DARİMİ
|
|
« Yanıtla #6 : 19 Ağustos 2013, 09:08:14 » |
|
Cevap: Kâfirler iki kısma ayrılır. 1.Asli kâfir olanlar. 2. Asli kâfir olmayanlar. Asli kâfir olanlar, İslam dinine mensup olmayan, İslam dinine hiç girmeyen ve kendisini İslam dinine hiç nispet etmeyen kişilerdir.
Bazı âlimlere göre asli kâfir oruçla mükellef değildir. Yani oruç ona farz değildir. İslam devletinde oruç tutması için bunlar zorlanılmaz. Tutmadığı zaman da ceza verilmez. İşte böyle olan kişiler, İslam devletinde bile ramazan ayında gündüz vakti yemek yiyebilirler. Müslüman’a geldiği zaman Müslüman ona yemek ikram edebilir. Aynı, mazeretli kişilerin hükmündedirler. Ramazanda Hayızlı olan bir kadın, yolcu olan, hasta olan kişiler misafirliğe geldiklerinde onlara yemek verilebilir Çünkü bunlar icmayla mazeretli olan kişilerdir. Yani; bu vaziyette iken oruç tutmakla yükümlü değiller. Dolayısıyla oruç tutmakla yükümlü olmayan kişilere yemek vermek, Ramazana hürmetsizlik değildir. Asli kâfir olmayan yani kendini Müslüman sananlara Ramazanda açık bir şekilde yemek vermek küfürdür. Peki, neden küfürdür? Çünkü Ramazan hürmetini ihlal etmiş sayılır. İşte Küfür illeti budur. Bir Müslüman ramazan ayında mazeretsiz bir şekilde gündüz vakti kendi evinde oruç bozduğu zaman helal saymadığı müddetçe küfür değil haram işlemiş olur. Aynı şekilde ramazan ayında mazeretsiz olarak bir başkasına da kendi evinde yemek yedirmesi haram saydığı müddetçe haram olur küfür olmaz.
Bu şuna benzer: zina yapana yardımcı olmak gibi.!! Zina yapan Müslüman bu ameli helal saymadığı zaman kâfir olmaz haram işlemiş olur. Aynı şekilde zina yapana yardımcı olan Müslüman bu amelini helal saymıyorsa o da haram işlemiş olur kâfir olmaz.
Kişi İslam devletinde veya kendini İslam a nispet eden Darul küfürlerde açıktan yemek yemez, kendi evinde veya fabrikasında kapalı bir yerde yemek yiyecekse eğer bu kişi kâfirse, bazı âlimlere göre zaten oruç tutmakla yükümlü değildir. Onun için kapalı bir mekânda ona yemek veren Müslüman ı hangi delile dayanarak tekfir edeceğiz? Bir amele küfür diyebilmemiz için delil getirmemiz gerekir. Fakat küfür değildir dediğimiz zaman "delil getirin" denilmez. Yani küfür diyen kişinin delil getirmesi gerekir. Sen küfür diyorsan delil getirmen gerekir. Ama küfür değil dediğimiz zaman delil getirmemiz gerekmez. Asli kâfir olan Hıristiyan bir devlette açıkta bile olsa Müslüman’ın Hıristiyanlara yemek vermesi satması küfür değildir, bu ramazana hürmetsizlik kapsamına girmez. Ama kendilerini İslam a nispet eden kendilerini Müslüman ve İslam devleti olarak görenlerin örneğin:tr ve Arap memleketleri gibi işte bu gibi yerlerin hükmü başka. Darul harpte kendilerini Müslüman sayan onları tekfir ettiğimizi bilmeyen kimselere açıktan yemek veremeyiz. Darul harpte yaşıyoruz ama orada yaşayan insanlar kendilerini Müslüman sayıyorlar yani asli kâfir değiller işte durum burada değişir çünkü fertler değişmiştir.
