Hidayete tâbi olanlara selâm olsun...
Bu mertebe; kalbin, gaflet uykusundan korkuyla uyanmak için rahatsız olması ve uyanık kalmasıdır. Bu endişe Allah için olursa ne güzel bir ürperti, ne değerli bir korku, yoluna girmeye ne kadar yardımcı bir korkudur! Kim bu korkuyu, ürpertiyi, uyanışı kendinde duyarsa Allah’a andolsun ki o felahda, kurtuluştadır. Aksi takdirde o gaflet sarhoşluğu içinde yüzmektedir.
Kişi, gaflet uykusundan uyandığı zaman Allah’ın yardımı ile, o ilk yüksek mertebelerine ve kopup geldiği asıl vatanına dönmeye hazır hale gelmiş demektir.
Haydi Adn cennetlerine, çünkü orası;
Senin ilk konağındır, oradadır senin yurdun.
Ne yazık ki biz düşman elinde esiriz, ne dersin?
Kurtulur, asıl vatanımız döner miyiz?
Bu mertebede kul sefer için uyanmış ve “azm” mertebesine ulaşmıştır. Azim yolculuk için kesin karar vermek, yolculuğa mani ve engel olan herşeyi aşmak, menzile götüren ve yardım eden herşeye tevessül etmektir. Uyanıklığın kemali oranında azmi, azminin gücü oranında da istidadı artar. İbn Kayyîm el-Cevziyye [Medâricu-s Sâlikîn]