi bozmada cehaletin mazeret olabileceği anlayışına sahip olurlar. İşte böyle yapmak doğru değildir. Çünkü dinin aslı olan tevhidde dünya hükmü açısından cehalet mazeret değildir ve bu konuda cehaletin özür olmadığına dair âlimler arasında ihtilaf yoktur.

İster daru’l İslam’da ister daru’l harpte olsun, ister öğrenme imkânı olsun ister olmasın, ister kendisine huccet ikame edilmiş, ister edilmemiş olsun, tevhidin (La İlahe İllAllah’ın) aslının  bozulmasında cehalet, tevil ve taklid mazeret değildir.
İster cehalet, ister te’vil, ister taklid sebebiyle olsun tevhidin aslını bilmeyen, bozan kişi Müslüman sayılmaz.
Tevhidin aslı (temeli) ise; Allah (c.c)’ı bilmek, sadece O’na ibadet etmek, İbadette O’na ortak (şirk) koşmamaktır.
Tevhidin aslında yani “Tevhidi Direk İlgilendiren (büyük şirk olan) Meselelerde Dünya Hükmü Açısından Cehalet Mazeret Değildir.”
Büyük şirk olan her mesele akideyi direk ilgilendirir ve tevhidi  bozar.
Tevhidi bozucu büyük şirk işleyen herkes müşriktir, cehaleti mazeret değildir.
Büyük şirk işleyen kişiye ister ona hüccet ulaşsın, ister ulaşmasın, ister cahil olsun, ister bilgi sahibi olsun, dünyada müşrik hükmü verme konusunda cehalet mazeret değildir, dünya hükmünde müşriktir. Fakat ahirette azab görüp görmemesi, ona hüccetin (risaletin) ulaşıp ulaşmamasına bağlıdır. Bunu ispat eden mütevatir deliller vardır. Zira bu noktalar Allah’ın kitabında ve Rasulullah’ın  hadislerinde tartışmaya yer vermeyecek şekilde açıktır. Ayrıca bu konuda ehli sünnet âlimleri arasında icma vardır. Bu konu üzerinde ihtilaf etmeye dahi yer bırakmayacak bir şekilde ittifak edilmiştir.

Ne ilk üç yüz yılda yaşayan sahabeler ve selefi salih, ne de onlardan sonra gelen onlara bağlı olan âlimlerin bir tanesi bile büyük şirk konusunda cehalet mazerettir dememiştir. Dünyada işledikleri şirk fiilleri sebebiyle Rasuller gönderilmeden ve hücceti (hakkı ve delilleri açıklamadan) ikame etmeden önce de şirk koşanlara müşrik sıfatı verildiğine dair icma vardır.

Buna göre; eğer bazı ilim kitaplarında “dinin aslında cehalet mazerettir” sözü geçiyorsa bundan dinin aslı olan tevhid kastedilmemiştir. Hiçbir Müslüman âlim, dinin aslı olan tevhitte cehaletin mazeret olduğunu söylememiştir, yukarıda zikrettiğimiz diğer manalardan biri kastedilmiştir.
Kayıtlı


وَآخِرُ دَعْوَانَا أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Davamızın sonu;
Alemlerin rabbi olan Allah’a hamd olsun
Sayfa: [1]   Yukarı git


Eğer üye iseniz lütfen üye girişinden giriş yapınız.

Eğer üye değilseniz 10 saniyenizi ayırarak üye olabilirsiniz. 

Dosyaları indirebilmek ve de içerikleri görebilmek için

üye olmanız gerekmektedir.


  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Sitemiz üzerinden erişilebilen şeylerde Allah'ın razı olmadığı şeyler varsa, bunları reddediyoruz.