Aslında böyle olan kişilere de bazı âlimlere göre oruç farz değildir ancak bu gibi yerlerde yaşayan insanlar bu hareketi imaj olarak Ramazanı ihlal ve hürmetsizlik olarak görüyorlar. Ramazanı ihlal ve hürmetsizlik olarak göründüğü için küfür diyoruz. Ancak bir kişi kalkıp da "zaten bunlar kâfirdir, ne kadar Müslüman olduklarını iddia etseler bile kâfirdirler, daha İslam'a girmiş değiller dolayısıyla onlara oruç farz değildir, ben onları asli kâfir görerek bunu yapıyorum, o amel küfür değil" derse onu tekfir etmeyeni tekfir etmeyiz. Şüphe olduğu için, bir delile dayandığı için tekfir etmeyiz. Çünkü âlimler kişi İslam devletinde bir sebebe dayanmadan (hastalık, yolculuk, hayız olan kadın, v.b)açık bir şekilde yemek yerse ramazanı ihlal ve ramazan ayına hürmetsizlikten dolayı küfürdür diyorlar. Buna küfür diyen âlimler genel kaidelere ve anlayışlara dayanarak küfür diyorlar. Belli bir nasın sözüne dayanarak küfürdür demiyorlar çünkü öyle bir nas yoktur, Yani Kur'an da veya Sünnette. Açıktan oruç bozan kişi kâfir olur diye açık bir nas yoktur. Bir âlim çıkarsa "ben bunu kabul etmiyorum, bu amel Ramazan ihlali değildir, adam haram işliyor, haram işlediğine inandığı halde kâfir olmaz" derse bu hükümden dolayı bu kişiyi tekfir etmeyiz çünkü şüphesi var ve bu konu hakkında kesin nas yoktur. Bu içtihade giren bir hükümdür. . Bu konuda tekfir etmeyeni tekfir etmek hatadır. Biz ise tercih ettiğimiz hükmü verdik.
Şeyh Seyfuddin El-Muvahhid in sözüne gelince. Şeyh Seyfuddin El-Muvahhid şöyle diyor:“İster Müslüman devlette olsun ister kâfir devlette olsun, Ramazan ayında, gündüz vakti sebepsiz olarak açıktan yemek yiyen kimse bütün âlimlere göre kâfirdir. Kâfir olmasının sebebi; oruç tutmamasından değil, açık bir şekilde yemek yiyerek, ramazan ayına saygısızlık göstermesinden ve oruç emrini hafife almasındandır. Aynı şekilde, ramazan ayında, gündüz vakti açıkça yemek yiyen kimseye, yemek yemesi için yardım eden de kâfir olur. Örneğin; bir kimse, ramazan ayında, gündüz vakti lokantasını açıp, oruç tutmayanların açık bir şekilde oruçlarını yemelerine müsaade ederse, o da onlar gibi kâfir olur. (Davetçinin Tefsiri- Bakara 183. ayeti) Tefsirdeki yazıyı yanlış anlamışsınız bu yazı size delil olmaz. Tefsirdeki yazının açıklaması şöyledir: Ramazan ayında gündüz vakti "sebepsiz olarak"deniliyor. Burada Bir sebep vardır. Kişi kâfirdir, asli kâfirdir veyahut Hıristiyan, Yahudi. Olması da bir sebeptir. “sebepsiz” demek, yani sebepli olduğu zaman küfür olmaz. Sebepli dediğimiz zaman yolculuk, hastalık, hayızlı. Kâfir olması. Hıristiyan veya Yahudi olması. Burada kastedilen budur. İkincisi: Açıktan, yani meydan okuyor. Kâfir olmasının sebebi oruç tutmamasından değil, açık bir şekilde ramazanda yemek yemesindendir. O zaman küfür illeti; açık bir şekilde Ramazan ayına saygısızlık göstermesi ve oruç emrini hafife almasıdır.
"Açık olarak yiyene" yardımcı olan kâfir olur. Bu illet, asli kâfire uygulanmaz. Çünkü asli kâfir, Ramazanda saygısızlık yapsa da yapmasa da, zaten o saygılı olmakla yükümlü değildir. Yemek yiyebilir. Tefsirde yazılanlar sınırlıdır. Tefsirde Ramazan ayında gündüz vakti sebepsiz olarak açıktan yemek yiyen Müslümanlar ve kendilerini İslam a nispet eden kişiler hakkındadır.
Sorunuzda ise yemeği fabrikaya götürüyor, aşikâr yapmıyor. Fabrika ev gibidir, evde yemek yemesi gibi. Ama lokanta açık bir yer. Sorunuzun tefsirdeki fetva ile alakası yoktur. Haram dememizin sebebi Kapalı bir ortamda yemek vermesindendir, Kapalı bir ortamda kendilerini İslam a nispet edenlere yemek vermek haram olur ramazana saygısızlık diye bir şey söz konusu değildir, bu ameli helal görmediği müddetçe kâfir olmaz.
|